Thank you for your contribution



Yüklə 10,37 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə89/243
tarix16.08.2018
ölçüsü10,37 Mb.
#63316
1   ...   85   86   87   88   89   90   91   92   ...   243

180

taşır. Çıkarılan taşın yerine, bir süreliğine geçici bir taş 

yerleştirilmiş, atölyeye taşınan gerçek taşın üzerine 

listedeki mezarlıklardan birinin ismi kazınmıştır. Üzeri 

yazılı taşlar, yazılar görünmeyecek, aşağı bakacak 

şekilde tekrar meydana yerleştirilmiştir. Her birinin 

üzerinde listedeki mezarlık isimlerinden biri yer alan 

2146 adet taşın hepsi yerleştiğinde proje duyurulmuş, 

parlamento tarafından kabul görmüş, “Kale Meydanı” 

ismi, “Görünmez Anıt Meydanı” (Platz des Unsichtbaren 

Mahnmals) olarak değiştirilmiştir. (Gerz, 1993, parag. 

1) Anıtın görünmez varlığı, bir meydanın adını değiştirt-

miştir. Hafızalaştırma, isimlendirme yoluyla yapılmıştır. 

Tüm işbirliği ve zanaat, yerin altında gizlidir. 

Karşı-anıtları temsil ettikleri hafıza üzerinden değer-

lendiren James E. Young’a göre, bu çalışmalar seçilmiş 

insanları yücelten temsillere, izleyiciyi pasifleştiren 

pratiklere ve kahramanlık söylemlerine, kavramsal ve 

ironik bir bakışla itiraz etmektedir. (Young, 2000, s.96) 

Benzer bir yaklaşımla, Maya Lin tarafından tasarlan-

mış olan 1982 tarihli “Vietnam Gaziler Anıtı”, Vietnam 

Savaşı sonrası kahramanlıkları değil  yıkımı, yası ve 

utancı zeminde kara bir kesik olarak cisimleştirmeyi 

seçer. Yakın geçmişle yüzleşmeyi karşı-anıtların diliyle 

yapar. İzleyiciyi, yerde bir kesik yaratan pürüzsüz siyah 

granit duvar üzerinde savaşta hayatını kaybetmişlerin 

isimlerini bulmaya ve bu sırada kendi yansımalarıyla 

karşılaşmaya davet eder. Bir kahramanlık kutlaması 

değildir. Utanç duvarıdır. Bu nedenle de karşı çıkanı çok 

olmuştur. Anıtın yakına, kahramanlığın temsili başka bir 

anıt dikilerek, savaşta kaybedilen hayatların kahraman-

lık olduğunu görmek isteyen topluluklar yatıştırılmıştır. 

Öne sürdüğümüz üzere, anıtların anlamı, tarihsel bağ-

lamla yüzleştiği ölçüde değişir. Bu, anıtın biçimsel diline 

de etki eder. Dolayısıyla, zaman içinde, hafıza anıtları 

pratiği, minimalizm ve karşı-anıtlarda gördüğümüz 

pürüzsüz yüzeylerin estetiğini de eleştirilir. Eleştirilen, 

başka bir deyişle Vietnam Gazileri Anıtı’nın biçimsel 

dilinin hakim bir anıt dili haline geldiğidir. Jürisinde 

Maya Lin’in bulunduğu 11 Eylül Anıtı da bu dili, daha da 

aşkınlaştırarak devam ettirmiştir. 

Anıtsallığı, savaşların ve şehitliğin kutsadığı maskülen 

bir yücelikten sıyırmaksızın, anıt ve heykel pratiğini 

insanileştirmek, yaşamın, canlılığın yaşatıldığı ve savu-

nulduğu alana çekmek imkansızdır. Hafızanın canlı tu-

tulmasından korkan ve belleği öldürüp amnezi rejimini 

sürdürmekten mutluluk duyacak egemenler, “hafızanın 

etrafını kuşatıp bir anıta çevirmek, bir şekilde anılaş-

tırmak ve anıtlaştırmak” istemektedir. (Pender, 2007, 

s. 21). Hafıza ise şimdiki zamanla ilişkilendiği ölçüde, 

yaşadığı anın diğer anlarla bağlantılarını kurdukça, 

düşündükçe canlı kalır. Dolayısıyla anıtın değişen dili 

de, anıtın hangi hafızayı yaşattığı üzerine anıtın kendi-

sine getirilen bir itiraz ile gelişir. Aynı kamusal mekanı 

paylaştığımız anıtların temsil ettikleri üzerine eleştirel 

düşünceler, beraberinde anıtları tekrar hafızalaştıran 

müdahaleleri de getirmiştir. Bu müdahaleleri gerçek-

leştiren ise her zaman sanatçılar değildir. Amerika 

kıtasında, New Mexico’daki “Juan De Oñate Anıtı”nın 

yerli halktan bir kesim tarafından kopartılan ve bronzu 

eritilerek hafızasını kaybetmiş insanlara madalyonlar 

halinde sunulan sol ayağı, böyle bir örnektir.



Ayağı Kopartılan Anıt

Anıtlara gelen en ironik eleştiri, anıtların en çarpıcı 

karakterinin fark edilmeyişleri olduğudur.  (Musil, 1986, 

s. 320) Fark edilmeme meselesi, durdukça kanıksanma, 

bulunduğu zaman, yer ve yaşamla ilişkilenmeme ile 

ilgilidir. Anıtların anlamı ile ilgilendiğimiz nokta, gö-

rünmezliklerini aştıkları noktalardır. Mesela “Faşizme 

Karşı Anıt”tan bahsederken, anıtın uğradığı saldırılar, 

tam da görünürlüğünü ispatlar niteliktedir. Sanatçı 

Sam Durant, kendi web sitesinde “defaced” yani yüzleri 

silinmiş ya da tahribata uğramış anıtların fotoğraflarına 

yer verir  ve ne şekilde saldırıya uğradıklarının bilgisi ile 

teşhir eder. Bu saldırılar bazen muhafazakar, bazen de 

eleştirel ya da adaletsizlik karşısında yerinde durama-

yan bir itkiyle yapılmıştır. Juan De Oñate’nin New Mexico 

(A.B.D)’deki anıtının kopartılan ve eritilip halka dağıtılan 

ayağının hikayesi ise bir karşı-hafıza eylemdir. Müdaha-

le zamanlama olarak, Oñate’nin bu toprakları keşfedişi-

nin 400’üncu yılı kutlamalarını seçer. Juan De Oñate’nin 

ismi, “yeni dünyanın” kaşifleri, yani Amerika’nın ilk 

sömürgecileri arasındadır. 1600’lü yıllara yaklaşır-

ken, sömürge valiliği sırasında yerli halka yani Acoma 

Kabilesi’ne uyguladığı şiddetin kahramanlaştırılacak 

bir tarafı yoktur. Savaş suçlarından dolayı New Mexi-

co’dan sürülmüştür. Buna rağmen, aynı kişinin anısına 

yapılmış başka bir şehirdeki atlı heykeli, dünyanın en 

büyük bronz atlı heykellerinden biridir. Yazar Erika Doss 

(2010), Oñate heykelinin sağ ayağın kesilmesine, “Me-

morial Mania: Public Feeling in America” isimli, Ameri-

ka’da anıt çılgınlığının izini sürdüğü kitabının toplumsal 

öfkeyi ele aldığı bölümünde yer verir. Halkın bir kesmi 

için Juan De Oñate kahramandır: 600 ispanyol askeri ile 

Amerika kıtasında  ilk Avrupalı yerleşimi kurmuş olan, 

Katolik dinini ve de atı getiren kişidir. New Mexico’daki 

yerli halk için ise aynı kişi, acımasız bir fetihçidir. Köyleri 

ve ritüel mekanlarını yerle bir etmiş; İspanyol egemen-

liğine karşı gelen savaşçıların sağ ayağını kesmiştir. 

(Doss, 2010, s. 313) 

Juan De Oñate’nin atlı heykeli, bir kesim için görünmez 

olsa da, bu heykelin bahsetmediği katliamı unutma-

yan bir kesim için ise, son derece aşağılayıcıdır. New 

Mexico’da Oñate Anıtı Ziyaretçi Merkezi önünde yer alan 

anıtın ayağı kesildiğinde, bu eylemi yapanların gazete-

lere haber vermesi gerekmiştir. Oñate’nin anıtının sağ 

ayağını kesenlerin, ilgi çekmek için basına bir açıklama 

göndermesi gerekmiştir. Acoma Pueblo Kardeşleri 

adına sağ ayağı “çıkardıklarını”, Oñate’nin bu toprak-

ları keşfedişinin 400’üncu yılını kutlamanın hiçbir yüce 

ya da onurlu yanı olmadığı belirtirler. Bu eylem, bir 

tarihten bahsedilecekse, her yönü ile bazı kısımlarını 

dışlamadan bahsedilmesi gerektiğini duyurur. Basın 



Yüklə 10,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   85   86   87   88   89   90   91   92   ...   243




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə