Büyük Tasarım



Yüklə 2,44 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə30/42
tarix30.04.2018
ölçüsü2,44 Kb.
#40546
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   42

111
rama  çare  olur,  çünkü  evrenin  olağanüstü  küçük  olduğu  bu  şiş­
me  öncesi  dönemde  eşitlenmenin  gerçekleşmesi  için  yeterince 
zaman olacaktır.
Şişme  büyük  patlamanın  “patlama”  kısmını  açıklar;  en  azın­
dan  şişmenin  oluştuğu  zaman  aralığında  gerçekleşen  genişleme­
nin,  genel  göreliliğin  alışıldık  büyük  patlama  kuramının  öngördü­
ğü genişlemeden çok  daha  büyük  olduğunu açıklar. Buradaki so­
run,  şişmenin  işleyişiyle  ilgili  kuramsal  modellerimizde  evrenin 
başlangıç  durumunun  çok  özel  ve  olası  görünmeyen  bir  durumda 
konumlandırılmasıdır.  Böylece,  alışıldık  şişme  kuramı  bir  sorunu 
çözerken  bir  diğerini  yaratır  -  çok  özel  bir  başlangıç  durumu  ge­
reksinimi.  Birazdan  açıklayacağımız  evrenin  yaratılışı  kuramında 
bu zaman-sıfır konusu ortadan kaldırılmıştır.
Einstein’ın  genel  görelilik  kuramına  göre  yaratılışı  açıklaya­
madığımıza  göre,  evrenin  başlangıcını  açıklayabilmek  için  ge­
nel  görelilik  kuramı  yerine  çok  daha  karmaşık  bir  kuram  koy­
mak  zorundayız.  Genel  görelilik  kuramı  çökmemiş  olsa  bile  da­
ha  bütünsel  bir  kurama  ihtiyacımız  olacaktı,  çünkü  genel  göreli­
lik,  maddenin  -kuantum  kuramının  yönettiği-  küçük  ölçekli  ya­
pılarını  hesaba  katmaz.  4.  bölümde  kuantum  kuramının  evrenin 
büyük  ölçekli  yapısıyla  ilgili  çalışmaları  kapsamadığını,  doğayı 
mikroskobik  ölçekte  tanımlamak  için  kullanıldığını  anlatmıştık. 
Ancak  zamanda  yeterince  geriye  giderseniz,  evrenin  Planck  öl­
çüsü  (santimetrenin  milyar  kere  trilyon  kere  trilyonda  biri)  ka­
dar küçük olduğu zamana ulaşırsınız ki, bu ölçekte kuantum ku­
ramı  dikkate  alınmak  zorundadır.  Henüz  tamamlanmış  bir  kuan­
tum çekim kuramımız olmasa da, evrenin başlangıcının bir kuan­
tum  olayı  olduğunu  biliyoruz.  Sonuç  olarak,  şişme  kuramını  el­
de  edebilmek  için  kuantum  kuramını  genel  görelilik  kuramı  ile 
-en  azından  geçici  olarak-  birleştirdiğimiz  gibi,  daha  da  geriye 
gitmek  ve  evrenin  başlangıcını  anlamak  istiyorsak  genel  göre­
lilik  kuramıyla  ilgili  bildiklerimizi  kuantum  kuramı  ile  birleştir­
mek zorundayız.
Bunun  nasıl  işlediğini  görmek  için  uzayı  ve  zamanı  eğen  çekim 
ilkesini  anlamak  zorundayız.  Uzayın  eğriliğini  gözümüzde  canlan­
dırmak,  zamanın  eğriliğini  canlandırmaktan  daha  kolaydır.  Evre­
nin düz bir bilardo masasının yüzeyi olduğunu düşünün. Masanın 
yüzeyi en azından  iki  boyutlu düz bir uzaydır.  Masanın yüzeyinde 
yuvarladığınız  top  düz  bir  çizgi  üzerinde  yol  alacaktır.  Ancak  ma­
sanın  yüzeyinde  bazı  yerler  eğik  veya  çukursa  -aşağıdaki  şekilde 
göreceğiniz gibi- topun izlediği yol eğik olacaktır.


112
Uzay bükülmesi Madde ve enerji uzayı büker ve nesnelerin yollarını değiştirir.
Bu  örnekte  bilardo  masasının  eğikliğini  görmek  kolaydır,  çün­
kü  görebileceğimiz  üçüncü  bir  dış  boyutun  içine  eğilmiştir.  Eğik­
liğini  görmek  için  kendi  uzay-zamanımızın  dışına  çıkamadığımıza 
göre,  kendi  evrenimizdeki  uzay-zaman  eğikliğini  hayal  edebilme­
miz  çok  daha  zordur.  Ancak  dışına  çıkarak  daha  büyük  bir  uzay 
perspektifinden  göremesek  bile  eğikliği  saptayabiliriz.  Eğiklik 
uzayın  içinden  bile  saptanabilir.  Bir  mikro-karıncanın  masanın 
yüzeyine hapsedildiğini düşünün. Karınca masadan ayrılma bece­
risine  sahip  olmasa  bile,  uzaklıkların  haritasını  dikkatle  çıkardı­
ğında  eğikliği  saptayacaktır.  Örneğin,  düz  uzaydaki  bir  çemberin 
çevresi,  daima  çapının  üç  katından  biraz  fazla  uzunlukta  olacak­
tır  (gerçek  çarpım    sayısıdır).  Fakat  karınca  masadaki  çukurlu­
ğu  çevreleyen  çemberin  ortasından  geçmeye  kalkışırsa,  mesafe­
nin  beklediğinden  daha  fazla  -çevresinin  uzunluğunun  üçte  biri 
kadar  fazla-  olduğunu  görecektir.  Aslında  çukurluk  yeterince  de­
rin  olsaydı  karınca  çemberin  çevresindeki  mesafenin,  doğrudan 
karşıya  geçerken  kat  ettiği  mesafeden  daha  kısa  olduğunu  göre­
cekti.  Aynı  durum  evrenimizdeki  eğiklik  için  de  geçerlidir  -  uzay­
daki  noktalar  arasındaki  mesafeyi  genişletir  ya  da  sıkıştırır,  geo­
metriyi  veya  biçimi  evrenin  içinden  ölçülebilecek  şekilde  değişti­
rir.  Zamanın  eğikliği  benzer  bir  biçimde  zaman  aralıklarını  geniş­
letir ya da sıkıştırır.


113
Bu  fikirlerle  donanmış  halde  evrenin  başlangıcı  konusuna  dö­
nelim.  Düşük  hızı  ve  zayıf  kuvveti  ilgilendiren  durumlarda  zama­
nı  ve  uzayı  ayrı  ayrı  ele  alabiliriz.  Oysa,  genelde  zaman  ve  uzay 
birbirine  geçmiştir  ve  bunların  genişlemesi  veya  sıkışması  bel­
li  oranda  birbirine  karışmayı  içerir.  Bu  karışma  erken  evrende 
önemlidir  ve  zamanın  başlangıcını  anlamamızda  kilit  bir  önem 
taşımaktadır.
Zamanın  başlangıcı  konusu  biraz  Dünya’nın  kenarı  konusu­
na  benzer.  İnsanlar  Dünya’nın  düz  olduğunu  düşündükleri  za­
manlarda,  denizlerin  Dünya’nın  kenarından  dökülüp  dökülmedi- 
ğini  de  merak  etmiş  olabilirler.  Bu  deneysel  olarak  sulanmıştır: 
Dünya’nın  etrafı  dolaşılabilir  ve  aşağı  düşülmez.  Dünya’nın  kena­
rından  düşme  sorunu,  Dünya’nın  düz  değil  eğik  bir  yüzeye  sahip 
olduğu  keşfedildikten  sonra  ortadan  kalkmıştır.  Ancak  zaman  bir 
oyuncak tren hattına benzer. Eğer bir başlangıcı varsa, trenin ha­
reket  etmesini  sağlayan  biri  (örneğin  Tanrı)  olmak  zorundadır. 
Einstein’ın  genel  görelilik  kuramı  zamanı  ve  uzayı  uzay-zaman 
olarak  birleştirip  onları  belli  oranda  harmanlamış  olsa  da,  zaman 
yine  de  uzaydan  farklıydı;  ya  bir  başlangıç  ve  sona  sahipti  ya  da 
sonsuza  kadar  devam  ediyordu.  Ancak  kuantum  kuramının  etki­
lerini genel görelilik kuranıma eklediğimizde, ekstrem durumlar-
Uzay-zaman bükülmesi Madde ve enerji zamanı büker ve zaman boyutunun 
uzay boyutlarıyla "karışmasına" neden olur.


Yüklə 2,44 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə