424 Tataristan ve Türkiye’deki 13-14. Yy. Mezar Taşlarının Karşılaştırılması
76
1333
Argat (?)
29
Sare
35
Asiye
75
1318,
Savman
45
1315
Aşura
18
1303
Seyte
(Seyyide?)
49
1320
Ayvu
38
Sübeyte
30, 48
Cevher
17
1323
Yakım (?)
74
Çeker Elti
15
Yakut
91 mezar taşında 91 farklı erkek adı belirledik. Genelde baba adı belirtil-
mekle yetinilmişken birkaç örnekte dört kuşak öncesine kadar yazılmıştır. Dil
Türkçedir. Adlardan 37 tanesi Arapça, 1 tanesi Rusçadır. Kalanlardan çoğu-
nun Türkçe olduğu açık olmakla beraber bazılarının Türkçe olup olmadığı
kesin değildir, bunları belirlemek de uzmanlık alanımızın dışındadır. Yalnız
Arapça olanlarda oranın Türkiye’ye göre hayli düşük olduğu açıktır. Çok
kullanılan adlar sırasıyla şöyledir: Muhammet 10, Ali 7, İsmail 7, İbrahim 6,
Hasan (Esen?) 5. Kadınlarda ise 26 ad vardır. Bunlardan 11 tanesi Arapçadır.
Türkiye’de 15. Yüzyıldan itibaren İslam kültürü dolayısıyla Arapça adların
çoğaldığı belirtilmektedir (Kurt 1995:218-220). En çok kullanılandan başla-
mak üzere bazı şehirlerde sıralama şöyledir. Adana’da 1572 yılında Mehmet,
Ali, Ahmet, Mustafa (Kurt 1993:173-200), Bolu Göynük’te Mehmet, İbra-
him, Mustafa, Ahmet (Çal 2007a:320), 16. yüzyılda Çorum’da Mehmet, Ali,
Mustafa, Hüseyin, Hasan, Ahmet, İbrahim, Kastamonu’da Mehmet, Mustafa,
Ahmet, Osman (Çal 2008:373), Ordu’da Ahmet, Ali, Hasan, İbrahim, Mus-
tafa, Süleyman, Tokat Niksar’da Mehmet, Ali, Ahmet, Mustafa (Gümüşsoy
2002:100), 16. Yüzyılda Bozok Sancağında Ali, Mehmet, Hasan, Hüseyin,
Ahmet ( Metin 2013). Türkiye’deki bu adlar 15-20. Yüzyıldandır. Tataristan
ve Türkiye’de Arap adlarının çok kullanılması bakımından benzer bir durum
olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Bulgarlarda Arapça kişi adları Türkiye’ye
göre daha azdır.
Türkiye’de özellikle Ahlat ve Bursa’da daha çok asker, sivil idareci ve
bilim insanlarının mezar taşlarında ölen kişinin adından önce onu övücü sı-
fatlara çok yer verilir. Volga Bulgarlarında bu tür sıfatlar yalnızca 2 örnekte
425
Halit ÇAL
görülür. İlgi çekici olan Bulgarlarda bu kısmın yine Türkçe, Türkiye’de ise
Arapça olmasıdır. Türkiye örneklerindeki Türkçe tercümelerin bile Arapça-
sından fazlaca farkının olmaması Türkçe bakımından düşündürücüdür. Ahlat
ve Bursa’da yaygın olması Türkiye’deki güçlü devlet geleneğine bağlayabi-
liriz.
Ahlat: Haza kabru es said eş şehid eş şaab
el gasir el ömr el mungıs bi şebabihi el
mukri el alim el amil Müfti el ferikayni
alaulmille veddin Osman ibn el merhum /
İzzeddin … ebi’l Kasım / ibn Muhammed
el Galati / İntekale ila rahmetillahi / teala
fi evahiri / şehr Safer sene seman / ve sittin
ve sittemie (Karamağaralı 1992:112, 1269
tarihli)
Bu kabir said, şehid, şabb, gençliğine
doymamış, kısa ömürlü, çok okuyan, ilmine
göre hareket eden, iki cemaatin müftisi,
dinin ve milletin ulusu, 668 yılı Safer ayının
sonlarında(ekim 1269) Allah’ın rahmetine
intikal eden Osman b. Merhum İzzu’d-Din …
Ebi’l-Kasım b. Muhammed Galati’nindir…’’
Bursa: Üstad-ı ahali-i zaman ve
musellemu’l-kulli / fi avanihi el-mevla
muslihu’l-mille / ve’d-dîn eş-şehir bi-
Hocazade / bevve’ehu’llahu meca’n-
nebiyyin ve’s-sıddıkin tuvuffiye ti bukrati
/ yevmi’l-hamis es-sani aşera / min
şehri Rebiü’l-evvel senete 893 haza’l-
abdu el-muhtac ila rahmeti’lla hi teala /
huve’l-bahru’l-hıd ammu ve’l-habru’l-
’etemmu Sultan / el-ulema’i’l-muhakkıkin
burhanu’l-fudala’i / el-mudakkıkin el-
mahir fi’l-furu ve’l-’usûI ve ilhamun
fi’l-meşruı / ve’l-makuli adıdu’l-İslami
/ fi’l-şehri ve’t-tehsfuti.... (Karaçağ
1994:Kat.52, 1487 tarihli)
‘Yaşadığı çağın üstadı ve zamanındaki
herkes
tarafından kabul gören din ve milleti ıslah
eden Hocazade diye meşhur kişidir. Allah
onu nebi ve sıddıklarla beraber haşretsin 893
yılı Rebiulahir ayı 12. Perşembe günü sabahı
vefat etmiştir
Allah Teala’nın rahmetine muhtaç bu kul,
büyük bir deniz, kamil bir alim, muhakkik
alimlerin sultanı, müdekkik fazılların
burhanı, temel ve furu ilimlerde mahir Akli
ve nakli ilimlerde ilham kaynağı, açıkta ve
gizlide İslam’ın destekçisidir
Bulgar
90:
culamâsemne
seven
mescidsemne camâret tanan ekil hayrâtlu
elüvvi berekâtlu (Tekin 1988:190)
Bilginleri seven, mescitleri inşa eden, çok
hayır sahibi, eli bereketli,
Bulgar 91: ‘âlimlarqa târbiyât qılqan,
zahidlarqa sewgân mâscidlârni cimarât
qılqan üküş hayrâtlığ (Tekin 1988:190)
Bilginleri eğiten, zahidleri seven, mescitleri
inşa eden, çok hayır sahibi
Mezar taşının kime ait olduğu Volga Bulgarlarında Türkçe, Türkiye’de ise
haza kabrü-lahdi-ravzatü-türbetü gibi kalıplarla Arapça olarak yazılmıştır.
Ahlat ve çevresinde yaygın olan bu kalıp Batıya gidildikçe azalır.
Ali Yuwâri hirhüm [belüwi] kü
(Ali Yuvari cariye(si) (nin) (mezar taşı)
dır.)
Haza kabru Osman bin Mesud Rahmetullahi
sene Hamse
ve semanine ve hamse mie
(Bu kabir Osman b. Mesud’undur. Allah
ona rahmet etsin. 585 (1189) yılında (vefat
etmiştir) (Karamağaralı 1971:Kat.19)