Microsoft Word BÄ°LÄ°msel eksen 20++



Yüklə 4,84 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə28/52
tarix26.10.2018
ölçüsü4,84 Mb.
#75726
1   ...   24   25   26   27   28   29   30   31   ...   52

Bilimsel Eksen-Sicientific Axis-Научный Меридиан/Yıl-Year-Год 2017/Sayı-Number-Число 20
 
 
77
Konçe’ de yapılan Yağmur Duası töreni başlamadan önce halk köyün dışına 
çıkarak  taş toplar.  Sonra taşları  kırarak  küçük  parçalara  ayırırlar.  Bu  taşlara tek 
tek dua okunur, duası okunan taş bir torbaya konur. Yetmiş bin taş aynı işleme 
tabi tutulur. Okunan taşların tamamı torbalara konulduktan sonra orada bulunan 
herkes birbiriyle barışır, helalleşir, hiç kimse birbirine küs ve kırgın kalmaz. Top-
lu  olarak  dua  yapıldıktan  sonra  çuvallardaki  taşlar  bir  dere  kenarına  taşınır  ve 
suyun durgun aktığı yerde suyun içine bırakılır. Eğer suyun hızlı aktığı yere bıra-
kılırsa yağmurun çok yağacağına, sel geleceğine, selin de çevreye zarar vereceği-
ne inanılır. 
Kanatlar köyünde kadınlar arasında seyirlik oyunlar oynandığı bilgisini aldık. 
Oyunlarla  ilgili  bilgiyi  yıllar  önce  bu  oyunları  organize  eden  ve  oynayan  Gülşen 
Mustafoski anlatacak, Fadime Yusuf (37) ile Gülşen Mustafoski’ nin torunu Melal 
Yusuf (19) yardımcı olacaklar. Gülşen Mustafoski 72 yaşında, düğünlerde aşçılık 
yapmış,  aynı  zamanda  kına  gecelerinde  oynanan  oyunların  organizasyonunu  yap-
mış  ve  oynamış.  Kaynak  kişimiz  oyunu  şöyle  anlattı;  Akşam  olunca  kadınlar  bir 
odaya  toplanır.  Ben  yanımda  götürdüğüm  erkek  elbiselerinden  eski  olanı  giyer, 
elime bir baston alır kendime erkek görüntüsü veririm. Kadınların oturduğu odaya 
fakir birisi gibi girerim, beğendiğim kadının yanına varır benimle oyuna kalkmasını 
isterim, kalkarsa kadınların “deyre” ile çaldığı ezgiye uygun olarak oynamaya baş-
larız. Oynarken kadına sarılır öperim, yere yatırırım. Aynı hareketi diğer kadınlara 
da yaparım. Oynadığım  kadını bırakır başka kadına gider ve benimle oynamasını 
isterim,  kadın  “beğenmem  seni”  der  ve  oyuna  kalkmazsa  odadan  çıkar  giderim, 
yeni elbiselerimi giyerim, kulağıma küpe takarım, odaya döner ve beğendiğim ka-
dını  oyuna  kaldırmak  isterim.  O  kadın  bana  ”Sen  erkeksin  ama  neden  küpelerin 
var? “ diye sorar. Ben de “ Annemin evlatları yaşamıyor ölüyor, beni yaşasın diye 
küpe takmışlar onun için ben böyleyim.* derim. Kadın benimle oynamaya kalkar, 
oynarken onu öperim, severim, yere yatırırım ve daha pek çok cümbüşler yaptıktan 
sonra oyunu bitiririz. Bu eğlenceden sonra kına yakma ve gelin ağlatma töreni ger-
çekleştirilir. 
Kadınlar arasındaki seyirlik oyunlar konusunda Struga kasabası merkezinde 
de  çalışmamız  oldu.  Bilgileri  Kevser  Mande  ve  Acuş  Kelit’ten  aldık.  Kevser 
Mande  1935  Ohrid  doğumlu,  Struga’ya  gelin  gelmiş,  okur  yazar.  Acuş  Kelit’te 
1934 te Ohrid’ de doğmuş ve Kevser Mande gibi Struga’ya gelin gelmiş.  
Her iki kaynak kişimizin anlattığına göre Kına gecelerinde kadınlar eğlenmek 
için oyunlar oynuyorlar. İçlerinden birine erkek giysileri, şapka giydirirler, bıyık 
takarlar. Bir kadın da bu erkeğin karısı rolüne girer. Kadın elinde sepetle odaya 
girer tek tek kadınların yanına varır, aralarında şöyle konuşma geçer. 
-  Yumurta satıyorum, alıyor musun?  
-  Alacağım, yumurtaların iyi mi? 
-  İyi, çok güzel. Kaç tane alacaksın? 
-  Kaç dinar’a veriyorsun? 
-  Tanesi on dinar’a. 


Bilimsel Eksen-Sicientific Axis-Научный Меридиан/Yıl-Year-Год 2017/Sayı-Number-Число 20
 
 
78
-  Bana beş tane ver. 
 Satıcı kadın diğer kadınlara da sorar, kimisi beğenmez, kimisi pahalı der al-
maz, kimisi yumurtayı alır parayı vermez. Satıcı parasını alamayınca kavga baş-
lar. Bazen satıcı kadın kocasını yardıma çağırır, o da gelir kavgaya girer. Sonra 
diğer kadınlar araya girerek kavgaya engel olurlar, onları barıştırırlar, birbirleriyle 
oynamaya başlarlar. Kadınlar deyre çalarak türküler söylerler, oynarlar, eğlenir-
ler. Aralarında topladıkları paralarla şeker, leblebi alırlar yerler, boza içerler. 
Yağmur  yağdırmak  için  çocukların  yaptığı  tören  Struga kasabasındaki Türk 
köylerinde  de  önceden  yapılıyormuş.  Törensel  şekli  diğer  anlattığımız  yağmur 
yağdırma  törenlerinin  hemen  hemen  aynısı.  Önemli  değişiklik  yağmur  gelini 
olarak çocuk yerine yörenin fakir ve yaşlı kişilerinden biri oluyor, tören sonunda 
toplu yemek olmuyor, toplanan yiyecekler yağmur gelini olan fakir insana verili-
yor. Böylece hem yağmur yağması için tören yapılıyor hem de toplanan yiyecek-
ler fakire verilmiş oluyor. 
Debre Kasabası Kocacık Köyüne bağlı Novak Köyü’nde yaptığımız çalışma-
lar sırasında da yine değişik oyunlar derledik. Kocacık Köyü Atatürk’ün çocuk-
ken yaşadığı köy. Novak ve çevrede bulunan dokuz Türk Köyü Kocacık Köyü’ne 
bağlı. Halkın geçim kaynağı hayvancılık ve gurbetçilik yani Avrupa ülkelerinde 
işçilik.  Buradaki  kaynak  kişimiz 1920  doğumlu  Hasan  Mehmetoğlu,  11 çocuğu 
var, okur yazar. 
Yüzük  Oyunu:  Kış  günleri  bir  odada  toplanan  köy  erkekleri  eğlenerek  za-
man geçirebilmek için aralarında yüzük oyunu oynarlar. Oynamak isteyenler iki 
grup  olurlar.  Grupların  sayısı  otuz  kişiye  kadar  çıkabilir.  Oyunun  oynanış  şekli 
diğer yörelerdeki gibi ancak oyunun sonunda yenilen gruba değişik cezalar veri-
lir. Yenen taraf hep birlikte şu maniyi söyler; 
 Ay şunlara varalım  
 Horocu başı bulalım. 
 Kim sakladı bu yüzüğü? 
 Kandile geçsin kel büzüğü 
 Nazlanma, domuzlanma 
 Gel ağam gel  
 Gel paşam gel 
 Gel sadrazam gel 
Derler ve karşı gruptan bir kişinin ismini söylerler. 
 - Ali 
 - Buyur efendim. 
 - Otur oraya. 
Sonra birbirlerine ve seyircilere 
 - Buna ne yapalım?  


Bilimsel Eksen-Sicientific Axis-Научный Меридиан/Yıl-Year-Год 2017/Sayı-Number-Число 20
 
 
79
Diye sorarlar. Onlarda; 
 - Buna bilet keseceğiz. 
Derler. Aynı maniyi söyleyerek tek tek başka oyuncuları çağırırlar, her birine 
değişik  cezalar  verirler.  Birinin  ellerini  ve  ayaklarını  bağlayıp  bırakırlar.  Birini 
değirmenci, birini değirmen, başka birini değirmene buğday öğütmeye gelen ka-
dın, bir diğerini buğday öğütmeye gelen erkek yaparlar. 
Değirmen olan kişiyi bir kalbur veya teneke leğenin içine dizleri ve ellerinin 
üstüne yüzü yere bakacak şekilde çömelterek oturturlar, üzerini çarşafla örterler. 
Erkek müşteri gelir elleriyle değirmen taşının arkasından bastırarak teneke leğene 
(veya kalburun kasnağına) vurur; 
 - Değirmenci, Değirmenci, 
 - Buyur. 
 - Benim buğdayımı, çavdarımı öğütebilir misin? 
 - Evet öğütürüm.  
Der, leğeni döndürerek buğdayı öğütme taklitleri yapar. Erkek müşteri gider 
kadın kıyafeti giydirilmiş müşteri gelir, 
 - Değirmenci, Değirmenci, 
 - Buyur. 
 - Benim buğdayımı, çavdarımı öğütebilir misin?  
Değirmenci; 
 Olmaz hanım olmaz,  
 Arkadaşlar buna kail olmaz. 
 Oluklarda su dolmaz 
 Al git buğdayını, çavdarını öğütmem. 
Kadın yeniden sorar,  
 - Değirmenci, değirmenci, Kuzum değirmenci 
 - Buyur. 
 - Ela gözlerim senin olsun, öğüt buğdayımı, çavdarımı 
Değirmenci; 
 Olmaz hanım olmaz,  
 Arkadaşlar buna kail olmaz. 
 Oluklarda su dolmaz 
 Al git buğdayını, çavdarını öğütmem. 
Kadın; 
 - Değirmenci, değirmenci, Kuzum değirmenci 
 - Buyur. 
 - Güzel yanaklarım senin olsun, öğüt buğdayımı, çavdarımı 
Değirmenci; 
 Olmaz hanım olmaz,  
 Arkadaşlar buna kail olmaz. 
 Oluklarda su dolmaz 


Yüklə 4,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   24   25   26   27   28   29   30   31   ...   52




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə