Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ İKTİsat anabiLİm dali



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə31/42
tarix14.05.2018
ölçüsü5,01 Kb.
#44066
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   42

87 
 
 
Jevons’un teorisinin, onu öncülü faydacı iktisatçılardan ve Menger’den ayıran 
en önemli yönü, matematiğin yoğun kullanımıdır. Jevons, niceliklerle ilgilendiği için
bilimin  matematiksel  olması  gerektiğini  düşündü  ve  kurduğu  iktisat  teorisinin 
tamamen  matematiksel  yapıda  olduğunu  söyledi.  Jevons’a  göre  iktisadi  yasalar 
matematikseldir ve bu yüzden, iktisat bir bilim olacaksa, matematiksel olmalıdır. 
Bütün iktisat yazarlarının, bilimsel olmaları için matematik kullanmaları gerektiğini iddia 
ediyorum.  Çünkü  onlar  ekonomik  niceliklerle  ilgileniyorlar  ve  nicelikler  ve  nicelikler 
arasındaki ilişkiler, matematiğin kapsamındadır (Jevons, 1965: xxi). 
Kuşkusuz, haz, acı, emek, fayda, değer, servet, para, sermaye vb. bütün kavramlar nicelik 
ifade  eder; dahası,  bir sektördeki eylemlerimiz  kesinlikle  niceliklerin avantajlarının  ve 
dezavantajlarının karşılaştırılmasına bağlıdır (ibid, s. 10). 
Jevons,  iktisadi  teorilerini  matematiksel  ifadelerle  oluşturmayan  iktisatçıları 
eleştirdi.  Jevons’a  göre,  “İngiltere’deki  Ricardocu  okulun  egemenliği,  İngiliz 
okuyucuların, bilimi az ya da çok matematiksel tarzda ele alan Fransız, Alman, İtalyan 
iktisatçıları okumalarını engelledi” (ibid, s. xviii).  
Jevons’un  matematiksel  iktisat  teorisi,  kendi  ifadesiyle,  servet,  fayda,  değer, 
talep,  arz,  sermaye,  faiz,  emek  gibi  bilindik  kavramlara  türevsel  hesaplar 
uygulamaktır. 
Jevons,  Bentham,  Say,  Senior  gibi  isimlerin  faydacılık  düşüncelerinden 
etkilenmişti. Kitabın birinci basımına önsözde, iktisadı, acı ve haz hesabı olarak ele 
alacağını, bunun, bilimin alması gereken nihai biçim olduğunu söyledi. 
Haz ve acı, kuşkusuz, iktisat hesabının nihai amacıdır. İsteklerimizi azami şekilde en az 
çabayla elde etmek (…) iktisadın problemidir (ibid, s. 37). 
Bu çalışmanın konusu, fayda ve öz çıkarın mekaniği olarak tanımlayabileceğimiz teoridir 
(ibid, s. 21). 


88 
 
 
Jevons’ta,  iktisat  biliminin  tanımının  “klasik”  tanımından  ayrılığı  çarpıcıdır. 
Klasik  iktisatta  üretim  ve  zenginlik  bilimi  olan  iktisat,  Jevons’un  analizinde  haz 
azamileştirme bilimine dönüşmüştür. 
Jevons’un bilimin  temel amacı  yaptığı  hazzı,  maddi  olarak ölçmenin  bir  yolu 
yoktu. Jevons bunu kabul etti. Hisleri, mil, açı gibi birimlerle ölçemeyeceğimizi, fakat 
karşılaştırabileceğimizi,  karşılaştırabilince  de  birime  ihtiyacımız  kalmayacağını 
söyledi:  “İnsan  aklı  kendi  karşılaştırmalarını  yapar  ve  hisleriyle  ilgili  nihai  yargıya 
varır”  (ibid,  s.  12).  Jevons’un  iktisat  teorisinin,  kişinin  hisleri  yardımıyla  önem 
sıralamasına  koyduğu  isteklerini  en  az  zahmetle  giderme  eylemini  temel  aldığını 
söylemek, yanlış olmaz sanıyoruz.  
Jevons,  faydayı  tanımlarken,  Bentham’ın  yardımına  başvurdu.  Onun  fayda 
tanımını onayladı: Faydanın anlamı, herhangi bir nesnenin menfaat, avantaj, haz, iyilik 
ya da mutluluk sağlayan; ya da acı ve mutsuzluğu engelleyen özelliğidir (ibid, s. 38-
39). Bu tanımda dikkat çekici olan, faydayı, insan için “gerekli” ya da “yararlı” gibi 
nesnel önem ima eden kelimelerle değil, mutlulukla açıklamasıdır. Jevons, nitekim, 
burada  bir  uyarı  yapar:  Fayda  kelimesinin  anlamını,  ahlaki  değerlendirmelerle 
sınırlamaktan  kaçınmalıyız.  Bireyin  istenilir  bulduğu  herhangi  bir  şey,  onun  için 
faydalıdır.  
İktisat biliminde biz insanları olmaları gerektiği gibi değil, oldukları gibi ele alırız (ibid, 
s. 38). 
Walras’nın, bir kimyasalın doktor tarafından hastayı iyileştirmek için mi yoksa 
bir katil tarafından ailesini öldürmek için mi kullanıldığının, kimyasalın her iki örnekte 
de  faydalı  olduğu  durumda  iktisatçıyı  ilgilendirmediği;  hatta  ikinci  örnekte  daha 
faydalı  olabileceği  (Walras,  2014:  21)  iddiasıyla  muhtemelen  en  radikal  biçimine 


89 
 
 
ulaşmış  olan  değer-bağımsız  tavır  vurgusu,  marjinalist  teorinin  en  öne  çıkan 
yönlerinden biridir. 
Jevons,  kitabında,  İktisadın  Etikle  İlişkisi  başlıklı  kısa  bir  bölüme  yer  verdi. 
Bölümde, teorisinin, tamamen acı ve haz hesabı üzerine kurulu olduğunu ve iktisadın 
amacının, en az acıyla en fazla haz satın alarak mutluluğu maksimize etmek olduğunu 
söyledi. Ahlakın faydacı teorisinin, neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusundaki tek 
kriterinin  bu  şeyin  insan  mutluluğuna  etkisi  olduğunu  söylemekte  tereddüt 
etmeyeceğini ekledi (Jevons, 1965: 23). İnsanın mutluluğunu, doğruluk veya yanlışlık 
konusundaki tek kriter hâline getirerek, iktisadın kapısını, etik tartışmalarına kapatmış 
oldu. 
Menger ve Walras’da olduğu gibi Jevons’ta da fayda, şeylere içkin bir nitelik 
değildir;  şeylerin,  insanların  gerekliliklerine  göre  durumları  olarak  tanımlanabilir. 
Jevons,  Senior’un,  faydanın  şeylere  içkin  bir  nitelik  olmadığını,  sadece  şeylerin, 
insanlığın  acı  ve  hazlarıyla  ilişkisisini  gösterdiği  (Senior,  1965:  7)  düşüncesini 
onayladı. Bu yüzden, asla, bazı nesnelerin yararlı, bazı nesnelerin yararsız olduğunu 
kesin  olarak söyleyemeyiz (Jevons, 1965:  43). Fayda, insan mutluluğuna katkısıyla 
ölçülür. 
Jevons,  Bentham’ın  izinden  gittiğini  belirtmesine  rağmen,  Bentham’ın  kişiler 
arası  fayda  karşılaştırmaları  yapılmasını  mümkün  görmesi  konusunda  onunla  aynı 
fikirde  değildi.  Bentham,  kişiler  arsı  fayda  karşılaştırmaları  yapılabileceğini 
düşünmüştü ve buradan toplumsal reformun toplumun toplam faydasını artıracağı, bu 
yüzden  istenilir  olduğu  sonucunu  çıkarmıştı.  Gelir  eşitsizliğini  azaltmaya  yönelik 
toplumsal  reformların  mümkün  olduğunu  ima  eden  fayda  karşılaştırmalarının 


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə