TüRKİye büYÜk millet mecliSİ fethullahçi teröR ÖRGÜTÜNÜN (fetö/pdy) 15 temmuz 2016 tariHLİ darbe giRİŞİMİ İle bu teröR ÖRGÜTÜNÜn faaliyetleriNİn tüm yönleriyle



Yüklə 5,1 Mb.
səhifə29/51
tarix14.06.2018
ölçüsü5,1 Mb.
#48487
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   51

15 TEMMUZ 2016 Cuma günü;

19.06 Ankara’daki Hava Harekât Merkezi, Hava Kuvvetleri Komutanı’na şu mesajı verdi: “Genelkurmay Harekât Merkezi uçuşların kesildiği, havadaki uçakların inmesi gerektiği emrini iletti.”

19.26 Eskişehir’de bulunan Hava Harekât Merkezi bütün birliklere Genelkurmay Harekât Merkezi’nin emrini iletti ve emirlerin ulaştığı iki kez teyit edildi.

(Bu gelişmeler yaşanırken Orgeneral Ünal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Genelkurmay 2. Başkanı’nı arayıp, neden böyle bir emir verildiğini sormaya çalıştı. Ancak iki komutanın emir subayları “Komutanlar toplantıda” diyerek görüşmeye imkan vermedi)



21.05 Uçuş yasağına ilişkin işlemler tamamlandı ve 36 uçağın inişi tamamlandı.

22.15 Yurt hava sahasındaki uçuş yasağına rağmen Ankara üzerinde uçuşlar başladı. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ünal, Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı’na vekalet eden subayla görüşürken durumu öğrendi.

22.20 Orgeneral Ünal, düğünde bulunan 24 havacı generali toplayarak “Derhal birliklerinize ulaşın ve kalkışları engelleyin. Üssünden uçak kalkan Divanı Harp’liktir” emri verdi.

22.25 Orgeneral Ünal, düğüne katılmayan 4. Ana Jet Üssü komutanını arayıp, “Ankara üzerindeki uçaklar sizden mi kalktı” diye sordu. “Evet” yanıtını alınca “Derhal indir” dedi. Ancak bu emrin karşılığında “Mecburum, siz de ben de hayati tehlike içindeyiz” cümlesini duydu.

22.30 Bütün üs komutanları durumun kontrol altında olduğunu söylerken, Diyarbakır’daki 8. Ana Jet Üssü komutanı, kalkış hazırlığında olan 6 uçak olduğunu bildirdi. O komutan, ‘Engelleyin’ emrini yerine getirmedi ya da getiremedi.

22.45 İstanbul’da bulunan 2 korgeneral ile 1 tümgeneral ve 1 tuğgeneral Eskişehir’deki Harekât Merkezi’ne gitmek üzere yola çıktı. Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Mehmet Şanver, Akın Öztürk’ü arayarak, “Komutanın emrine karşı uçuş yapılıyor, neler oluyor” dedi. Öztürk “Bilmiyorum” deyince durumdan şüphe eden Korgeneral Şanver, Orgeneral Abidin Ünal’ın, “İlgilenin” talimatını Öztürk’e iletti.

23.00 Ankara’daki Hava Harekât Merkezi’nin darbecilerin kontrolünde olduğu anlaşıldı ve bu merkezin etkisiz hale getirilmesi kararlaştırıldı. Orgeneral Ünal, yanındaki tüm generallere, “Her türlü önlemi alın, tek bir uçak kalkmasın. Hava Kuvvetleri Komutanı adına emirler bundan sonra Ankara’dan değil Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezi’nden alınacak” emri verdi. Ankara Akıncı, Adana İncirlik ve Balıkesir’deki üs dışında kontrolsüz uçuş kalmadı.

23.30 Silahlı bir grup Moda Deniz Kuvvetleri’ne geldi ve toplantı halindeki generallere “Güvenliğiniz için buradayız” diye seslendiler. Orgeneral Ünal, “Benim böyle bir emrim yok, uzaklaşın” emrini verdi. Ancak emre itaat edilmedi.

16 TEMMUZ 2016 CUMARTESİ

00.10 Askerlerin gelmesinden itibaren geçen 40 dakikada Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ünal, Başbakan’a ulaşamadı. Birliklerle telefon trafiği sürdü. Bu durum darbecilerin takviye kuvvet getirmesiyle son buldu. Bütün generaller derdest edildi.

01.00 Ankara Hava Harekât Merkezi tamamen devre dışı kaldı. Geçen 2 saat boyunca çift başlılık sürdü. Havadaki tüm uçakların duyabileceği şekilde “Yaptığınız kanunsuzdur. Hemen inin” çağrısı yapıldı.

02.00 Eskişehir’deki Harekât Merkezi büyük ölçüde kontrolü sağladı ancak derdest edilen havacı generaller darbeciler tarafından Akıncı Üssü’ne getirilerek elleri gözleri bağlı alıkonuldu.

04.40 Başbakan Binali Yıldırım, Harekât Merkezi’ne ‘dost ve kaçırılmış uçakları düşürme’ yetkisi verdi. Yıldırım’ın bu emri doğrultusunda;

04.53 Erzurum’dan

05.02 Diyarbakır’dan

05.43 Dalaman’dan

06.49 Balıkesir’den hava savunma yüklü uçaklar kaldırıldı. Kaldırılan 48 tane F-16 uçağının baskısıyla havadaki kontrolsüz uçaklar inişe zorlandı. Tanker uçaklar yakıt boşaltarak inişe geçti.

08.00 Darbecilerin kontrolündeki son uçak indi. Akıncı üssünden helikopter dâhil hiçbir hava aracının kalkmasına izin verilmedi.

11.15 Eskişehir’den kalkan F-4 2020 uçakları, Akıncı Üssü’ndeki pist ve taksi yollarını vurdu. 18 adet F-4, 9 ayrı noktaya 16 bomba bıraktı.

15.30 Akıncı’da tutulan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ünal ve 10 Havacı general serbest kaldı ve Karargâh’a geçti. Ankara Hava Harekât Merkezi’ndeki FETÖ’cü subaylar bu generaller tarafından kolluk kuvvetlerine teslim edildi.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığının Ankara'da karargâhını ele geçirmeye çalışan darbeciler Donanma Komutanı'nı da denizde esir aldı. Donanma Komutanlığını ele geçiren FETÖ’cü terör örgütü üyesi 3 amiral her biri dev savaş makinesi olan gemilere de hareket emri verdi. Ama denizciler kısa süre sonra darbeyi önleme harekâtı başlattı. Darbeciler geri adım atmasaydı MİLGEM korveti Büyükada, Yavuz fırkateynini vurarak durduracaktı.

Darbe haberini alan Oramiral Veysel Kösele, emir subayıyla birlikte iskelede demirli makam botuna binerek Fenerbahçe Orduevi'nden denize açıldı.Yavuz fırkateyni en yakınındaki savaş gemisiydi. Komutan da bu gemiye doğru yola çıktı. Bu sırada Aksaz'daki Gelibolu fırkateyni, Gölcük'teki Fatih fırkateyni ve Büyükada MİLGEM korvetinin komutanlarını aradı. "Benim ağızımdan çıkmayan hiçbir emri uygulamayacaksınız" dedi Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele ve emir subayı Yavuz fırkateynine çıkar çıkmaz havaya ateş açıldı ve derdest edildiler. Çünkü Yavuz fırkateyninin ilk iki komutanının darbeci olduğu anlaşılmıştır.298

Aynı dakikalarda karada Gölcük'teki donanma üssünde de çatışma vardı. Harp Filosu Komutanı Tümamiral İskender Yıldırım'ı etkisiz hale getiren 3 yardımcısı donanma harekât merkezini ele geçirdi. Darbeci harekât merkezi tüm gemilere kalkış emri verdi. O sırada Poyraz limanında demirli 6 fırkateyn, 1 MİLGEM korveti ve 4 hücumbot gelen emri uygulamaya koydu.299

Darbe girişimini haber alan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu önce Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı ardından Kara, Hava ve Jandarma komutanlarını aradı ancak ulaşamadı. Bunun üzerine Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ı arayan Oramiral Bostanoğlu, Işık’a, “Komuta kademesi olarak darbe girişimini kabul etmiyoruz. Komutanlara ulaşamıyoruz, sizinle irtibatta kalarak ortak hareket etmek istiyoruz” dedi. Ardından CNN Türk’e saat 01.24’te telefonla bağlanan Oramiral Bostanoğlu, “Komuta kademesi olarak bu girişimi kesinlikle kabul etmiyoruz” açıklamasında bulundu. Bostanoğlu’nun açıklaması Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki askerler için kırılma noktası oldu.

