39
kademelerin de sıradışı çok ödev görmektedirler.
Actinomycetler çok yönlü-
dürler ve kompostta bol miktarda bulunurlar.
Actinomycet'ler diğer mikropların gelişmesini engelleyen veya onları öldüren
aktif maddeleri salgılayan toksitesi az veya hiç olmayan mikroorganizmalar
olarak belirlenmiştir. Şimdiye kadar izole edilen Antinomyec'lerin 1/3'ü geniş
spektrum etkisine sahiptir. 1944 yılında Streptomycin'in bulunmasından sonra
özel-likle ekonomik önemi artmıştır. Bugüne kadar Actinomycet'lerden
(özellikle Streptomycet'lerden) antibiyotik özellikleri olan 500'e yakın çeşitli
maddeler elde edilmiştir. 50 antibiyotik çeşidi kliniklerde tıbbi olarak test
edilmiş ve değerlendirilmiştir. Bilindiği gibi bugün birkaç düzinesi büyük teknik
ile elde edilmektedir. (Kneer 1979).
Bugüne kadar antibiyotiklerin en etkili olanları Stroptomycin, Chlormycetin,
Aureomycin ve Terramycin'dir. Şnsanlar ve hayvanlar için patojen olan
mikroplara karşı koyabilmek amacı ile yeni antibiyotik çeşitleri bulmak gerekir.
Yeni antibiyotik oluşturan mikroorganizma türünü bulmak tamamen tesadüfe
kalmış bir iştir. Chemotherapeutik olarak kullanılabilecek antibiyotiklerin
izolasyonu ve testi için en azından 100 000 nesil'i (ana hat'ı) incelemek gerekir.
Kompost ise antibiyotik oluşturan Actinomycet'ler için doğal yaşam
ortamlarıdır. Bugün ekonomik önem arzetmiş antibiyotik üreten Actinomycet
türleri topraktan veya komposttan izole edilmiş büyük teknoloji uygulaması ile
arı kültürler olarak yetiştirilmiştir.
Antagonistik Actinomycet ana hatlarının topraktaki, toprak Actinomycet
florasındaki yeri toprak cinsine ve toprak özelliklerine göre değişmektedir.
Örneğin çim tabakasının altındaki toprakta hem çok sayıda Actinomycet'lere,
hem de özellikle antibiyotik elde edilen ana hatlarına rastlanmaktadoır. Bu
durum biyo teknik ile üretilen, yeterli organik madde içeren kompostlarda daha
da parlaktır. Burada rastlanan Actinomycet ana hatlarının büyük çoğunluğu
antibiyotik üreten türlerdendir.Ayrıca kompostlarda farklı antibiyotikler
oluşturan Actinomycet ana hatlarına bol miktarda rastlanmaktadır.
Bu gerçekler çöpten kompost eldesini ilginç yapmaktadır. Antibiyotik etki
yapan maddeleri algılayan Actinomycet'lerin ekolojik anlamı ve önemi açıkça
ortadadır. Mikroplara da rakiplerine karşı gerekli savaşı verip kendilerini
koruyabilmektedirler. Ortamda dinamik dengenin sağlanmasında mikrofloranın
görevleri büyüktür. Penicilium mantarına da çok miktarda rastlanmaktadır.
Penicillium mantarları sözü edilen kompost tesislerinde bol miktarda
40
gelişmektedir (
Erdin 1977-1978). Çalışmalarında
Penicillium expansum,
Penicillium duponti ve Penicillium türlerini belirlemiştir.
Kompost'da bol miktarda Penicillium türlerinin bulunması sadece bitki sağlığı
açısından önem arzetmez; kompostun hayvan yemi olarak kullanıldığı yerlerde
hayvan sağlığı bakımından da değerlidir.
5. Bakteri - Azot ve İnsan
Nitrat ve Nitrosaminler
WHO/FAO verilerine göre insan günde 3,65 mg/kg vucut ağırığı dozunda nitrat
alabilir. Bu da 70 kg ağırlığndaki bir insan için 255,5 mg nitrat demektir. Nitrat
yolu ile akut zehirlenme sözkonusu değildir. Nitratın büyük bir kısmı kalın
barsağın üst kısmında emilmekte ve %85'inden fazlası böbrekler, % 2'si dışkı
yolu ile dışarı atılmaktadır. Ancak nitratın nitrite dönüşmesi yolu ile zehirlilik
beklenebilir. Bu dönüşümü gerçekleştirebilecek koliform bakterileri, Clostridie,
Vibrione, Staphylokokke ve Streptokokke'lar gibi çok sayıda aerob
mikroorganizmalar vardır. Nitratı nitrite dönüştürecek mikroorganizmalar
insanın ağız boşluğunda çok miktarda bulunmaktadır. Bu nedenle ağız hijyeniği
çok önemlidir.
İçme suyu ve gıda yolu ile alınan nitrat ekzogen ve endogen olarak nitrite
dönüştürülür. Nitrit bu durumda başlangıçtaki nıtrat konsantrasyonunun çok çok
az düzeyinde bulunur. Ancak nitrit kanserojen olan nitrosaminlerin ve
nitrosamidlerin oluşmasına bir nedendir. Ama bu hiç bir zaman nitratın
bulunduğu yerde nitrit ve nitrosaminler oluşur anlamına gelmez. Oluşması için
ekolojik koşulların mevcut olması gerekir. Örneğin ıspanak v.s. gibi nitrat içeren
sebzeleri oda sıcaklığında beklettiğiniz zaman nitratredüktaz bakterileri hemen
nitritlerin
oluşmasını
sağlar.
Kana
karışan
nitrit
oksihemoglobini,
methemoglobine çevirirler. Bu da kanın oksijenlenmesini engeller.
İnsanlar için en büyük nitrat kaynağı sebzelerdir:
Marulda nitrat 200 - 4200 mg/kg, ıspanakda 120 - 4500 mg/kg, lahanada 0 -
2500 mg/kg, pırasada 0 - 2400 mg/kg, fasulyada 230 - 550 mg/kg , havuçda 0 -
990 mg/kg, salatalıkda 0 - 340 mg/kg, biberde 0 - 240 mg/kg ve domatesde 0 -
50 mg/kg aralıklarında bulunur.
İnsanların şansına vucutlarında oluşan nitrosaminlerin konsantrasyonu o kadar
azdır ki, ppm ve/veya ppb düzeyinde, normal miktarlarda nitrat alınması