288
deneyim ve oluş ile olumlanır. İçkin deneyim edimsel alanın değil, gücül alanındır.
Burada yaşam idealar ile değil, kendinde gerçekleşen olanaklave olayla kavranır.
İçkinlik tümel üzerine veya tekili tümel ile düşünme değil, her bir tekili kendinde
farkla düşünmedir. İçkinlikte aynının tekrarı değil, her bir durumda farkın tekrarı
olduğundan, tekiller ve olaylar çokluklarla olumlanır.
1
Çokluk nedir? Tekil düz-
lemde yer alan farklılıkların kendinde birer fark olarak olumlanmasıdır. İçkinlik
düzleminde yaşanılmaya başlanıldığında varlıklar kimliksel kategorilendirmeye tabi
tutulmadan, tümelleştirilmeden kendi tekil olayları içerisinde oluşla değerlendiri-
lecektir.
Oluş nedir? Oluş farktır, farkın ebedi döngüsüdür. Ebedi dönüş çokluğun ve
olasılığın içindeki farkın olumlanmasıdır. Ebedi dönüş düşüncesinde yaşama yönelik
her türden aşkın düşünceyle şekillenen homojen bakış açısı geçerliliğini yitirir.
Çünkü yaşam içindeki kimlikler homojen bir kavrayış iledeğerlendirilemeyecek
kadar karmaşık ve çokluk içerir. Çokluk olarak yaşam özdeş olan aynının değil,
farkın tekrarını oluşturur. Yaşam farkın ebedi tekrarı içerisindeki oluştur. Oluş ya-
şamın içindeki çoklukların üretimidir, dönüşümüdür. Deleuze için oluş, kimlik,
kültür, insan gibi aşkın kavramlara dayanmadan yaşamı akışı içerisinde tümel değil
tekil olaylar içerisinde olumlamaktır. Oluş düşüncesinde yaşam belli bir kimlik
üzerinden değil tekil olay düzleminde deneyimlenir. Bu anlamda yaşamın kimlik-
lerle değil oluşla kavranması, yaşama aşkın bir amaç yükleyen erekselliği de
geçersizleştirir. Yaşamı ereksellik üzerinden kavrayan homojen bakış açısı, onu belli
bir kimlik üzerinden kavradığından yaşamdaki çokluğu değişimi ve dönüşümü
kavramada başarısız olur. Buna karşın yaşamın heterojenlik içerisinde olumlanması,
tekilin açığa çıkmasını ve çoğalımını olanaklı kılar. Oluşta kadın, erkek, insan,
hayvan vb. bir özü temsil eden kimlikler yoktur. Oluşta kadın oluş, hayvan oluş,
makine oluş, kimliklerin aşılması vardır. Oluş kimliksiz olmaktır. Oluş köklerin,
kimliklerin sürekli yeniden üretilerek yersizyurtsuzlaştırılmasıdır.
2
Oluş, pozitif fark
ile yaşamın kimliksizleştirilerek tekil deneyimde olumlanmasıdır.
Sonuç
Sonuç olarak, eğer özdeşlik düşüncesitümelin, majöriter olan kimliğin diliyse;
pozitif fark düşüncesi de farklılıkları nedeniyle yerinden edilen kültürel değerlerin,
cinsel tercihlerin, tercihlerdeki farklılıkların veya daha açık bir ifadeyle herhangi bir
özdeş kimliği olmayan veya olmasını istemeyen farklılıkların dilidir. Bu nedenle
farklılıkve çoğulculuk kavramı şunu ifade eder, eğer bir kişi kimliksel farklılıkları
ve tercihlerdeki çoğulculuğu negatif olarak değil de pozitif olarak görürse,
karşılaşılan dünyalardan daha çok dünyanın var olduğunu görecektir.
Kaynaklar
BEISTEGUI Miguel de,
Truth and Genesis-Philosopy asDifferential Ontology, Indiana
University Press, Bloomington and Indianapolis, 2004.
COLEBROOK Claire,
Gilles Deleuze, by Routledge, London, 2002.
………
Understanding Deleuze, published by Allen&Unwin, Australia, 2002.
1
Gilles Deleuze, Pure Immanence-Essays
on A Life, p. 29.
2
Deleuze and Guattari, A Thousand Plateaus-Capitalism and Schizophrenia, p. 263.
289
CURIE Mark,
Difference, Routledge, London, 2004.
DELEUZE Gilles,
Difference and Repetition, translated by Paul Patton, Columbia
University Press, New York, 1994.
……
Bergsonism, translated by Hugh Tomlinson and Barbara Habberjam, Zone Books,
New York, 1991.
……
Pure Immanence-Essays on A Life, translated by Anne Boyman, Zone Books, New
York, 2001.
……
Expressionism in Philosophy: Spinoza, translated by Martin Joughin, Zone Books,
New York, 1990.
DELEUZE Gilles, GUATTARI Felix,
Capitalism and Schizophrenia-
A Thousand Plateaus,
translated by Brian Massumi, Continuum, London, 2008.
GOODCHILD Philip,
Deleuze ve Guattari-Arzu Politikasına Giriş, çev. Rahmi G. Öğdül,
Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2005.
NEGRI Antonio, HARDT Michael,
İmparatorluk, çev. Abdullah Yılmaz, Ayrıntı Yayınları,
Altıncı Basım, İstanbul, 2008.
MAY Toddy;
Gilles Deleuze,
An Introduction, Cambridge University Press, New York,
2005.
PEARSON Keith Ansell,
Germinal Life-The difference and repetition of Deleuze,
Routledge, London and New York, 1999.
KİMLİĞİN İNŞA EDİCİ YAPISI OLARAK FARK(LILIK) POLİTİKASİ
Sinan KILIÇ
Özet
Kimlik, içinde yer aldığımız çoğulculuk yüzyılında bireylerin kültürel, sosyal ve
duygu çatışmalarının en temel nedenlerinden birini oluşturur. Bu çatışma bireylerin hem tek
bir kimlikle tanımlanamayacak kadar ve birbiriyle çelişebilen kimliklere sahip olmasından
hem de her kimliğin bir öteki ileinşa edilmesinden kaynaklanır. Buradaönemli olan kimliksel
çatışmaların neler olduğu değil, çatışmaların altında yer alan düşünme yapısındaki neden-
selliğin açığa çıkarılmasıdır. Kimliksel çatışmaların nedenlerinin kavranması, kimliğin inşa
sürecindeki düşünme yapısının analizi ile gerçekleşebilir. Buanaliz kimliklerin inşa
sürecindeki felsefi temellerin irdelenmesidir. Kimliklerin oluşumundakifelsefi temellerin
irdelenmesi için: “Kimlik nedir?”, “kimliklerin inşa sürecindeki farkilkesi nedir?”, “kimlik
ve farklılık arasındaki bağ nedir?” ve “fark ilkesine göre inşa edilen kimliklerin sosyal,
kültürel ve politik sonuçları nelerdir?”vb. sorular yanıtlanmalıdır
Anahtar Kavramlar Fark, pozitif fark, negatif fark, kimlik, özdeşlik, politika, çokluk
Summary
Difference Policy as the Constructing Structure of the Identity
Identity constitutes one of the main reasons of the cultural, social and mental conflicts
of individuals in the century of pluralism that we are in. This conflict arises because
individuals have identities that cannot be defined with a single identity and that can contradict