Bu sırada komutanlığa bağlı deniz üsleri Aksaz, Foça ile Donanma Komutanlığı’nın merkezi olan Gölcük’ten 11 savaş gemisi darbeciler tarafından hareket ettirilmişti. Kuvvet komutanının darbeyi desteklemediğini gören gemilerin personeli ne olduğunu anlayınca darbecilerin gemi üzerindeki hâkimiyeti azaldı. Oramiral Bostanoğlu, 11 savaş gemisine “Emir komuta hiyerarşisine aykırı olarak seyre kalkan tüm gemiler derhal üslerine geri dönecek” emrini verdi. Bunun üzerine Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele’nin de alıkonulduğu TCG Yavuz başta olmak üzere tüm gemiler bağlı oldukları limana geri döndü. Oramiral Bostanoğlu’nun olaya zamanında müdahale etmesi ve kararlı tutumu denizde füze, güdümlü mermi, uçaksavar, taret (top bataryaları) ve torpidoları ile dolaşan gemilerin geri dönmesini sağlarken, denizde yaşanacak muhtemel bir çatışmanın da önüne geçmiştir.300



        1. Ankara’da Yaşanan Olaylar

Eş zamanlı olarak 4. Ana Jet Üs Komutanlığındaki 141. Filo’dan kalkan F-16 tipi savaş uçakları ile destek kuvvet olarak jandarma ve kara havacılığa bağlı AH-1 Super Cobra tipi helikopterler Ankara üzerinde alçak uçuş yapmaya başlamıştır.301

Aynı zamanda savaş uçaklarının uzun süre havada kalmasını sağlamak amacıyla da İncirlik Hava Üssü’nden havada yakıt ikmali yapılmasını sağlayan KC135R tanker uçaklar görevlendirilmiştir.302

Ankara’da bulunan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar rehin alınarak 4. Ana Jet Üs Komutanlığına (Akıncı) götürülmüştür.

Millî İstihbarat Teşkilatı binasına askerî helikopterden ateş açılmış, buna teşkilat mensupları tarafından uzun namlulu silahlar ile cevap verilmiştir. Bunlara karşın emniyet kuvvetleri darbeci askerlerin içerisinde bulunduğu Genelkurmay Başkanlığı yerleşkesine giden yolları kapatmıştır.303

Askerî hareketliliğe paralel olarak darbeciler tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerinin e-posta adresinden akredite basın mensuplarına “ülke yönetimine bütünüyle el konulmuştur” şeklinde mesaj gönderilmiş, TRT darbeci askerler tarafından ele geçirilmiş, Yurtta Sulh Konseyi adına darbe bildirisi okunmuştur.

Darbe girişimi konusunun görüşülmekte olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisine havadan bomba atılmış ve bu saldırı farklı aralıklarda dört kez tekrarlanmıştır. 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise darbecilerin darbe başarılı olduktan sonrası için hazırladıkları sıkıyönetim atama listesinden yola çıkarak içerisinde askerler, siviller ve yüksek yargı mensuplarının bulunduğu birçok kişi hakkında yakalama kararı çıkarmıştır.304

Genelkurmay Başkanlığını ellerinde tutan askerlere karşı düzenlenen operasyon ile yedi yüze yakın silahsız er ve erbaş teslim olmuştur.305

Ankara üzerinde uçan ve Polis Özel Harekât Dairesi, Polis Havacılık Dairesi ve Ankara Emniyet Müdürlüğümüzü bombalayan uçakların Akıncı Üssünden kalktığını öğrenen Kazan halkı ilçedeki üsse akın etmiş, üsteki askerler tarafından halkın üzerine ateş açılmış, şehit düşenler ve yaralananlar olmuştur.

J.Gn.K.lığı Beştepe Ana Karargah Binası, darbeye teşebbüs maksadıyla, emir-komuta zinciri dışında münferit hareket eden yaklaşık (80-85) darbeci tarafından 15 Temmuz 2016 Cuma günü saat 21.30 sıralarında hareket merkezleri ile nöbetçi heyetleri silah zoruyla görev başlarından uzaklaştırılmış, kişi hürriyetleri tahdit edilmiş, hareket merkezi telefonlarının aranması üzerine, ‘‘TSK tarafından yönetime el konuldu. Sıkıyönetim ilan edildi. Sokağa Çıkma Yasağı ilan edildi.’’ şeklinde açıklamalarda bulunulmasını müteakip, telefonların kapatıldığı tespit edilmiştir. Jandarma Genel Komutanıyla saat 21.50’den itibaren irtibat kesilmiştir. Aynı gün saat 21.45 civarında Gazi Orduevinden düğünden çıktığı sırada darbeciler tarafından kaçırılarak Akıncı Hava Üssüne götürüldüğü ertesi gün öğrenilmiştir.

Jandarma Genel Komutanlığınca müdahil olunan olaylar kapsamında;306 Darbeye teşebbüs eden FETÖ mensuplarınca,

15 Temmuz 2016 Cuma günü, çıkaran makamın Genelkurmay Başkanlığı gösterilmesi suretiyle; Saat 21.30’da Genelkurmay Başkanlığından “Karargâh Sorumlulukların Belirlenmesi” ve “Hazırlık İkazı ve Birlik İntikali”, Saat 22.15’te “Sıkıyönetim Direktifi” konusunda sözde mesaj emirleri yayımlandığı, Federal Cumhuriyet Halk Partisi adı altında; “Türkiye Halkının Ordusu Trilyonlarca Yolsuzluk Yapan Gayrimeşru AKP Hükümetini Devirdi”cümlelerinden oluşan Türkçe ve İngilizce duyuru metni hazırlandığı tespit edilmiştir.

Darbecilerin Beştepe kışlasını işgal etmeye çalıştığı ikamet ettiği lojmandayken haberini alan İsth.D. Bşk. J.Kur.Alb. Nurettin Alkan, Cari Hrk.D.Bşk. J.Kur.Alb. Ali Demir, Per.Pl.Ynt.D.Bşk. J.Kur.Alb. Aziz Yılmaz ve Pl.Güv.D,Bşk. J.Kur.Alb. Güven Şağban müstakil olarak sivil araç ile intikal ederek nizamiye bölgesine gelmiş, müdahale esnasında çıkan çatışmada İsth D.Bşk. J.Kur.Alb. Nurettin Alkan yaralanmış ve Pl.Güv.D.Bşk. J.Kur.Alb. Güven Şağban kalkışmacılar tarafından rehin alınmış, geriye kalan iki Daire Başkanın olay bölgesinden uzaklaşma esnasında bölgenin yakınında olan Hisarcıklıoğlu Camii önünde olaya müdahale için gelen Harekat Bşk. Tümg. Arif Çetin ile 15 Temmuz 2016 Cuma akşamı saat 22.40 civarında karşılaşmışlar ve olayı kısaca anlatmayı müteakip J.Gn.K.lığı Beştepe Karargâhı yakınındaki Hisarcıklıoğlu Camii bölgesinde Tümg. Arif Çetin, Tuğg. Ahmet Hacıoğlu, J.Kur.Alb. Ali Demir ve J.Kur.Alb. Aziz Yılmaz tarafından Taktik Komuta Yeri (TKY) oluşturulmuştur. İlk önce Güvercinlik’teki JÖAK Tug.K.lığından JÖH Tb.nun zırhlı kobra aracı ile birlikte darbecilere müdahale etmek maksadıyla Beştepe’ye intikal etmesi emredilmiştir. Aynı anda Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz aranarak Polis Özel Harekât timi ile birlikte iş makinası, TOMA talebinde bulunulmuştur.



Ankara İl J.K.lığının darbecilerin kontrolüne girmesi ve Ankara İl J. Komutanın Beytepe J.Okullar K.lığında rehin alınması nedeniyle Ankara J.Blg.K.Tuğg. Mehmet Artar tarafından Esenboğa Havaalanı Kor.Bl.K.lığından getirilen timler vasıtasıyla, Ankara İl J.K.lığındaki darbeci grup saat 02.00 civarında etkisiz hale getirilmiş ve darbecilerin çekmiş oldukları mesajların dikkate alınmaması hususunda Ankara İl J.K.lığı Hrk.Mrk. aracılığıyla (Beştepe J. Gn. K.lığı Karargahı Hrk. Merkezinin darbeciler tarafından ele geçirilmiş olması nedeniyle) bütün Jandarma birliklerine J.Gn.K.lığı Harekat Başkanı Tümg. Arif Çetin’in talimatıyla; FETÖ mensubu askeri şahıslarca darbe maksadıyla çekilmiş olan mesajların dikkate alınmaması konusunda Orgeneral Galip Mendi imza bloğuyla mesaj çekilmiştir.

İçişleri Bakanına bilgi vermek suretiyle J.Gn.K.lığı Harekat Başkanı Tümg. Arif Çetin tarafından; 16 Temmuz 2016 Cumartesi günü saat 02.19 ve 03.07’de NTV televizyonu aranması suretiyle basın açıklamalarında bulunulmuştur.

J.Gn.K.lığı Harekat Başkanı Tümg. Arif Çetin’in talimatıyla Orgeneral Galip Mendi imza bloğuyla rütbeli izinlerinin kaldırılmasına ilişkin mesaj bağlı tüm jandarma birliklerine çekilmiştir.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Merkezi ve Muhabere Merkezince mesaj çekilmesinde zorluklarla karşılaşıldığı yönünde bilgiler elde edilmesi J.Gn.K.lığı Harekat Başkanı Tümg. Arif Çetin’in yönlendirmesiyle Orgeneral Salih Zeki Çolak imza bloğuyla Ankara İl J.K.lığı Harekat Merkezi vasıtasıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı bağlı birliklerine de mesaj çekilmiştir.

Beştepe J.Gn.K.lığı ana karargahındaki darbeci teröristleri etkisiz hale getirmek maksadıyla, 16 Temmuz 2016 Cumartesi gecesi saat 01.00’den itibaren operasyona başlanılmış, operasyon sabaha kadar sürmüş, nizamiyeden başlayarak kademeli olarak karargaha girilmiş ve karargah saat 16 Temmuz 2016 Cumartesi 11.00’de tamamen kontrol altına alınmıştır. Beştepe Karargâhına yapılan operasyon esnasında direniş gösteren (16) darbeci öldürülmüş, (9) darbeci yaralı olarak ele geçirilmiş, sağ yakalanan darbeciler ise TEM Şubeye teslim edilmiş olup darbecilerin teslim aldığı rehineler kurtarılmıştır. Bu esnada akşam saatlerinde muhtemelen 21.45 civarında; Beştepe J.Gn.K.lığı karargahına koordine/işbirliği için gelen Emn.Gn.Md.lüğü TEM D.Bşk. Turgut Aslan ve korumaları darbeciler tarafından rehin alınarak sabah saatlerinde teröristlerce koruması şehit edilmiş, kendisi de yaralanmıştır.307

Beytepe J. Kışlasına müdahale edilmesiyle ilgili olarak;15 Temmuz 2016 tarihinde saat 21.45 sıralarında J. Okullar Komutanının yönlendirmesiyle bir grup kursiyer Teğmen tarafından tüfekli ve teçhizatlı olarak Beytepe Şehit Korgeneral İsmail Selen Kışlasında J. Eğt. K.lığı kışlası nizamiyesi ve nöbetçi heyetine yönelik kalkışma girişiminde bulunulmuştur.

Saat 21.55’de J. Okullar Komutanı telefon ile nöbetçi amiri tarafından aranarak kalkışma girişimi bildirilmiş, Okullar Komutanı tarafından “Tüm yetkilerin bu saatten sonra gelen Binbaşıda olduğu, nöbetçi heyetinin nöbetini bırakmasını ve istirahat etmesini” belirtilmiştir. Saat 22.00’de Kışla Nöb.Amiri ve Nöb.Subayı silahlı kalkışmacılar tarafından Kışla Nöb.A. odasına götürülmüş ve cep telefonlarına el konulmuştur.

Beytepe J.Kışlası 16 Temmuz 2016 saat 06.00 civarında Ankara J.Blg.K. Tuğg. Mehmet Artar ve kışla komutanı arak belirlenen J.Kd.Alb. Veli Tire tarafından operasyonla tekrar ele geçirilmiş, darbeci J.Okll.K. Tuğg. Sadık Köroğlu evinde yakalanmış ve darbeye karışan diğer personel ile beraber haklarında yasal işlem yapılmak üzere Ankara İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğüne sevk edilmiştir.308

Komisyona ifade veren Ankara’da yaşanan olaylar kapsamında darbe gecesinin Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz tarafından;309

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, MİT, TRT, Emniyet binaları ile diğer kritik binaların etrafının sarılacağı ve bu alanlara girişlere kesinlikle izin verilmeyeceği, zorlanması hâlinde “Şartlar oluştuğundan, silah kullanılacaktır.” dendiği, “Emniyet genel merkezindeki 40 kadar daire başkanlığındaki tüm personelin, raporlu olanlar dâhil, derhâl, behemahâl görev baş yapacağı ve Türkiye genelinde depoların tamamının açılıp uzun namlulu silahların personele dağıtılacağı ve silahla direnileceği” konusunda talimat verildiği,

Yukarıda belirtilen emirlerin il emniyet müdürlerine sözlü olarak açık ve kesin bir dille iletildiği. Aynı emirlerin il emniyet müdürlüklerine e-postayla da yazıldığı, depolarda bulunan tüm uzun menzilli silah, mühimmat ve teçhizatın personele dağıtıldığını, henüz teslim alınmamış olan 10 zırhlı taktik aracın acilen ilgili firmadan alınarak Ankara’da göreve sevk edildiği,

Başta Eskişehir yolu olmak üzere ana güzergâh ve yolların büyük araçlarla kapatıldığı. Tankların şehre girişlerini olabildiğince engellemek için tedbirlerin alındığı, bu arada, ilgili daire başkanları, genel müdür yardımcıları, herkesin bir görev üstlendiği ve STK’larla, sivil toplum örgütleriyle, odalarla, siyaset kurumu mensuplarıyla, belediye başkanlarıyla irtibata geçip Akıncılar Hava Üssü’ne, Atatürk Havalimanı’na, ilgili yerlere vatandaşları yönlendirmeye çalışıldığı, bu kapsamda, Akıncılar Hava Üssü’ne 3 bin kadar vatandaşın yönlendirildiği, Özel Harekât polislerinin görevlendirilerek Akıncılar Hava Üssüne ait akaryakıt pompası ve yakıt deposunun etkisiz hâle getirilerek uçakların oradan iniş kalkışlarına mâni olunmaya çalışıldığı ama depoda daha önce depolanan 7 bin ton kadar akaryakıt mevcut olduğu için en azından sabaha kadar istenilen sonucun alınamadığı,

Devlet büyüklerinin Ankara’ya gelme ihtimaline binaen yollara polis ekiplerinin yerleştirildiği, vatandaşın havaalanına yönelmesinin sağlanması için Büyükşehir, Altındağ, Pursaklar Belediye Başkanlarının aranarak yardım istendiği, 15 bin kadar vatandaşın Esenboğa Havaalanı’na gittiği, Havaalanı Koruma Müdürüne talimat verilerek kule güvenliğinin sağlandığı, kısa bir süre sonra mezun olmak üzere olan ancak resmî anlamda mezun olmamış olan 4.500 Özel Harekât polisi adayının, Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’nden 2 bin özel harekâtçı, 1.300 normal kadrolu personel olmak üzere 7.800 personel çevre illerden Ankara’ya intikal ettirildiği,

Ankara İl Emniyet Müdürlüğünü teslim almak üzere gelen 100 silahlı darbeciyle silahlı çatışmaya girildiği ve tankların üzerine benzin dökülerek yakılacağı tehdidiyle 2 tanka el konulduğu ve vatandaşların da desteğiyle darbeci askerlerin yakalandığı, bu sırada 5 polisin şehit olduğu, 133 polisin yaralandığı,

Ele geçen darbe planlarında isimleri yer alan kişilerle iltisaklı yargı mensubu ve diğer kişilerin pasaportlarının yurt dışına çıkmaları, kaçmaları ihtimaline binaen bilgi sistemi üzerinden o gece iptal edildiği,

Bursa, Düzce, Karaman, Konya, Nevşehir, Samsun, Zonguldak, Kırşehir, Amasya olmak üzere, tüm buralardan 1.336 personelin teçhizatlarıyla birlikte Ankara iline çağrıldığı ve bir emniyet genel müdür yardımcısı tarafından Ankara ilindeki stratejik noktalarında görevlendirildiği,

Polatlı 58. Topçu Tugayından sahte talimatla 80 asker ve füze rampalarıyla birlikte darbe için Ankara’ya doğru yola çıkan zırhlı araçların Temelli yakınlarında polisler tarafından durdurularak etkisiz hâle getirildiği,

Genelkurmay Başkanlığından çıkan toplam 933 er, erbaş ve rütbeli personelin gözaltına alındığı ve ayın 16’sında sabah 08.30’dan itibaren Jandarma Genel Komutanlığında kontrolün ele alınmasından itibaren orada görevli Özal Harekât personelinin Akıncı Hava Üssü’ne görevlendirildiği, sabahın ilk saatlerinden itibaren Akıncı’da operasyon çalışmaları başladığını ve akşam saatlerinde de Akıncı’da bulunan darbecilerin tamamının teslim alınarak aşağı yukarı tüm direnç unsurları merkezlerinin bir bir kontrol altına alındığı” belirtilmiştir.

Bu bölümde, darbe girişimine ilişkin TSK içinde yuvalanmış FETÖ mensuplarının yaptıkları menfus eylemler kısaca özetlenmeye çalışılmıştır. Ancak, bu yapının sivil uzantılarının darbeye nasıl destek verdiğine ilişkin de birçok örnek bulunmaktadır. Bunların en acı ve insanlık dışı örneklerinden birisi de -23.07.2016 tarihinde 667 sayılı KHK ile kapatılan- Turgut Özal Üniversitesi Hastanesinde yaşanmıştır. Bu hastane, darbe girişimine karşı direnmek üzere sokağa çıkıp kritik bir şekilde yaralanan ve hayati tehlike yaşayan vatandaşları tedavi etmeyi kabul etmemiş ve geri çevirmiştir. Komisyona ifade veren, 15 Temmuz gazilerinden Mine Özer, insaf, vicdan ve tıp etiğine hiçbir şekilde uymayan bu insanlık dışı tutumu şöyle anlatmıştır; “…Bindiğimiz araç bir halı yıkama atölyesinin “Panelvan” dedikleri tipte bir araçtı. Tam 12 kişi bizi o araca sığdırdılar. Arkamdaki genç, “Teyze benim dizlerim kırık haberin olsun, paramparça.” dedi. Önümdeki çocuğun kafatası parçalanmıştı, çok kan kaybı vardı. O Murat dedi ki: “Arkadaşımın çok kan kaybı var teyze, lütfen elini bastırır mısın?” Ama ben bu kolumla koltukların arkasına tutunmuştum, “Bu elimi götürürsem bastırabilirim belki.” dedim. “Tamam, ben hallederim.” dedi ve biz böyle 12 kişi kanımız birbirine karışa karışa, önce o yakınlarda bulunan -zannederim adı- Turgut Özal Hastanesine götürüldük, onlar bizi almadılar. Bize “Sizi kim sokağa döktüyse gidin o tedavi etsin...” dediler.310


        1. İstanbul’da Yaşanan Olaylar

15 Temmuz 2016 22:00 civarında Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü bir grup asker tarafından araç trafiğine kapatılmıştır.311

Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ile bazı üst düzey Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları İstanbul’da katıldıkları düğün töreninde zapt altına alınarak 4. Ana Jet Üs Komutanlığına (Akıncı) götürülmüştür.

Atatürk Havalimanı, hava trafik kontrol kulesini kontrol altına alan 1. Ordu Komutanlığına bağlı askerlerce sadece iniş yapacak uçaklara izin verilmesi kaydıyla hava trafiğine kapatılmıştır.

Darbe girişimiyle ilgili ilk soruşturma İstanbul’da başlatılmıştır. Küçükçekmece Başsavcısı Ali Doğan, darbe girişimini yapan askerlerle ilgili soruşturma başlatıldığını ve askerlerin görüldükleri yerde tutuklanacaklarını bildirmiştir.312 Saat 01.00’e doğru darbeye teşebbüs edenlere Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca Türk Ceza Kanunu’nun 309, 311, 312 ve 313. maddelerine dayanılarak resmen soruşturma başlatılmış ve gözaltı kararı alınmıştır.

Vatandaşlar Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne doğru yürüyüşe geçmiştir. 313

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı İstanbul’a taşıyan uçak, yolcu uçağı kodu olan THY 8456 kodunu kullanan TC-ATA uçağı ile Atatürk Havalimanı’na inmiş ve bir basın açıklaması yapılmıştır.314

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Vezneciler’deki hizmet binasını ele geçiren askerler ile polis arasında sabaha kadar süren çatışma sonucu polisler binayı emniyet altına almış, Çengelköy Karakolu’nu ele geçirmeye çalışan askerler ile polis arasında çıkan çatışmada polisler karakolun güvenliğini sağlamayı başarmışlardır. Darbe girişiminin başladığı Boğaziçi Köprüsü’nü ellerinde tutan yaklaşık elli asker silah bırakarak teslim olmuştur. Gece boyunca tanklarla kapatılan Boğaziçi Köprüsü, askerlerin teslim olmasının ardından 08:30’da kısmen trafiğe açılmıştır.315

İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı J. Kor.Bl.K.lığına saat 20.30 sıralarında (2) sivil araçla (8) Harp Akademisi öğrencisi askeri personel gelmiş, misafirhanede yanlarında getirdikleri kamuflaj elbiselerini giymiş ve bölükten aldıkları MP-5 makinalı tabanca ve mühimmatı kuşanmak suretiyle sabaha kadar beklemede kalmışlar, darbe başarısız olunca sabah silahlarını bırakarak kaçmışlardır. Söz konusu koruma bölüğünde bir gün önce de keşif faaliyetinde bulunulduğu tespit edilmiştir. Istanbul İl J.K.lığı emrınde görevlı İl J.K. J.Kur. Alb. Gürcan Sercan, 4. İl J.K.Yrd. J.Alb. Haydar Yalın, Arnavutköy İlçe J.K.lığı Mrk.J.Krk.K. J.Tgm. Müjdat Aybey, Arnavutköy İlçe J.K.lığı emrinde görevli Uzm.J.II.Kad.Çvş. Mustak Kartal 16 Temmuz 2016 tarihinde İl Emn.Md.lüğü tarafından gözaltına alınmıstır.316

İstanbul’da yaşanan olaylar kapsamında İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan tarafından;317

Saat 22.30 da polis teşkilatına yapılan telsiz anonsu ile, “Hiçbir şekilde silahların teslim edilmeyeceği, bulunulan yerlerden ayırılmayacağı, vatandaşlarla beraber karşımızdakilere de zarar vermeden müdahale edileceğinin” ifade edildiği,

Boğaziçi Köprüsüne vatandaşların gelip kalabalık oluşması ile birlikte vatandaşın üzerine ateş açıldığı ve bazı vatandaşlarımızın şehit olduğu, ayrıca kalkışmacılar tarafından dört kez tank atışı yapıldığı, bu durum karşısında köprüye gelen askerlerin polis ile irtibata geçerek olaylara müdahale ettiği, bir generalin koordinesinde yapılan darbe karşıtı müdahalelerde bir albayın şehit olduğu bir albayın da ağır yaralandığı mümkün olduğu kadar çatışma ortamı oluşmaması için gerekli itina, özen gösterildiği, temkinli ve sabırlı davranıldığı,

İstanbul genelinde tankların ilerleyişini durdurmak için metrobüsler, ağır araçlar ve tüm imkânların seferber edildiği, CNN TÜRK, Atatürk Havalimanı, AKOM gibi birçok yerin darbeciler tarafından işgal edildiği,

Sayın Cumhurbaşkanı “Kuleyi ne kadar zamanda boşaltırsınız?” dediğinde, İstanbul Emniyet Müdürü olarak on-on beş dakika dendiği, Atatürk havalimanı kulesinin on-on beş dakika içinde kalkışmacılardan temizlendiği ve akabinde Sayın Cumhurbaşkanının uçağının İstanbul’a iniş yaptığı,

Beyan edilmiştir.


        1. Marmaris’te Cumhurbaşkanı’na Suikast Girişimi

Marmaris ilçesinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast için görevlendirilen uçuş personelleri dâhil 39 şüphelinin bu üsten hareket ettikleri, üssün hem nakliye hem de künyesinde bulunan MAK timleri sayesinde saldırı merkezi olarak kullanıldığı, 15.07.2016 tarihinde özel kuvvetlerde görev yapan Kara Kuvvetleri Komutanlığından, Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görev yapan Sat Komandosu olan rütbeli askerler ile Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında görevli MAK timlerinden oluşan, saldırı timlerin, üs komutanlığı envanterinde bulunan silah, mühimmat ve teçhizatları kullanarak, Marmaris eylemini gerçekleştirdikleri, eylem sonucunda başarılı olamamaları üzerine helikopterlerin bir yaralı ile birlikte üsse geri döndükleri anlaşılmıştır.318

15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’ten ayrılmasının ardından konakladığı otele 3 helikopterden ateş açılmış, Helikopterlerden daha sonra yüzleri maskeli ve ağır silahlar taşıyan gruplar inmiştir.319

Olayların ardından bölgeye polis ekibi sevk edilmiş çıkan çatışmalarda 10 kişi yaralanmıştır. Çatışma sırasında yaralananlardan polis memuru Nedim Cengiz Eker ve cumhurbaşkanlığı koruma polisi Mehmet Çetin şehit olmuştur. Sabah saatlerine kadar süren çatışmalar sonucunda darbeci askerler otelden ayrılarak İçmeler mevkiinde ormanlık alana kaçmıştır.320

Darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı İstanbul Atatürk Havalimanı’na getiren özel uçak darbecilerin F-16 uçaklarını atlatarak indi. Dalaman Havalimanı’ndan kalkan Gulfstream G450 tipi TC-ATA uçağının kaptan pilotu Atatürk Havalimanı Hava Trafik Kontrol Kulesi’yle bağlantıya geçerek darbeci pilotların kullandığı F-16 uçaklarından kaçınarak inmeyi başardı. Başbakanlık filosuna bağlı TC-ATA uçağının pilotuna bilgi veren kontrolör F-16 uçaklarının durumunu dakika dakika rapor ederek uçağı Atatürk Havalimanı’na indirmeyi başardı. Boğaz Köprüsü üzerinde bulunan F-16 uçaklarıyla yaklaşan TC-ATA uçağının Genel Havacılık Terminali apronuna hızla park edebilmesi için 3-5 sol numaralı piste indirilmiştir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı için giden Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinin, çelik kapı açmak için kullanılabilecek mühimmatlar hakkında bilgilendirildiği ortaya çıkmıştır.

Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast için görevlendirilen MAK timlerinin kuruluşu, bu timlerin FETÖ'nün darbe girişiminde üstlendiği rol ve Çiğli 2. Ana Jet Üssü'nün darbedeki pozisyonuna ilişkin bilgiler yer almıştır.321

Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı tüm üs komutanlıklarında bulunan arama kurtarma timlerinin, darbe girişimi kapsamında tutuklanan Akın Öztürk'ün Hava Kuvvetleri Komutanlığı yaptığı 2014 yılında "MAK" adıyla İzmir ve Konya'da toplanarak bu timlerde FETÖ'nün hâkimiyetinin sağlandığına dikkati çekilen iddianamede, 15 Temmuz'da da 39 personelin Marmaris'te bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırı için Çiğli 2. Ana Jet Üssünden hareket ettiği aktarılmıştır.

Gizli tanık ifadelerinin de yer aldığı iddianamede, MAK timleri, SAT komandosu ve Özel Kuvvetler ekiplerinin, saldırı merkezi olarak kullanılan Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı envanterindeki silah, mühimmat ve teçhizatları kullanarak Marmaris saldırısını gerçekleştirdiği kaydedilmiştir.

İddianamede, tutuklulardan MAK kursiyeri bomba uzmanı Astsubay Emre Güntekin'in, Marmaris saldırısına katılan MAK personelini, araçla Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığındaki helikopter pistine taşıdığı ve burada yedişer kutu mermi/mühimmat dağıttığı belirtilmiştir.

Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı tüm üs komutanlıklarında bulunan arama kurtarma timlerinin, darbe girişimi kapsamında tutuklanan Akın Öztürk'ün Hava Kuvvetleri Komutanlığı yaptığı 2014 yılında "MAK" adıyla İzmir ve Konya'da toplanarak bu timlerde FETÖ'nün hâkimiyetinin sağlandığına dikkati çekilen iddianamede, 15 Temmuz'da da 39 personelin Marmaris'te bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırı için Çiğli 2. Ana Jet Üssünden hareket ettiği belirlenmiştir.

Gizli tanık ifadelerinin de yer aldığı iddianamede, MAK timleri, SAT komandosu ve Özel Kuvvetler ekiplerinin, saldırı merkezi olarak kullanılan Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı envanterindeki silah, mühimmat ve teçhizatları kullanarak Marmaris saldırısını gerçekleştirdiği kaydedilmiştir. 

