18
dikkati çekmektedir. Demiryolu ve iç su yolu taşımacılığı modları, karayolu taşımacılığına
göre kilometre başına daha düşük taşıma maliyeti imkanı sunmaktadırlar. Ancak, karayolu
taşımacılığına göre daha yüksek yatırım maliyetlerine ve gönderi başına sabit maliyetlere
sahiptirler. Sabit maliyetlerin etkisinin azalması için büyük ölçekli gönderilere veya çok
sayıda gönderinin birleştirilmesine ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle gönderi zamanları
karayoluna göre daha uzundur. Karayolu taşımacılığı; kilometre başına yüksek maliyete
sahip olsa da; esnekliği, hızı, yatırım maliyetlerinin ve gönderi başına sabit maliyetlerin
diğer taşıma modlarına göre düşük olması nedeniyle giderek daha çok kullanılmaktadır.
2.5.
Türkiye’de Lojistik
Türkiye ekonomisinin son yıllarda yakaladığı yüksek büyüme hızı ile birlikte ihracat ve
ithalat rakamlarında önemli artışlar olmuştur. Milli gelirin artmasıyla tüketimde de önemli
bir artış olmuş, perakende mağaza zincirleri yaygınlaşmış, yeni marka ve ürünler ortaya
çıkmış, bu ürünlerin ülkenin tamamına ulaştırılması ihtiyacı doğmuştur. Bu gelişmelere
bağlı olarak lojistik hizmetlerine daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Lojistik sektörünün
gelişmesi ekonomide yaşanan büyümenin bir sonucu olduğu gibi bu büyüme hızının
sürdürülebilmesi ve daha ileriye taşınabilmesi için güçlü bir lojistik sektörüne ihtiyaç vardır.
Ş
ekil 7: Türkiye'nin 2011 ihracat ve ithalatının ta
ş
ıma modlarına de
ğ
er bazında da
ğ
ılımı
Türkiye’deki lojistik şirketleri çoğunlukla dış ticaretin yoğun olduğu sektörlere hizmet
vermektedirler. Tekstil ve konfeksiyon, otomotiv, hızlı tüketim ürünleri, perakende ve gıda,
petrokimyasallar, makine üretimi ve inşaat sektörleri bu sektörler arasında yer
almaktadırlar. İnşaat ve inşaat ekipmanları sektörlerinin payı 2002 yılından bu yana önemli
ölçüde artmıştır.
Kaynak: TÜ
İ
K, 2011
19
Şekil 7, Türkiye’nin 2011 yılındaki toplam ihracat ve ithalatının taşıma modlarına göre
değer bazında dağılımını içermektedir. En yüksek payı denizyolu alırken, karayolu ve
havayolu ikinci ve üçüncü sırada gelmektedirler. Demiryolunun çok az kullanıldığı
görülmektedir. Son yıllarda az maliyetli bir taşıma şekli olan demiryolunun kullanım oranını
artırmaya yönelik bazı çalışmalar yapılmaktadır.
Yurtiçi taşımacılıkta ise karayollarının ağırlığı hissedilmektedir. 2010 yılında karayoluile
yolcu taşımacılığı ve yük taşımacılığının toplam içindeki oranı sırasıyla %95 ve %91,5
olarak gerçekleşmiştir
Dünya Bankası tarafından yayınlanan 2012 LPI sıralamasına göre Türkiye, lojistik
performansında 155 ülke arasında 27’nci sıradadır. 2007 LPI sıralamasında 34’üncü sırada
iken 2010 LPI sıralamasında 39’uncu sıralamaya gerilemiştir. Ancak 2007’de 3,15 olan LPI
puanı; 2010’da 3,22’ye çıkmış, 2012’de ise biraz daha artarak 3,52’ye yükselmiştir.
Türkiye’nin en iyi ülke ile arasındaki puan farkını %30’un üzerinden %20’nin altına
taşıdığını görüyoruz.
Tablo 1: Türkiyenin LPI puanının yıllara göre de
ğ
i
ş
imi
G
ü
m
rü
k
A
lt
ya
p
ı
U
lu
sl
ar
a
ra
sı
gö
n
d
e
ri
le
r
L
o
ji
st
ik
k
al
it
es
i
ve
y
e
tk
in
li
ği
T
ak
ip
v
e
iz
le
m
e
Z
am
an
ın
d
al
ık
Yıl
LPI
sırası
LPI
puanı
En
iyinin
%'si
Sıra Puan Sıra Puan Sıra Puan Sıra Puan Sıra Puan Sıra Puan
2012 27
3,51
80,3
32
3,16 25 3,62 30 3,38 26 3,52 29 3,54 27 3,87
2010 39
3,22
71,4
46
2,82 39 3,08 44 3,15 37 3,23 56 3,09 31 3,94
2007 34
3,15
75,2
33
3,00 39 2,94 42 3,07 30 3,29 34 3,27 52 3,38
Tablo 1 incelendiğinde Türkiyenin 2012 LPI puanın oluşturan bileşenlerden en düşük puanı
3,16 ile gümrük işlemlerinin kolaylığı, basitliği ve tahmin edilebilirliği olarak tanımlanan
Gümrük bileşeninde aldığını görülmektedir. Gümrük aynı zamanda Türkiye’nin sıralamada
en aşağıda olduğu bileşendir. Gümrüğün ardından Türkiye için ikinci en zayıf bileşen, uygun
fiyatlı uluslararası gönderi hizmeti bulma kolaylığıdır. Üçüncü en zayıf bileşen gönderilerin
takip ve izlemesinin gerçekleştirilebilmesidir. En güçlü bileşenlerin sıralama olarak altyapı,
puan olarak zamanındalık olduğu görülmektedir. Bu durum Türkiye’nin son yıllarda yaptığı
altyapı yatırımlarının meyvelerini verdiği ve güçlü bir lojistik hizmet sektörüne sahip
olduğu yönünde yorumlanabilir. Öte yandan bu sonuçlar, Türkiye’nin lojistik
performansının iyileştirilmesi için gümrük mevzuatında ve uygulamalarında iyileştirmelere,
uluslararası taşımacılık maliyetlerini düşürücü yatırimlara ve gönderilerin takibinde daha
fazla şeffaflığa imkan verecek teknolojik yatırımlara ihtiyaç olduğuna işaret etmektedir.
Dünya Bankası, ülkeleri 2012 yılı için hesaplanan kişi başına brüt milli gelirlerine göre
gruplandırmaktadır. Türkiye, kişi başına brüt milli geliri 4.086 ile 12.615 ABD doları