268 -La- / -Le- İsimden Fiil Yapma Ekinin Türkçeleştirme Fonksiyonu
iller türetmesidir. -la- / -le- eki yabancı dillerden dilimize kelime girişinde
bir köprü vazifesi görmektedir. Başka bir dilden, dilimize giren kelime -la- /
-le- eki vasıtasıyla Türk hüviyeti kazanmaktadır.
-la- / -le- ekinin Türkçeleştirme fonksiyonunu en iyi biçimde, dilimize
yabancı kelime girişinin kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı Batı
Türkçesinin ilk devresi olan Eski Anadolu Türkçesi metinlerinden takip ede-
bilmekteyiz. Bu sebeple Dede Korkut Hikâyeleri, Hamzanâme (Hamzavî),
Süheyl ü Nevbahar (Hoca Mesud), Destān-ı Yūsuf (Şeyyad Hamza), Târîh-i
İbn-i Kesîr Tercümesi (Şirvanlı Mahmud), Kemâliyye (Şirvanlı Mahmud),
Vasiyyetnâme (Birgili Muhammed Efendi), Kenzü’l-Küberâ ve Mehekkü’l-U-
lemâ (Şeyhoğlu), Gülistan Tercümesi (Mahmūd bin Kādi-i Manyās), Mirac-ı
Nebi (Arif) gibi Eski Anadolu Türkçesi devresinin karakteristik özelliklerini
yansıtan eserler taranarak ekin bu özelliği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
3
Çü bu kubbe vü havzı vü tahtı ol
‘Acebleyiben bir zamān bahdı ol (SN
4
-502)
‘Aceblediler ol yiyesileri
Şu döşekleri vü giyesileri (SN-842)
‘Aceblemenüz her ki ‘ışka uya
Meseldür kilimin bıragur suya (SN-1445)
Çayır otlaya tokıyasız kazuh
Turu turu hamlamış ola yazuh (SN-3314)
Hikāyetledi hep hikāyetlerin
Didi tali’inden şikāyetlerin (SN-4651)
Hikāyetledi Nev-bahar anladı
Anı işidüp her biri tanladı (SN-4949)
Hikāyetledi vü didi kim buyur
Buyurasunı vü işümi kayur (SN-4968)
Ne kim yazdum ise dürüst olmadı
Nakışladugum hiç eyü gelmedi (SN-621)
3 Adı geçen metinlerde konuyla ilgili tespit edilen Arapça ve Farsça kelimelerin dizini
makalenin sonunda yer almaktadır.
4 Hoca Mesud’un Süheyl ü Nevbahār adlı eseri çalışmamızda bu kısaltmayla yer almaktadır.
269
Derya DATLI
Ne kim sözi olur ise söyleye
Tekellüfleye belki hem toylaya (SN-1596)
Ki ma’niyi fehm ide sözi bile
Terāzūlayup lafzı düzibile (SN-5335)
Tamam alasın u tımārlayasın
Elümüze kızı sımarlayasın (SN-3171)
Süheyl’i zahımladılar tutdılar
Elin baglayup aldılar gitdiler (SN-4860)
‘Ömer ise Berk-pāy sūretinde vardum, cāsūsladum. (HN
5
-II.c.-62b/3)
Gördün mi bu veled hem bizi hakladı ve hem varup Hamza’yı getürdi.
(HN-II.c.-3a/7)
Divid kalem alup bir nāme yazdı, mühürleyüp ‘Ömer’e bakdı. (HN-II.c.-
35a/13)
Konak yirine gelüp muhkem hazine sandugın nişānladı. (HN-II.c.-56a/15)
Ol oglanı görmedünüz mi benüm sarāyum cāmların nice pāreledi. (HN-
II.c.-17b/5)
Şehzādeyi meydāna getürüp, selāmlayup girü döndiler. (HN-II.c.-43a/5)
Ardınca bir dahı atdı, ol birinün gezinden mıhladı, bir dahı atdı. (HN-
III.c.-6a/11)
Ve ba’zı mahallerin atlayup şāha begendirüp mühürleyüp bir mikdār hedi-
ye ile bunlara virüp gönderdi. (HN-III.c.-40b/11)
Her kimseyi ki kiçilikde edeblemeyeler, ululugında iflāh olmaz. (GT
6
-
62a/5)
Bir serheng geldi eteğin tutdı ki gel tiz katırumı nalla. (GT-47a/11)
Geldi gördi Yūsufı ‘acebledi
Hayran oldı bir zaman gey tanladı (DY
7
-14a/378)
Cebrāil göre bunları tanlaya
5 Hamzavi’nin Hamzanāme adlı eseri çalışmamızda bu kısaltmayla yer almaktadır.
6 Mahmūd bin Kādi-i Manyās’ın Gülistan Tercümesi adlı eseri çalışmamızda bu kısaltmayla
yer almaktadır.
7 Şeyyad Hamza’nın Destān- ı Yūsuf adlı eseri çalışmamızda bu kısaltmayla yer almaktadır.
270 -La- / -Le- İsimden Fiil Yapma Ekinin Türkçeleştirme Fonksiyonu
Yüzlerim sag deyüben ‘acebleye (DY-27a/765)
‘Āşık oldı Yūsufun sıfatına
Ārzūlardı kim baka sūretine (DY-5a-111)
Bir kitabda okumışdum ben anı
Ārzūlardum görmege dün gün seni (DY-5b/120)
Yūsuf eydür gönli içre siz yavuz
Niçün azarladunuz siz atanuz (DY-40a/1167)
Koyar ağzına fermānlayu fermānlayu
Bildürür düş ma‘nisin gey anlayu (DY-22a/616)
Bindi Yūsuf deveye katarlayu
Vardı ana gör ne sözler söyleyü (DY-36a/1033)
Hükmi yiter ne dilerse işler ol
Sözümi tasdiklesün kılsun kabul (DY-43a1252)
Dört yıl anı besledi tımārlayu
Virdi bir gün Ya‘kūba ısmarlayu (DY-40a/1154)
… günāhsuzlara töhmetler ideler ve cürmleyeler. (KKMU
8
-42a/3)
… yüz agarda, nuvaht ide ve teşrif buyura ve istimālet tāzeleye. (KK-
MU-67b/1)
Parmakların hilāllamak
9
ve her yunan yeri üç kerre yumak. (VN
10
-44b/7)
Üç kimseyi ‘acablaram. (TİKT
11
-142a/17)
Velikin bizā‘atın sormadı, ‘acabladum. (TİKT-165b/17)
Ol kim benden baras gide ve gevdemün levni gökçek olai tā kim halk beni
‘ayıblamayalar. (TİKT-151a/10)
Pes halkun gözlerin cāzūladılar, halkı bununla korkuddılar. (TİKT-97a/3)
8 Şeyhoğlu’nun Kenzü’l-Küberâ ve Mehekkü’l-Ulemâ adlı eseri çalışmamızda bu
kısaltmayla yer almaktadır.
9 Parmak aralarını diğer elin parmaklarıyla ovuşturmak.
10 Birgili Muhammed Efendi’nin Vasiyetnāme adlı eseri çalışmamızda bu kısaltmayla yer
almaktadır.
11 Şirvanlı Mahmud’un Târîh-i İbn-i Kesîr Tercümesi adlı eseri çalışmamızda bu kısaltmayla
yer almaktadır.
Dostları ilə paylaş: |