100 Soruda indd



Yüklə 4,96 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə5/384
tarix26.01.2022
ölçüsü4,96 Mb.
#83143
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   384
101 soruda Kuran

 

Taha Suresi 124-126

Yemin olsun ki size, gerçeği açık-seçik anlatan ayetler, 

sizden önce gelip geçmiş olanlardan örnekler, muttakiler 

(duyarlı olanlar) için de bir öğüt indirdik. 



Nur Suresi 34

Onlar, O Kur’an kendilerine geldiğinde onu inkâr edenlerdir. 

Hâlbuki o, benzeri bulunmaz bir kitaptır.

 Fussilet Suresi 41



11

KİtabıN amacı vE YöNtEmİ

Bu çalışma, dinî konularda en çok merak edilen sorulara; 

Kur’an’a, fıtrata, akla ve mantığa uygun cevaplar vermek 

amacıyla kaleme alınmıştır. Dinî konularda çok fazla kafa 

karışıklığı olduğu ortadadır. Cevabı merak edilen birçok soru 

olduğu bilinmekte; bu sorulara verilen cevapların ise Kur’an 

temelli olmaktan çok, gelenek ve rivayet temelli olduğu 

görülmektedir. 

Dinî konularda doğru bilinen yanlışlar, saymakla bitecek gibi 

değildir. Bu çalışma, tüm bu yanlışlara cevap verme iddiasında 

değildir. Bunu beklemek de gerçekçi değildir. Dinî konularda 

merak edilen sorulara tatmin edici cevaplar verebilmek için, 

bu cevapların Allah’ın ayetlerinden hareketle verilmesi gerekir. 

Başka hiçbir cevap, gerçek anlamda insanı ikna etmeyecektir. 

İkna etmeyeceği gibi kafaların daha da karışmasına sebebiyet 

verecektir. Bu çalışmadaki cevaplarda sadece Allah’ın ayetlerinin 

referans alınması bu gerçek nedeniyledir.

Sorular; okuyucularımızdan, televizyon programlarımızı takip 

eden izleyicilerimizden, sosyal medya üzerinden ya da e-posta 

yolu ile soru soran takipçilerimizden ve öğrencilerimizden gelen 

sorular arasından derlenmiştir. Soru başlıkları hazırlanırken 

internet ortamında tartışılan, en fazla aratılan ve merak edilen 

sorular da dikkate alınmıştır. Sorular ve cevaplar -konuları çok 

fazla dağıtmamak adına- mümkün olduğunca birbiriyle ilişkili 

meselelerden seçilmeye çalışılmıştır. Birbiriyle yakından ilişkili 

bazı sorular birleştirilerek tek bir başlık altında toplanmış, onlar 

için ayrı soru başlıkları açılmamıştır. Örneğin “Kur’an’a göre 

erkek kadından üstün müdür?” sorusunun içinde aynı zamanda 

“Erkeğin eşini dövme hakkı var mıdır?”, “Bir erkeğin şahitliği 



12

iki kadının şahitliğine mi eşittir?” ve “Miras paylaşımında 

erkeğin payı kadının payının iki katı mıdır?” gibi sorular da 

alt başlıklar halinde cevaplanmıştır. 

Esasında 300’ün üzerinde temel soru belirlenmiş ama 

çalışmanın sınırları dikkate alındığında ve sorulara verilecek 

cevaplara yeterince yer ayırabilmek adına önce 101 sorudan 

oluşan bir çalışma hazırlama kararı alınmıştır. Faydalı bir 

hizmet olması ve olumlu geri dönüşler alınması durumunda 

en çok merak edilen sorular, yeni çalışmalar ile cevaplanmaya 

devam edecektir. 

