313
Enise ABİBULLAYEVA
himaysi altında Kırım’da ‘Multilingaval eğitim’ (çok dilde eğitim) programı
hayata geçiriliyor. Bu sene Rus dilinde okutan kreşlerde 3 dilde Rusça-Uk-
rayna’ca- Kırım Tatarca öğretim süreci başlatıldı. Bu eksperiment Kırım’ın 4
bölgesinde Bahçasaray, Karasubazar, Akmescit ve Canköy’de çalışıyor. Co-
cuklar her gün faliyetlerinin % 70 Rusça, % 15 Ukrayna’ca ve % 15 Kırım
Tatarca görecekler. Yürsek öğterim seviyesinde 2 üniversitede, temsil ettiği-
miz Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesinde Ve Tavriya Milli Üniver-
sitesinde lisans, lisans sonrası Türkoloji alanında uzmanlar hazırlnıyor.
Tecrübe gösteriyor ki formal- örğün eğitim şekillerin yanında yayğın
eğitim formların açılması lazım. Bu örgün eğitime bir alternatifi değil, örgün
eğitimde eksik ve yetersiz kalan verilerin tamamlanmasını belgiliyor (Ber-
beroğlu, 2010). Yaşamboyu öğrenimin konsepti içerisinde çocuklara, okul
öğrencilerine , gençlere ve büyüklere dіl, tarih ve kültürü öğretmelidir.
Kırım Tatar Dilinde yaygın eğitimi genel olmak üzere dil ve kültürü öğ-
retmektedir.
Yaygın eğitim kurumları şunlardır: eğitim merkezi ve dil kursları.
Kırım Tatar Dil kurları son 10 yıl içinde faaliyet gösteriyor. Bu faaliyeti
daha çok sivil toplulukları, gençlik teşkilatları düzenliyor. Bilinen kurslar ara-
sında ‘Qardaşlıq’ gençler teşkilatını ana tili kurslar, uluslarası ‘Bizim Qırım’
gençler teşkilatının ‘Qırımca laf etem’ kusları, Al-Raid din cemiyeti yanının-
da ana dili kurları ve ilahre.
2013 senesi eylül ayanıda ilk olarak halk eğitimi için okulöncesi ‘Fidan-
çık’ eğitim merkezi açıldı. Bir sene devamında Kırım’da bulunan okul öncesi
yayğın eğitimin teoretik ve pratik tecrübesini öğrendik ve ana dilimize adep-
te ederek 3-4 ve 5-6 yaşındaki çocuklara mahsus ‘Fidançık’ usuliyeti esasın-
da merkezi faaliyete başlattık (E. Abibullayeva , L. Belalova ).
Bu merkezin amacı – çocuklara ana dilininde öğretim sürecini ve Türk
kültüründe bulunma ortamını sağlamak. Hayat boyu eğitimi içerisinde okulda
ana dilinde eğitimini alamayan çocuklar Merkezimize geliyorlar.
Öğrencilerin ana dil bilgisi çok farklı:
- dilini çok iyi bilenler (anlama ve konuşma seviyesinde);
- orta seviyede bilenler (anlama);
- zayıf (anlamayan ve konuşamayanlar).
Çocukalrını 3-4 ve 5-6 yaşlarına göre gruplara birleştirdik. Dil bilgisine
göre ayrımadık. ‘Fidançık’ eğitim merkezimize 30-a yakın çocuk yazıldı. Bu
314 Kırım’da Kırım Tatar Dilinde Örgün ve Yaygın Eğitimi
çocuklar ana dilinde yalınız evde konuşuyorlar, bazıları ev de konuşmuyor.
Onun için deslerde anne-babalar da buluyor, aynı zamanda onlar da dili öğ-
renmiş oluyorlar. Gruppta en fazla 8 öğrenci çalışıyor daha doğrusu 8 çocuk
ve 8 anne-baba. Dersler haftada 2 kez geçiriliyor ve en kıymetli varlığımız-
ana dilimiz burda saklanıyor.
Ders müfredatları dört fenden oluşuyor: ana dili (eğlenceli gramer), nutuk
inkişafı, eğlenceli hesap, ustalık dersleri. Nutuk inkişafı derslerinde çocuk-
larda ana dilinde konuşma becerikleri, kendi fikirlerini ana dilimizde söy-
leyebilmesi sağlanıtor. Ana dili derslrerinde ise tüm dersler oyun şekilinde
geçiriliyor. Eğlenceli hesap ve ustalık derslerinde esas konular açıklanarak,
bununla birlikte ölçü, kolem, sayılar ile bağlı konuları detaylı anlatılıyor.
Ders müfredatlarını Rus, Ukrayna ve Türkiye kreş programlarına daya-
narak bir sisteme getirdik, çünkü hala Kırım Türkçesinde okul dışı kurslar
için işlenilmiş mahsus programlar yok. Bu bakımdan Türkiye’deki tecrübe
bizim için çok önemli. Dil öğretiminde işletilen gramer örmekleri, Kırım’da
olmayan didaktik materiallere, çocuklar için sesli öğretici öyüncaklara buyük
ihtiyacımız var.
Bununla birlikte, Merkezimizde büyükler için ‘Aydınlar’ kuslarını da aç-
tık. Yetişkinlere Kırım Tatarca okuma-yazma öğretmek, temel bilgiler ver-
mek, Türk dünyasının parçası olduğumuzu unutturmamak, assimile olama-
mak ve yeni imkânlar kazandırmak amacıyla verilen okul dışı eğitimdir.
İnanayoruz ki, bu faaliyetler ulu müteffikirimiz İsmail Gaspıralı’nın bir
yönelişini devam ettirmeye yol açıyor.‘Zamanımızda dünyada yaşamak için
insanlar ziyade bilmeye ve ziyade çalışmaya muhtaçdırlar. Bunlar hep tahsil
ve talim ile meydana gelir’ [3].
Kayaklar:
UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras-Tehlikedeki Diller prog-
ramı// http://tehlikedekidiller.com/turkce/unesco-ve-dillerin-tehlikelilik-du-
rumu.html
http://www.meb.gov.tr/duyurular/duyurular2006/takvim/egitim_sistemi.
html
İ. Gasprinskiy. Rehber Muallimin yani Muallimlere yoldaş. – Bahçasaray:
Terciman- 1898. – 32 s.
Kök Türk ve Uygur Dönemindeki Moğol Asıllı Halkların
Siyasi ve Sosyal Teşkılatı (6 ve 9. Yüzyıllarda)
Enkhbat AVIRMED
1
Çin kaynaklarından Kıtanları sekiz kabileden oluştuğunu biliyoruz. On-
lar bazı zamanlarda T’ang İmparatorluğuna teslim olurken Çin hükümeti de
onları genelde sekize bölerek teşkilatlandırmıştı. Hiler, Kök Türk döneminde
güçlenip beş boya ayrıldılar. Onları A-hui adlı bir aile yönetiyordu. Shi-weiler
başlangıçta beş, sonra dokuz büyük kabile ve onlar içindeki birkaç tane küçük
kabile olarak bölünmüş, en sonunda Uygurların yıkılışı sırasında 7 kol oldu-
ğunu biliyoruz. Tatarlar Kök Türk döneminin başlangıcında Otuz kabileden
oluşan büyük bir federasyon şeklindedir. Ama sonra Dokuz Tatar olarak fe-
derasyonun içindeki kabilelerin sayısının azaldığını öğreniyoruz. Tu-yü-hun-
lar ise aynı bir devlet halindedir ve Kök Türk döneminden itibaren çökmeye
başladığı ve Uygur döneminde dış ve iç iki ayrı teşkilatları olduğu gözüküyor.
a-İdari Teşkilat; Bu dönemlerde sivil ve askeri yönetim hâlâ ayrılmamış-
tı. Yani “halk” ile “ordu” düzeni aynı idi. Bu yüzden Kök Türk ve Uygur dö-
nemindeki Moğol asıllı kabilelerin teşkilatında, özellikle sulh zamanlarında,
sivil ve ordu diye bir ayırım yoktu. Her boy aynı zamanda bir askerî birlik
gibi idi.
2
Çin kaynaklarında Kök Türk ve Uygur devrindeki Moğol kökenli halkla-
rın idare ve yönetimi hakkında şu bilgiler mevcuttur: Shi-wei “memleketinin
devlet reis yoktur. Yalnızca büyük kabile reisleri vardır. Bu reislere Mo-ho-fu
unvanı verilirdi. Üç kişi sıra ile bu vazifeyi yaparlardı. Her biri eskiden beri
kendi kabilelerini idare ederlerdi. Eğer reis hiçbir varis bırakmadan ölmüş
ise kabile içinden cesur ve muharip biri reis seçilirdi. Sonradan Kök Türklere
tabî oldular. Onların ne büyük bakanları ne de küçük memurları vardır, idarî
teşkilâtları yoktur, Kök Türkler onları üç t’u-t’un (tudun) aracılığıyla yöneti-
yorlardı. Kıtanlar on kabileye ayrılırlar. Askerleri azamî 3000, asgarî (olarak)
1000’den fazladır. Akın ve savaş sıralarında ordu şefleri karşılıklı olarak mü-
nakaşa ederlerdi. Ordu seferber olduğu zaman halkı da harekete geçirirlerdi.
Birbirleriyle işaretle ve levhalarla anlaşırlardı. Hiler başlangıçta Kök Türkle-
re tâbi idiler. Sonradan yavaş yavaş kuvvetlendiler ve beş kabileye ayrıldılar;
1 Dr., Moğolistan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi
2 Sinor, Erken İç Asya Tarihi, Derleyen: Deniz Sinor, İstanbul 2000, s. 542.
Dostları ilə paylaş: |