Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Academıc Journal of History and Idea Cilt:IV
CiltIV/Sayı:XIII /Aralık /MMXVII ISSN:2148-2292. Volume:IV /Number:XII /December/MMXVII
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ
Karagözoğlu /atdd / 0000-0001-7867-4724
Makale Başv. Tarihi:08/09/2017
Makale Y. Kabul Tarihi:20/12/2017
110
Tarikât’ül-Hakikât özlü küçük bir tezden oluşmaktadır Kitap, manevî yolda birlik
konusu üzerine yazılmıştır. Diğer eserlerine göre az bilinmesine rağmen önemli bir
çalışmadır. Kitap, bir dönem Risâle-i Maarif adı ile de tanınmıştır. Doktrinlerden oluşan
kitabın önsözü bulunmamakta ve kitabın yazım tarihi de bilinmemektedir. Kitap, Bij Lâl Press
Gujranwala matbaasında 1875’te üçer tane basılmıştır. Ancak kitabın herhangi bir kopyasına
ulaşılması mümkün gözükmemektedir. Risâle-i Tasavvuf adı altındaki başlıkta toplanmış olan
kitabın farklı materyallerle oluşturulan baskısının bir kopyası Lahor Devlet Halk
Kütüphanesi’nde bulunmaktadır. Lahor’da 1341’de basılmış olan Urduca taşbaskısının
metinlerindeki tercümeleri, Gujranwala baskısından çok farklı değildir.
26
Tarîkâtü’l-Hakikât’in ilk bölümünde felsefeden çok duygu yüklü karışık nesirler,
şiirler ve karakterlerdeki açıklayıcı bilgiler yer almaktadır. Mistik ve sade bir dille yazılmış,
otuz iki rubâi ve yüz yirmi üç beyitten oluşan kitap otuz altı sayfadır. Kitaptan da anlaşıldığı
gibi o daha çok Vidanta Mektebi’nin felsefi görüşlerinin etkisi altında kalmıştır.
27
Kitabın
giriş kısmında insanoğlunun Allah’ın kudreti karşısında zayıflığı ve acizliği konuları kaside
şeklinde yer almaktadır. Yazarın amacının tarikatlar hakkında derleme yapmak olduğu
belirtilmiştir. Giriş kısımda ayrıca “Allah inancı ve birliği insanın zekâsının ışığında ve
ruhani bilgiye ait aydınlatıcı açıklamalarda yer alır” cümleleri yazılarak ve şöyle devam
etmektedir: “Meleklerin gerçeği ve hayâl gücünün aynadaki yansımalarına tamamıyla
rehberlik yapan bütün bu sözler, düşüncenin gizemi ile ilgilidir. Düşüncelerimin apaçık bir
şekilde görülebilir kılınmasını sağlayabilmek için ise yazmaktan başka bir yolum yoktur.
Düşüncelerimi aktardığın bu esere Tarîkâtü’l-Hakikât adını ümitle verdim. İnsanın inancında
yer alan, ancak kendisine uzak gördüğü ve belki de ilk defa tanıştığı bu düşüncelerimi onların
onaylarına sunmayı ve kabul etmelerini ümit ettiğim için yazdım” der. Dârâ Şükûh’un diğer
26
Hasret Jit Bikrama, Dara Shukuh Life and Works. Indian Press, Allahabad. 1953 s. 113.
27
Mehshar, Kemal “Mübahis-i Edyan Der Mecmuau’l- Bahreyn-i Dara Şükuh” Jevahir Lal Nehru University,
Mphil Thesis, 2009, s.36.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Academıc Journal of History and Idea Cilt:IV
CiltIV/Sayı:XIII /Aralık /MMXVII ISSN:2148-2292. Volume:IV /Number:XII /December/MMXVII
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ
Karagözoğlu /atdd / 0000-0001-7867-4724
Makale Başv. Tarihi:08/09/2017
Makale Y. Kabul Tarihi:20/12/2017
111
çalışmalarının aksine Tarîkâtü’l-Hakikât’te, bilgenin kendi yolundaki önüne çıkan farklı
kulvarlardaki sorunlarla rastgele uzlaşması konusuna değinilmiştir. Yazar, okurlarının zihinsel
gücündense akıllarına hitap eden duyguların onları sarmasını istemektedir. Eser ne olağanüstü
deneysel ifadeleri içermektedir ne de Risale-i Hak Nümâ’daki doktrinleri. Dârâ, eserini
samimi tecrübeleri ve inancındaki gizli etki ile ortaya çıkarabildiğini yazmıştır. Dârâ, eserinde
sübjektif dinî deneyimlerini bol ve belirgin olarak göstermiştir. Kendisi ruhanî yönde
mükemmellik kazanmış ve sınırsız bilinmeyene daha fazla özlem duymuştur. Bütün
çalışmalarına çekicilik katması için gösterişli anlatımlarına dörtlükler, vecizeler ve şiirler
serpiştirmiştir. Kitap otuz iki rubâi, yüz yirmi üç beyit ve pek çok farzdan oluşmaktadır. Kitap
“menzil ya da bilgelik (Âriflik) yolu aşamaları konularında otuz bölüme ayrılmıştır
28
e. HASANATÜ’L-ÂRİFÎN VEYA AZİZLERİN VECİZELERİ (1652)
Hasantü’l-Ârifîn isimli bu kitap, Şathiyât ismiyle de bilinmektedir. Dârâ, kitabı otuz
sekiz yaşında iken h.k.1652’de yazmaya başlamış h.k.1654’te tamamlamıştır. Kitap, onun
evliyâlar, azizler konusu üzerine olan üçüncü çalışmasıdır. Kitapta yüz veciz, yedi aziz ve
onların dinî emirlerinin çeşitli gizemlerini anlatmaktadır.
Çalışmanın amacı önsözde şu
şekilde tanımlanmıştır. “Muhammed Dârâ Şükûh, kendinden geçme ve coşkunluk hallerinden
önce Allah’ın birliğinden başka hiçbir fikir zihnimde yer almıyordu, bilgelik yolundaki
insanın halleri üzerine yapılmış çalışmaları okumaya âşıktım
.
Beni bu kitabı yazmaya sevk
edenler bazı çıkarcı, sefil yoldaşların ve bağnaz kişilerin kuru, tatsız ve dar bakış açıları
olmuştur. Bu nedenle sapkınlık ve irtidât ile suçlandım. Derlemelerimin Allah’ın birliği
konusunda büyük müminlerin vecizeleri ve azizlerin şimdiye kadar edindikleri bilginin
gerçekliğinde Hz. Muhammed’in takipçilerini kabul etmelerine rağmen, Ebu Cehil gibi
davrananlara gerçek taklitçilere (Deccaller) karşı hizmet eden bir belge niteliğinde olduğunu
fark ettim.” Hasanatü’l-Ârifîn adını verdiği eserinin, âriflik yolundan giden doğru insan için
28
Hasret, Jit Bikrama, Dara Shukuh Life and Works. Indian Press, Allahabad. 1953 s.113-146.