ÜSTÜn yetenekli Çocuklar biLDİRİler kitabi



Yüklə 2,17 Mb.
səhifə20/37
tarix20.09.2017
ölçüsü2,17 Mb.
#885
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   37

6. Geliştirilen rehber materyallerin pilot uygulaması 2003-2004 güz döneminde yapılmıştır. Uygulama süreci araştırmacı tarafından katılımcı gözlem yapılarak izlenmiştir. Gözlemler araştırmacı tarafından ders sonrası hemen not edilmiştir.

7. ÇZK’ya dayalı materyallerle yürütülen ders süreci sonrasında öğretmen ve öğrenciler ile ders sürecine yönelik yarı yapılandırılmış mülakatlar yapılmıştır.

8. ÇZK’nın genel ilkeleri ve literatürde yapılan çalışmalar rehberliğinde 2 ders saati dikkate alınarak geliştirilen rehber materyallerin pilot uygulamasından, uygulama sonrası yapılan mülakatlardan ve araştırmacının katılımcı gözlemlerinden elde edilen verilere dayanılarak materyallare son şekli verilmiştir.


4. BULGULAR

Bu çalışmadan elde edilen bulgular; pilot uygulama süresince öğrencilerin etkinliklere gösterdikleri tepkilere ve bu süreçte karşılaşılan güçlüklere yönelik yapılan gözlemler, uygulama sonrası öğretmen ve öğrencilerle yapılan mülakatlar olmak üzere üç kısımda bulgular ede edilmiştir. Fakat bu bölümde hazırlanan materyale ilişkin Deney grubu öğretmeni ile yapılan mülakat verileri ve ÇZK uygun ders materyallerinden birinin son haline yer verilmiştir.

I) Deney Grubu Öğretmeni ile
Yapılan Mülakattan Elde Edilen Veriler

Deney grubunda pilot uygulama sırasında araştırmacının ÇZK’ya dayalı etkinliklerle yürüttüğü dersler sonrasında ders öğretmeninin uygulamaya yönelik düşünceleri alınmıştır. Ders öğretmeni uygulamayı yürütmemesine rağmen bazı derslere izleyici olarak katılmıştır. Pilot çalışma öncesinde öğretmene ÇZK hakkında bilgi verilmiştir.


1) ÇZK’ya dayalı olarak sürdürülen kimya dersinin öğrencilerin öğrenmelerindeki etkisi sizce nasıl olmuştur?

Öğrencilerin ilgisini çektiğini, kavramları daha kolay kavradıklarını ve kalıcı olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca konunun beklediğinden daha iyi anlaşıldığını belirtmiştir. Uygulama sonrasında öğrencilere işlenen konularla ilgili sorular sorduğunu ve verdikleri cevaplardan sadece çok zayıf olarak gördüğü öğrenciler dışında çoğunlukla konuyu anladıklarını söylemiştir. Tepegözün kullanılmasının öğrencilerin hoşuna gittiği, öğrencilerin görerek zihinlerinde bilgiyi daha kolay yerleştirebildiklerini ve öğretmen açısından da zamandan tasarruf sağlanabileceğini belirtmiştir. Ayrıca öğretmen konuların günlük yaşam ile ilişkili VCD’lerin olmasının çok daha güzel olacağını belirterek öneride bulunmuştur.


2) Kimya dersine karşı öğrencilerin bakışı sizce nasıl olmuştur? Tutumlarında nasıl bir değişim gözlediniz?

Öğrencilerin olumsuz olarak baktıkları tek yönün konuyla ilgili fazla işlem yapmadıkları, soru çözmediklerinin olduğunu belirtmiştir. Çünkü öğrencilerin bu şekilde bir ders işleme tarzına önceden beri alışık olduklarını ve bu nedenle yadırgadıklarını ifade etmiştir. Ayrıca öğrencilerin not tutturulmadığından yakındıklarını belirttiklerini söylemiştir. Öğretmen bu durumu öğrencilerin alışkın olmamalarına ve not tutma yeteneklerinin olmamasına bağlamaktadır. Bunun dışında her hangi olumsuz bir şey gözlemlemediğini söylemiştir. Kendisinin de mümkün olduğunca yazdırmadığını ancak can alıcı noktaların unutulmaması için gerekli kısımları kısa olarak yazdırdığını ifade etmektedir.



