Azərbaycan – Türkiyə münasibətləri II beynəlxalq elmi konfransının materialları
384
sermayedarları gerçi Türkiye ve İran’ı parçalamak istemiyorlardı. Onların siyasetleri de Türkiye ve İran’ı
iktisaden ele geçirmek ve Genç Türk idaresi perdesi arkasında Şark milletlerini sağmak ve yemek idi.
Muharebe Almanya’nın mağlubiyeti ve İngilizlerin satvetinin *ezici güç+ kuvvetlenmesi ile neticelendi. Bu
netice üzerine İngiliz donanması İstanbul’a el attı. Boğazları tuttu. İngiliz istila kuvvetleri Arabistan ve Irak’ı,
Fransız ordusu Suriye’yi işgal ettiler. Yunan ordusu İzmir ile Anadolu’nun mühim bir kısmını ele geçirdi. Bundan
başka Fransızlar ve İtalyanlar, Cenubi Anadolu’yu işgal ettiler. Suriye’de Irak’ta, Arabistan’da hür ve müstakil
devletler vücuda getirmek perdesi altında Türkiye’yi parçaladılar.”
1
Radek’in ardından yine Üçüncü Enternasyonal’in İcra Komitesi adına söz alan Pavloviç’in şu ifadeleri
dikkat çekmiştir.
“Hükümranlık zenginlerin, mülk sahiplerinin ve muhtekirlerin*vurguncu+ elinde kalacaksa,
hayat bulmuş yeni bir Türkiye’nin vücuda gelmesinde ne fayda olur? İşte bundan az evvel geçmişin örnekleri:
Enver’in Türkiye’deki harp siyaseti, Gürcistan gibi, Ermenistan gibi burjuva hükümetleri benim ortaya
koyduğum kaidenin doğruluğunu gösteren yeni bir delildir. İfadelerine devam eden Pavloviç, şöyle demiştir:
“Enver Paşa Türkiye’si, Almanya’nın o Vilhelm’i ile ittifak bağladı ki, bütün Garp devletlerinin Şark ile
muharebe etmek için birleşmeleri lâzım olduğunu dünyaya anlattı. Osmanlı vekillerinin Litovsk
Konferansındaki muameleleri nefrete layıktır. Lakin Türkiye milliyetçileri bu muahede ile de doymadılar.
Türkiye, Kars, Ardahan'ı ve Batum'u işgal etti. Daha ileri giderek Ahalsik ve Aleksandrapol’ü de aldılar.
Gürcistan Almanya’nın işe karışması ile kurtuldu. Ondan sonra Osmanlılar Azerbaycan üzerine saldırdılar.
Bakü’ye girdiler. Osmanlıların Bakü’deki iki buçuk aylık saltanatları, çok musibetler çekmiş olan bu şehrin
tarihinde en karanlık sayfadır. Bu şehir ki, Kafkas’ta proletaryanın tabyasıdır.
2
Daha sonra Azerbaycanlı Mehmet Emin Vehbi Efendi, Fas-Tunus-Cezyir-Trablusgarp delegesi Enver
Paşa’nın yoldaşlar diye başlayan yazılı konuşmasını okumuştur.
3
Konuşmanın bir bölümünde şu ifadelere yer
verilmiştir: “
Bu kurultay, mazlumları müdafaa için kanını döken Kızıl Ordu’ya ve Türk mücahitlerine yeni bir
kuvvet verecektir. Bu muharebenin bizim zaferimizle, yani hakkın zaferiyle bitmesine çalışacaktır. Bizi Üçüncü
Enternasyonale yaklaştıran sebep, yaptığımız şimdiki muharebede kendimize yardım ve arka bulmak arzusu
değildir. Siyasî, içtimaî akidelerimizin esasta birbirine yakın bulunması da sanırım ki, mühim bir sebeptir. Biz
inkılâpçı kuvvetimizi daima halktan da mağdur ve yoksul kısmı olan köylüden alıyorduk. Eğer bizim çokça
fabrikalarımız ve işçilerimiz olsaydı, önce onları yâd ederdim. Köylüler bizim inkılâpçılarla birlikte idiler. Şimdi
de böyledir.”
4
“Yoldaşlar! Biz halkın arzusuna riayet ettiğimiz için mukadderatının kendi eline verilmesi taraftarıyız.
Onlar ki, bizim ile yaşamak istemiyorlar, biz kendi mukadderatlarını kendilerine bırakmak istiyoruz, milliyet
meselesinde bizim düşüncemiz budur. Biz muharebe aleyhindeyiz. İktidar ve ihtiras için insanların birbirlerini
boğmalarına aleyhtarız. Daima sulhu vücuda yetirmek için Üçüncü Enternasyonal ile birlikte yürüyoruz. Ve
ancak bunun içindir ki, bütün mâniaları*engelleri+ aşarak kanlı muharebeye şimdiye kadar devam ettik ve
edeceğiz. Biz çalışan sınıfın bahtiyarlığını istiyoruz. İster yerli, ister yabancı olsun, başkalarının kazancından
hile ile, zor ile istifade etmenin ve edenlerin aleyhindeyiz. Onlara karşı pervasız ve merhametsiz davranmalıdır.
Biz halkımızın sanatını ve çiftliğini büyük hesap ile ileri götürüp işin semerelerinden herkesin faydalanmasını
istiyoruz. Yoldaşlar! Hürriyet ve bahtiyarlık denen şeyleri ancak iz’anlı ve İrfanlı milletin elde edeceği
kanaatindeyiz. Çalışma ile birlikte hakikî hürriyeti temin edecek esaslı bilgi ve maarif nuru ile memleketimizin
aydınlanmasını istiyoruz. Bu maksatla erkek ile kadın arasında fark koymuyoruz. İçtimaî siyasete dair
düşüncemiz budur.” Enver Paşa, ayrıca emperyalistlerin ve kapitalistlerin dişlerinin kırılacağına dair Kurultayın
tam bir inanca sahip olduğunu belirtmiş, bunlara karşı açılan savaşın belki uzun süreceğini, ancak zaferin
kendilerinin olacağını ifade ederek sözlerini sonlandırmıştır.
5
1
Cebesoy, a.g.e., s. 19-20.
2
Cebesoy, a.g.e., s. 20.
3
Kurultay’da Enver Paşa’nın hazırladığı nutkunu okumasına reaksiyon gösterildiğinden Kurultay Başkanı Zinoviev metni Mehmet
Emin Efendiye okutmuştur. Bu konu ile ilgili ayrıntı için Bk. Şevket Süreyya Aydemir, Makedonya’dan Orta Asya’ya Enver Paşa 1914-
1922, Cilt: 3, Remzi Kitabevi, İstanbul 1972, s. 574-575; Avcıoğlu, a.g.e., s. 510.
4
Türkkaya Ataöv, “1-7 Eylül 1920 Doğu Halkları Birinci Kongresinde (Bakü)Enver Paşanın Konuşma Metni ve Bununla İlgili Kongre
Kararı”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Cilt: 29, Sayı: 1, Yıl: 1974, s. 50; Cebesoy, a.g.e., s. 23; Avcıoğlu, a.g.e., s.
513-514.
5
Cebesoy, a.g.e., s. 23-24; Ataöv, a.g.m., s. 50; Avcıoğlu, a.g.e., s. 514.