İşlenen konular ve verilen cevaplarla alakalı ayetlerin mealleri, 

dipnotta referans olarak verilmiş yani cevaplar, Kur’an ayetleri 

ile gerekçelendirilmiştir. Referans olarak verilen ayetlerde 

önemli ölçüde Prof. Dr. Mehmet Okuyan tarafından hazırlanan 

meal çalışmasından istifade edilmiştir. Referans alınan bir 

diğer önemli meal ise Erhan Aktaş tarafından hazırlanmış 

olan meal çalışmasıdır. Ağırlıklı olarak bu çalışmalar dikkate 

alınmış ancak gerek görülen yerlerde, Arapça orijinal metnine 

sadık kalmak şartıyla meal metinleri üzerinde sadeleştirme 

ve düzenlemeler yapılmıştır. 

Çalışmamız asla bir fetva kitabı değildir. Böyle bir amaçla 

kaleme alınmamıştır. Zaten kimse Allah adına fetva veremez, 

fetvayı ancak Allah verir. İnsanlar ise sadece Allah’ın dinî 

konulardaki fetvalarını yani Kur’an ayetleri ile açıkladıklarını, 

başka insanlara aktarabilir. Sorulara verilecek cevaplar herkesin 

anlayabildikleri ile sınırlıdır. Cevapların doğruluğu için tek 

ölçü Kur’an-ı Kerim’dir. Yani herkesin görüş ve yorumu 

Kur’an’a uygun düştüğü oranda doğru ve geçerli sayılabilir. 

Bu çalışma da Allah’ın hükümlerini değil, anlayabildiklerimiz 

üzerinden verdiğimiz cevapları içermektedir. Allah’ın hükümleri, 

sadece Kur’an’ın içindedir. Ancak bu çalışmayı ayrıcalıklı 

kılan şey, verilen cevaplardan ziyade cevap verirken referans 

olarak kullanılan ayetlerdir. Cevap metnine yansıyanlar da 




13

ayetlerden anlayabildiklerimizdir. Bu yüzden olası bir hata 

ya da yanlışlık bize, doğrular ise Allah’a aittir. Şüphesiz her 

şeyin en doğrusunu ancak Allah bilir. 

Daha doğru ve ikna edici bir cevap olması durumunda, daha 

doğru olanı benimsemek ve yanlıştan dönmek bizi mutlu 

edecektir. Aynı durum, okuyucudan da beklenmektedir. Doğru 

sanılan bir şeyin yanlış olduğu fark edildiği anda o yanlıştan 

dönülmelidir. Herkesin doğruların ve gerçeğin peşinde olması 

gerekir. Dinî konulardaki yanlışlar üzerinde ısrar etmenin zararı 

bizzat kişinin kendisinedir. Dolayısıyla bu çalışmanın her 

türlü şartlanmışlık ve ön yargıdan uzak bir biçimde, objektif 

bir şekilde değerlendirilmesi önemlidir. Bu çalışma; dinin 

öğrenileceği bir kaynak olarak değil, dinin öğrenileceği ve dinî 

konulardaki sorulara tatmin edici cevapların bulunabileceği 

tek kaynağın Kur’an olduğunun fark edilmesine yönelik bir 

çaba olarak değerlendirilmelidir. 

Dinî konulardaki kafa karışıklığının temel nedeni dini anlamadaki 

yöntem sorunu ve bazı sorularla ilgili ikna edici cevapların 

olmadığı inancıdır. Bu kabul, birçok insanın Allah ve din ile 

arasına mesafe koymasına neden olur. Bugün birçok kişi, dinî 

konulardaki yanlış fetva ve cevapların kurbanı olmaktadır. Akla, 

fıtrata ve Kur’an’a uygun olmayan cevapların insanları dinden 

uzaklaştırması ve hayatlarını zorlaştırması kaçınılmazdır. Din, 

insana doğru yolda rehberlik etmek ve zor olanı kolay kılmak 

için gelmiştir. Din adına ileri sürülen kimi şeyler ise dini, insan 

için anlaşılmaz ve yaşanılmaz hale sokmuştur. Allah tarafından 

kolay kılınmış olan dini zorlaştırmanın bir anlamı yoktur. 

Bu çalışma, etrafımızda görüp tanıklık ettiğimiz, her yaştan 

insanın gözümüzün önünde yok yere dinden kopup gitmesine 

ve Kur’an hakkında şüphe duymasına engel olabilmek adına 

mütevazı bir çözüm üretme çabasıdır. 

Verilen cevaplarda objektif olunmaya çalışılmıştır. Gerek görülen 

yerlerde, dinî konularda kafa karışıklığına neden olan bazı 




14

geleneksel bilgiler ve rivayetlerin, gerçekte dinde olmadıkları 

yani Kur’an’a ve peygamberimiz Hz. Muhammed’in örnek 

yaşamına uygun düşmedikleri gösterilmeye çalışılmıştır. Dinî 

konulardaki şüphe ve kafa karışıklıklarının nedeninin büyük 

oranda Kur’an ile alakalı olmadığı, geleneksel bilgilerden 

kaynaklandığı bilinmektedir. Kur’an ile alakalı sanılan kısımların 

ise ayetlerin bağlamlarından kopuk şekilde anlaşılmalarından, 

bazen de tercüme hatalarından kaynaklandığı görülmektedir. 

Bu çalışmada, söz konusu hatalara da dikkat çekilmektedir. 

Müslümanlar, Kur’an’a uygun olmayan bilgilerin ve geleneğin 

değil aklın, vahyin ve gerçeğin peşinden gitmelidir. Aksi halde 

Kur’an’ın bu konudaki onlarca açık ayeti, bizzat Müslümanlar 

tarafından göz ardı edilecektir. Doğru bir İslam inancına 

sahip olmak için ilahî olan ile beşeri olanın birbirinden ayırt 

edilmesi ve İslam’ın beşeri olan üzerinden değil ilahî olan 

üzerinden değerlendirilmesi gerekir. Çünkü İslam inancı için 

ölçü Kur’an’dır; Müslümanlar ya da Kur’an dışı kaynaklar 

değil.

Peki, bu durumda dinî konularda nasıl bir yol izlemek ve 



farklı görüşlere nasıl bakmak gerekir? Öncelikle insanların 

farklı görüş ve yorumlara sahip olmaları son derece doğal 

ve gereklidir. Doğru ile yanlış arasında ayrım yapabilmek 

ve doğru bilgiye ulaşabilmek için alternatif görüşlerin özgür 

bir biçimde düşünülebilmesi ve ifade edilebilmesi gerekir. 

Kur’an’ın bunca ayeti, insanları akıllarını kullanmaya, 

düşünüp anlamaya teşvik ediyorken; insanların akıllarını 

kullanmalarına ve düşünüp anlama çabalarına din adına karşı 

çıkmak mümkün değildir. Kuşkusuz dinî konularda farklı 

görüş ve anlayışların olması, tüm bu görüş ve anlayışların eşit 

derecede doğru ve isabetli olduğu anlamına gelmeyecektir. 

Herkes düşüncesini serbest piyasa ekonomisi gibi özgürce 

ortaya koyabilmeli, insanlar da ona göre değerlendirmelidir. 

Tarih boyunca düşünceleri nedeniyle birçok Müslüman yine 




15

Müslüman olanlar tarafından baskı ve işkencelere uğratılmış 

ve öldürülmüştür. İnananlar birbirlerine cellat değil kardeş 

olmalıdır. Dolayısıyla görüş ayrılıkları olsa da meseleler 

medeni ve insani çerçevede özgürce tartışılabilmelidir. 

Düşünmekten ve farklı fikirlerden korkmamak gerekir. İnsan 

inandığı şeye güveniyor ve gerektiğinde delilleri ile inancını 

gerekçelendirebiliyorsa, farklı düşüncelerden korkmasını 

gerektiren bir şey yok demektir.

Müslümanlar olarak İslam’ı en doğru şekilde temsil edebilmek 

ve güzel örnek olabilmek için tekelcilikten, baskı ve zorbalıktan, 

farklı düşünenleri suçlamaktan, hedefe koymaktan, din dışı ilan 

etmekten, linç etmeye kalkmaktan, meseleler ile değil kişiler 

ile uğraşmaktan, genelleme yapmaktan, toptancı yaklaşmaktan, 

siyah ve beyaz olarak bakmaktan, etiketlemekten, karalamaktan, 

holiganca tavırlardan ve bedevi tarzı yaklaşımlardan uzak, 

insan ve Müslüman olmanın gereklerine uygun bir duruşa 

sahip olmamız gerekir. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in 

inananlar için güzel bir örnek olması boş yere değildir. 

Peygamberimizin örnek yaşamını kendimize ilke edinmeli 

ve tıpkı onun gibi, Kur’an ayetlerinin hayat bulmuş haline 

dönüşmeliyiz. 

Zümer Suresi’nde inananlar için: “Onlar (her) sözü dinler; 

en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah’ın doğru yola ulaştırdığı 

kişilerdir. Öz akıl sahipleri de işte sadece onlardır.” denilmektedir.

*

1



 

Tek başına bu ayet bile farklı söz ve görüşlerin pekâlâ 

olabileceği için yeterli bir delildir. Bu ayet, aynı zamanda 

düşünce özgürlüğünü de desteklemektedir. İnananların tüm 

görüşleri dinleyip değerlendirmesi gerekir. Düşünce ve 

bilgi ancak bu şekilde gelişebilir. Aksi halde kalıplaşmış ve 

tekelci düşünceler ile inanç ve kabullerimizi test edip yanlış 

bilgilerden arındırmamız mümkün değildir. Farklı görüş ve 

düşünceler özgürce ifade edilebilmeli ki insanlar dinledikleri 

*  Zümer Suresi 18




16

şeyler arasından seçim yapabilsinler. Sadece tek tip düşünceye 

alan açıp diğer düşünceleri hapsetmek doğru değildir. İnsanlar, 

başkalarının düşünce ve inançlarına saygılı olmak kaydıyla 

diledikleri gibi inanıp düşünebilmelidir. Farklı düşünceler 

insanı geliştirir, düşünceyi zenginleştirir. Minör konulardaki 

ayrılıkları majör konulardaki birliği bozma nedeni kılmamak, 

düşünceye ve söze karşı saygılı olmayı öğrenmek gerekir.

Son olarak, bu çalışmadaki cevaplar hazırlanırken olabildiğince 

açık ve sade bir anlatım tarzı hedeflenmiştir. Her yaştan ve 

farklı bilgi seviyesinden okuyucuların olabileceği dikkate 

alınarak teknik tabirlerden olabildiğince uzak durulmuştur. Dil 

açısından da yaşayan bir Türkçe kullanımına özen gösterilmiştir. 

Gereksiz detaydan ve tekrardan mümkün olduğunca kaçınmaya 

çalışılmıştır. Ancak bazı soruların cevaplarının ve bu cevaplarda 

referans olarak kullanılan ayetlerin doğrudan ve dolaylı olarak 

başka cevaplarla da ilişkili olabileceği hatırlanmalıdır. Bu 

yüzden kimi zaman tekrar gibi görünen ancak verilen cevaplarla 

doğrudan alakalı olan yerler ile karşılaşılabilir. Cevaplar 

hazırlanırken, önceden yayımlanmış bazı çalışmalarımızın ilgili 

yerlerinden de yararlanılmış; başka çalışmalar da kullanılmıştır. 

Bu çalışmalar, bazen verilen cevaplarla ilgili referans bazen 

de konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek isteyenler için 

okuma önerisi olarak kullanılmıştır. 

Bu çalışma, tek bir kişinin bile kalbini harekete geçirebilirse, 

Allah’a yaklaşmasına ve O’nun muhteşem ayetlerini hayatının 

referansı kılmasına sebep olabilirse amacına ulaşmış ve verilen 

emeği hak etmiş sayılacaktır. Çaba bizden, başarı ise her şeyin 

en doğrusunu bilen Allah’tandır. 



17


Yüklə 4,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   384




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə