104
sebeplerine dayalı olarak açılmış boşanma davalarında bu dönüşümü ancak ıslah
müessesesiyle olanaklı gördüğü söylenebilir.
416
Ancak burada, özel boşanma sebeplerine dayalı olarak açılan davalarda,
boşanma sebebinin varlığını ikrar ile davanın kabulünü birbirinden ayırt etmek
gerekir. Şöyle ki; örneğin davalının zinayı ikrar etmesi ile boşanma davasını kabul
etmesi farklı şeylerdir. Davalının zina ettiğini kabul etmesi hâkimi bağlamaz. Ancak
davalı zina ettiğini kabul etmeksizin, açılan boşanma davasını kabul edebilir ve bu
durumda anlaşmalı boşanma hükümleri uygulanır.
417
Doktrinde Tekinay
418
anlaşmalı boşanma halinde tarafların ikrarının hâkimi
bağlamayacağına ilişkin istisna hükmünü şu şekilde eleştirmiştir: “…Eğer karşılıklı
rıza temelden sarsılmanın sadece bir karinesi ise, bu karineyi meydana getiren
ikrarların hâkimi bağlamaması ve aksinin ispatına imkân verilmesi gerekirdi. Kaldı ki
bir taraftan karşılıklı rıza ile boşanma isteyen tarafları hâkimin bizzat dinlemesi ve
onların iradelerini serbestçe açıklayıp açıklamadıklarını araştırması şart kılınırken,
öbür taraftan ikrarın hâkimi bağlayacağı anlamına gelen bir kanun hükmü getirmek
kanımızca bir çelişkidir”.
4. Hakimin Tarafları Bizzat Dinlemesi
Taraflar davada bir avukat aracılığıyla temsil edilseler bile, hakim tarafları
huzuruna çağırıp onları dinlemek zorundadır.
419
Bu dinlemenin açık bir celsede
416
Ayrıntılı bilgi için bkz. Gençcan, s. 591, 592; Y 2 HD 8.6.2009, 8710/10983: “…Davacı koca
terk hukuki sebebine dayanarak boşanma davası açmış, mahkemece ilk celse davalının davayı
kabul beyanına dayanılarak Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereğince tarafların
boşanmalarına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi, ancak aynı yasanın
166. maddesine dayanılarak açılmış davalarda gerçekleşebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 166.
maddesine dayalı açılmış bir dava olmadığı ve usulüne uygun ıslah da bulunmadığı halde, Türk
Medeni Kanunu'nun 184/3, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 95/2. maddelerince
davalının davayı kabulünün hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilmeden boşanmaya karar
verilmesi doğru değildir…”(KAZANCI BİLİŞİM, İÇTİHAT BANKASI).
417
Dural/Öğüz/Gümüş, s. 103, 118.
418
Tekinay, s. 195.
419
Y 2 HD, 2008/1912 E., 2009/4076 K.: “…Davacı vekilinin davalı aleyhine 9/8/2002 tarihinde
açtığı şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasında, tarafların boşanma ve diğer hususlarda
anlaştıklarına ilişkin taraf vekillerinin duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne