67
tirilmiş Sanat Eğitimi Yöntemini” oluşturur. Birleştiril-
miş Sanat Eğitimi Yöntemi dört ana disiplinden oluşur.
Bunlar; sanat tarihi, uygulamalı çalışmalar, estetik ve
eleştiridir. Bu yöntemde farklı disiplinlerden yararla-
nılması; çocuklarda hayal gücünün zenginleştirilmesi,
eleştirel duyarlılıklarının artması, düşünme, çalışma ve
yaratma süreçlerinin oluşması, sanat ürününün ortaya
çıkarıldığı tarihi dönemin özelliklerinin incelenmesi gibi
kazanımların oluşmasına önemli katkılar sağlamak-
tadır. “Sanatla birlikte ortaya çıkan ve kaynağı sanat
olan sanat tarihi, sanat eleştirisi, estetik gibi disiplinler
aslında sanatı daha etkili ve iyi öğretmek için başvurul-
ması zorunlu önemli alanlardır” (Özsoy, 2007:186). Bu
araştırmada “uygulamalı çalışmalar ve sanat tarihi”
disiplinlerinden faydalanılmıştır. Uygulamalı çalışmada,
farklı araç-gereç ve teknikler kullanılarak öğrenciye
deneyim kazandırıp, eser oluşturması sağlanmıştır. Sa-
nat tarihi disiplininde ise anlatılacak mitolojik hikâyenin
zaman, yer, gelenek, işlev, üslup gibi konular üzerine
odaklanarak sanat eserinin tarihsel, sosyal ve kültürel
içeriğini sorgulaması açısından da araştırma önem
taşımaktadır.
Sanat tarihi, “Sanat nesnelerinin tarihî, sosyal, kültürel
bağlamlarda sorgulanmasını kapsamaktadır ve zaman,
gelenek ve biçemin sanat çalışmalarıyla ilgili olan yan-
larına odaklanır. Dolayısıyla, sanat tarihinin esas amacı,
sanatın gelenekleri ve kültürleri arasında sistematik
bir düzen oluşturmak ve bu düzenin sürdürülebilirliğini
sağlamaktır” (Dobbs, 2003:38). Sanat tarihi sayesinde
geçmiş medeniyetlerin mimarisi, halkı, yaşam şekli,
inanç sistemleri, eğlence kültürleri gibi birçok konuda
bilgiye ulaşmamızı sağlar. Geçmişe ait bu bilgilerle
bugünümüz ve geleceğimiz arasında bir bağ kurarak
karşılaştırma yapıp dünya medeniyetleri hakkında
önemli bilgilere erişebilmek mümkündür. Ayrıca her
toplumun kendine özgü sanat eserlerini hangi sanatçı-
nın hangi malzemeler kullanarak hangi düşüncelerle
oluşturdukları, diğer toplumlarla hangi benzerlik ve
farklılıkları olduğunu da sanat tarihi alanında yapılan
çalışmalar sayesinde elde edebiliriz. Avşar’a (2000)
göre, uygulama disiplini, bir estetik objenin her anını
başlangıcından bitimine kadar, insanın duygu, düşünce,
algılama ve yaratıcılık gibi değerlerini geliştirip sanatın
iç yüzünü kavramasını, sanatın bütününü anlaması-
nı sağlar, görsel formlarla, sanatsal dili gözlem ve
düşünceyi birleştirip, karmaşık olmayan yargılananın ve
eleştirel duyarlıkların artmasına neden olur. Öğrenciler
uygulama sırasında aslında iç dünyaları hakkında biz-
lere farkında olmadan bilgi verirler. Kendi çalışmalarını
oluştururken akıllarından geçen düşüncelerini, hisset-
tiklerini, içinde bulundukları ruh halini de yansıtırlar. Bu
esnada uygulama çalışması öğrencinin hayal gücünü de
kullanmasını ve tıpkı bir sanatçının eserini oluşturur-
ken yaşadığı heyecanı yaşamasını ve kendini sanatçının
yerine koymasına olanak sağlar.
Mitolojik hikâye anlatım yönteminin birleştirilmiş sanat
eğitimi yönteminin içerisinde yer alan sanat tarihi di-
sipliniyle kullanılmasında öğrenci yaratıcılığına olumlu
etkisinin olacağı, mitolojinin çocukların ilgisini çekeceği
ve birleştirilmiş sanat eğitimi yönteminin öğrencilerin
bilgi düzeylerine olumlu bir katkı sağlayacağı düşünül-
mektedir. Bu bakış açısından hareketle, araştırmada
hikâye anlatım yöntemi ile birleştirilmiş sanat eğitimi
yönteminin içerisinde yer alan sanat tarihi disiplininin
öğrenci resimlerindeki yaratıcılığa etkisi araştırılmıştır.
2.Yöntem
2.1. Araştırmanın Modeli
Bu araştırma deneysel yöntem özelliklerini barındırmış-
tır. Bu nedenle araştırmanın nicel bir araştırma olduğu
ve tam deneysel yöntemi içerdiği söylenebilir. Tam
deneysel yöntemde “Bir veya daha fazla deney grubuna
karşılık bir veya daha fazla kontrol grubu seçilir. Bu
grupların seçilmesinde önemli olan kişilerin bu grup-
lara rastgele dağıtılmasıdır. Rastgele dağılımla öğrenci
seçiminden dolayı ortaya çıkacak olumsuzlukları
ortadan kaldırmak için bu yöntem etkili bir yaklaşımdır”
(Çepni,2007: 83). Öğrenciler random (şans) tekniğiyle
belirlenmiştir.
2.2. Çalışma Grubu
Araştırmanın çalışma grubunu; Ankara ili, Çankaya
ilçesi Milli Eğitim Vakfı İlköğretim Okulu oluşturmak-
tadır. Seçilen okuldaki 6. sınıflardan 6/A şubesindeki 15
öğrenci deney, 6/B şubesindeki 15 öğrenci ise kontrol
grubu olarak seçilmiştir.
Bu özellikler çerçevesinde araştırma aşağıda belirtilen
şekilde gerçekleştirilmiştir.
Deney ve kontrol gruplarının aralarında etkileşim
olmaması için ilk olarak kontrol grubuna uygulama
yaptırılmıştır. Kontrol grubu ile uygulama, ders planı
çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Mitolojik konulu
hikâye anlatım yönteminin uygulanmasının öncesinde
hazır bulunuşlukları ve ön bilgilerini ölçmek amacıyla
hazırlanan ön test dersin ilk 5 dakikasında öğrencilere
uygulanmıştır. Hikâye anlatım yöntemi ile işlenilen bu
derste öğrencilere mitolojik hikâyede geçen kahraman-
ların, mekânın gerekli görülen açıklamaları yapılmış
ve hikâye sınıfa anlatılmıştır. Hikâye anlatımı ise 10 dk
sürmüştür. Ders süreci içerisinde öğrencilere müda-
hale edilmemiştir. İlk ders saati anlatımla geçtikten
sonra 2. ve 3. ders saatlerinde öğrencilerden resim
yapmaları istenmiştir. 3.dersin ilk 5 dakikasında da
uygulama sonrasındaki bilgi düzeylerinde anlamlı bir
fark olup olmadığını ölçmek amacıyla hazırlanan son
test öğrencilere uygulanmıştır. Araştırma 6.sınıf kontrol
grubu şubesinden 15 kişi ile 3 ders saati (40+40+40 dk)
süresince gerçekleştirilmiştir.
Deney grubuyla olan araştırma ise birleştirilmiş sanat
eğitimi programıyla mitolojik hikâye anlatım yöntemi
gerçekleştirilmiştir. Deney grubuyla da dersin işlenişi
ders planı çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Mitolojik