29
3. ANTAKYA -KAHRAMANMARAġ OLUĞU
Doğudan Kurt-Kartal Dağları, batıdan Amanos Dağları tarafından sınırlanan
kuzey-güney doğrultusunda uzanan bir ünitedir. Afrika’nın doğusundan baĢlayarak,
bazen senklinal veya faylı senklinal, bazen de graben halinde KahramanmaraĢ’a kadar
devam eden dünyanın en uzun tektonik çukurunun kuzey ucunu bu ünite oluĢturur.
30
Antakya-KahramanmaraĢ Oluğu bir çöküntü hendeği olup, dik yamaçları
izleyerek aĢağılara inen derelerin meydana getirdikleri birikinti konileri, yamaçlardan
oluk tabanına geçiĢi kolaylaĢtırmaktadır.
OluĢumunu 3.zamanın içinde tamamlamıĢ olan Antakya-KahramanmaraĢ
depresyonunun tabanı en fazla güneyde geniĢler ki, oluğun bu kesimini Amik Ovası
iĢgal eder. Ovanın kuzeyini FevzipaĢa’dan gelen Karasu Çayı, güneyini ise, Gaziantep
platosundan gelen Afrin Çayı ile Suriye’den gelen Asi Irmağı sulamaktadır. Amik
Ovası’nın orta kesimini kurutulmuĢ olan Amik Gölü’nün tabanı oluĢturur. YağıĢın
fazla düĢtüğü zamanlar da eski göl tabanı tekrar sularla kaplanmaktadır. Amik Ovası
kuzeye doğru daralmaktadır. Hassa civarındaki birtakım küçük volkanik tepeler ve
bazalt lavları graben alanının bu kısımda bir
kum saati
gibi daralmasına yol
açmaktadır.
KahramanmaraĢ’a kadar devam eden Gaziantep Platosu kenarında oldukça
yükseklere çıkan maki örtüsü ile zeytinlikler, bu yörede Akdeniz ikliminin hüküm
sürdüğüne kanıt oluĢtururlar. Buradaki iklim sahil kesimindeki özelliklerin aynısını
göstermeyip, değiĢikliğe uğramıĢtır. Oluğun güneyi ile kuzeyindeki Akdeniz iklimi
31
arasında da birtakım uyumsuzluklar gözlenir. Oluğun Doğu Anadolu’ya komĢu
kuzey kesimlerinde yağıĢ tutarları azalır ( Antakya 1173 mm; KahramanmaraĢ 693
mm). KıĢ sıcaklık değerlerinde de önemli düĢüĢler hissedilir ( Ocak ayı sıc.ort.
Antakya +8, K.MaraĢ +5 derece ).
Güneyin çöl, kuzeyin yağıĢlı bölgelerini birbirine bağlayan hem doğal, hem de
ticari bir yol oluĢturan ve verimli topraklara sahip olan bu oluk, eski yerleĢim
merkezlerinin yerini gösteren yüzlerce höyüğün varlığı ve FevzipaĢa yakınındaki
Zincirli’de Hititlere ait harabelerden de anlaĢılacağı üzere, insanoğlu tarafından çok
eski tarihlerden beri iskan edilmiĢ bir sahadır. Çoğunluğu birikinti konileri üzerine
tünemiĢ bu eski yerleĢim merkezlerinden en önemlileri, adı geçen depresyonun iki
ucunda yer alan KahramanmaraĢ (428724) ve Antakya (213296)’dır. Ayrıca, kuzeyden
güneye doğru Pazarcık (28716), Türkoğlu (14539), Nurdağı (16452), IFevzipaĢa (2340),
32
Islahiye (31468) Hassa (9467), Kırıkhan (72888), Kumlu (4879) ve Reyhanlı (62360) bu
ünite içerisinde yer alan baĢlıca yerleĢmelerdir.
AMĠK OVASI
Güneyde Antakya Ģehri; kuzeyde Hassa leçelikleri arasında yer alan Amik Ovası
Reyhanlı, Kumlu ve Kırıkhan gibi önemli yerleĢim merkezleri bulunmaktadır.
Ovanın en çukur kesimi, Asi ırmağı ile Karasu ve Afrin çaylarının birleĢim
yeridir. Bu karıĢım yerinde eskiden AMĠK GÖLÜ bulunmakta idi. 1960’lı yıllara
kadar Amik Gölü burada varlığını korumuĢ, ancak sonraki yıllarda baĢlatılan kurutma
çalıĢmaları sonucunda büyük ölçüde kurutulmuĢ, hatta hava alanı buraya inĢa
edilmiĢtir. Ancak, Asi ırmağının yükseldiği yağıĢlı dönemlerde gölün çanağında su
birikmekte ve göle dönüĢmektedir.
REYHANLI
Eski adı “REYHANĠYE” olan Reyhanlı, 62360 nüfuslu bir Ģehirdir. Adını buraya
yerleĢtirilen Reyhanlı aĢiretinden alan Reyhanlı, bir tarım Ģehridir. Etrafındaki verimli
ovada, baĢta pamuk olmak üzere, mısır, buğday, arpa, bakIa, biber (yeĢil, kırmızı),
fasulye, börülce, bamya, turp, ıspanak, marul, sakız kabak, sıyırma kabak, bal
kabağı, salatalık, kavun, karpuz, domates, patlıcan, lahana, havuç, soğan tohumu,
kıska( ekilecek küçüklükte soğan) tanesi üretilmektedir. ġehrin ihtiyacı kadar da
yeĢil soğan, taze fasulye yetiĢtirilmektedir. Ürünlerin büyük bir kısmı Ortadoğu-
Rusya-Orta Asya ülkelerine pazarlanmaktadır. Reyhanlı’daki sanayi tesisleri tarıma
dayalı olup, çırçır, prese ve yağ fabrikaları bulunmaktadır.
33
Türkiye’nin Suriye’ye açılan Cilvegözü Sınır Kapısı Reyhanlı’nın,
güneydoğusunda yer almaktadır.
Aççana Ören yeri ;Antakya-Reyhanlı karayolunun 22. kilometresinde bulunan
bir höyüktür. YaklaĢık 30 dönümlük bir alanda bulunmakta olup, 10.082 m2’lik
kısmında British Museum tarafından 1936-1938 yılları arasında arkeolojik kazılar
yapılmıĢ ve 17 kültür katı tespit edilmiĢtir. Bugün ören yeri içerisinde; 7’nci katında
bulunan Yamhad Kralı Yarım-Lim ile 4’ncü katında yer alan Kral Niqne-Pa’nın
saraylarının kalıntıları mevcuttur.
KUMLU
Reyhanlı’ya bağlı bir bucak merkezi iken 1991 yılında ayrı bir ilçe merkezi
konumuna getirilen KUMLU, kuzeyden Kırıkhan, batıdan Antakya, güneyden ise
Reyhanlı ile komĢudur.
Kumlu halkının büyük çoğunluğu geçimini ziraat yaparak sağlamaktadır.
Buğday ve endüstri bitkilerinden pamuk ana ürün desenini teĢkil eder. Az miktarda
yapılan sebze üretimi ise giderek yaygınlaĢmaktadır. Geçim kaynağı tarıma dayalı
olan ilçede çiftçilik ve hayvancılıktan baĢka. 1’i çukobirlik, 3 adet de özel sektöre ait
çırçır ve prese fabrikası bulunmakta olup ekonomi ve çalıĢma hayatına etkili
olmaktadır.
KIRIKHAN
Batısında
Amanos Dağları
, güneyinde ise
Amik Ovası
bulunur. 72888 nüfusun
yaĢadığı Kırıkhan’da 29 çırçır ve prese fabrikası, 2 tekstil fabrikası, 6 yağ fabrikası, 2
mısır kurutmayla birlikte sayı 40 civarındadır. Ayrıca ilçeye, özellikle ġanlıurfa'dan
mevsimlik iĢçi göçüde vardır.
DiĢçiliğiyle meĢhur Kırıkhan, yaklaĢık 100 yıldır bu ününü sürdürüyor. Geçen
yüzyılın baĢlarında, usta–çırak iliĢkisi Ģeklinde öğrenilip geliĢen Kırıkhan diĢçiliği,
zamanla modern tıbba uyarlanmıĢtır.
ISLAHĠYE-HASSA
Antakya-KahramanmaraĢ Oluğu’nun en yeni yerleĢim merkezleri 120 seneyi
aĢan bir geçmiĢe sahip olan Islahiye ve Hassa’dır. Kayseri, MaraĢ ve Malatya yöresi
yörüklerine Selçuklular zamanından beri kıĢlak vazifesi yapan bu yerleĢmeler Ģimdi
sürekli ikamet olunan yerleĢmeler halindedirler. Osmanlıların son dönemlerinde
devlete asker ve vergi vermeyen, devamlı isyan halindeki bu konar göçerleri ıslah
ederek bir yere yerleĢtirmek amacıyla 19. asır sonlarında Fırka-i Islahiye (Islah
Tümeni) ve Hassa (PadiĢah Tümeni) adlarını taĢıyan iki askeri birlik oluĢturuldu. Bu
birlikler çıkan isyan hareketlerini bastırarak bir kısım yörükleri ve civarda yaĢayan
halkı iki ayrı merkeze yerleĢtirerek zorunlu olarak iskanlarını sağladılar. ĠĢte bu
nedenle, Fırka-i Islahiye’nin çabası ile oluĢturulan yerleĢmeye Islahiye, doğrudan
padiĢaha bağlı olan Hassa birliğinin oluĢturduğu yerleĢmeye de Hassa adı verilmiĢtir.
Hatay iline bağlı olan Hassa (9467) ile Gaziantep iline bağlı Islahiye (31468),
Antakya-KahramanmaraĢ grabeninde Orta Amanosların eteğinde yer almaktadırlar.
Grabenin oluĢumunu sağlayan faylardan çıkarak etrafa yayılan bazalt lavlarının
oluĢturduğu leçelikler özellikle HASSA civarında tarım alanlarını daraltmıĢtır.
Leçelikler dıĢında oluĢturulan bağ alanlarında yörenin en güzel üzümleri
34
yetiĢtirilmektedir. Tarımın yanı sıra küçükbaĢ hayvancılık baĢlıca ekonomik faaliyet
olarak görülmektedir.
Kuzeydeki Ġslahiye’nin ekonomisi tarıma dayalıdır. YetiĢtirilen baĢlıca tarım
ürünleri buğday, soğan, Ģeker pancarı, pamuk, arpa, biber, baklagiller, zeytin,
sarımsak, soya fasulyesi, mısır, Antep fıstığı ve üzümdür. Su boylarında sebzecilik ve
meyvecilik yapılmaktadır. Ġlçenin dağlık kesimlerinde hayvancılık ve ormancılık ön
plandadır. Sığır, koyun ve kıl keçisi yetiĢtirilir.
Ġslahiye’de, 31 entegre biber fabrikası, 1 adet yem fabrikası, 1 adet un fabrikası, 2
adet salça fabrikası,1 adet bitkisel yağ fabrikası(ayçiçeği yağı),1 adet hazır beton
santrali,1 adet maden cevheri zenginleĢtirme tesisi,1 adet kum ocağı iĢleme tesisi, 1
boksit madeni iĢleme tesisi, 2 adet tuğla fabrikası,1 adet süt imalathanesi, 2 adet süt
sığırcılığı ve besi hayvancılığı tesisi, sirke ve nar ekĢisi üretim fabrikası, 1 adet
meĢrubat imalatı yapan firma bulunmaktadır.
Depresyonun kuzey kesiminde kuruluĢu eskiye dayanmayan yerleĢmelerden
Pazarcık (29780), Kartalkaya Barajı’nın doğusunda yer almaktadır. KahramanmaraĢ
35
iline bağlı bir ilçe merkezi olan Pazarcık, çevresinin idari ve ticari merkezliğini yapan
küçük bir Ģehir yerleĢmesidir. Aksu Çayı’nın güneyinde Amanos Dağı eteği ile
depresyon tabanı arasında yer alan Türkoğlu (17431) da Pazarcık gibi KahramanmaraĢ
iline bağlı bir ilçe merkezidir. Daha güneyde yer alan Nurdağı, FevzipaĢa ve Islahiye,
Gaziantep ili sınırları içerisinde yer alan yerleĢmelerdir. Nurdağı ve Islahiye’nin ilçe
merkezliği görevleri bulunurken, FevzipaĢa belediye örgütlü bir kasaba olup, Islahiye
ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır.
FevzipaĢa, belediye örgütlü bir kasaba olup, Islahiye ilçesi sınırları içerisinde yer
almaktadır. Demiryolu hattı üzerinde yer alan FevzipaĢa, önemli bir istasyona
sahiptir.
NURDAĞI
09.09.1929 tarihinde TCDD Gar ġefliği'nin kuruluĢuyla oluĢmuĢ bir ĠSTASYON
YERLEġMESĠ iken bir süre sonra çevreden gelen birkaç ailenin yerleĢmesiyle köy
haline gelmiĢtir. 1972 yılında yapılan E-24 Karayolunun buradan geçmesiyle kuzeyi
güneye, doğuyu batıya, bağlayan yol kavĢağının bulunduğu bölgede hızlı bir
yapılaĢma ve bu yapılaĢmayı müteakiben nüfus artıĢı olmuĢ 06.06.1976 tarihinde
belediyenin kurulmasıyla birlikte kasaba statüsü kazanmıĢtır. Yol güzergahında
bulunan NURDAĞI (16452), geliĢmenin ve yapılaĢmanın devam etmesi üzerine
20.05.1990 tarihinde Gaziantep iline bağlı bir ilçe merkezi olmuĢtur.
Krom yataklarına sahip olan Nurdağ, biber yetiĢtiriciliğinde önde olup, büyük ve
küçükbaĢ hayvancılık önemli faaliyettir.
Biber ve Yağ Fabrikası bulunan Nurdağ’da, Elbistan ġeker Fabrikası'nın bir
pancar alım ünitesi ile Toprak Mahsuller Ofisi'ne ait silolar bulunmaktadır.
36
TÜRKOĞLU (14539)
Türkoğlu’nun ilk sakinleri Oğuzların AvĢar boyuna mensup Tecirli aĢiretidir.
Tecirlilerin göçebe yaĢamları geliĢ ve gidiĢlerde çevreye zarar verince, çevre
sakinlerinin Ģikayetleri artmıĢ ve Osmanlı Döneminde DerviĢ PaĢa tarafından
Tecirliler bu yörede zorunlu iskana tabi tutulmuĢtur.
Türkoğlu Nur Dağları’nın doğusundaki uzantısı olan Ġmalı Dağı’nın doğu
eteklerinde kurulmuĢtur. Türkoğlu’nda iki önemli ova bulunmaktadır. Bunlardan ilki
ilçenin üzerinde kurulu bulunduğu Türkoğlu Ovası’dır. Diğer önemli ovası ise
Türkoğlu’nun güneyindeki Sağlık (Gavur Gölü) Ovasıdır. Ġlçenin en önemli
akarsuyu ilçe sınırları içinden geçen Aksu Nehri’dir. Diğer önemli akarsuyu Ġmalı
Deresi’dir. Ġmalı Deresi Türkoğlu’nun merkezinden geçerek Aksu Nehri’ne
ulaĢmaktadır.
37
KAHRAMANMARAġ (428724)
Ahır Dağı’nın güney eteğine yaslanmıĢ olan ve Asur tabletlerine MARAKSĠ
adıyla geçen Eski MaraĢ Ģehri, Ģimdiki Kara MaraĢ denilen yerde (Sanayi Sitesinin
bulunduğu alanda) yer almaktaydı. ġehrin bugünkü yerinde varlığını göstermesi 14.
yüzyıla rastlamaktadır. MaraĢ, bu yüzyılın ikinci yarısında (1071 Malazgirt zaferinden
sonra) Selçuklu devleti içerisinde yer almıĢtır. Osmanlılar zamanında 11000 haneli,
bağ ve bahçeler arasına yerleĢmiĢ olan MaraĢ zamanla gerilemiĢ ise de, daha sonra
geliĢerek Cumhuriyet dönemine 28.000 nüfuslu bir yerleĢme olarak intikal etmiĢtir.
1972 yılında T.B.M.M.’ ce çıkartılan bir yasa ile I.Dünya SavaĢı sırasında MaraĢ
halkının Fransızların iĢgaline karĢı sergiledikleri kahramanlıklarından ve üstün
baĢarılardan dolayı “Kahraman” ünvanı ile taltif edilerek ismi “KahramanmaraĢ”
olarak değiĢtirilmiĢtir.
Bu gün 428724 nüfusuyla büyük Ģehir olma yoluna giren KahramanmaraĢ,
bakırdan ve ahĢaptan yapılmıĢ ev eĢyası yapımı ile ün salmıĢtır. Bunun yanı sıra,
Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma fabrikaları ile hurda alüminyum iĢleyip değiĢik
türde metalik eĢya üreten sanayi tesislerine ve Sütçü Ġmam Üniversitesine sahip bir
yerleĢmedir.
38
AHIR (AHĠR) DAĞI
Güneydoğu Torosların baĢlangıcı durumundaki batı-doğu doğrultulu Ahır Dağı,
KahramanmaraĢ Ģehrinin kuzeyinde 2339 m’ye kadar yükselir. Ġnsan müdahalesiyle
oldukça değiĢmiĢ olan doğal bitki örtüsü, günümüzde çoğunlukla bozulmuĢ bitki
topluluklarından oluĢur. Zengin bir flora içeren Ahir Dağı’nda Türkiye’ye özgü
endemik 122 takson bulunur. Bunlardan beĢ tanesi yalnızca bu dağa özgüdür.
Bu türlerden birisi de buraya özgü orkideler (Orchis Ophyrus - Orchis
Serapias)’dir. Köklerinde oluĢan yumrulardan salep elde edilen bu bitki, maalesef
bilinçsiz bir Ģekilde toplandığından yok olma tehlikesiyle karĢı karĢıya kalmıĢtır.
MaraĢ dövme dondurmasının en büyük özelliği keçi sütüyle ve bu yörede
yetiĢen saleple yapılmasıdır. Keçi sütü, besin ve mineral değerleri açısından anne
sütüne en yakın süttür. Keçilerin diğer süt veren hayvanlardan daha az miktarda süt
vermesinden dolayı da oldukça zor bulunan bir besin maddesidir. Ayrıca keçi,
yüzyıllardır kahve dahil birçok güzel aroma ve tadın insanlar tarafından keĢfinde yol
gösterici “akıllı-seçici” hayvan olmuĢtur. Bu seçicilik ona, tabiatta güzel kokulu, tatlı
meyve, bitki ve yiyecekleri tercih ettirir. Haliyle bu güzel kokulu ve tatlı yiyecekler,
keçinin etine ve sütüne de ayrıcalıklı tat ve rayiha vermektedir.
40
4. NUR (AMANOS veya GÂVUR) DAĞLARI
Antakya-KahramanmaraĢ Oluğunu batı taraftan kuĢatan Amanos Dağları,
jeolojik oluĢum bakımından Güney Kıbrıs’taki TRODOS Dağı’nın Türkiye’deki
uzantısı durumunda olup güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda uzanan ve oluk
tarafına bakan yüzü bir fay hattına tekabül eden faylı bir antiklinaldir. Amanoslar,
güneyde Asi Nehri ağzındaki Samandağ’dan baĢlayıp, kuzeyde Ceyhan Nehrine
karıĢan Aksu Çayı’nın bu nehre kavuĢmak için açtığı kapma boğazında ( yarma
vadide) sona erer. Daha kuzeydeki Engizek Dağları batı-doğu doğrultulu Güneydoğu
Toroslar’ın batı kanadını oluĢturur.
Amanos dağlarının en yüksek yeri, Dörtyol ilçesinin doğusunda kalan 2.240 m
yükseltili Mıgır Tepe’dir (Bozdağ). Burası aynı zamanda Hatay ilinin de en yüksek
noktasıdır. Yine Amanoslar üzerindeki Hassa’daki KuĢçu Tepe 2.076 m’dir. Amanos
Dağları üzerindeki diğer yüksek tepeler ise; 1.700 m yükseltili Kızıldağ ve 1.668 m
yükseltili Ġkiztepe' dir. Amanos Dağlarının uzunluğu yaklaĢık 175 km’dir. GeniĢliği ise
15-30 km arasında değiĢmektedir. Bu dağlar yüksek ve dik olduğundan güç geçit
verir. En önemli geçit Elmadağ üzerindeki 660 m yükseltili Belen Geçidi’ dir.
41
Amanos Dağları’nın, Akıncı Burnu, Samandağ ile Belen geçidi arasında kalan
kesimine “Güney Amanoslar” ;
Belen geçidi ile Bahçe kasabası yakınındaki Aslanlıbel arasında kalan
kesimine “Orta Amanoslar”;
Aslanlıbel ile Aksu Çayı yarması arasındaki kısmına da “Kuzey Amanoslar”
denilmektedir.
Güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda 175 km. uzunlukta olan Amanos Dağları
Ġskenderun paralelinde 15 km geniĢlikte iken, kuzeyde Islahiye paralelinde bu değer
35 km.ye çıkmaktadır. Amanos Dağları’nın en yüksek yeri Dörtyol doğusunda MIGIR
TEPESĠ’nde 2262 m.dir. Eteklerde makilerle; 1200-1800 m. arasında meĢe-gürgen gibi
yayvan yapraklı ağaçlarla; 1800-2100m. arasında ise karaçam, kayın ve köknarlarla
örtülüdür. Ġlk bakıĢta ĢaĢırtıcı olan husus, Amanoslarda Kuzey Anadolu’ya has doğu
kayını (Fagus Orientalis) ve köknarların varlığıdır. Yaz mevsiminde de Anadolu’yu
batıdan doğuya doğru kat eden gezici depresyonlar (yağıĢlı hava kütlelerinin),
hareket yönüne dik uzanan Amanoslara önemli miktarda yağıĢ bırakarak yaz
mevsiminin nisbeten nemli geçmesine yol açmakta ve dolayısıyla doğu kayını ile
köknarların yetiĢmesine fırsat vermektedir.
Güney Amanoslarda önceleri hayvancılık faaliyetiyle ilgili bir yayla yerleĢmesi
olan Belen (22588), zamanla eski fonksiyonunu yitirerek ilçe merkezi durumundaki bir
büyük kasaba haline gelmiĢtir. Böyle olmakla birlikte Belen ve Zorkun yaylaları yaz
aylarındaki sayfiye yaylacılığı yönünden önemli bir değere sahiptirler.
42
Hatay’ın Belen ilçesinde Amanos Dağları üzerinde 12 tribünden oluĢan ve 36
megavat gücündeki santralden ayda yaklaĢık 23 bin konutun enerji ihtiyacını
sağlayabilecek güçte elektrik enerjisi üretilmektedir.
Orta Amanoslar, Amanosların en yüksek ve en uzun kesimidir. Hassa’yı
Dörtyol’a; Islahiye’yi Osmaniye’ye bağlayan eski kervan yolları Orta Amanoslar
üzerinden geçmekteydi. Bu durum, Orta Amanoslar’ın ulaĢıma büyük bir engel
oluĢturmadığını gösterir. Hayvancılığın egemen olduğu Orta Amanoslar’ın Yakacık
(Payas)’a bakan yüzünde önemli boksit ve demir yatakları bulunmaktadır.
Adana ve Ceyhan Ovaları’nı Antakya-KahramanmaraĢ Oluğu ile Güneydoğu
Anadolu’ya bağlayan karayolu (otoyol) 1150 m. rakımındaki “Aslanlıbel” den
geçmektedir. Demiryolu ise, bu belin biraz kuzeyindeki Türkiye’nin en uzun tüneli
olan “Bahçe Tüneli” “ ni tercih etmektedir.
BAHÇE
Orta Amanosların Kuzey Amanoslara bağlantı alanında yer alan kara ve demir
yolu güzergahında önemli bir geçit noktasında yer almaktadır. 1996 yılına kadar
Adana’ya bağlı bir ilçe merkezi iken, Osmaniye’nin il olmasıyla bu ile bağlanmıĢtır.
13207 nüfuslu Bahçe’nin ekonomisi ormancılık ve hayvancılığa dayanmakla
birlikte BaĢer Kimya,Barit Maden gibi sanayii kuruluĢlarının yanında sayısı 10 bulan
ve yurt içi-yurt dıĢı pazarda önemli pay sahibi olan memba suyu dolum tesisleri,
Rüzgar Enerji Santralları ile bunlara bağlı yan kuruluĢlar geliĢmiĢtir. Ovalık
alanlarının az oluĢundan tarım pek geliĢmemiĢtir. Bununla birlikte az miktarda
buğday, pamuk ve üzüm yetiĢtirilmektedir. Son yıllarda meyvecilik ilçemizde önem
Dostları ilə paylaş: |