VII. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ/SANAT ETKİNLİKLERİ
356
dünya musiqi mədəniyyətinin tendensiyalarını əks etdirir, digər tərəfdən,
Azərbaycanda son illərdə baş vermiş faciəli əsərlərin əks-sədası olaraq meydana
gəlmişdir. Xristian mədəniyyəti zəminində yaranmış musiqi janrlarının - oratoriya,
passion və s. janrların Azərbaycan musiqisində istifadə olunması yaradıcı
insanların Allaha, bəşəriyyətə, saf əxlaqi dəyərlərə, kədər və sevinc kimi insani
hisslərə inamının ifadəsidir. Bunun sayəsində Azərbaycan musiqisində oratoriya
janrında özünəməxsus üslub xüsusiyyətləri formalaşmışdır. Müxtəlif xalqların
mədəni dəyərlərinin qarşılıqlı əlaqəsindən Azərbaycan bəstəkarlarının oratoriya
yaradıcılığında multikulturalizm ənənələrinin təzahürləri özünü qabarıq üzə çıxır.
Bu əsərlərin hamısını birləşdirən cəhət – azərbaycanlı bəstəkarların təfəkkürünün
məhsulu olan əsərlərdə bəєər mədəniyyətinə xas olan humanizm ideyalarının
tərənnüm edilməsidir.
KAYNAKÇA
1. Azərbaycan Bəstəkarlar İttifaqı məlumat kitabçası. Bakı, 2012.
2. Kərimova R.Y. Azərbaycan bəstəkarlarının əsərlərində dini mövzunun təzahürü.
Sənətşünaslıq üzrə fəlsəfə doktoru elmi dərəcəsini almaq üçün dissertasiyanın
Avtoreferarı. Bakı, 2015.
3. Zöhrabov R.F. Bəstəkarlarımızın portreti. Bakı, 1996.
4. http://composers.musigi-dunya.az
VII. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ/SANAT ETKİNLİKLERİ
POSTER BİLDİRİLER
VII. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ/SANAT ETKİNLİKLERİ
VII. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ/SANAT ETKİNLİKLERİ
359
KİTLE KÜLTÜRÜ VE SANATSAL İMGENİN DÖNÜŞÜMÜ
(THE MASS CULTURE AND THE TRANSFORMATION OF THE ARTISTIC IMAGE)
Ayşe SÖNMEZ
ABSTRACT
World War II gives rise to the changes not only economically but also in social
way. In this regard, the society’s life style has changed rapidly, and thereby it leads to the
radical alteration. The mass culture is seen to come out in this period. By virtue of this,
the new sociological orders, perspectives of religion and culture have emerged, which
caused the arise of ‘pop art movement’. It is inevitable that the artists who are the parts of
the mass culture have used the items of this culture. It is understood that the the
seperation of sub-culture and superior culture has been eliminated due to the pop art
movement. Thus, the advertisement items, prepared images, commerical goods have
exchanged in the pop art works.
The image is the concept which includes many different thoughts, subjects and
public opinions. The image that has more extensive understandings of its representation,
is advocated by visual and intellectual elements. They also have the cultural and social
values to possess the identification and description skilss. Therefore, the image issue is
taken into consideration thanks to its guidance effect. In this paper, I will analyse the
mass culture and the transformation of the artistic image by associating with the
elements such as pop art, individuity, image and artistic subject.
Key words: mass culture, modernism, pop art, artistic image, image, art subject
GİRİŞ
1960’ların başında Roy Linchestein, Andy Warhol ve Tom Wasselman gibi
sanatçılar tüketim endüstrisi gereçlerinden, reklamlardan ve kitle iletişim araçlarından
esinlenerek ‘Amerikan yaşam tarzı’ konusunu keşfetmişlerdir. Yaşadıkları dönemin
günlük yaşamına, boş zamanları değerlendirme şekillerine, radyo, tv ve basından
duyulanlara, otomobillere, konservelere, ünlülere, para, cinsellik ve çizgi romanlara
yapıtlarında yer vermişlerdir. Bunun sonucunda pop sanatta özgürce kullanılan imgeler,
eşyalar ve nesneler reklam endüstrisini etkilemeye başlamıştır. Yani önce pop sanatçılar
reklam endüstrisinden etkilenmişlerdir, daha sonra pop sanatçıların kendi yaptıkları özgür
çalışmalardan grafik tasarımcıları ve reklamcılar etkilenmeye başlamıştır.
1. Kitle Kültürü ve Sanat Yapıtı
II. Dünya Savaşı Sonrasında teknolojik ve ekonomik alanda yaşadığı kalkınma
ile birlikte batı toplumunda zengin bir kültürel değişim yaşanmıştır. Bu değişimle birlikte
üretim tüketim ilişkileri, satın alma dürtüsü, toplumların siyasi tutumlarıyla beraber sanat
da yeniden yapılanmıştır.
Bu yapılanmada rol alan en etkili faktörlerden biri fotoğraf makinesi ve diğer
görüntüleme araçlarının icadıdır. Bu gelişmeyle birlikte sanatın teknik boyutuyla beraber
algılanmasına ve sergilenmesine kadar geniş kapsamlı değişikler yaşanmıştır. Her türlü
sanat yapıtının tekniğin verdiği imkanla yeniden üretimi gündeme gelmiştir.
Öğr. Gör., Hacettepe Üniversitesi, Ankara.
VII. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ/SANAT ETKİNLİKLERİ
360
Özgün bir sanat yapıtının gerçeklik kavramını oluşturan temel unsur yapıtın
bulunduğu yerde biriciklik niteliğini taşıyan varlığıdır. Hakiki yapıt, elle ortaya konulan ve
‘taklit’ olarak nitelendirilen tekrar üretimleri karşısında değerini korurken teknik
yöntemlerle gerçekleştirilen ‘yeniden üretim’ karşısında konumu farklılaşır. Çünkü teknik
yöntemlerle yeniden ortaya konulan yapıt, hakiki yapıt karşısında daha bağımsızdır ve
özgün yapıtın kopyasını özgün yapıtın asla ulaşamayacağı konumlara getirebilir. Bu
şekilde izleyiciye ulaşan teknik yöntemlerle oluşturulmuş olan ürün, gerçek yapıtı ‘şimdi,
burada ve biricik’ niteliğinden yoksun bırakarak sanat yapıtının hakikiliğini zedeler.
Benjamin, yeniden üretimin sanat yapıtının varlığına ve nesnesine zarar verdiğini söyler,
bu olguyu şöyle açıklar: ‘Yeniden-üretim tekniği, yeniden üretilmiş olanı geleneğin
alanından koparıp almaktadır. Bu yeniden-üretilmişi çoğaltarak, onun bir defaya özgü
varlığının yerine yine onun bu kez kitlesel varlığını geçirmektedir. Ve yeniden üretilmiş
olanın alımlayıcıya bulunduğu konuda seslenmesine izin vermekle, üretilmiş olanı
güncelleştirmektedir. Bu iki süreç, gelenek yoluyla aktarılmış olanın dev bir sarsıntı
geçirmesine yok açmaktadır – bu gelenek sarsıntısı şu andaki bunalımın öteki yüzünü ve
insanlığın yenilenişini dile getirmektedir. Sözü edilen süreçler, günümüzdeki kitle
devinimleriyle çok yakından bağıntılıdır.’ (Benjamin, 2004:55)
2. Kitsch Olgusu
Sanat olgusu ve sanat eserleri burjuva kesimine aittir. Buna göre sanat eserinin
elitist bir tavrı ve duruşu olmalıdır. Bu durum 20. yüzyıla kadar tüm dünyada böyle
olmuştur. 20 yüzyılla beraber kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla bu araçların
sosyal ve siyasal yaşantı üzerindeki etkilerinin artması sonucu sanat ürünlerinin kitleler
tarafından tüketimi de artmıştır. Bunun sonucunda ‘Kitsch’ kavramı ortaya çıkmıştır.
Kitsch kavram olarak sanatsal açıdan belli bir düzeyin altında olmayı
belirtmektedir. Kitschin bünyesinde yaşamdan alınan zevki estetik doyumla arttırma
durumu barınmaktadır. Bu yönüyle kitsch kavramı hem üretim hem de tüketim olgularını
kapsamaktadır. Kitsch var olan bir tarzın aşağı bir kopyasını sınıflandırmak için
kullanılmasının yanı sıra bayağı etkisi olan şeylere ve ticari kaygılarla üretilmiş olan banal
ve sıkıcı ürünlere gönderme yaparken de kullanılmaktadır. Bu bağlamda kitschin
karşısına her zaman yüksek sanat yapıtı çıkmaktadır.(Limon, 2012:112-113-114)
Tabloların
röprodüksiyonları
ve
tasarımların
taklidi
kitschleşmenin
göstergerlerinden olmuştur. Her yandan ödünç alınmış (geçmiş, yeni, egzotik, folklorik
vb.)
ayırt
edici
unsurların
nesne
düzeyinde
endüstriyel
çoğalmasından,
bayağılaştırılmasından ve kullanıma hazır göstergelerin düzensiz artışından kaynaklanan
kitschin bu çoğalımı kitle kültürü olarak temellerini tüketim toplumunun sosyolojik
gerçekliğinde bulmuştur. Kitsch, kitlelerin beğenilerinin olmadığını anlatmaz; sadece
kitlelerin beğenilerini küçümser. Pop sanatının günlük hayatın içinde yer almasından ve
onu anlamak için özel bir donanıma ihtiyaç duyulmamasından ötürü kitsch popüler
sanatla birlikte düşünülmesi gereken bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
3. Pop Sanat
Pop sanat, 20. yüzyılın ortalarında İngiltere ve Abd’de birbirinden bağımsız olarak
ortaya çıkmış sanat hareketidir. Bu dönemde yaşanılan olaylar ve ekonomik krizlerden
sonra endüstrinin ve sanayinin değişmesi, II. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan
gelişmelerle tam anlamıyla bir patlama yaşayan Abd ekonomisi tamamen tüketici bir
toplum yaratmıştır. Bu yeni toplumun yaşam biçimi, doğal olarak sanata da yansımıştır.
Sanat alanında kökleşmiş değer yargılarına baş kaldıran yeni bir kuşak oluşmuştur.
Dostları ilə paylaş: |