54-Diyalektik Nedir indd



Yüklə 2,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə62/81
tarix26.11.2017
ölçüsü2,8 Kb.
#12761
1   ...   58   59   60   61   62   63   64   65   ...   81

tutmaz. Bu çeşit filozoflar, genellikle burjuva bilim adamlarından ye-
tişir. Pozitif Bilimler ortaya inkâr edilemez Gerçekler atar. Gerçek bir 
karakter taşıyan bilim adamı, o gerçekleri bayrak eden dava adamı 
olabilir. Fakat, toplumda işgal ettiği mevkileri öyle bir davanın teh-
likeye düşüreceğini sezen düşünücü, medeni cesaret sahibi değilse, 
kendisine hemen bir kaçamak yolu arar. Gerçeğin varlığını örtbas etse; 
açıkça sahtekâr durumuna düşecek. Bilimsel gerçeği inkârla yok ede-
meyeceğini bilir. Yok edilmez gerçeği açıkça kabul, hele ilan etmekse 
işine gelmez. İyisi mi, "ne şiş yansın, ne kebap"; "Mutlak bir gerçek 
olsa gerektir; ama biz onu asla kavrayamayız" der, geçer. "İdrâk meâlî 
bu küçük akla gerekmez: zira bu terâzû o kadar sikleti çekmez!" (İdrâk 
meâlî bu küçük akla gerekmez; zira bu terâzû o kadar sikleti çekmez!: 
Anlamı kavramak bu küçük akla gerekmez; çünkü bu terazi o kadar 
ağırlığı çekmez) felsefesi, arkada bir döneklik kapıcığı bırakmış olur. 
Bu hizbin en aslına uygun tipi AGNOSTİSİZM (Bilmemcilik: Lâ-
ilmiyyûn) adını alır. Aynı güruhun başka bir tipi de EKLEKTİZM (Ek-
lemecilik: İktitafiyyun)dir. Agnostik (Bilmemci): "Mutlak Gerçek var 
ama, onu biz bilemeyiz", der. Eklektik (Eklemci): "Madem kimin Ger-
çeği mutlak söylediğini bilmiyoruz; şu halde, birbirine az çok uygun 
düşecek Gerçek iddialarından beğendiklerimizi derleyip toparlayarak, 
ona göre amel ediveririz [davranıveririz]", der. Ve en başka başka 
doktrinlerin iddialarından bazı parçalar seçip, onları harman veya çor-
ba etmekle, kendi çıkarına elverişli bir felsefe doktrini kurar. Bu ya-
malı bohça sahibinin işini bitirdiği müddetçe, pekâlâdır
-

Mutlak Gerçeğe ne "vardır", ne "yoktur" diyemeyen, Gerçeği bil-
mezlikten gelmeyi, bir çeşit çokbilirlik diye satan bu ikiyüzlü veya kor-
kak felsefe sistemleri, adeta bulundukları memlekete göre ayrı isim 
ve çeşni kazanır. Bazı ayrıntılarda çeşitli doktrinlere ayrılır. Mesela: 
Agnostisizm: Daha çok İngilizlere mahsus "Ürkek Materyalizm"dir. 
İngiltere'de doğmuş, İngiliz uyruğundadır. 
Kritisizm (Tenkitçilik, Eleştiricilik): Agnostisizm'in Alman kafasıy-
la Kant tarafından bir nevi geliştirilmesidir. 
Pozitivizm (Müspetçilik, Olguculuk): Bilmemci felsefeyi Auguste 
Compte'un Fransız toplumunun üstün sınıflarına elverişli kılığa sok-
masından ibarettir. 
Ampirizm (Deneycilik): Yalnız şahıs başarısının ideal sayıldığı 
Amerika ülkesinde sermayedarlığın düşünce tutamağıdır
-

Her sınıflandırma az çok yapmadır. Metafizik felsefenin yukarıda 
anlatılan üç bölümü de, yalnız anlatış bakımından üçe ayrılabilir. Ger-
çekte, yani Gerçek karşısında, bütün Metafizik felsefe okullarını başlı-
ca iki büyük ve görünüşte zıt parçaya ayırabiliriz: 
1- Dogmatizmler: İster İdealizm, ister Materyalizm adını alsınlar, 
hepsi de ortada Mutlak ve Objektif bir Gerçek bulunduğunu kabul 


ederler. O yüzden topuna birden Objektivizm (Nesnelcilik = Nesneci-
lik) denilebilir. 
2- Geri kalanlar, ister "Gerçek yok", ister "Gerçek bilinmez" de-
sinler, Mutlak bir Gerçeği kabul edemedikleri için; gerçeği, insanın 
keyfine, şahsına, sübjesine ve öznelliğine bağlı bir şey derecesine 
indirmekten kurtulamadıkları için Sübjektivizm (öznelcilik) sayılırlar. 
Yalnız Mutlak Gerçek vardır, o da bizim gösterdiğimiz Nass 
(Dogma)dır diyenler, objektif bir Gerçek öne sürmüş görünürler. Ama, 
yakından bakılınca, "Objektif" dedikleri Gerçeğin, kendilerine göre, 
yani bir hayli uydurma, dolayısıyla de Sübjektif kaldığı göze çarpar. 
Yani uydurmacılıkta Sübjektif felsefelerden aşağı kalmazlar. 
Sübjektif felsefeler ne yaparlar? Gerçek yoktur veya bilinmez der-
ken, dillerinin altında, Gerçeğin ancak Dogmatik olabileceğini gizlemiş 
olurlar. İçlerinden Gerçeğin ancak ve yalnız Dogmatik olduğunu kabul 
ederler. Bu hâl, Tersine Dogmatizm'den başka bir şey değildir. 
Alalım Septisizmi: "Gerçek yok" derken ne anlatıyor? Eğer bir Ger-
çek olsaydı, mutlak bir Dogma olurdu. Madem herkesin mutlak ina-
nacağı bir Nass (Dogma) yok veya bulamıyoruz, Dogmatikten başka 
türlü de Gerçek olamayacağından, Gerçek de yok... demek ister. Bu 
düşünce, üstü kapalı bir şekilde, Gerçeğin yalnız ve ancak Metafizik 
bir dogma olacağını itiraf etmek değil midir? Agnostik, "Gerçeği bil-
mem" derken ne demek istiyor? Gerçek, yalnız ve ancak Metafizik bir 
Dogma derecesinde belirirse gerçektir. O derece mutlak bir Dogma 
ispat edilemiyor. O halde Gerçek bilinemez. Ama, o bilinmez Gerçek 
nasıl şeydir? Gene, ancak Metafizik bir Mutlak Dogma! 
Basitleştirilince, çocuk oyuncağı kadar tuhaf görünen bu birbirine 
sözde zıt, fakat en sonra aynı kapıya çıkan Metafizik Felsefe küme-
leşmeleri, gerçekte boş ve tesadüfî değillerdir. Hepsinin de toplumda; 
Derebeyi, Tefeci-Bezirgân, Küçükburjuvaziden ibaret Kapitalizm-ön-
cesi sınıflarla; Büyük Arazi Sahibi, Sermayedar, Küçükburjuva sınıfla-
rından ibaret Modern Kapitalizm'e ait zümrelere uygun tarafları vardır. 
Onun için, bütün öteki Sermaye öncesi ve sonrası zümre ve sınıflara 
karşı Modern İşçi Sınıfı nasıl farklı ise, tıpkı öyle, bütün Metafizik Fel-
sefelere karşı Diyalektik Materyalizm apayrı görüştür. 
Diyalektik Maddeciliği Sübjektivizmler'den ayıran şey; "Mutlak 
Gerçek"in bulunduğunu kabul etmesidir; Dogmatizmlerden ayıran 
şey; o Mutlak Gerçeğin Metafizik nitelikte olmadığını belirtmesidir. 
Kısacası: Sübjektivizme göre insan istediğini Gerçek sayar, gerçek 
uydurmadır. Dogmatizme göre insan Metafizik Gerçeğe uymalıdır. Lâ-
kin, bu "Metafizik Gerçek" nedir? "Ezeli, Ebedi Gerçek" nasıl buluna-
cak? Akıldan... Yani filozofun hayalhanesinden... Demek, o "Metafizik 
Gerçek" denilen şey de, soyut olduğu ölçüde uydurmanın başka bir 
şeklidir. O bakımdan Dogmatizm: Tersine Sübjektivizm'dir. 
168 


Yüklə 2,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   58   59   60   61   62   63   64   65   ...   81




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə