55
Süt fabrikası atık suyu kirlilik yükünün bu arıtma ortamında ortalama olarak %
62'sinin
giderildiği
saptanmıştır.
Ancak,
bu
çalışma
bir
model
çalışmasıdır.Pratiğe geçildiğinde arazi uygun şekle dönüştürülerek arıtma verimi
arttırılabilir. Örneğin ara-zide yüzeyden akan (run off) ve sızıntı suların ya aynı
ortamdan veya dönüşümlü olarak ikinci bir tavaya (kaskadlayarak) verilmesi ile
verim arttırılabilir. Yine arazinin çayır bitkisi, saz veya kamış gibi bitkilerle
sürekli örtülü olması halinde bitki kök bölgesinin arttırılacağı biyoaktivite ile de
verim artar.
Deney sonuçlarında uygulamanın ikinci günlerindeki max. verim ve daha sonda
düşme olası su içinde ve toprakta özellikle su yüzeyinde bir film oluşmasına
bağlı olarak aerobreaksiyonların durduğu şeklinde yorumlanmıştır. Bu oluşan
kaynak tabakasını kırmak ve oksijen kazanımını sağlamak amacıyla, dinlenme
periyodunun son günlerinde arazinin tavrının uygunluğu nedeni ile gerekli
araçlarla tırmıklıyarak havalandırılması önerilebilir.
6.4. Biyolojik Olarak Toprak Arıtma Yöntemi
Gelişi güzel çöp ve katı atıkların depolandığı yerlerde, çevre bilincinin
oluşmadığı ve gelişi güzel sanayileşmenin götürüldüğü dönemlerde oluşan her
türlü atıklar toprak ortamını kirletmiştir. Özellikle bu atıkların içindeki ayrışması
biyolojik olarak imkansız olan maddeler tarafından kirlenmiştir. Çözücülerle,
madeni yağlarla çalışan işletmelerinin ve havagazı, koklaştırma tesislerinin
yerleri bu faaliyetlerden çok zarar görmüştür. Bu şekilde kirlenmiş toprakların
ve yerlerin arıtılması için arıtılması ve parçalanması gereken kirleticiye özgü
mikroorganizmaların özel olarak yetiştirilmesi ve devreye sokulması ile tekrar
ekolojik olarak geri kazanılması mümkündür. Son yıllarda yapılan bilimsel
çalışmalar ışığında bu konuda çok sayıda teknolojiler geliştirilmiştir ve
geliştirme çalışmaları da halen sürmektedir. Bu biyolojik arıtma yönteminin en
önemli avantajı zararlı ve tehlikeli maddelerin herhangi şekile dönüşmemesi ve
herhangi bir ortama aktarılmamış yeni problemler ve yeni sorunlar yaratılmış
olunmamasıdır. Çevreye uyumlu nihai ürün oluşturan mikroorganizmalar
tarafından tehlikeli maddeler zararsızlaştırılmaktadır.
Tehlikeli organik maddeleri bazı mikroorganizmalar kendileri için enerji
kaynağı olarak kullanabilirler ve yeni hücreler için de yapı taşına da
dönüştürebilirler. Ayrışma ürünü olarak da karbondioksit ve suyu oluştururlar.
56
Toprakta bulunan mikroorganizmalar arasında da bu tür anılan zararlı maddeleri
arıtabilecek canlılar olsa da, işlem kinetiği çok yavaş seyretmektedir. Bu
nedenle de özel organizmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu özel uzman
mikroorganizmalar sayesinde de tehlikeli maddelerin biyolojik arıtma yolu ile
zararsızlaştırılması çok hızlı olmaktadır.
Mühendislik eylemleri ile kirli topraktaki koşulları uzman organizmanın
istemine göre en iyi şekilde arıtma olayını birkaç ay içinde tamamlamak
mümkün olmaktadır. Toprağın kendi kendini arıtma kapasitesi de
iyileştirilmektedir.
Biyolojik toprak arıtma yöntemlerinde tek tür uzman organizma yerine çok
çeşitli uzman organizmalar ve bunların baskın olduğu biyomaslar kullanılır.
Mikroorganizmaların yanısıra beslenme zincirindeki diğer üst düzey
organizmalar da bu biyomasın içinde bulunmaktadır. Bu sayede değişen her
türlü ekolojik koşullara uyum sağlayan ve arıtma işlevini üstlenen organizma
mevcuttur. Bu yüzden de arıtma hızlı gerçekleşmektedir. Çok geniş spektrumlu
mikroorganizma ve organizma karışımından biyomas oluştuğu için de iki ay gibi
kısa bir süre içinde tehlikeli maddelerin ayrıştırılması gerçekleşmiş olur.Beş ay
sonrada %95-98 arıtma randımanına ulaşır.
Bu tür biyolojik toprak arıtma yöntemleri sadece eskiden miras kalmış kirli
alanların temizlenmesinde ve biyolojik arıtılmasın da kullanılmaz. Aynı
zamanda üretim sırasındaki, taşıma anında ki ve depolama/aktarma olayında
meydana gelen kazalardan sonra da anında kirlenen yeri arıtmada kullanmak
mümkündür.
Bazı
özel
tasarlanmış
kompost
tesislerinde
bu
tür
mikroorganizmalar ve canlılar üretilmektedir. Bu tür tesislerde yılda 40 000 ton
kadar elde edilen biyomaslar suyu alınmış olarak uzun süre saklanmakta ve
sonra da kullanılmaktadır. O zaman mikroorganizma aktifleşmekte ve işlevini
yerine getirmektedir.
Biyolojik arıtma olayının çok iyi gerçekleşmesi için kirli topraktaki tehlikeli
maddelerin ayrışabilirliğinin test edilmesi ve sonra da toprağın iyi hazırlanması
gerekmektedir. Bu sayede iyileştirici biyomasın toprak içinde homojen bir
şekilde yayılması ve faaliyet göstermesi, yeterli gözenekliliğin oluşması,
dolayısiyle de oksijen temini sağlanmış olur. Şekil 1.8'de bir biyolojik toprak
arıtma yöntemindeki işlem akışını görmek mümkündür.
Biyomasla iyi homojenleştirilmiş topraklar 4 m eninde ve yaklaşık 2 m