3) ÇZK’ya dayalı olarak yürütülen
kimya dersini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Deney grubu öğretmeni genel olarak kimya dersleri için haftalık ders saatinin yetersizliğine dikkat çekerek haftada 2 ders saatinde konuyu hem teorik hem de uygulamalı olarak göstermenin; ayrıca deney konularına da yer verilmesi gerektiği için pek mümkün olmadığını belirtmiştir. Ancak haftalık ders saatinin 3 saate çıkartılması durumunda yöntemin oldukça iyi olduğunu ifade etmiştir. Öğretmen;

“...zaman...2 saat yetmez...sen onu 2 saatle sınırlandırdığın zaman... mesela, atomu tanımlamada dersin yarısını zaten öğrenci kutular içerisine koyduğun farklı cisimleri anlamakta geçiriyor...daha farklı görsel çalışmalar yapıyorsunuz. Bu 2 saatte hem onları hem konuyu kavratmak, müfredatı yetiştirmek bana göre çok zor...” şeklinde düşüncelerini dile getirmiştir.

Ayrıca öğretmen ÇZK’ya dayalı uygulamaların liselerde kullanılmadığı için öğrencilerin alışamadığını ve bazı öğrencilerin yadırgayabileceklerini, sıcak bakmayabileceklerini ancak alıştıkça daha iyi olacağını ve öğrenebileceklerine inandığını belirtmiştir. Bunu;

“....Çünkü sınav sistemi buna yönelik değil. Sınav sistemi tamamen test çözümüne yönelik...bu şekilde görsel şeyi, bilgiyi kullanma da var ama tam sizin anlattığınız gibi şekilde bir soru sistemi içerisinde değiller...ama eğer ÖSS sistemi ÇZK’ya uyarlanırsa o zaman biraz da onu görerek daha ilgili olur...ona uymak zorunda kalacak. Öğrenci sınıfa geliyor, dershanelere gidiyor bakıyor ki hiç bu tür şeyler yok...test, test, hep soru çözme ve bu tür uygulamalar hiç yapılmıyor. Gereksiz olduğu söyleniyor...sizin için önemli olan en kısa yoldan sonuca ulaşmaktır deniyor...hatta bazı şeyler onlara ezberlettiriliyor...kalıp halinde her soruya göre formül ezberlettiriliyor...sistem buna uyarlanmış...başarı da üniversiteye ne kadar öğrenci gönderdiğinle ölçülüyor...Tabiki etkinliklere dayalı bu tür uygulamaların yararı var. Bu türlü çalışmalar bilimsel çalışmalar sonucunda eğitimciler tarafından ortaya konulmuştur....” şeklindeki düşüncesini belirtmektedir.

Ders öğretmeni ÇZK’ya dayalı etkinliklerin yer verildiği ders planları için 2 ders saatinin yetersiz olduğunu ve üniversite sınavı olduğu sürece soru çözümünün mutlaka olacağını; ayrıca ders saatinin %30’nun problem çözümüne ayrılması gerektiğini belirterek materyallerin bu yönünün eksik olduğuna değinmiştir. Bununla birlikte materyallerin uygulanabilirliği konusunda;

“...önemli olan bu yöntemin şartlarımıza göre ne kadarının kullanılabilir olduğudur...yoksa hiçbir şey bahane değildir...sınıfın 40-50 kişilik olması engel teşkil etmez. Bunlar olumsuz yönleridir...tabiki ideali vardır...insan ister ki 20 kişilik sınıflar olsun, laboratuar şartlarının yeterli olduğu ortamlarda bu tür çalışmalar olsun...tabiki bunlar verimi artırır. Sınıf kalabalık diye bu yöntemi uygulamayalım diyemezsin..” şeklinde düşüncesini belirtmiştir.
4) Sizce ÇZK’nın öğretim sürecine katkıları nasıl olabilir?

ÇZK’nın öğretim sürecine yönelik uygulamaları konusunda öğretmen daha önce bilgilendirilmişti. Bu doğrultuda öğrencilerin alan gezilerine götürülmeleri konusunda ders öğretmeninin düşünceleri araştırılmıştır. Bu konuda;

“...Lise sonlar özellikle çimento fabrikalarına götürülebilir. Çimentonun kilden alınıp hangi aşamalardan geçtiğini ve nasıl oluştuğunu görme imkanı bulabilirler. Biz üniversitedeyken gitmiştik...suyun iyonlaştırılması vardır bize göstermişlerdi...iyonların tutulmasını görmüştük...ayrıca çikolatanın yapıldığı fabrikalara götürmüşlerdi bizi...kabaca fındık nereden giriyor...çikolataya kadar hangi aşamalardan geçiyor. Bunları hep görmüştük. Bir de ağaçlardan kağıt yapımını görmek için kağıt fabrikasına gitmiştik. Ağaç kütük olarak giriyor ve çeşitli aşamalardan sonra kağıt olarak çıkıyor...”

söyleyerek kimya dersiyle ilgili bu tür gezilerin yapılabileceğini belirtmektedir. Ancak bu tür gezilerin yapılabilmesi için gerekli düzenlemelerin olmadığını belirterek MEB’in bu konuda öncülük ederek kurumlar ve okullar arasında gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtmiştir.


5) Siz bundan sonraki kimya derslerini
ÇZK’ya dayalı etkinliklerle işlemek ister misiniz? Neden?

Yeterli ders araç gereçlerinin olması durumunda özellikle yapmak istediğini ifade etmiştir. Ancak yeterli araç gereçlerinin olmadığını, hatta laboratuarda kimyasal maddelerin bir kısmının bittiğini, bir kısmının ise bozulduğunu belirterek okul şartlarının yetersiz olduğunu dile getirmektedir. Ayrıca yöntemin uygulamasına yönelik kaynak materyallerin ellerinde olmadığını ifade etmiştir. Bunun üzerine araştırmacı bu kuramı tanıtıcı hizmet içi bir kurs düzenlenmesi durumunda katılıp katılamayacağı şeklindeki sorusuna karşılık;

“....Geçen sene seminerler yapıldı. Biz de katıldık...teorik olarak yapıldı. Materyaller getirilmedi ve tepegözde materyallerin nasıl hazırlanacağı ile ilgili bir yansı gösterildi. Halbuki basit bir uygulamanın sınıfta bizlerle yapılması gerekirdi...bu üniversite sınav sistemi olduğu sürece bunlar havada kalıyor... yararı var yok demiyorum...” şeklinde düşüncesini açıklayarak seminerlerin uygulamaya dönük olmaktan ziyade daha çok teorik yapıldığını belirtmiştir. Ancak ÇZK il ilgili uygulamaya yönelik yapılacak seminerlere katılmak istediğini söylemiştir.

II) Ders Planı-1

Ders : Kimya

Sınıf : Lise-1

Okul :

Ünite : Elementler ve Bileşikler



Konu : Atom Teorileri ve Atomun Yapısı

– Dalton Atom Modeli

– Thomson Atom Modeli

– Rutherford Atom Modeli


Süre : 3  45

Yöntem ve Teknikler : Çoklu Zekâ Kuramına dayalı etkinlikler
Kaynak Kitaplar:

Lise1 Kimya ders kitabı (Karaca F., Paşa yayıncılık,1998),

Kimya1; ÖSS’ye Hazırlık ve Liseler için (Çelik N., Erdem A.R.,

Gürler V., Zambak Yayınları), Co-ordinated Science; Chemistry

(Gallaher,R. M., Ingram P., Whitehead P.), Integrated Science 2

(Bethell G., Coppock D., Pebworth L.,), Atom ve Molekül (Cox P.

R., Parsonage M., Tübitak Popüler Bilim Kitapları).
Araç-Gereçler:

– Atom Modelleriyle ilgili zihin haritalarının yer verildiği asetatlar

– İçerlerinde farklı cisimlerin bulunduğu kapalı kutular (her grup için)

– Çalışma yaprakları

Amaç 1– Geçmişten günümüze kadar atomun yapısıyla ilgili yapılan çalışmalara dayanarak atomun yapısını kavrayabilme.
Davranışlar:

1. Bir model tasarlayarak atomun yapısındaki gelişmeleri açıklama

2. Maddelerin atomlardan oluştuğunu açıklama

3. Geçmişten günümüze kadar geliştirilen atom modellerini açıklama

GİRİŞ

Bugün bilim adamlarını yıllarca üzerinde düşündürmüş ve tartıştırmış bir konuya başlıyoruz. Çevremizdeki maddelere baktığımızda pek çok farklı ve benzer yanlarının olduğunu görmekteyiz. Sınıfımızı ele alalım: sıra, masa, duvar, pencere, cam, defter vb., pek çok maddeyi sıralayabiliriz. Bu maddelerin görebildiğimiz birbirinden farklı ve benzer olan özelliklerini hemen sıralayabiliriz. Peki acaba bu maddelerin göremediğimiz ortak özellikleri var mıdır?



Atom adını verdiğimiz küçük parçacıkların araştırılması bilimin en heyecan verici alanlarından biri olmuştur. Aslında atom konusu fen bilimlerinin temelini oluşturur. Evrenin büyük bir kısmı maddeden ve madde de atomlardan oluşmuştur. “Atomları alfabemizdeki harflere benzetebiliriz. Alfabedeki harfler nasıl bir araya gelerek dilimizdeki farklı sözcükleri oluşturuyorlarsa, atomlar da bir araya gelerek farklı maddeleri oluştururlar”. İşte bu konu sayesinde sizlerle atomların o gizemli dünyasına yolculuğa çıkacağız.
Doğa Zekâsı Etkinliği:

Sınıfımızı ele alalım. Sınıfın duvarları tuğlaların harçlarla birleştirilmesinden, kapıları ağaçtan, kapı kolları demirden yapılmıştır, pencereleri camdan oluşturulmuştur. Sınıfın duvarını oluşturan tuğlaları parçaladığımızı düşünelim. Bölünen bir parçayı yeniden daha küçük parçalara ayırmaya devam edelim.


– Sizce bu ayırma işlemi ne zamana kadar devam eder?

– Acaba tuğlanın bölünmeyen bir parçası var mı? Yoksa istediğimiz kadar küçük parçalara ayırabilir miyiz?

– Atom nasıl bir yapıya sahiptir ?
Yukarıdaki sorular önce öğrencilere sorulur ve fikirleri alınmaya çalışılır. Daha sonra bilim adamlarının yıllarca bu sorular üzerinde tartıştıkları belirtilir.
Bugün atomla ilgili bilgilerimiz, teorik ve deneysel olarak yapılan çalışmalardan elde edilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda atomun varlığı kesinleştikten sonra, onları daha yakından tanımak, özellikleriyle ilgili araştırmalar yapmak için modeller tasarlanmaya başlanmıştır. Model, bir konu ya da olayın anlaşılmasını kolaylaştırmak amacıyla tasarlanır, ancak olayların gerçek özelliğini belirtmez.

Mantık/matematiksel (Sosyal/ Dilsel Zekâ) Etkinlik:

Atom modellerinin nasıl geliştirildiğinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla sınıf 5 gruba ayrılır ve her bir gruba içerisinde farklı cisimler bulunan birer kapalı kutu verilir. Kutuyu açmadan içersinde bulunan cisimin özellikleriyle ilgili sorular oluşturmaları ve yazdıkları sorulara tahmini cevaplar bulmaları istenir. En sonunda da kutuda ne olduğunu tahmin etmeleri istenir. Daha sonra kutuyu açmaları istenir ve tahminlerinin ne ölçüde doğru olduğu sorulur.
Etkinlik-1 Gözle görünmeyen atomun varlığını nasıl tayin edilir?
Amaç : Bilim adamlarının çalışma prensiplerini tanımak

Araç-gereçler :

– içerisinde farklı cisimler bulunan 5 tane kapalı kutu

– 5 tane çalışma yaprağı


Kutuyu açmadan çeşitli denemeler yaparak, içinde ne olabileceğini öğrenmeye yönelik grup arkadaşlarınızla birlikte sorular oluşturun ve bu sorulara cevaplar verin.
SORULAR CEVAPLAR

1-................................................................................................................

...................................................................................................................

2-................................................................................................................

...................................................................................................................

3-................................................................................................................

...................................................................................................................

4-
Elde ettiğiniz ipuçlarından yararlanarak kutuda ne olabileceği ile ilgili tahmininizi yapın. Kutuyu açın ve tahmininizin ne ölçüde doğru olduğunu tartışın.


Öğretmen öğrencilerden etkinlik sonrasında yaptıkları etkinlikle ne öğrendiklerini açıklamalarını ister. Yeterli sayıda cevap aldıktan sonra öğrencilerin cevaplarını toparlayarak aşağıdaki açıklamayı yapar.

Öğrencilere yaptıkları şeyin kutudaki cismin yapısıyla ilgili model oluşturmak olduğu belirtilir. Kutu içerisinde ne olduğunu görmüyordunuz ancak bir takım ipuçlarından yararlanarak kutudaki maddelerle ilgili tahminlerde bulundunuz. İşte burada yaptığınıza benzer şekilde bilim adamları da maddenin yapısını açıklamak için çeşitli ipuçlarından yararlanarak atom ve yapısını açıklayan modeller ileri sürmüşlerdir. Atom modelleri bilim adamları tarafından hayal edilmiş tablolardır. Bunlar atomu doğrudan doğruya gözlemleyerek yapılan modeller değildir.

Daha sonra tarih boyunca geliştirilen belli başlı atom modellerinin inceleneceği söylenerek aşağıdaki başlık tahtaya yazılır.
MADDE YAPISI VE ATOM MODELLERİ

A-DALTON ATOM MODELİ

Dalton yaptığı çeşitli deneysel çalışmalara dayanarak atomun yapısıyla ilgili bir model ortaya koymuştur. Dalton modelinde yer alan ifadeler bir zihin haritası ile öğrencilere gösterilir:
Görsel Zekâ Etkinliği:

Etkinlik-2 Dalton Atomu Nasıl Tanımlamıştır?

Amaç : Dalton atom modelini tanımak

Dalton atom modelinin temel özellikleri bu şekilde öğrencilere bir zihin haritasıyla verildikten sonra, bilimsel çalışmalar ilerledikçe bazı eksik yönlerinin ve atomun yapısıyla ilgili bazı yanlışların olduğu belirtilir.


Sözel/ müziksel/ Görsel Zekâ Etkinlikleri .(Tercihe bırakılmış).

Öğrencilerden Dalton’un atom modelindeki yanlışlıkların neler olduğu araştırmaları istenir (ödev olarak verilir. Bir sonraki derste bu ödevlerin toplanacağı açıklanır. Bu ödevi ister bir şiir oluşturarak, ister hikaye yazarak isterlerse şarkı sözü besteleyerek veya modeller oluşturarak hazırlayabilecekleri belirtilir).

ELEKTRON VE PROTONUN KEŞFEDİLMESİ

Doğa Zekâsı Etkinliği:

“Dikkat ettiyseniz bir masayı, bir kağıt parçasını, demiri veya aklınıza gelebilecek herhangi bir şeyi tuttuğunuzda sizi elektrik çarptı mı? Alınan cevaplar doğrultusunda, maddelerin dolayısıyla onları oluşturan atomların elektrikçe nötr olduğu kanısına varmamız gerekir. Elektronların negatif etkisini nötrleştirecek kadar pozitif elektrik mikatarının atom içersinde bulunması gerektiği anlaşılır.

Öğrencilere maddenin elektriksel yapıda olduğunu göstermek amacıyla bir çalışma yaprağı verilir. Bu çalışma yaprağında evde kolaylıkla gerçekleştirebilecekleri bir etkinlik verilir ve elde ettikleri sonuçları ve gözlemleri bu çalışma yaprağına kaydederek bir sonraki derste getirmeleri istenir.

SU NEDEN BÜKÜLMEKTEDİR?

Yünlü kazağınızı çıkardığınızda “çıt çıt” diye ses çıkardığını fark etmişsinizdir. Bunun nedeni sizce ne olabilir?

Bazen akış halinde olmadan da elektrik söz konusu olabilir. Statik elektrik, elektrik yükünün birikmesidir.


Etkinlik

Evde musluğu açın ve suyu incecik akıtın. Sonra bir tarağı saçınıza sürterek yükleyin ve musluktan akan suya yaklaştırın ancak değdirmeyin.


SORULAR

1. Tarağı akan suya yaklaştırdığınızda ne gözlemlediniz? Herhangi bir şey gözlemlemediyseniz tarağı tekrar saçınıza sürterek yeniden deneyin gözlem sonuçlarınızı kaydedin.

.........................................................................................................................

.........................................................................................................................

2. Yaptığınız denemede suyun hareketinin denemeyi yapmadan önce yaptıktan sonraki şeklini çizin.
3. Etkinliğe başlarken sorulan soruyu ve yaptığınız etkinlikteki suyun hareketini nasıl açıklarsınız?

.........................................................................................................................

.........................................................................................................................

Öğretmen öğrencilerin evde gerçekleştirdikleri deney ile ilgili vardıkları sonuçları birkaçından açıklamasını ister. Daha sonra Stoney adlı bir bilim adamının 1874 yılında, elektriğin taneciklerden oluştuğunu ve bu taneciklerin atomun yapısında da bulunduğunu ileri sürdüğünü ve bu taneciklere elektron adını verdiğini açıklar. Thomson Atom Modeline geçiş yapar.


B-THOMSON ATOM MODELİ

Thomson atom modeli, bir karpuza ya da üzümlü keke benzetilebilir.


Görsel Zekâ Etkinliği :

Thomson’un atom modelinde ileri sürdüğü fikirler ve atomun yapısıyla ilgili öne sürdüğü modelin ilkeleri asetat üzerinde öğrencilere gösterilir.

Etkinlik-3 Thomson atomun yapısını nasıl tanımlamıştır?

Amaç : Thomson’un atomun yapısıyla ilgili ileri sürdüğü fikirleri kavramak



Müziksel-ritmik Zekâ Etkinliği:

Öğrencilere tepegözde gösterilen asetatları dikkatle incelemeleri söylenir. Daha sonra öğrencilerden daha önce gördükleri Dalton atom modelinden farklı olarak bu modelde ne gibi yeni fikirlerin ileri sürüldüğünü şarkı sözü yazarak açıklamaları istenir. Ayrıca bu modelin eksik ve hatalı yönlerinin neler olduğu açıklamaları istenir.



Doğa Zekâsı Etkinliği : (Mantık-Matematiksel zekâ, uzamsal zekâ) (Ödev etkinlik)

Yukarıda Thomson’un atom modelinden bahsederken üzümlü keke benzetildiğinden bahsedilmişti. Sizce hangi yönleriyle Dalton atom modeli üzümlü keke benzetilmiştir. Siz Thomson’un atom modelini günlük hayattan benzer örnekler verebilir misiniz. (Karpuz vb.)


C-RUTHERFORD ATOM MODELİ

Atomun yapısını aydınlatan önemli çalışmalar radyoaktivitenin bulunmasından sonra yapılmıştır. Bazı elementler hiçbir dış etki olmadan gözle görünmeyen ışınlar saçarak bozunur. Bu tür elementlere radyoaktif element denir. Radyoaktif elementler , ,  adı verilen 3 tür ışın yayar.



Mantık-Matematiksel Zekâ Etkinliği (/Görsel Zekâ)

Öğretmen yukarıdaki açıklamayı yaptıktan sonra Rutherford’un yaptığı deneyi tahtaya çizer ve daha sonra öğrencilerden kendilerini bu bilim adamının yerine koymaları istenir. Daha sonra çizilen şekle bakarak atomun yapısıyla ilgili ne tür sonuçlara varabilecekleri sorularak fikirleri alınır. Son olarak Rutherford’un ileri sürdüğü fikirler bir zihin haritasıyla asetat üzerinde öğrencilere gösterilir.

Amaç : Rutherford’un Atomu Keşfi

Mantık-Matematiksel Zekâ Etkinliği: (Sosyal, bireysel, görsel zekâya da hitap edebilir).

Rutherford’un atomun yapısını açıklamak için ileri sürdüğü atom modelinde yer alan kavramları ve bu kavramların özelliklerinin yer aldığı bir anlam çözümleme tablosu öğrencilerle birlikte sınıfta oluşturulur.


Bireysel Zekâ Etkinliği : (/ Müziksel Zekâ)

Öğrencilere atomun yapısıyla ilgili bir resmi içeren bir kağıt dağıtılır. Öğrencilerden bu ana kadar işledikleri konuları dikkate alarak resme baktıklarında ne hissettiklerini ve düşüncelerini kağıda ifade etmeleri istenir. (Öğrencilerden hislerini istedikleri şekilde ifade edebilecekleri de belirtilebilir). Bu esnada öğrencilere arka planda sözsüz müzik dinletilebilir.

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Pilot uygulamalar sürecinde görev alan öğretmen ile yürütülen mülakatlarda ilgili öğretmenin ilgili materyalin diğer klasik yöntemlerden daha etkili olduğu görüşünde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte öğretmenler bu etkiliklerin normal okullarda uygulanmasının önünde fiziksel şartlar, maddi imkansızlıklar, ders saatinin azlığı ve sınav sistemi gibi önemli engellerin olduğunu belirtmişlerdir. Bu verilerden hareketle mevcut sistemde ÇZE’ lerin normal eğitim kurumlarında uygulanmasının oldukça zor olduğu sonucuna ulaşılabilir.

Bilindiği üzere ülkemizde MEB bünyesinde üstün yetenekli öğrencilerin eğitim görmeleri için Bilim sanat merkezleri açılmış ve bir çok ilde de faaliyet göstermektedir. Bu merkezlerin bir çok problemi olmasına rağmen (Gökdere& Küçük, 2003) normal okullardan çok daha iyi fiziksel ve donanımsal imkanlara sahiptirler. Ayrıca bu merkezlerde öğrenci merkezli eğitim sunulmaya çalışılması nedeni ile de müfredatın yetiştirilmesi gibi bir problemde mevcut değildir (Gökdere, Küçük& Çepni, 2003). Aksine ÇZK’ ya göre hazırlanan programların hazırlanması ve uygulanması önerilmektedir (Tebliğler Dergisi, 2001). Bu sebepten dolayı bu türden etkinliklerin Bilim sanat merkezlerinde görev yapan öğretmenler tarafından sıklıkla kullanılması önerilmektedir.

Çalışma bulguları çalışmamıza katılan öğretmenlerin bu kuramdan haberdar olmadıklarını bize göstermektedir. Literatürde yer alan çalışmalarda ülkemiz için üstün yeteneklilerin öğretmenlerinin de bu kuramdan yeterince haberdar olmadıklarını göstermektedir. Yeterli bilgi seviyesine sahip olmayan öğretmenlerin bu türden etkinlikleri etkili bir şekilde uygulamaları mümkün değildir. Bu sebepten dolayı üstün yeteneklilerin öğretmenlerine yönelik düzenlenen hizmet içi eğitim seminerlerinde bu konu alanında uzman akademisyenlerin katılımı sağlanarak teorikten ziyade uygulamalı eğitim fırsatı öğretmenlere sunulmalıdır. Ancak bu şekilde öğretmenler meslek yaşantılarında bu kurama uygun etkilikler geliştirecek ve uygulaya bileceklerdir.

KAYNAKLAR

1. Armstrong, T., (2000). Multiple Intelligences in the Classroom, Second Edition, Association for Supervision and Curriculum Development, Alexandria,Virginia USA.

2. Bethell, G., Coppock, D., Pebworth, L., (1988). Integrated Science 2; Teacher’s Guide, Oxford University Pres, Oxford.

3. Brown, T. L., Lemay, H. E., Bursten, B. E., (1997). Chemistry; The Central Science, Seventh Edition, Prentice Hall Inc., Simon & Schuster A Viacom Company, New Jersey.

4. Bümen, N., (2002). Okulda Çoklu Zekâ Kuramı, Pegem Yayıncılık, Ankara

5. Campbell, B., (1994). The Multiple Intelligences Handbook; Lesson Plans and More, Campbell & Associates, Stanwood, WA.

6. Çelik, N., Erdem, A. R., Gürler, V., Karabürk, H., Nazlı, A., Patlı, U. H., (2000). Kimya 1; ÖSS’ye Hazırlık ve Liseler için, Zambak Yayınları Altın Seri, İstanbul

7. Gallagher, R. M., Ingram, P., Whitehead, P., (1996). New Co-ordinated Science Chemistry, Second Edition, Oxford University Pres.

8. Gardner, H., (1993). “Choice Points” as Multiple Intelligences Enter the School, Intelligence Connections, Fall.


Yüklə 2,17 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə