170 Türklerı̇n Anayurdu, Yayılmaları ve Göçleri
Nüfus Artışı ve Otlak Yetersizliği
Türkler son derece dinamik ve sağlıklı bir topluluktur. Üstelik anayurt olan
Merkezi Asya’daki göçebe hayat tarzı, çok sayıda insana ve insan gücüne
ihtiyaç gösteriyordu. Bundan dolayı genç nüfus dayıma artmaktaydı. Bu yüz-
den esas çekirdek olan anavatan toprakları artık Türkler geçimi açısından ye-
tersiz kalmaktaydı. Bununla birlikte sürekli çoğalan hayvanlar için otlaklar da
yetmiyordu. Böylece temel ekonomisi hayvancılığa dayalı bir toplumun sürü-
leri için gerekli olan otu ve suyu bol arazilerin aranması zaruri bir hal almıştır.
Siyasi Anlaşmazlıklar
Türklerin göçlerinin bir nedeni de, Türk tarihinde sık rastladığımız siyasi
anlaşmazlıklardır. Bunun asıl nedenlerinin biri olarak taht kavgalarını gös-
terebiliriz. Mesela Türk hâkimiyet anlayışı gereği açısından baktığımızda,
her bir hanedan üyesi tahta çıkma hakkına sahiptir. Çünkü Türklerde veraset
hukukunun belirli bir kurala bağlanmamasından ortaya çıkıyordu. Taht kav-
gaları neticesinde devletin zayıflamasına, hatta bölünmesine kadar iç büyü-
yordu. Bunun asıl sebebi olarak ta, şunu görebiliyoruz. Bozkır insanı olarak
yaratılan Türkler, diğer insanlara göre hürriyetine ve istiklaline daha düşkün
olmasındandır. Böylece kaybeden taraf, bir diğerinin tabiiyetine girmektense
tehlikeli yolları göze alarak bir başka tarafa göç ediyorlardı.
Karşı Konulması Zor Dış ve İç Müdahaleler
Türkler bazen dışarıdan müdahale edilen düşman güçlerine karşı koya-
madıkları zaman yurtlarını terk ederek istikrarlarını başka bölgelerden arı-
yorlardı. Genellikle bu durum mevcut Türk devletinin siyasi istikrarının par-
çalanmasıyla dışarıdan güçlü bir rakibin baskısına maruz kaldıklarında, çok
sevdikleri vatanlarını feda etmek zorunda kalıyorlardı. İç müdahalelere örnek
olarak şunları söylersek galiba yanlış olmuyor. Tarihte Türklerin dış baskılara
maruz kalarak göç ettiklerinden çok, iç baskılarla meydana gelen göçlerin sa-
yısı daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Mesela, Doğu Avrupa ve Balkanlara
yönelen göçlerin temelinde, Türk boyları birbirlerini iterek veya yerlerinden
etmeleri sonucunda meydana gelmiştir.
Türklerin Fütuhat Anlayışı Gereğiyle Yeni Vatanlar Kurma Fikri
Yeni ülkeler fethetme arzusu ve bunun tabii sonucu olarak yeni vatanlar
kurma fikri de, göçlerin sebepleri arasında sayılabilir
26
. Zira Türkler bu arzu-
26 Koca, 2000, a.g.e, s. 34.
171
Aslan TURLYBEK, Dinora ZHUMATAYEVA
larını ve fikirlerini gerçekleştirebilecek hayat tarzına ve vasıtaya sahip idiler.
Gerçekten de Türkler, ziraat yapan toplumlar gibi kendilerini tabiat kuvvet-
lerinin elinde hiçbir zaman esir hissetmemişlerdir. Ayrıca, Türklerin genin-
de bulunan bilinmeyen ufuklara doğru açılma, dünyayı yönetme, aralıksız
ölüm-kalım savaşı içinde yaşama, başarı gibi etkenleri de göz ardı etmemek
lazımdır. Türklerden bahseden kaynaklarda onların durdurak bilmedikleri,
volkan gibi kaynayan bir yaradılışa sahip olduklarından bahisler vardır
27
.
Bunun en güzel şekilde “güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar Türk
adaletini hâkim kılma” veya “Kızıl Elma” ülküsüyle birleştirebiliriz
28
. Buna
ilaveten Türkler, atlarının sağladığı suratla, hayret verici bir çabuklukla geniş
fetih ve göç hareketlerinde bulunabilmişlerdir
29
.
Milattan Önceki ve Sonraki Türk Göçleri
Milattan önce ve sonrası zamanlarda Türkler anayurtlarından çıkarak dün-
yanın çeşitli yerlerine göç etmiştir. M.S. yaşanan göçler hakkında kesin sayı-
labilecek bilgilere günümüzde sahip bulunmaktayız. Ancak, M.Ö vuku bulan
göçlerin tarihi zamanlarını tespit etmek oldukça güçtür. Buna rağmen, Türk-
lerin Urallarda Ari ırkla komşu olduğu, Uzak Doğu’da Çin ve Moğolistan ile
ilişkilerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu arada Türklerin bir dalı olan Ya-
kutların Sibirya’ya göç edip yerleştikleri bilinmektedir. Buna ilaveten, M.Ö.
1300 – 1000 yıllarında Türklerin, Türkistan, Hindistan ve İran bölgelerine
indikleri; M.Ö. VI – III. Asırlarda İdil vadisinde İskitler olarak yaşadıkları
ilmi araştırmalar neticesinde ortaya çıkmıştır
30
.
M.S. yaşanan Türklerin göçü ve yayılmaları genellikle iki istikamette ol-
muştur: 1. Güneye doğru, 2. Batıya doğru. Güneye olan Türk göçünün iki
hedefi vardı. Bunlardan biri Kuzey Çin, diğeri de Kuzey Hindistan idi
31
. Ku-
zey Çin’e gelen Türkler, buralarda çeşitli isimler altında devletler kurmasına
rağmen, zamanla asimle olmuşlardır. 350 yılları dolaylarında Altay Dağları
çevresindeki yurtlarından ayrılan bir grup Hun kütlesi, Güney Kazakistan
bozkırlarına gelip yerleşmişlerdir. Sonradan Afganistan’ın Toharistan bölge-
lerinde göründüler. Ak Hun olarak bilinen bu Türk boyu hâkimiyetlerini Ku-
zey Hindistan’a kadar yaymışlardır.
27 Gömeç, 2006, a.g.e, s. 15.
28 Gömeç, 2006, a.g.e, s. 15.
29 Koca, 2000, a.g.e, s. 34.
30 Mehmet Saray, Quzey va Güney Azarbaycan Türklarinin Tarihi, Şark-Qarb Yayınları,
Bakı 2010, s. 20.
31 Koca, 2000, a.g.e, s. 39.
172 Türklerı̇n Anayurdu, Yayılmaları ve Göçleri
Türklerin batıya doğru yayılmalarının Altay ve Sayan dağlarından başla-
dığını göstermektedir
32
. Türkler batıya doğru göçlerinde de iki ana yolu takip
etmişlerdir. Bu göçler Hazar Denizi’nin kuzey ve güneyinden gerçekleşmiştir.
Türkler bu kuzey yolunu takip ederek Orta Avrupa ve Balkanlara kadar inmiş-
lerdir. Aslında bu yolu ilk kullananlar olarak karşımız Hun Türkleri çıkmakta-
dır. Merkezi Asya’daki siyasi istikrarlarını kaybeden Hunlar, Kazakistan boz-
kırlarına gelerek bir asra yakın buralarda yaşadılar. Daha sonra 374 yılında
İtil nehri boyundan göründüler. Bu sırada Don’dan Dinyester’e ve Karadeniz
kıyılarından kuzeydeki Pripet bataklıklarına kadar Güney Rus Bozkırını kap-
sayan güçlü Germen devletlerinin sahibi Doğu Gotlar (Ostrogotlar) batısında
ise Batı Gotlar (Vizigotlar) yaşamaktaydılar. Hunlar 374 yılında Balamir baş-
kanlığında Doğu Gotlara yöneldi. Hun saldırılarına karşı koyamayan Ostro-
got kralı Ermanarik, çaresizlikten kendini öldürmüştür
33
. Ostrogot generalle-
rinden Alaheio ve Saphraks, kendilerini izlemeyi istekli savaşçı birlikleriyle
Batı Gotların reisi Athanarik’in askerleriyle Dinyester ırmağında birleştiler.
Bunun amacı ise Hunlara karşı savaşmaktı. Fakat Hunlar beklenmedik bir
hamleyle birleşmiş Gotlara saldırarak, ağır kayıplara uğrattılar. Böylece Hun-
ların karşısında tutunamayan Athanarik, Hun ordusunun yarattığı korku ve
paniğinden kurtarmak maksadında başkanlığındaki Gotlarla aceleyle batıya
doğru çekildiler. Çekilirken de Hunlar hakkında korkunç rivayetleri de anla-
tarak, yolundaki bütün boyları yerlerinden ittiler. İşte Hunlardan kaçıp emin
bir sığınak bulmaya çalışan bu kavimler kendilerini Roma topraklarına kadar
sürükleyerek Avrupa’nın siyasi etnik haritasın tamamen altüst ederek tarihte
“Kavimler Göçü” olarak bilinen göçe sebep oldular. Kavimler Göçünü tasvir
edilen haritaya baktığımızda zaten anlaşılacaktır. Harita 1
34
.
32 Gonca Bayraktar Durgun, Şenol Durgun (Çev), İngiliz Gizli Servisi (MI5)’e Göre
Turanlılar ve Pan-Turanizm, Alter Yayınları, 3. Baskı, s. 165.
33 Denis Sinor, “Hun Dönemi”, Der: Denis Sinor, Erken İç Asya Tarihi, Çev: Mete Tunçay,
İletişim Yayınları, İstanbul 2000, s. 249.
34 http://www.google.kz/
imgres?sa=X&biw=1366&bih=666&tbm=isch&tbnid=9lCptIYIr8x3IM:&imgrefurl=http://
undt.info/kavimler-gocunun-sonuclari.html/&docid=bp7Jry9aObiw0M&imgurl=http://
undt.info/wp-content/uploads/kavimlergocu.
jpg&w=800&h=563&ei=pzWSUpTAIYrIswby2oHIBw&zoom=1 Erişim zamanı:
24.11.2013. 23:28
Dostları ilə paylaş: |