Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018
143
NEBİ ABD EL-BARİ B. TURHAN SİNOBÎ’NİN
HAYATÜ’L-KULÛB ESERİNDE BESMELE TEFSİRİ
Yusuf Ziya KURTULUŞ
*
Öz
Nebi abd el-Bari b. Turhan Sinobî Anadolu’da İslam kültürünün yerleşmesinde önemli iz bırakan
âlimlerden biridir. Bu bağlamda Sinobî’nin eseri olan Hayatü’l-Kulûb ilim ve kültür hayatımızda
önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmamızda bu eserin başında yer alan besmele bahsini konu
edinerek ilim dünyasına kazandırmaya çalıştık. Sinobî besmele bölümünde dil tahlillerine ve bes-
melenin ifade ettiği öneme kendi penceresinden farklı bir bakış açısıyla bakarak bize zengin bir
miras bırakmıştır. Onu ve bu eseri tanımak Anadolu’nun manevi mimarları arasında Sinoplu âlim-
lerin yerini ve rolünü göstermesi açısından önemlidir.
Anahtar Kelimeler: Nebi b. Turhan Sinobî, Hayâtü’l-Kulûb, Besmele, Tefsir.
The Basmala İnterpretation in Nebi Abd el-Bari b. Turhan Sinobi’s Hayatü’l-Kulûb
Abstract
Nebi abd al-bari b. Turhan Sinobî is one of the scholars who left an important mark in the settle-
ment of Islamic culture in Anatolia. In this context Hayatü'l Kulub, the work of Sinobî, has an
important place in our life and culture. In this study, we tried to bring to the world of knowledge
the issue of bedside which is at the beginning of this work. Sinobi has left us a rich heritage by
looking at language assessments in the food section and the preaching expressed by the bezelin
from a different point of view from his own window. Knowing him and this work is important in
terms of showing the role and place of the scholarly scholars among the spiritual architects of
Anatolia.
Keywords: Nebi b. Turhan Sinobî, Hayâtü’l-Kulûb, The basmala, İnterpretation.
*
Öğr. Gör., Sinop Üniversitesi, yzkurtulus@sinop.edu.tr
IV. OTURUM BİLDİRİ ÖZETLERİ
6 EKİM 2018 CUMARTESİ
11.00 - 12.30
Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018
145
19. YÜZYILIN SONLARINDA SOSYO-KÜLTÜREL VE DİNÎ AÇIDAN SİNOP ŞEHRİ
Abdurrahman KURT
*
Öz
Biz bu bildiride diğer tarihsel kaynakların yanında, büyük ölçüde Tepeyran’ın Hatıraları’nı esas
alarak 19.yüzyılın sonlarına doğru bir sahil şehri Sinop’un sosyo-kültürel ve dinî profilini ortaya
çıkarmaya çalışacağız. Sinop şehrinin tarihsel olarak sosyo-kültürel ve dinî yapısının ortaya çıka-
rılmasında Ebu Bekir Hâzim Tepeyran’ın (1864-1947) Hatıralar’ı (ilk baskısı Türkiye Yayınevi,
İst. 1947) oldukça önemlidir. Onun Sinop’la yolları 1885 yılında kesişir; zira bu tarihte Kasta-
monu Valisi Abdurrahman Nurettin Paşa’nın (1836-1912) teklifi üzerine Kastamonu Mektubi
Kalemi mümeyyizliğine tayin olunmuştur. Bilindiği üzere 19.yy’da Sinop, Kastamonu vilayetine
bağlı bir livadır. Hâzım Bey, çalışkan ve dindar valinin temposuna ayak uydurarak onun güvenini
kazanır. Kastamonu’da kaldığı altı yıl içinde Paşa’ya mühürdarlık, mektupçu kalemi mümeyyiz-
liği, vilayet gazetesi yazarlığı, idadi mektebinde mecelle ve mülkiye kanunları hocalığı görevle-
rinde bulunur. Hâzım Tepeyran’ın hatıratından öğreniyoruz ki, o dönemlerde Sinop her sınıftan
memur, asker ve sivillerin gönderildiği bir sürgün şehriydi: Muhtelif cezalara mahkûm edilen
400’den fazla farklı din ve mezheplere mensup insan, kale zindanlarında mahpustu. Tepeyran
hatıratında bunlara ilâveten resmi binaların inşası sırasında Sinop’taki bazı kişi ve bürokratların
suiistimallerini de gündeme getirmektedir. Her ne kadar Osmanlı geleneksel ve dinî ağırlıklı bir
toplum yapısından oluşsa da bahsedilen tarihlerde, Sinop’ta, öğle arası yemeklerden ağızlarında
içki kokusuyla dönen memurlar vardı. Keza görevlilerin tamamı abdestli namazlı ve uzun sakallı
kimselerden oluşmuyordu. Dikkat çeken bir diğer husus da yaşlı zatların naip veya mutasarrıf
olarak şehre atanmasıydı. Osmanlının son dönemlerinde Sinop’ta görülen idari teşkilatın birçok
alanda dökülen yapısı çöküşün ipuçlarını da gözler önüne seriyor. Kuşkusuz bunlar farklı düzey-
lerde olsa da şu veya bu şekilde başka şehirlerde de görülebilir. Ancak Cumhuriyet’in kuruluşu-
nun ilk dönemlerinde kaleme alınan Tepeyran’ın eserlerindeki üslubun seküler niteliği ve geçmiş
döneme ilişkin tepkiselliği dikkatlerden kaçmıyor. Rus konsolosluğunda Tepeyran’ın votka içip
genç matmazelle yakınlaşması, onun seküler yaşam tarzına olan yatkınlığına işaret ediyor.
Anahtar Kelimeler: Sinop, Sosyo-kültürel hayat, Dini hayat, Tepeyran.
*
Prof. Dr., Bursa Uludağ Üniversitesi, k_abdurrahman@hotmail.com
International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop From Past to Present / 5-7 October 2018
146
Socio-Culturally and Religosity Sinop City in the Late 19
th
Century
Absract
In this paper, we will try to reveal the socio-cultural and religious profile of Sinop, a seaside city
towards the end of the 19th century, based largely on Tepeyran's Remarks, as well as other histo-
rical sources. For discovery the city's historical socio-cultural and religious the structure, Ebu
Bekir Tepeyran's (1864-1947) book named Hatıralar (the first edition of Turkey Publishing Ho-
use, Ist. 1947) is very important Tepeyran’s roads with Sinop crossed in 1885. On this date, thanks
to the proposal of Kastamonu Governor Abdurrahman Nurettin Pasha (1836-1912), he was assig-
ned to the position of as a pen officer (kâtiplik) in the Kastamonu governorate. As it is known, in
the 19th century, Sinop was a liva (liaison) to the Kastamonu province. Hâzim Bey earns his trust
by keeping up with the temps of the hardworking and pious Governor. We learn from the re-
membrance of Hâzim Tepeyran that at that time Sinop was a city of exile where every class of
officers, soldiers and civilians were sent: more than 400 different religions and sects were senten-
ced to various punishments in the dungeons of the fortress. In addition to these, the bribery of
some people and bureaucrats in Sinop are also brought to the agenda during the construction of
official buildings. Although the Ottomans consisted of a traditional and religious society, there
were officers in Sinop who returned from their lunch breaks in their mouths with drink smells.
Likewise, all of the officers were not composed of ablutionary prayers and long bearded men.
The structure of the administrative organization in Sinop in the last periods of the Ottoman Empire
reveals clues to its collapse. Certainly these can be seen in other cities in one way or another,
although at different levels. However, the style of the works of Tepeyran, which was taken in the
early periods of the founding of the Republic, does not escape attention with its secular character
and its reaction to Ottoman period. In the Russian consulate, Tepeyran's drinking of vodka and
his approach to the young mourning point to its predisposition to secular lifestyles.
Keywords: Sinop, Socio-cultural life, Religious life, Tepeyran.
Dostları ilə paylaş: |