94
uygulanmasına engel olabilmesi imkanı bulunmaktadır. Ancak burada yapılan ispat
faaliyeti karine temeline yönelik olarak yapılan karşı ispat niteliğindedir, aksi ispat
değildir.
378
Karine ile benzer nitelikte olan bir başka kavram olarak varsayıma da
değinmenin yerinde olacağını düşünüyoruz. Şöyle ki, karinede (a) vakıasından, belirli
olmayan (b) vakıasının kabulü söz konusu iken, varsayımda ise (a) olayı için
belirlenmiş hukuksal sonucu (b) vakıasına da bağlayan ve hukuksal sonuç açısından
(a) olayını (b) olayına eşit gören bir hukuk kuralı söz konusudur.
379
Özellikle kesin
karineler ve varsayım arasında ispat konusunda etkileri ve ortaya çıkardığı sonuçlar
açısından pratik bir farklılık bulunmamakta
380
ise de burada her iki müessesenin
arkasında yatan amacın farklı olduğu, kesin karinede gerçek hayata uygunluk varken,
varsayımda her zaman gerçek hayata uygunluğun bulunmadığı, Kanunkoyucunun
burada kanun yapma tekniğini basitleştirme niyetinde olduğu söylenebilir.
381
C. TMK Md. 166/3 ve 4’teki Durum
Alman Hukuku’nda BGB 1566’da evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına
ilişkin kesin karineler mevcuttur.
382
Söz konusu hükmün birinci fıkrasında eşler bir
yıldan beri ayrı yaşıyorlarsa ve her iki eş birlikte boşanma talebinde bulunmuş ve
birinin boşanma talebi diğeri tarafından kabul edilmiş ise bu durumda evlilik
birliğinin temelinden sarsılmış olduğu kesin karine olarak kabul edilmektedir.
Maddenin ikinci fıkrasında ise, eşler üç yıldan beri ayrı yaşıyorlar ise bu durumda da
evlilik birliğinin sarsıldığı kesin karine olarak kabul edilmektedir.
378
Umar/ Yılmaz, s. 174; “…Karşı ispatta, bir taraf bir vakıa hakkında asıl ispat faaliyetinde
bulunur; diğer taraf onun doğru olmadığını ortaya koymaya çalışır. Aksini ispatta ise bir tarafın
dayandığı vakıayı ispata(yani asıl ispata) yani bu yönde ispat
faaliyetine gerek yoktur;
zira karine
gereğince o vakıa zaten ispat edilmiş sayılmaktadır. Dolayısıyla iddia edilen bir vakıa için karşı
bir ispat faaliyeti değil; var kabul edilen vakıanın öyle olmadığını(aksini) ispat söz
konusudur…”(Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s. 450).
379
Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s. 430.
380
Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s. 431; Umar/ Yılmaz, s. 169.
381
Topuz, s. 63, 64.
382
Ayrıntılı bilgi için bkz. yukarıda s. 39 vd.