Aşkın Gözyaşları I -şems Tebrizi



Yüklə 0,68 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə20/50
tarix15.10.2018
ölçüsü0,68 Mb.
#74403
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   50

hükümdarlık halısının onun ayaklarının gelişini beklemekte olmasıdır. İbn Abbas, “Allah onu,
daha cennete koymadan önce çıkarmıştı” demiştir.
Âdem’in  birinci  ve  ikinci  diye,  iki  var  oluşu  vardır.  Birinci  var  oluş  cennete  değil,  bu
dünyaya  aittir;  ikincisi  ise  cennete  aittir.  “Ey Adem,  çık  cennetten,  gir  bu  dünyaya.  Tacını,
kemerini,  sarığını  aşk  yolunda  kaybet!  Dert  çek,  belalara  uğra.  Yarın  biz  seni  bu  değerli
yurda, yüz bin lütuf elbisesi ve her türlü lütuf elbisesi ve her türlü şerefle, seçilmişlik kaynağı
ve saflığın sahipleri olan yüz yirmi bin küsur peygamberin huzurunda, şahitlerin önderi olarak
tekrar  getireceğiz.  Sonra  yaratıklar  bilecekler  ki,  Âdem’in  suretini  kahır  sıfatıyla  cennetten
nasıl çıkardıysak, lütuf sıfatıyla da tekrar getiririz.”
Yarın,  Âdem  çocuklarıyla  birlikte  cennete  girecek.  Kalabalıktan  dolayı  cennetin  her  bir
köşesinden  bir  çığlık  yükselecek.  Melekût  âleminin  melekleri  hayretle  bakacak  ve  “Birkaç
gün önce cennetten sersefil kovulan adam değil mi bu?” diyecekler.
“Âdem,  seni  cennetten  getirmek  bu  işin  üzerine  bir  perde  ve  sırlara  bir  örtü  idi;  çünkü
senin  iyi  talihli  nesillerin  nübüvvetin  yüz  yirmi  bin  küsur  incisinin  okyanusu  idi.  Biraz  sıkıntı
çek, sonra birkaç gün içinde, hazineye kavuş!”
Allah  aşkı,  O’nun  bütün  isimlerine  cevap  verir.  Melekler  aşktan  mahrumdur;  çünkü  onlar
gazap,  kahır  ve  uzaklığı  tadamazlar;  keza  hayvanlar  da  aşktan  uzaktır;  çünkü  güzellik,
incelik ve yakınlığı tecrübe edemezler. İnsanlar hem yakınlık hem uzaklıktan, hem lütuf hem
de  kahırdan  dokunmuşlardır.  Tüm  zıt  ilahî  sıfatlar  onlarda  bir  araya  gelmiştir.  Kendisinde
bütün  zıtların  birleştiği  Allah’ı  yalnız  onlar  sevebilir.  “On  sekiz  bin  âlem  içinde,  onlar  O’nu
sever ahdiyle dolu olan kadehi insanlardan başka hiç kimse içmemiştir.”
— Âdem Allah’ın teşvikiyle, Allah’a itaatsizlik etti; zira Allah biliyordu ki itaatsizlik olmadan
Âdem kendisinden bir âşık olmasını sağlayacak uzaklık sıfatlarını kavrayamazdı. Aşkın özü
gam ve özlemdir.
—  Yusuf’u  çirkin  bir  fiil  işlemekten  koruyan  Rab,  Âdem’i  de  meyveyi  tatmaktan
koruyabilirdi;  ama  dünyanın  kargaşa,  keder  ve  bela  ile  dolması  gerekiyorduysa,  ne
yapabilirdi?
—  Allah  emaneti  göklere,  yere  ve  dağlara  arz  edince,  hepsi  de  reddetti:  Çünkü  aşkın
sırrını  bilmiyorlardı;  ama  Âdem  yalnız  Sevgilisini  düşündü.  Bu  yüzden,  emanet  bütün
yaratıkların  korktuğu  ağır  bir  yük  olmasına  rağmen,  Âdem  kendi  yetersizliğine  bakmaktan
rahatsız olmadı.
—  Mevlâna’m,  biliyor  musun  âşıkların  alâmeti  özlemdir  (himmet).  Onlar  yalnız  sevgiliyi
arzularlar.  Ona  kavuşmak  içini  yaratılmış  âlemdeki  her  şeyden,  hatta  cennetten  bile,
gözlerini çevirmek durumundadırlar.
— Âdem’in içinde özlem vardı. Kendi özlemiyle alıp veriyordu. İnsanlar ne zaman bir şeye
erişirse,  özlemle  erişirler.  Değilse,  herhangi  bir  şeye  fıtratlarında  bulunan  şeyle  asla
erişemezler.


—  O  hâlde  Âdem’i  büyük  kılan  şey,  emanet  yükünü  taşımış  olması  olgusudur  ki  bu  da
Allah  sevgisidir.  Sevginin  sırrını  yalnız  o  bildi;  zira  sevgi  onun  var  oluşunun  altında  yatan
sebepti.  Biliyordu  ki  sevgisi  ancak  ayrılık  acısını  tattığında  beslenip  güçlenebilirdi.  Bu
yüzden yasak meyveyi yedi.
— Tebrizli dostum Âdem babamızı anlamayanlar âlemi neden kan günahına çevirdiler?
— Onlar ümit güneşine gözleri kapalı baktıklarından bu hale düştüler.
— Kim kapattı insanların gözlerini?
— Umut haramileri.
— Nasıl?
— Ey nefislerine karşı aşırı giden kullarım. Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin; şüphesiz
Allah tüm günahları bağışlayacaktır (Zümer, 53).
Rivayet  edildiğine  göre,  birisi  bu  âyeti  Rasulullah’ın  huzurunda  okudu.  Okuyan,  şüphesiz
Allah  tüm  günahları  bağışlayacaktır  kısmına  geldiğinde,  Hz.  Peygamber,  “Gerçekten
bağışlayacak, önemsemez” dedi, Sonra üç defa, “Allah soğutanları lânetler” dedi, yani halkı
Allah’ın rahmetinden umutsuzluğa düşürenleri.
Rivayet edildiğine göre Hz. Musa şöyle demiştir: “Allah’ım, kullarından isyan dilersin; ama
isyanı sevmezsin.” Allah, “Affımı gerçekleştirmek için”, diye cevap verdi.
—  İnsanlara  bahşedilmiş  bütün  şeref  ve  yüceliğe  rağmen,  Allah  niçin  onların  isyanla
denenmelerine hükmetti?” diye sorarsa, ne olacak?
—  Mevlâna’m  sorunun  birçok  cevabı  vardır.  Birincisi,  bundaki  hikmetin  kulun  gurura
kapılmaması  olduğunu  söyleyebilirsiniz;  çünkü  gurur  perdeyi  davet  eder.  Belâm’ın, Allah’ın
en  büyük  ismiyle  övününce,  bir  köpeğe  dönüştüğünü  görmüyor  musunuz?  O  hâlde  onun
durumu şu köpeğin durumuna benzer (A’râf 176).
O, nüfuz ve kalbin efendisi idi; ama gururlanmakla bir köpekten daha pis hale geldi.
Başka  bir  cevap:  Cam  ustasının  zekâ,  beceri  ve  mahareti  kırık  camda  ortaya  çıkar.
Kalbin  cam  gibidir.  İsyan  taşı  ona  çarptı  ve  kırdı.  Rabbü’l-İzzet,  nedamet  ateşiyle,  onu
tekrar  birleştirir.  Doğrusu  Ben  tövbe  edene  karşı  Gaffarım  (Taha  82).  Gerçi  O,  Musa’ya,
onun heybetli durumunda, gerçekten Ben Allah’ım (Taha 14) demiş olsa da, bize, “Doğrusu
Ben Gaffarım”, dedi.
Başka bir cevap şudur: Allah’ın iki ambarı var; biri mükâfat dolu, diğeri af ve rahmet dolu.
“Eğer  Bana  itaat  ederseniz,  ödüller  ve  bol  armağanlar  alırsınız;  ama  Bana  isyan  ederseniz
merhamet ve af bulursunuz. Böylece Benim ambarım boşa gitmez.”
—  Allah,  “Ben  onların  hepsini  bağışlayacağım”  diyor.  “Onları  bağışlayacağım”  dedi.  O;
“Onları  bağışladım”  demedi.  Kul  yalvarmak,  yakarmak,  korku  ve  umuttan  geri  durmasın,
diye.  Kul  korku  ile  umut  arasında  kalmalı;  sürekli  yalvarıp  yakararak;  feryat,  figan  ve
münâcaatta  bulunarak.  Hepiniz  Allah’a  dönün!  (Nur  31).  Doğrusu  Allah  bütün  günahları
bağışlayacaktır (Zümer, 53). “Hepiniz Bana gelirsiniz; çünkü hepinizi satın alacağım.”...


Yüklə 0,68 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə