Yeraltından Notlar



Yüklə 0,71 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə5/18
tarix15.03.2022
ölçüsü0,71 Mb.
#84522
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18
Yeraltından Notlar Fyodor Mihailoviç Dostoyevski PDFDrive

istemek  hakkına  sahip  olmak.  Bu  manasız  istek,  hele  bazı
hallerde  bizim  için  bütün  dünya  nimetlerinin  üstünde  bir
değer kazanabilir baylar. Bazen bize açıkça zararı dokunduğu
ve çıkar üzerine en akla yakın düşüncelerimize taban tabana
zıt düştüğü durumlarda bile, bütün öbür çıkarlardan daha çok
fayda sağlayabilir, çünkü bizim için en önemli, en değerli bir
varlığı,  şahsiyetimizi,  özelliğimizi  korumaktadır.  Bazı
kimseler  bunların  insan  için  her  şeyden  aziz  olduğunu  iddia
eder;  istek  akılla  birleştiğinde,  onu  kötüye  kullanmamak,


lüzumlu  lüzumsuz  zamanda  başvurmamak  şartıyla,  çok
faydalı,  bazen  övülecek  sonuçlar  bile  verebilir.  Fakat  istek
çoğu zaman, hatta ısrarla akla tamamıyla zıt bir yoldadır ve...
ve...  inanır  mısınız,  bu  hal  de  hem  faydalı,  hem  de  bazen
takdire  şayan  olabilir.  Şimdi  bir  an  için  insanların  aptal
olmadığını farz edelim. (Aslına bakılırsa insan için böyle bir
şey  söylemek  imkânsızdır,  hiç  olmazsa  şu  sebepten:  İnsanı
aptal  kabul  edersek  kime  akıllı  diyeceğiz?)  Ama  insanoğlu
aptal  olmasa  bile  dehşetli  nankördür.  Nankörün  nankörüdür.
Hatta  bana  göre  en  uygunu,  insanı  iki  ayaklı  nankör  bir
mahlûktur diye tarif etmektir. Ama bu kadar da değil, insanın
başlıca kusurunu unutmamalı: İnsanların baş kusuru, tufandan
başlayıp  Schlezwig-Holstein  devrine  kadar  uzanan  daimi
erdemsizliğidir.  Erdemsizlik  ve  bunun  doğurduğu  çeşit  çeşit
temkinsiz 
hareketler; 
temkinsizliğin 
erdemsizlikten
ayrılmadığı  öteden  beri  bilinir  zaten.  İnsanlık  tarihine  şöyle
bir göz atıverin bakalım, ne göreceksiniz? Azamet mi? Belki;
yalnız  Rodos  Heykeli  bile  yeter!  Bizim  Bay  Anayevski,
heykelin bazılarına göre insan elinden çıktığını, bazılarınınsa
tabiatın yarattığı bir harika olduğunu iddia ettiklerini boşuna
söylemiyor ya. Göz alıcılık mı? Olabilir; asırlar boyunca her
milletin  askerinin,  sivilinin  giydiği  üniforma  bolluğu
karşısında  apışıp  kalmayacak  tarihçi  yoktur!  Tekdüzelik  mi?
O da var: Durmadan dövüşüyorlar, şimdi de, eskiden de, her
zaman  dövüştüler  ve  dövüşecekler,  bunun  da  gayet  tekdüze
olduğunu  kabul  etmelisiniz.  Kısacası,  genel  tarih  hakkında
pek  çok  şey,  hasta  bir  muhayyileden  ne  doğarsa  hepsi
söylenebilir.  Yalnız  temkinli  hareketten  bahsedemezsiniz.
Daha  söze  başlar  başlamaz  laf  ağzınıza  tıkılır.  Hayatta
erdemin  ve  aklın  canlı  örnekleri  olan  allâmelere,  insan
severlere  bol  bol  rastlanır;  bunların  gayesi,  ömürlerini  elden


geldiği  kadar  erdemli,  temkinli  geçirmektir,  varlıklarıyla
etrafa  adeta  nur  saçarak,  dünyada  erdemli  ve  temkinli  de
yaşanabileceğini  göstermek  peşindedirler  sanki.  E,  sonra?
Sonrası  malum,  bunların  birçoğu,  ömürlerinin  sonuna  doğru
da olsa, er geç sürçüp tamiri imkânsız bir çam deviriverirler.
Şimdi sorarım size: Böyle garip nitelikleri olan insanoğlundan
ne  beklenebilir?  Önüne  dünya  nimetlerinin  hepsini  serseniz,
başı kaybolana, hatta su yüzüne ufak ufak kabarcıklar çıkana
kadar  saadet  deryasına  gömseniz,  çalışmaya  ihtiyacı
olmayacak derecede refahını sağlasanız da, sırf ballı çörekler
yiyip yan gelip yatması, bir de insan neslinin kurumaması için
uğraşmasını  sağlamak  için  iktisadi  refaha  kavuştursanız  da,
sırf nankörlüğü, küstahlığı yüzünden bir rezalet koparacaktır.
Sırf  müspet  akla  kimi  düşsel  öğeler  katabilmek  için  ballı
çöreklerden, iktisadi refahından vazgeçip, kendisine en zararlı
saçmalıkların  peşinden  koşar.  Akla  sığmaz  hayallerinden,  en
adice  ahmaklığından  sıyrılmaya  asla  yanaşmaz,  çünkü  tabiat
kanunlarının insanı arzu duymaktan caydıracak kadar tıpkı bir
piyano  gibi  çalmasına,  bir  cetvele  göre  davranmaya
zorlamasına rağmen, bir piyano tuşu değil de insan olduğunu
(sanki pek gerekliymiş gibi) kendi kendine ispat etmek ister.
Öte yandan insan, gerçekten bir piyano tuşu olduğunu görse,
hatta tabiat bilimleri ve matematik yoluyla, öyle olduğu ispat
edilse  bile  gene  akıllanmaz;  gene  mahsus,  sırf  nankörlükten,
inadından  yeni  haltlar  karıştırır.  Bunu  yapmaya  gücü
yetmezse, bu defa ortalığı kasıp kavuran fırtınalar, türlü türlü
facialar icat eder ve isteğini o yoldan elde eder! Tüm dünyaya
lanetler  eder;  lanet  etmek,  yalnız  insana  mahsus  olduğu  için
(insanı diğer canlılardan ayıran başlıca üstünlüklerden biridir
bu)  belki  de  sadece  bunu  yapmakla  bile  isteğine  ulaşır,  yani
bir  piyano  tuşu  değil,  insan  olduğuna  kanaat  getirir!  Ama


diyeceksiniz  ki,  bütün  bu  fırtınalar,  karanlıklar,  lanetler
önceden  cetvelde  hesaplanabilir  ve  aklın  daha  ağır  basması
sağlanabilir; ne mümkün, adam bu defa, aklı olmadığını ispat
etmek için deli taklidi yapmaya kalkar ve gene istediğini elde
eder!  Buna  inanıyorum,  yanılmadığıma  tamamıyla  eminim;
zaten  galiba  insanların  bütün  işi,  bir  cıvata  değil  de  insan
olduklarını her an kendi kendilerine ispat etmektir! Bu uğurda
kendini  feda  edebilir,  sırası  gelince  mağara  devri  barbarı
olabilir.  Şimdi  gel  de  günaha  girme:  Henüz  bu  dereceye
gelmediğimize,  iradenin  kim  bilir  hangi  şeytanın  keyfine
bağlı olduğunun hâlâ anlaşılmamasına sevinme...
Bana  bağırarak  (tabii  bana  bağırma  alçak  gönüllülüğünü
gösterirseniz)  irademin  bağımsız  olduğunu,  yalnız  onun
normal  çıkarlarıma,  tabiat  kanunlarına  ve  aritmetiğe  uygun
olmasına çalışıldığını söyleyeceksiniz.
— Hadi efendim, iş cetvelle aritmetiğe dayanınca, iki kere
iki yalnızca dört ediyorsa, iradenin lafı mı kalır! İki kere iki,
iradem karışmasa da dört edecek. İrade bu mudur!


IX
Şaka  ediyorum  elbette  baylar;  şakalarımın  oldukça  tatsız
kaçtığının da farkındayım, fakat söylediklerimin hepsini şaka
diye  alamazsınız.  Belki  dişlerimi  gıcırdata  gıcırdata  latife
ediyorum. Baylar, bazı sorular içimi kemirip duruyor; ne olur
bana  bunların  çözümünü  verin.  Mesela  siz  insanı  eski
alışkanlıklarından vazgeçirmek, iradesini bilimle, sağduyuyla
bağdaşacak tarzda düzenlemek istiyorsunuz. Fakat insanlarda
böyle  bir  ıslahın  sadece  mümkün  değil,  aynı  zamanda

Yüklə 0,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə