Azərbaycan – Türkiyə münasibətləri II beynəlxalq elmi konfransının materialları
385
Daha sonra Ankara Hükümetini temsil eden İbrahim Tali Bey bir beyanname okumuştur. İbrahim Tali
Bey, Birinci Dünya Savaşı’nın istilâcılar tarafından başlatıldığını, dört yıl süren savaşın, Türkiye’yi güçsüz
bıraktığını, Türk köylüsü silâha sarıldığı zaman, kendi millî sınırlarını korumaktan başka amacı olmadığını
söylemiştir. İfadelerinin devamında, Amerika “Bundan böyle bütün milletlere yaşamak ve hür olmak hakkı
verilecek ve bütün çalışanlar bahtiyar olacaktır.” deyince inanarak, silâhını teslim ettiğini söylemiştir. Nutkunu
sürdüren İbrahim Bey “Fakat sonraları, üzerine silâhla yürüdüklerini ve Garp kapitalistleri menfaatine bütün
haklarının ayaklar altına alındığını ve son lokma ekmeğini de elinden almak istediklerini görür görmez gazaba
geldi, kıyam etti”
demiştir
.
1
Anadolu kıyamının dış ve iç olmak üzere iki nedene bağlandığını dile getiren İbrahim Tali Bey, nutkuna
şöyle devam etmiştir: “Haricî sebep şuur: Türk köylüsü dört seneden ziyade on yerden fazla cephede en
kuvvetli burjuvazi devletleriyle dövüşmüştü. Şimdi alnının teriyle, ağır zahmetlerle kazandığı bir parça
ekmeğini rahatça yiyip köyünde rahat yaşamayı özlüyordu. Lâkin bu mümkün olamadı. Elindeki silâhını alan
Garp kapitalistleri, sadık uşakları Venizelos Rumları Batı'dan ve Taşnak Ermenileri Doğu'dan saldırtmaya karar
verdiler. Türk köylüleri biliyordu ki, istilâcılar ve onların kurnaz uşakları her nereye gelirlerse ateşle, kılıçla ve
bomba ile iş görüyorlar, hepsini alıyorlar. Biliyordu ki, bunların içinde bir yığın soyguncular zorla elindeki malın
ve erzakın hepsini alıyorlar.
2
Bunu bildiği halde Türk köylüsü belki bu gaddar kararı icra etmezler ümidiyle yuvasında rahat duruyordu.
Fakat milletlerin hürriyeti için savaştığını ilân eden Fransa Suriye’yi almakla kanmayarak yangınlar ve basıp
kesmelerle Adana’yı, Maraş'ı ve Kilis'i işgal etti. Medeniyet namına iş gördüğünü söyleyen Fransız Başvekili
istediklerinin hepsini aldıktan sonra yüzündeki maskeyi attı ve Burbon Sarayı’ndan dünyanın kulağına şöyle
bağırdı:
- Şarktaki iktisadî menfaatlerini elde etmek için Musul'a kadar yerlerde ne kadar madenler varsa hepsini
Fransa işletmelidir. Buna göre, askerî yürüyüşümüzü Mardin’e kadar uzatmalıyız. Buralarda tabiî servetlerin
ne derece mühim olduğunu Fransa’nın menfaatine olarak nazara almalıyız.
3
En sonunda bizim Akdeniz’de biricik yolumuz olan İzmir’e de hücum başladı. Pek feci olan bu vakanın
neticesi, Şarkta ve Garpta millî hukuku müdafaa edenlerin haydutlar aleyhine birleşmesi oldu. İzmir işgal
edildikten sonra, Şark'ta istilâcıların düşmanlarının, yani Erzurum ve Trabzon ahalisinin teşebbüsü ile
Erzurum'da millî kongre toplandı ve hukukumuzun müdafaasına karar verildi. Sonraları Sivas ve Ankara'daki
kongrelerde bu karar tekrar tasdik olundu.”
4
İbrahim Tali Bey
Millî kıyamın dâhilî sebeplerini
izah ettikten sonra
, sözü Üçüncü Enternasyonale de
getirerek demiştir ki: “Etrafında hainler ve haydutlar dolu olduğu halde, Anadolu inkılâpçıları ve köylüleri yeni
inkılâplarına sadakatte ve bunu canla, kanla genişletmede devam ediyorlar. Onlar artık şevk ve samimiyetle
Üçüncü Enternasyonale yüzlerini çevirmişler, talihlerinin Üçüncü Enternasyonalin talihine bağlı olduğuna iman
ediyorlar. Millî inkılâpçılar, Türk parlâmentosu dağıldıktan sonra Üçüncü Enternasyonale samimî
merbutiyetlerini Moskova'ya murahhaslar göndermekle kuvvetlendirdiler. Anadolu inkılâpçıları şundan dolayı
sevinç duymaktadırlar ki, Moskova Üçüncü Enternasyonaline uzattıkları yürekten dostluk elini Moskova da
aynı duygu ile kabul edip aynı samimiyetle cevap verdi.”
5
İbrahim Bey Anadolu inkılâbının Moskova inkılâbından gördüğü deneyimlerden memnuniyetle
yararlanacağını, yine Anadolu inkılâbının Moskova Şûralar Cumhuriyetinin esaslı inançlarını insanlığın
kurtuluşunu temin edecek faktörlerden saydığını söyleyerek sözlerine aşağıdaki ifadelerle son vermiştir:
“Yoldaşlar! Bu izahlardan anlaşılıyor ki, Anadolu son nefesine kadar hürriyet ve inkılâbını müdafaaya karar
vermiştir. Kendisine Şûra Rusya’sının uzattığı dostluk elini memnuniyet ve dürüstlükle kabul eder. Yaşasınlar,
bu yolda birlikte yürüyen inkılâpçı Rusya ile inkılâpçı Anadolu ve onların dayandığı Şark inkılabı!”
6
1
Cebesoy, a.g.e., s. 25.
2
Cebesoy, a.g.e., s. 25.
3
Cebesoy, a.g.e., s. 25-26.
4
Cebesoy, a.g.e., s. 26.
5
Stefanos Yerasimos, Kurtuluş Savaşında Türk Sovyet İlişkileri 1917-1923, Boyut Yayınları, 2. Basım, İstanbul 2000, s. 171 ; Cebesoy,
a.g.e., s. 27.
6
Goloğlu, a.g.e., s. 285; Cebesoy, a.g.e., s. 27-28.