Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR
Cuma Onur ÞAHÝN
Bitlis´in Ahlat ilçesinin ekonomisine
önemli katký saðlayan patates üreticileri,
yaþanan pazar sorununun kendilerini
olumsuz etkilediðini belirtiyor.
Nevþehir’le birlikte 6 farklý ilden
Bitlis’e gelen iþçiler bu krizden olumsuz
etkileniyor.
Patates üreticileri, yaþanan pazar
sýkýntýsý nedeniyle ürünlerinin ellerinde
kaldýðýný, patateslerini her gün
kamyonlarla çöpe döktüklerini ifade
ederek, pazar sorununun aþýlmasý için
yetkililerden yardým beklediklerini belirten
bir basýn açýklamasý yaptý. Yapýlan basýn
açýklamasýna, patates üreticileri, bazý Sivil
Toplum Kuruluþu temsilcileri ve bazý
mahalle muhtarlarý katýldý. Çiftçiler adýna
basýn açýklamasý yapan Erhan Babacan:
"Ahlat patates üreticileri geçen yýl erken
gelen don olayý nedeniyle olumsuz yönde
etkilenmiþtir. Geçen yýl çiftçimizin tohum,
banka, elektrik, gübre ve piyasa borçlarý
dururken bu yýlda patates üreticileri daha
büyük bir sorunla karþý karþýya gelmiþtir.
Baþta Suriye, Ýran ve Irak´la yaþanan
sorunlar yüzünden tüm kapýlarýn
kapatýlmasý nedeniyle bu yýlda patates,
üreticilerin elinde kalmýþtýr. Þu an binlerce
ton patates çöpe dökülmüþtür. Geriye
kalan yüz binlerce ton patates de bir
çözüm yolu bulunmadýðý taktirde çöpe
dökülecektir. Ahlat patates üreticileri, ilçe
ekonomisinin ciddi bir bölümünü
oluþturmaktadýr. Tarým ve Hayvancýlýk
Bakanlýðý´nýn isteði doðrultusunda kaliteli
ürün yetiþtirilmesi adýna sertifikalý tohum
kaliteli gübre ve zararsýz ilaçlar kullandýk.
Mazotun litre fiyatý 5 TL´ye dayandýðý,
her ay çiftçiye dayatýlan yüksek faturalarý,
icralýk dosyalarý kooperatiflere ve
bankalara nasýl ve nereden para bulup
ödeyeceðimizi þaþýrdýk. Patatesin kilosu
200 kuruþ olduðu halde buna raðmen
pazarlayacak yer bulamýyoruz. Þu anda
çiftçiyi tek arayan avukatlar ve icra
memurlarýdýr. Bu anlamda ilgililerin ve
yetkililerin duyarlýlýðýný bekliyoruz" dedi.
Ahlatlý patates üreticilerinden Maþallah
Yýldýzlý ise yaptýðý konuþmada: "Maalesef
Ýran kadar da olamýyoruz. Ýran´ýn
patatesleri bugün Irak´a ihraç olduðu
zaman devleti çiftçilerine sponsor oluyor.
Orada 100 kuruþa satýyor. Çiftçi olarak
durumumuz çok kötü durumdadýr.
Bakanlýðýn da destek vermesini istiyoruz.
Pazar sorunu olduðundan dolayý
patateslerimiz elimizde kaldý" diye belirtti.
AHLAT ÇÝFTÇÝSÝ ZARAR EDERSE
BUNDAN BÝNLERCE KÝÞÝ
ETKÝLENECEK
Öte yandan, bu yýl yaklaþýk 30 bin
dekar alana ekilen patatesten en az 150
bin ton verim alýnacaðýný beklenirken,
yetkililer ilçede yaklaþýk 500-600
civarýnda çiftçinin patates ekimi yaptýðýný
belirterek: "Bu sadece 500 aileyi deðil,
bunun yanýnda tarlalarda ortalama 15 bin
iþçi çalýþarak geçimini yapmaktadýr.
Aileler ile birlikte çalýþanlar hesap edilirse
yaklaþýk 20 bin kiþi ilçede ekilen
patatesten dolayý geçimini saðlamaktadýr.
Bu tarlalarda çalýþanlara baktýðýmýz zaman
sadece bölgemizden deðil, Nevþehir, Urfa,
Siirt, Diyarbakýr, Mardin, Niðde illerinden
dahi ilçemize gelerek çalýþanlar çok
fazladýr. Fakat geçen yýl yaþanan don ve
deprem afetlerinden dolayý çiftçilerimiz
büyük bir zarara uðradý. Hem ürün yerde
kaldý hem de pazarlanamadý. Bu yýl ise
pazar sorunu çözülmez ise Ahlat çiftçisi
büyük sýkýntý yaþayacak. Hem ilçe hem
de ülke ekonomisine önemli zararý olacak"
diye belirttiler.
Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR
Hüseyin KAÝM
NEÜ Rektörü Prof. Dr. Filiz Kýlýç,
Yýldýz Teknik Üniversitesinde yapýlan
Üniversitelerarasý Kurul Toplantýsýnda
`Üniversitelerarasý Kurulun ve Kurula
Baðlý Komisyonlarýn Çalýþma Esaslarý
Yönetmeliði´nin 13.maddesi gereðince
çalýþmalarýný sürdüren eðitim komisyonu
üyeliðine seçildi.
Biri baþkan olmak üzere beþ üyeden
teþekkül eden komisyonda dört yýl süre
ile görev yapýlýyor. Eðitim Komisyonu,
Üniversitelerarasý Kurulun yükseköðretim
planlamasý çerçevesinde üniversitelerin
eðitim-öðretim, bilimsel araþtýrma ve
yayýn faaliyetlerini koordine etmek,
uygulamalarý deðerlendirmek, YÖK´e ve
üniversitelere önerilerde bulunmak vs.
görevlerinin ifasýna yönelik çalýþmalar
yaparak kararlar alýyor.
Sulucakarahöyük/ANKARA
Yýlmaz KIZILIRMAK
22-Ekim-2012
DÝSK, KESK, TTB ve TMMOB’un
çaðrýsýyla AKP protesto edildi
“Adaletsizliðe, haksýzlýða, iþsizliðe,
pahalýlýk ve yoksulluða karþý ezilenlerin,
haksýzlýða uðrayanlarýn sesi artýk bir çýðlýða
dönüþmektedir” diyen KESK, DÝSK,
TMMOB ve TTB aldýðý ortak kararla, AKP
hükümetinin izlediði emek karþýtý
politikalarý ve dayatýlan savaþ politikalarýna
karþý 20 Ekim 2012 tarihinde, “Savaþ Ölüm,
Açlýk, Yoksulluk, Ýþsizlik ve Zam
Demektir!” temasýyla ülke düzeyinde
eylemler gerçekleþtirdi.
Ankara’da ki eylemde, savaþýn ölüm,
açlýk, yoksulluk, iþsizlik ve zam olduðu
vurgulandý
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri
eyleme katýlým çaðrýsý talebi içinde
belirlenen çerçeveye uygun bir þekilde,
sadece bayrak ve flamalarýyla eyleme
katýldý. Saat: 13:00’den itibaren Kolej
Kavþaðýnda toplanmaya baþlayanlar,
13:30’da açýlan, “SAVAÞ ÖLÜM, AÇLIK,
YOKSULLUK, ÝÞSÝZLÝK VE ZAM
DEMEKTÝR – SAVAÞLARDAN
BESLENEN AKPAPA’LARA HAYIR!”
yazýlý pankartýn ardýnda kortej oluþturarak
Ziya Gökalp Caddesinin sað bölümünü
kullanarak Sakarya Meydaný’na doðru
yürüyüþe geçti.
AKP hükümeti iþimize, aþýmýza ve
geleceðimize göz dikiyor
Sakarya Meydaný’nda eylemi
düzenleyen 4 örgüt adýna toplanan kitleye
hitap eden KESK Genel Sekreteri Ýsmail
Hakký TOMBUL, ülkenin AKP yönetiminde
her geçen gün derin bir karanlýðýn içine
itildiðini belirterek baþladýðý konuþmasýnda
þunlarý söyledi. “Halka daha fazla baský ve
sömürüden baþka bir þey sunmayan AKP
hükümeti, her zaman olduðu gibi yine
emekçilerin aþýna, iþine göz koymakta,
insanca yaþam koþullarýný ellerinden
almaktadýr. Daha fazla sömürü ve kar
peþinde koþan bir avuç zorbadan ibaret
küresel sermayenin talepleri ile emekçilerin
sýrtýndaki yük her geçen gün katlanmaktadýr.
AKP hükümeti eli ile dayatýlan bu
uygulamalar, elektriðe, doðalgaza, ulaþýma
yapýlan zamlarla birlikte artýk tahammül
edilmesi mümkün olmayan bir noktaya
gelmiþtir.”
Ülkemiz fiili bir savaþýn içine girerek
masum insanlarýn ölümünde taraf oluyor
AKP hükümetinin ülke içinde halký hýzla
yoksullaþtýrýrken ayný anda Suriye’ye dönük
emperyalist müdahalelerin taþeronluðunu
üstlendiðini ve ülkemizi kanlý bir savaþa
çekecek sorumsuz adýmlar attýðýný belirten
TOMBUL, ‘Bölgesel aktörlük’ adý altýnda,
gizli üsler, askeri kamplar ve silah yardýmlarý
ile adýmlarýn hýzlandýrýldýðý yeni aþamada
ülkemizin, fiili bir savaþýn içine girerek
Suriye’de masum insanlarýn ölümünde taraf
haline getirildiðini söyledi.
Kürt sorununu askeri yöntemlerle
çözmek isteyen AKP, faturayý emekçilere
çýkarýyor
Demokratik çözümleri yine yok sayan
AKP hükümetinin Kürt sorununda askeri
ve siyasi operasyonlara devam ettiðini
kaydeden TOMBUL, yüksek savaþ
harcamalarýnýn da etkisiyle bütçede oluþan
açýklarýn, zamlar ve yeni vergilerle emekçi
yoksul halkýn cebinden karþýlanmaya
çalýþýldýðýný vurguladý.
Ýþsizlik ve yoksulluk yoðunlaþtý
güvencesiz çalýþma meþrulaþtý
Ýzlediði politikalarla ülkemizi
uluslararasý sermayeye tam baðýmlý hale
getiren AKP hükümetinin, emperyalizmin
tüm taleplerini büyük bir zevkle yerine
getirdiðini, ülke ekonomisini giderek
üretimden ve istihdamdan kopardýðýný ifade
eden TOMBUL, artýk çalýþma çaðýndaki
her iki kiþiden birinin iþ bulamaz hale geldiði
ülkemizde, ücretlerin sadaka gibi
daðýtýldýðýný, emekçi kesimlerin hýzla
güvencesiz çalýþma biçimleriyle kölelik
düzenine mahkûm edildiðini, güvencesiz
ve esnek çalýþma koþullarýnýn yaygýnlaþtýðý
tüm alanlarda emekçilerin, ölümle, iþsizlikle,
açlýkla burun buruna geldiðini bildirdi.
Açýk veren bütçenin nedeni olarak kamu
çalýþanlarýnýn komik zammý gösteriliyor
Ulaþýmda yüzde 20’nin; doðalgazda
yüzde 30’un; elektrikte yüzde 20’nin
üzerindeki zamlara karþý, çalýþanlarýn
ücretlerine yapýlan zammýn kamu
emekçilerine ortalama yüzde 6, asgari
ücretliye ise yüzde 4,5 oranýnda yapýldýðýný
belirten TOMBUL, AKP hükümeti tüm
bunlarý da kendine yeterli görmeyerek
utanmazlýk boyutlarýný da aþarak, savaþa
ve rant projelerine harcadýðý bütçenin açýk
vermesinde kamu emekçilerinin ücretlerine
yapýlan sefalet düzeyindeki artýþlarýn neden
olduðunu söyleyebilmektedir dedi.
AKP hükümetinin tercihi iç ve dýþ
sermaye çevreleri
AKP hükümeti yetkililerinin
demagojiyle halký yanýltmaya ve
kandýrmaya çalýþtýðýný, gerçeðin herkesin
bildiði gibi iþsizlik, yoksulluk, hayat
pahalýlýðý ve giderek daraltýlan özgürlük ve
demokrasi alaný ile, ülkeyi yönetenlerin
sýnýfsal ve politik tercihlerinden
kaynaklandýðýný söyleyen TOMBUL, AKP
hükümetini tercihlerini iç ve dýþ sermaye
çevrelerinden, güç odaklarýndan, yolsuzluk
ve yoksulluk düzeninden beslenenlerden
ve emperyalist paylaþým savaþlarýndan yana
kullandýklarýný söyledi.
Yapýlan saldýrýlar örgütlenme haklarýna
dönük
Bugün emek ve demokrasi güçlerine
yönelen saldýrýlarýn aslýnda emekçi sýnýfýn
direnme güçlerine ve örgütlenme haklarýna
dönük olduðunu bildiren TOMBUL,
emekçilerin sendikal haklarýný yok etmeye
dönük bu saldýrýlarýn, nasýl ki KESK’i devre
dýþý býrakmayý hedefleyen sahte sendikalar
yasasý ile hayata geçirildiyse, þimdi de
Sendikalar ve Toplu Ýþ Sözleþmesi Kanunu
tasarýsý ile DÝSK’i hedefine koyduðunu
kaydetti.
Onlar saldýrýlarýnda ne kadar kararlýysa
emekçilerde direnmekte o kadar kararlý
“Saldýrganlýklarýný günden güne
arttýranlar unutmasýnlar ki, onlar ne kadar
bizleri sindirmekte kararlýysa, bizler de
sonuna kadar direnmeye, sömürüsüz, eþit
ve insanca yaþam koþullarýnýn olduðu bir
dünya için mücadele etmeye o kadar
kararlýyýz. Yýlmayacaðýz ve susmayacaðýz”
diyen TOMBUL, konuþmasýný þu sözlerle
sürdürdü. “Bizler emek ve demokrasi güçleri
olarak, emekçilerin ve daha da
yoksullaþtýrýlan halklarýn sesi olmaya,
insanca yaþam için insanca ücretlerin olduðu
ve ülke kaynaklarýnýn halkýn yararýna
kullanýldýðý, eþit ve adil bir ülke için, þimdi
sesimizi daha da fazla yükseltmeye
kararlýyýz!”
Savaþa karþý barýþ, kardeþlik ve özgürce
bir arada yaþamak için daha fazla
mücadele
TOMBUL, “Savaþ çýðýrtkanlýðý
yapanlara inat, ülkede, bölgede ve dünyada
barýþ için, kardeþlik ve özgürce bir arada
yaþamak için, þimdi her zamankinden daha
fazla mücadele etmeye kararlýyýz! Bu
kararlýlýðýmýzda Suriye’de emperyalist
müdahaleye hayýr diyoruz!” dedi.
Þimdi insanlýk düþmanlarýna karþý dur
deme zamanýdýr
TOMBUL, yaþanýlan sürecin,
“ekmeðimizi ve geleceðimizi çalanlara artýk
dur deme zamanýdýr! Zaman, emperyalist
müdahalelere ve AKP’nin içeride ve dýþarýda
savaþçý politikalarýna karþý ülkede barýþ,
bölgede barýþ çýðlýðýný yükseltmenin
zamanýdýr!” diyerek konuþmasýný bitirdi.
Gerçekleþtirilen eyleme; üyelerin dýþýnda
düzenleyen kurumlarýn yöneticilerinden
TMMOB Genel Baþkaný Mehmet
SOÐANCI, TTB Genel Sekreteri Bayazýt
ÝLHAN, DÝSK Genel Baþkan Yardýmcýsý
Metin EBETÜRK’te katýldý. 21 Ekim 2012
“Tam Buðday Ekmeði ve Kepekli
Ekmeklerin Mevzuat Ýçerisindeki Yeri
04.01.2012 tarih ve 28163 sayýlý Resmi
Gazete'de yayýmlanarak yürürlüðe giren "Türk
Gýda Kodeksi -Ekmek ve Çeþitleri Tebliðinde
(Teblið No: 2012/2);
Kepekli ekmek: Buðday ununa en az % 10
en fazla % 30 oranýnda kepek ilave edilip
tekniðine uygun olarak üretilen ekmek çeþidi.
Tam buðday ekmeði: Tam buðday unundan
tekniðine uygun olarak üretilen ekmek çeþidi.
Tam buðday unlu ekmek: Buðday ununa en
az % 60 oranýnda tam buðday unu ilave edilip
tekniðine uygun olarak üretilen ekmek çeþidi”
olarak tanýmlanmýþtýr.
“Ekmek satýþý yapýlan yerlerde tam
buðday ekmeði ve/veya tam buðday unlu
ekmek ve/veya kepekli ekmek
bulundurulmasý zorunluluðu getirilmiþtir.”
“5996 Sayýlý Kanun ve Getirdiði Yenilikler:
Gýda ile ilgili yetkiler tek elde,
Bakanlýðýmýzda toplanmýþtýr.
Gýda güvenilirliðinde esas sorumluluk
Avrupa Birliðinde olduðu gibi gýda iþletmecisine
verilmiþtir. Üretim izni, gýda sicili ve tescil iþleri
kaldýrýlarak yerine kayýt ve onay sistemi
getirilerek bürokratik iþlemler azaltýlmýþtýr.
Tüm gýda üreten iþyerlerinde zorunlu olan
sorumlu yönetici uygulamasý yeniden
deðerlendirilerek gerçekten çalýþtýrýlmasýnda
fayda görülen onaylý ve kayýtlý iþletmelerde
üretimin nevine göre en az lisans düzeyinde
eðitim almýþ kiþilerin çalýþtýrýlmasý zorunluluðu
getirilmiþtir. Küçük iþletmeler muaf
tutulmuþtur.”
“Gümüþhane'de yüzyýllardýr köylerdeki
geleneksel taþ fýrýnlarda yapýlan ekmek
yasalaþtý.1 Temmuz'da yürürlüðe girecek
uygulama asýrlardýr köylerde zaten
uygulanýyordu.
Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý'nýn
temel gýda maddesi olan ekmekle ilgili
düzenlemesi 1 Temmuz'da yürürlüðe girecek.
Düzenleme ile ekmekteki tuz miktarýnýn
azalýrken, kepek oraný ise yükselecek. Yapýlan
bu düzenlemeye karþýn, Gümüþhane'nin
köylerinde yüzyýllardýr insanlar az tuzlu kepekli
köy ekmeðini geleneksel taþ fýrýnlarda yapýyor.
Trabzon ve Gümüþhane'deki fýrýncýlarýn
birçoðunun köyü olan Cebeli köyünde bu
gelenek hâlâ sürdürülüyor.”
“Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý, Türk
Gýda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeþitleri
Yönetmeliði 1 Temmuz'dan itibaren yürürlüðe
girecek. Buna göre pazarda, manavda ve kasapta
ekmek satýþý yapýlamayacak. Ekmekler dolapta,
satýcý tarafýndan eldiven kullanýlarak verilecek.
Alýcý, ekmeðe dokunamayacak.”
Yukarda yazýlanlarý araþtýrdým ve bir kez
daha hatýrlatmak istedim yetkililere.
Yasa, yürürlüðe girdi girecek derken, 1
Temmuz itibarý ile yürürlükte. Pide fýrýnlarý bu
yasanýn dýþýnda galiba. Eskiden olduðu þekli ile
katký maddelerinde ve unlarýnda henüz bir
deðiþiklik gözlenmiyor. Ekmek fýrýnlarýnýn
birçoðu kentin dýþýnda olduðu için onlarý
gözlemlemekte pek olasý görünmüyor. Ekmek
satýþ noktalarý ve bakkallara gelen somun ve
francala türü ekmeðin henüz renginin
esmerleþtiðine þahit olmadýk. Bir kaç fýrýnda
rengi esmerleþmiþ ekmeði, normal ekmeðin iki
katý fiyatýna, ararsan buluyorsun. Çavdarlý ve
kepekli ekmek diye alýyoruz. Tam buðday
ekmeðini bulana, bulup da tüketene aþk olsun.
Yulaflýsýný henüz görmedik zaten.
Gerek atanmýþ, gerek seçilmiþ yetkili ve
etkili kiþilerimizin de ya bu yasadan haberleri
yok ya da önemsenmiyor. Gerek üretim, gerek
tüketim aþamasýndaki uygulanacak hijyen
kurallarýnda bir deðiþiklik gören varsa beri
gelsin. Kepekli ve tam buðday ekmeði için
gerekli olan un fabrikalarda üretiliyor mu?
Üretiliyorsa neden piyasaya sürülmez?
Ekmeðimize ekþi maya neden kullanýlmaz da
kanserojen maddeler içeren katký maddeleri
inatla kullanýlmaya devam edilir? Yerel
yönetimler, kendi fýrýnlarýnda neden örnek teþkil
edecek kaliteli ekmek üretmezler? Örneðin
Kýrþehir Belediyesi kendi fýrýnýnda kaliteli
esmer ekmek üretti de satamadý mý?
Ben Temmuz ayýndan beri ekmeðin rengi
ve kalitesi ile ilgili ufak çapta araþtýrmalar yapýp
halimize üzülürken, geçtiðimiz günlerde bir
internet paylaþýmýmda okuduðum, “Ekmeðe
GDO bulaþtý” baþlýklý bir yazý ile çileden çýktým.
Ne yiyeceðiz arkadaþ? Ekmeðimiz ile bari
oynamayýn. Kapitalizmin aþýrý kar hýrsý hem
insanlýðý, hem gezegenimiz dünyayý, hem de
kendilerini tüketiyor. Sonuna geldiklerini bile
bile inatla sömürülerini sürdürüyorlar. Ýþte
okuduðum yazýdan, bazý bölümler.
“Ýstanbul'un ünlü marketlerinden toplanan
30 farklý numune analiz ettirildi. Sonuçlar herkesi
dehþete düþürdü.
Deþifre ekibi, Ýstanbul genelinde ünlü
marketlerden toplanan 30 farklý numuneyi
Türklab üyesi yetkili laboratuarlarda analiz
ettirdi. Analiz sonuçlarýnda çikolatadan
dondurmalara, cipslerden et ürünlerine varýncaya
kadar 30 farklý numunenin birçoðunda GDO'ya
rastlandý. 6 un numunesinden 3'ünde GDO var.
Analizler sonunda; 3 adet bilindik marka
dondurma, 1 adet salam, 3 adet sosis, 5 adet
ünlü marka çikolata, 4 adet markalý köfte,
özellikte pratik kek, pasta ve ekmek yapýmýnda
kullanýlan 6 un markasýndan 3'ünde, 1 adet
ünlü bir marka mýsýr gevreði ve cipsi, 1 paket
domates çorbasý ve 1 adet salça GDO'lu çýktý.
Bilindiði gibi Fransýz bilim adamlarý,
geçtiðimiz günlerde GDO'lu mýsýrla beslenen
farelerin yüzde 80'inin kansere yakalandýðýný
ileri süren bir araþtýrma yayýnladý. Bu geliþme
üzerine gözler bir kez daha GDO'lu gýdalara
çevrildi. Birçok Avrupa ülkesi GDO'lu ürünlere
yasaklama getirdi.”
En önemli gýda maddemiz ekmeðimiz ile
oynamayýn. Gelecek nesillerimizi düþünün en
azýndan. Kanserli nesiller istemiyoruz zira. Bir
görev çýkarýn kendinize lütfen.