Ayrıca Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma kapsamında Marmaris ilçesinde bir otelde bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı'nı etkisiz hale getirmek amacıyla, 37 şüphelinin Ankara, İstanbul ve İzmir illerindeki planlama ve hazırlık aşamalarını takiben, 16/07/2016 tarihinde İzmir ilinden helikopter ile Muğla ili Marmaris ilçesine geldikleri, müşteki Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kısa bir süre evvel Marmaris ilçesinden ayrılmış olması nedeniyle kendisine ulaşamadıkları ancak burada Cumhurbaşkanı'nı korumakla görevli olan müştekilere tehdit ve hakaretlerde bulunmaktan, şiddet uygulamaktan, onları hürriyetlerinden yoksun bırakmaktan çekinmedikleri, müşteki polislere ve müşteki Cumhurbaşkanı'na hakaret içerikli sözler sarf ettikleri, devletimizin güvenlik güçleri ile çatışmaya girdikleri, iki kahraman güvenlik görevlisini şehit ettikleri gibi müşteki sivil vatandaşlara ait ev, otel, otomobil gibi taşınır taşınmaz mal varlıklarında hasar meydana getirdikleri, bir kısım şüphelinin eyleme fiilen iştirak etmeyip eylemin planlanması aşamasında şüphelilere görev tevdi ederek onları azmettirdikleri, bir kısım şüphelinin ise fiilen eyleme iştirak eden şüphelilere yardımda bulundukları tespit edilmiştir.322

Komisyonun 20 Aralık 2016 tarihinde gerçekleştirdiği Marmaris Grand Yazıcı Turban Oteli Yerinde İnceleme çalışmasında Cumhurbaşkanının konakladığı villanın içine darbecilerin baskın yaptıkları, polislerden Cumhurbaşkanı Koruması Mehmet Çetin‘in villada, Polis Memuru Nedip Cengiz Eker’in bahçede, helikopterin indiği yerde şehit edildiği, çalışma odasının, dinlenme odasının, tuvalet ve banyoların kurşunlandığı, Komisyonumuzun Marmaris çalışma ziyareti sırasında bizzat müşahade edilmiştir.


      1. Darbe Girişiminin Bastırılmasında Rol Alan Kişi ve Kurumlar

Darbe girişimi, devlet ile milletin topyekün müdahalesi ile bastırılmıştır. Adli makamlar darbeci unsurlara karşı gerekli adli işlemleri derhal başlatmış, güvenlik kuvvetleri zaman kaybetmeden fiili müdahalede bulunmuş, halk meydanlara dökülerek darbecileri engellemiş, siyaset kurumu bir bütün olarak darbeye karşı bir duruş sergilemiş, kamu kurum ve kuruluşları ellerindeki tüm imkanları darbe girişiminin bastırılması doğrultusunda kullanmış ve medya organları da darbe karşıtı bir habercilik yapmıştır.

49.1.2.1.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Duruşu ve Rolü

15 Temmuz Darbe Girişiminin önlenmesinde öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı tutumu belirleyici olmuştur. Cumhurbaşkanı’nın darbeye ilişkin açıklamalarının ekranlara yansımasından kısa bir zaman önce de darbe girişimine karşı meydanlara inenler olmuşsa da, darbeye karşı etkin ve topyekûn tepkinin ve karşı koyma iradesinin Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları ve çağrısıyla yoğun olarak başladığı gözlenmiştir. Bu nedenle, darbe girişiminin engellenmesinde en etkili ve sembol isimlerin başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geldiği açıktır.

Darbe girişimine karşı halkı toplu halde harekete geçirerek direnişin fitilini ateşleyen olay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ulusal televizyon kanallarından yaptığı çağrı olmuştur. Darbe girişimi sırasında Marmaris'te bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, halkın meydanlara ve havaalanlarına toplanarak tepki göstermesi çağrısında bulunmuş ve kendisinin de meydanlarda olacağını vurgulamıştır. Cumhurbaşkanının “Başkomutan” olarak bizzat meydanlarda olacağını belirtmesi, halkın motivasyonunu artıran önemli bir faktör olmuştur.

49.1.2.2.Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Siyasi Partilerin Tutumu ve Tepkisi

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesindeki direniş noktalarının başında, demokrasinin ve milli iradenin tecelligâhı Türkiye Büyük Millet Meclisi gelmiştir. Darbe girişiminin başlamasından kısa bir süre sonra TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Meclise gelmiştir. Meclisin darbe girişimi karşısında kararlı duruşunun gösterilmesi için Genel Kurulun toplanması kararını veren Kahraman, milletvekilleri ile temasa geçmiş, kısa bir süre sonra da, bazı bakanlar ile milletvekilleri ve Meclis personeli TBMM’ye gelmiştir.323

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Genel Kurul kürsüsündeki yerini alırken yanına AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay’ı da Meclis Başkanlık Divanı üyelerinin bulunduğu kürsüye almıştır.324 Bu görüntü ile “bir ve beraberiz; vatanı ve demokrasiyi birlikte savunuyoruz” mesajı verilmiş ve Meclisin Türk halkının ülkenin her yerinde darbecilere karşı sergilediği mücadelede millet ile omuz omuza hareket ettiği gösterilmiştir.

Kahraman, Genel Kurulda “Demokrasi tecrübemiz eskidir, demokrasimiz yerleşmiş, kökleşmiştir. Burası demokrasimizin mabedidir, darbe girişimi başarısız kalmaya mahkûmdur”325 şeklinde konuşarak, darbeye asla geçit verilmeyeceğini vurgulamıştır.

Bu bağlamda, AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, milletin Türkiye’nin her yerinde millî iradeye sahip çıktığını belirttiği konuşmasında, “Hükümetimiz iş başındadır. Cumhurbaşkanımız devletin başındadır. Meclis Başkanımız, millî irade, TBMM’de toplantı halindedir, millî iradeye sahip çıktığını göstermektedir. Gün, millî iradeye sahip çıkma günüdür. Gün, bu alçak darbe girişimini geri püskürtme günüdür. Bu darbeciler teslim olana kadar TBMM çalışmalarına devam edecektir. Milletimiz meydanları boşaltmayacaktır” ifadesiyle326 bu konudaki kararlılığı açık bir biçimde dile getirmiştir.

Aynı çerçevede, Cumhuriyet Halk Partisinin demokrasiye ve parlamentoya sonuna kadar bağlı olduğunu vurgulayan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de, “asla darbecilere yenilmeyiz ve kesinlikle teslim olmayız” derken; MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise, demokrasi tarihine kara leke olarak geçecek bir girişimin yaşandığını; Türk milletinin ve TBMM’nin darbe karşısında dimdik duruşuyla darbe girişimini bertaraf edeceğini dile getirerek, “maceracılara geçit verilmeyecek, bu girişim asla başarılı olamayacak” ifadesiyle327 darbecilere karşı açık bir birliktelik mesajı vermiştir.

Daha sonra söz alarak kürsüye gelen milletvekilleri de darbe girişimi karşısında kararlı duruşlarını ifade etmiştir.328

Darbecilerin kumandasındaki F-16 uçaklarının Meclisi bombalamaya başlaması geri adım atılmasına değil, karalılığın daha güçlü bir şekilde ifade edilmesine vesile olmuştur. İkinci bomba atıldığı sırada konuşma yapmakta olan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, milletin ve parlamentonun darbeciler karşısında duruşunu, “Bomba da atsanız buradayız. Ne yaparsanız yapın buradayız. Sizi yargının önüne çıkaracağız, millete hesap vermenizi sağlayacağız”329 şeklindeki konuşmasıyla göstermiştir.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, bu esnada 16 Temmuz Cumartesi günü için olağanüstü toplantı çağrısı330 yaparak Parlamentonun darbecilere karşı mücadele konusunda ne denli kararlı olunduğunu bir kez daha ifade etmiştir.

Darbe girişimin en şiddetli ve yoğun şekilde yaşandığı saatlerde, güvenliğine yönelik olarak, koruma ekibi tarafından evinden ayrılması gerektiği hatırlatıldığında Başbakan Yıldırım, “bir yere gitmiyorum. Kim gelirse gelsin, hiçbir yere gitmiyorum. Milletim beni görmeli, rahatlamalı”331 cevabını vermesinden kısa süre sonra, bir televizyon kanalına telefonla bağlanarak; bunun, ordunun içinde emir komuta zincirine bağlı olmayan bir kalkışma olduğunu, ancak devletin demokrasiye bağlı tüm unsurlarıyla ve millet ile birlikte bu kalkışmayı bastıracağını ifade etmiştir.

Başbakan Yıldırım’ın bu açıklamayı yapmasının hemen ardından önce MHP, hemen ardından da CHP genel başkanları, darbenin ve darbecilerin karşısında, demokrasinin ve seçilmiş siyasi iradenin yanında olduklarını belirten açıklamalar yapmıştır.332

Milletin temsilcileri tarafından darbe karşıtı açıklamalar üst üste gelirken, devletin en üst makamı olan cumhurbaşkanlığından yapılacak açıklama da gecikmedi.



        1. Kamu Kurumlarının Rolü

Türk Silahlı Kuvvetleri

Darbenin askerî analizi yapılırken girişimin terör niteliği taşıyan eylemlerle sınırlı kalarak kısa sürede bertaraf edilmesinde; başta üst komuta kademesi olmak üzere demokrasiye bağlı TSK mensuplarının çoğunluğunun direnişi nedeniyle darbeci unsurların yeterli kuvvete ve askerî kapasiteye sahip olamamasının ve bu nedenle başarı algısı yaratamamasının büyük etkisi olduğu değerlendirilmektedir.333

Darbe teşebbüsünün yapıldığı gece başta Cumhurbaşkanı olmak üzere diğer yetkili makamlardaki kişilerin konuşmaları üzerine halkın sokaklara inerek darbecilerin önünde durmasının darbe teşebbüsünün önlenmesine yönelik çok büyük psikolojik etki yaratmış olduğu muhakkaktır. Bununla birlikte; darbecilerin ilk hedefi olan Genelkurmay Başkanlığı ve diğer kuvvet komutanlıklarına ait komuta kademesinin darbeyi kabullenmeyerek direnmesi334 sonucunda darbecilerin yeterli personel, silah ve teçhizata erişimi engellenmiş, komuta ve karar sistemi sarsılmış, stratejik hatalar yapmalarına yol açılmış, darbecilerin gayretleri bölünmüş, sıklet merkezleri kaybolmuştur.335

TSK’nın seçkin birlikleri ve vurucu imkân ve kabiliyetlerinin büyük bölümü darbeciler tarafından kullanılamamıştır. Yetersiz kuvvet, stratejik hatalar yapılmasına yol açmış, küçük birliklerin çoğu sivil halk ve kolluk kuvvetleri tarafından kolaylıkla kuşatılmış ve etkisiz hale getirilmiş, 336

Eski Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu da Komisyon’a göndermiş olduğu yazıda konuya ilişkin şunu ifade etmiştir; “Nitekim bu darbe girişiminin atlatılmasında TSKnın üst kademesinin takındığı direniş tavrının ve hiyerarşik düzeni koruma çabasının büyük etkisi olmuştur.

1. Ordu Komutanı'nın derdest edilememesi, darbecilerin moral gücünü kırmış, gafil destekçilerin geri çekilmesini sağlamış, darbeye karşı asker/polis kapasitesini harekete geçirmiş, bu suretle, darbecilerin hava üsleri ve kontrollerindeki birlikler başta olmak üzere askerî kapasitelerini kullanmalarına müdahale mümkün olmuştur.337

Ordu içerisinde donanım açısından en seçkin birimlerden olan Özel Kuvvetler Komutanlığının darbecilere teslim olmaması ve çatışarak önemli bir darbecinin ölümüne neden olmasının darbe girişiminin başarısız kılınarak bertaraf edilmesinde büyük etkisi olmuştur.338

Darbe girişiminin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bastırılmasını takiben bu girişimi gerçekleştirenlerin “illegal çete mensubu terörist hainler (FETÖ)” olduğunu, bu kişilerin TSK’da yer alan çoğunluktaki mensuplarla hiçbir alakası olmadığını ifade eden bir basın açıklaması yapılmıştır.339

Emniyet

15 Temmuz 2016 günü saat 22.15 sularında “acil” kodlu olarak Emniyet Genel Müdürlüğünde kriz merkezi oluşturulmuştur. Yaşanan gelişmelerden FETÖ’ye mensup askerler tarafından yapılan bir darbe girişimi olduğu tespiti yapılmış;

Darbe girişimine kesinlikle karşı çıkılması, gerekiyorsa silahla direnilmesi, polislerin darbeci askerlere teslim olmayacağı, tam tersine proaktif davranılması, mümkün olduğu takdirde, askeri mahaller çevresinde tedbir alınarak kışla dışına çıkıp haksız, hukuksuz müdahalelere yeltenenlere müsaade edilmemesi, müsamaha gösterilmemesi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, MİT, TRT, Emniyet Binaları ile diğer kritik binaların etrafında tedbir alınarak bu alanlara girişlere kesinlikle izin verilmemesi, zorlanması hâlinde ve şartlar oluştuğunda silah kullanılacağı, Jandarma ve diğer askerî birliklerin komutanlarıyla görüşülerek askerin sokağa çıkması hâlinde tüm polislerin kesinlikle silahla karşı koyacağı, darbe kalkışmasına destek vermemeleri ve doğacak sonuçlardan kendilerinin sorumlu olacakları açık ve kesin bir dille ifade edilmesi, ülke genelinde, izinli, istirahatli polisler göreve çağrılması, tankların şehir meydanlarına inmesini engellemek için başta çekiciler ve diğer büyük araçlarla olabildiğince yolları kapatarak, şehir merkezlerine inilmesinin olabildiğince engellenmesi, darbe girişimine teslim olma eğilimli personel olursa derhâl gözaltına alınması emir ve talimatları 81 il emniyet müdürüne sözlü olarak açık ve kesin bir dille saat 22.30 itibarıyla iletilmiş ve saat 23.00 itibariyle yazılı olarak iletilmiştir.

15 Temmuz akşamı Emniyet Genel Müdürlüğünde görevli tüm personel göreve çağrılmış ve “Türkiye genelinde Emniyet Müdürlüğü depolarının tamamı açılarak uzun namlulu silahlar personele dağıtılacak ve silahla direnilecektir” talimatı verilmiş, Emniyet Genel Müdürlüğünce siparişi verilip henüz teslimi yapılmamış 10 zırhlı taktik araç ilgili firmadan alınarak Ankara’da göreve sevk edilmiş, mevcut personel kritik tüm binalara görevlendirilmiş, tankların şehre girişlerini olabildiğince engellemek için tedbirler alınmış, Özel Harekât Polisleri görevlendirilerek Akıncılar Hava Üssü akaryakıt pompası deposu etkisiz hâle getirilerek uçakların üsse iniş kalkışlarına mâni olunmaya çalışılmış, devlet büyüklerinin Ankara’ya gelme ihtimaline binaen yollara polis ekipleri yerleştirilmiş, Esenboğa Havalimanında kule güvenliği sağlanmıştır.

4.500 Özel Harekât Polisi Adayı, Doğu ve Güneydoğu Bölgesinden 2 bin Özel Harekâtçı ve 1.300 normal kadro personeli olmak üzere 7.800 personel çevre illerden Ankara’ya intikal ettirilmiş, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne 1.729 Özel Harekât Polisi takviye olarak gönderilmiş, darbe girişimcileri Özel Harekat Polisleri başta olmak üzere emniyet mensuplarının etkili müdahaleleriyle işgal ettikleri binalardan çıkartılmışlardır.

15 Temmuz gecesi Bursa İl Jandarma Komutanından elde edilen darbe belgelerinde darbecilerce 81 ilde sıkıyönetim komutanı olarak görevlendirilen isimler ortaya çıkmış, bu isimler 81 İl Valiliğine, Emniyet Müdürlüğüne süratle intikal ettirilip sözde sıkıyönetim komutanı olarak görevlendirilmiş bu kişiler gözaltına alınmış, darbe planında yer alan sözde sıkıyönetim komutanları vakit geçirmeksizin aynı gece İçişleri Bakanlığına bildirilerek listedeki ismi bulunan jandarma komutanları ve askerler Bakanlık onayıyla görevden alınmış, ele geçen darbe planlarında isimleri yer alan kişilerle iltisaklı yargı mensubu ve diğer kişilerin pasaportları yurt dışına çıkmaları, kaçmaları ihtimaline binaen, bilgi sistemi üzerinden iptal edilmiştir.

Ankara Adliye Binasının güvenliğini sağlamakla görevlendirilen polisler tarafından 2 tanka el konulmuş, Eskişehir, Çankırı, Kütahya, Yozgat, Kırıkkale, Çorum, Afyonkarahisar, Bursa, Düzce, Karaman, Konya, Nevşehir, Samsun, Zonguldak, Kırşehir, Amasya illerinden 1.336 personel teçhizatlarıyla birlikte Ankara İline getirtilerek stratejik noktalarda görevlendirilmiş, Eskişehir ilinden Ankara iline sevk edilen ve Polatlı ilçesinde hareket hâlinde olan darbeci askerlere polisler tarafından müdahale edilerek yakalama işlemi yapılmış, Gölcük ve Aksaz’da darbeye katılmak amacıyla görevlendirilmiş ve limandan ayrılan savaş gemilerinden 2’si hariç diğerleri ikna edilerek geri döndürülmüştür.340

Jandarma Genel Komutanlığı

J. Gn. K. lığı bağlılarında görev yapan yükümlü erbaş ve erler dışında kalan yaklaşık 85.000 personelden söz konusu kalkışmaya ferdi olarak personelin % 1’ inin katıldığı tespit edilmiş olup yukarıda ifade edilen darbe teşebbüsü eylemi dışında, birkaç münferit olay haricinde diğer kuvvetlerle birlikte veya desteğinde hiçbir köprü kontrolü, yol kapaması, silah kullanılması, masum vatandaşa mermi atma olayına karışan Jandarma Genel Komutanlığı personeli bulunmamıştır. Ancak darbe girişiminin bastırılmasını takip eden günlerde darbeye katılmamış olsa bile, FETÖ üyesi olduğundan dolayı bazı personele işlem yapılmıştır. Bu azınlığa karşı büyük çoğunluğu oluşturan diğer tüm personel darbenin karşısında yer almış ve olayların büyümesini engelleyerek darbeye karışanları yakalamış müteakiben adalete teslim etmiştir.

Geçmişte yapılan tüm darbelerde Jandarma Teşkilatı muhakkak etkin kullanılmaya çalışılmıştır. Bunun nedeni ise ülkenin coğrafi genişliği açısından % 90’nına yakını jandarmanın kontrolünde olmasıdır. Ülkenin en ücra yerlerinde bile jandarma karakolu vardır. O nedenle 15 Temmuz hain darbe girişiminde Beştepe’de bulunan Jandarma Karargâhına büyük önem verilmiş ve burası darbeciler tarafından ele geçirilmiştir. Darbeciler bu sayede ülkenin her köşesine darbe mesajlarını ulaştırmayı ve kendi planları doğrultusunda jandarma güçlerini yönlendirmeyi amaçlamıştır. Eğer söz konusu planlarında başarılı olsalardı, büyük şehirlerdeki darbe girişimi bastırılmış olmasıyla iş bitmeyecek, ülkenin diğer bölgelerinde kontrol belki geç sağlanacak, dolayısıyla karşıt gruplar arasında sıcak çatışmalar başlayacak ve aylar süren bir kaos ortamının oluşmasına neden olacaktı. PKK ve diğer terör örgütleri de bu fırsattan yararlanacak ve FETÖ’nün bu terör örgütleriyle var olan bağlantıları sayesinde de bazı bölgelerde el birliği yaparak, ülkede korku ve kaos yaratacak, aynı zamanda dış güçlerinde yardımıyla ülkemizin iç savaşa sürüklenmesine neden olunabilecekti. Bu açıdan bakıldığında jandarmanın darbe girişiminin bastırılmasındaki ve ülkenin büyük bir bölümünde etkisiz kalmasındaki rolü daha net anlaşılacaktır. Bu hususta eski Ankara Valisi Mehmet KILIÇLAR’ın, 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonunda darbenin bastırılmasındaki Jandarma Teşkilatının rolünü belirtirken şu ifadeyi kullanmıştır;

Dolayısıyla, bir darbe yapmak isteyen birisi, birileri Jandarmanın ülke sathındaki yapılanmasını ve istihbarat kabiliyetini kullanmak zorunda. Nitekim bu darbede de Jandarma teşkilatı yer almadığı için en büyük başarısızlık sebeplerinden birisi de odur. 341

Darbe girişiminin bastırılmasında birçok Jandarma personeli farklı şekillerde görev almıştır. Bazı jandarma subayları (yarbay-binbaşı rütbesinde) darbe girişiminin başladığı saatlerde durumun vahametini kavrayarak ve kendi inisiyatifleriyle herhangi bir komuta merkezinin emri olmaksızın Jandarma Genel Komutanlığı Karargâhından gönderilen mesajlara birliklerin hata ile işlem yapmaları halinde ülke genelinde sıkıntılı durumların ortaya çıkabileceği düşüncesiyle ve bunu önleme amaçlı olarak tüm jandarma birliklerini cep telefonlarından arayarak uyarmış, darbecilerin emirlerine uyanları da tutuklamaları gerektiğini belirtmiştir. O saate kadar birliklere darbecilerin talimatlarına uyulmamasını gerektiren düzeltme mesajlarının çekilmediği düşünüldüğünde bu olayın önemi daha net anlaşılmaktadır. Bu konu ile ilgili Emekli Jandarma Albay Hasan Atilla UĞUR’un Habertürk’te Fatih Altaylı’nın Teke-Tek isimli programında yaptığı açıklamada;

İsimlerini vermek istemiyorum ama 3 jandarma subayı bütün jandarma birliklerine cep telefonlarından ulaşarak bunun FETÖ tarafından gerçekleştirilen bir hainlik olduğunu, gönderilen mesajlardaki emirlere uyulmaması gerektiği ve darbecilerin görüldüğü yerde etkisiz hale getirilmesi gerektiğini iletmişlerdir.”

şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.342



J.Gn.K.lığı Harekat Başkanı tarafından Sayın İçişleri Bakanına bilgi vermek suretiyle J.Gn.K.lığı Harekat Başkanı Tümg. Arif Çetin tarafından; 16 Temmuz 2016 Cumartesi günü saat 02.19 ve 03.07’de NTV televizyonun aranması suretiyle,

Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi’nin emrini iletiyorum; komutanın emri gereğince, millete, devlete ve demokrasiye karşı yapılan kanunsuz hareket mutlaka önlenecektir.”



Yüklə 5,1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   51




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə