YüZÜNCÜ yil üNİversitesi fen biLİmleri enstiTÜSÜ



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə20/50
tarix24.04.2018
ölçüsü5,01 Kb.
#40133
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   50

 Gram 
Labil: Bazı bakteriler Gram boyama işlemine duyarlılık gösterirler ve 
dekolorizasyon sırasında süre uzun olursa aslen Gram pozitif oldukları halde Gram 
negatif sonuç verebilirler. Bu tip bakterilere Gram Labil adı verilir.  
 
 Gram 
Negatif: Gram boyama sonrasında kırmızı-pembe görülen bakteriler. E. 
coli tipik bir Gram negatif bakteridir.  
 Gram 
Pozitif: 
Gram boyama sonrasında mavi görülen bakteriler. Bacillus 
türleri tipik Gram pozitif reaksiyon verirler.  
 
 
Gram Varyabl: Lactobacillus türlerinde olduğu gibi bazı bakterilerde kültürün 
yaşına göre Gram reaksiyonda değişme görülür. Bu tip bakterilere Gram varyabl adı 
verilir.  
 Grana: Yeşil tanecik. Kloroplast içindeki ardışık klorofil, protein ve lipit 
tabakalarını taşıyan ve fotosentezin işlevsel birimi olan küçük yapılardır.  
 Granül: Hücre sıvı taneciği. Sitoplazmada bulunan küçük tanecikler. 
 
GTP: Hücre içerisinde meydana gelen bazı biyokimyasal reaksiyonlarda enerji 
için kullanılan bir tür molekül (Guanozin tri fosfat). 
 
 Guanin: G bazı. DNA ve RNA nın yapısına katılan bir pürin bazı. Guanin ayrıca 
bazı balıkların pullarında, memelilerin karaciğer ve pankreasında ve kuş pisliğinde 
bulunan beyaz, şekilsiz bir maddenin de ismidir de. 
 Guatr:  
İyot eksiklik hastalığı. Boynun ön kısmında  şişmeye yol açan 
tiroit bezi büyümesidir. Tiroidin aşırı faaliyeti ya da iyot eksikliğinden ortaya çıkar. 
Tiroit bezinin iltihabi ve tümoral olmayan büyümeleri de guatr olarak isimlendirilir.
 
Gutasyon:  Damlama. 1. Kök basıncı ile yaprak porlarından dışarı iletilen ve 
yaprak üzerinde beliren yaşarma. 2. Bitkilerin yapraklarından damlalar halinde su 
atılması.  
 Gymnosperm: Açık tohumlular, çıplak tohumlular. Tohumları ovaryum içinde 
kapalı olmayan tohumlu bitkiler sınıfı. Konifer ve ortadan kalkmış bir çok bitkileri 
içerir.  
 Habitat: Canlı adresi, adres. Bir canlı türünü ya da canlı birliklerini barındıran 
ve kendine özgü özellikler gösteren yaşama ortamı.  
 
Habituasyon: Duyarsızlık. Organizmaların bir uyarıcıya alışarak ona tepki 
gösteremez duruma gelmesi. Uyarımların tekrarlanması olarak da isimlendirilir. 
 
Habitus: Görünüş. Bir bitki yada hayvanın genel görünüşü.  
 
Halofil: Tuzcul. Yüksek tuz (sodyum klorür) konsantrasyonunu seven. 


Gelişmesi için sodyum klorüre gerek duyan. Vibrio parahaemolyticus tipik bir halofil 
bakteridir. Ayrıca bakınız; halotolerant, ekstrem halofil.  
 Halotolerant: 
Tuza dayanıklı yapılar. Yüksek tuz (sodyum klorür) 
konsantrasyonuna dayanıklı. Ayrıca bakınız; halofil,  
ekstrem halofil.  
 Haploit: 
Tek kromozom setli. Normal olarak olgun bir gamette bulunan bir 
kromozom takımıdır.  
 Haplomorfik: Dairemsi dizilim. Çiçek parçalarının dairemsi veya yan dairemsi 
olarak aynı düzlem üzerinde spiral bir şekilde dizilmeleri.  
 Haplotrikus: Halkada dizilim. Kaidesinde tek halkalı bir yapı bulunan kıl veya 
tüy. 
 Haptotropizma: Dokunma tepkili. Dokunmatik. Bitkilerin dokunmaya karşı 
gösterdiği tropizmalardır.  
 Hastat: Oksu. Yaprak ayası tabandan dışarıya doğru uzamış ve loptan orta 
eksene hemen hemen dik bir durum almış olan yaprak. 
 Havers 
Kanalı: Uzun kemik kanalı. Kemik dokudaki, sinir ve kan damarlarının 
geçtiği kanal. 
 Heksoz: 6C lu şeker. Altı karbonlu monosakkarit.   
 
 
Helicobakter: Ülser mikrobu. Helikobakter Pilori (H.Pilori) midede irritasyon 
(gastrit) ve ülserlere sebep olan bir bakteridir. 
 Helikaz:  DNA gevşetici enzimi. DNA nın kopyalanması  sırasında DNA nın 
heliks zincirini fermuar gibi açan enzim. 
 Helikoid 
Kimos: Helisel çiçek durumu. Yanal çiçek saplarının aynı yönden 
birbirine dik açıya yakın bir açı yapacak biçimde çıkararak helisel bir şekilde 
dizilmeleridir.  
 
Hemaglütinasyon: Alyuvar parçalanması.  Eritrositlerin herhangi bir etki ile 
agglütine olması. 
  
Hematüri: 
idrarın içinde kan hücreleri bulunmasıdır. Gözle bakıldığında görünemeyen ancak
 mikroskopla bakıldığında, idrar içerisinde bulunan fazla sayıda kan hücresine 
Mikroskopik Hematüri adı verilir. Makroskopik Hematüride ise idrarda çıplak 
gözle görülecek kadar belirgin kanama vardır ve idrar çay ya da kola rengindedir. 
Hematüriye yol açabilecek birçok neden olabilir.    
 
 
Hemofili:  Antihemofilik globulin denilen maddenin eksikliğiyle tromoblastin 
oluşmasının bozulduğu, soya çekimsel hastalıktır. Kan yeterince pıhtılaşmaz.kanın 
pıhtılaşmaması.  
 Hemoglobin: 1. Alyuvar pigmenti. Eritrositlerin, oksijen ve karbondioksit ileten 
ve pH ayarlanmasında yardımcı olan, kırmızı renkte demir içeren protein pigmenti. 2. 


Alyuvarlar içerisinde bulunan ve yapısında demir taşıyan, kırmızı renkli bir solunum 
pigmenti. 
 Hemolenf: Vücut boşluğu sıvısı.Bazı omurgasızlarda, hemosöl adı verilen vücut 
boşluğu içerisinde bulunan sıvı. 
 Hemolitik: Kan eriten. Kan hücrelerine zarar veren. 
 
 
 
Hemoliz: Alyuvar eriten. Eritrositlerin erimesi ve eritrositlerden hemoglobinin 
dışarı çıkması.  
 
Hemoraji: Kanama.  
 Hemosiyanin: Mavi-yeşil solunum pigmenti. Bazı omurgasızlarda bulunan, 
demir yerine bakır içeren, mavi-yeşil renkli solunum pigmenti. 
 Hemosöl: Eklembacaklı vücut boşluğu. Eklem bacaklılarda, gerçek sölom 
boşluğu yerine bulunan ve içinde solunum sıvısının dolaştığı vücut boşluğu. 
 
Henle Kulpu: Memeli böbrek tübülündeki ‘U’ şeklinde medullaya kadar inen 
ilmik. Proksimal ve distal kısımlar arasında yer alır.Böbrek u borusu 
 
Hepadnaviridae:  İnsanlarda hepatit B hastalığına ve karaciğer tümörlerine 
neden olan, 42 nm çapında, çift iplikli DNA içeren, kılıflı, kapsidi ikozahedral şekilli, 
bir virüs familyası.  
 Heparin: Kan pıhtılaştıran-pıhtılaştırıcı. Serumda bulunan  pıhtılaşmayı  
sağlayan  madde.  
 Hepatik: Karaciğere ilişkin. 
     
 Hepatit 
B: Karaciğer B virüsü. Kan yoluyla bulaşan ve karaciğer 
rahatsızlıklarına yol açan bir tür virüs.  
 
Herbasöz: Otsu. Otla ilgili ya da ot özelliği taşıyan, odunsu olmayan. 
 Herbivor: Otçul. Bitki yiyen hayvan. Sebze ağırlıklı besinlerle beslenen 
insanlarada 
herbivor 
demek 
mümkündür. 
    
 
Hermafrodit: Çift eşeyli. Her iki eşeyin organlarını birlikte taşıyan, er dişi, 
monoik.  
 
Hermafroditizm: Çift eşeylilik. Her iki eşeyede sahip canlı.  
 
Herpes Simpleks Enfeksiyonu: Herpes simplex adlı virüsün sebep olduğu deri 
ve mukoza bölgelerinde yaygın, küçük, içi sıvı dolu oluşumlar ile belirgin virütik 
enfeksiyon. 
 Herpes 
Virüsler: Uçuk virüsü  familyası.  İnsanlarda bazı hastalıklara neden 
olan, 151-200 nm büyüklüğünde, çift iplikli DNA içeren, kılıflı, kapsidi ikozahedral 


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə