115
Çokluevren Kuantum dalgalanmaları küçücük evrenlerin yoktan var olmalarına yol açar.
Bunlardan birkaçı kritik büyüklüğe ulaşır ve sonra şişecek şekilde
bir genişlemeyle galaksileri,
yıldızları ve -en azından bir defalığına- bizim gibi varlıkları oluşturur.
bölümde iki yarıklı bir engelden geçirilen madde parçacıklarının,
arkadaki ekranda tıpkı su dalgaları gibi girişim örüntüleri oluş
turduklarını görmüştük. Feynman bu durumun, bir parçacığın
tek bir geçmişi olmadığı için gerçekleştiğini gösterdi. Yani, bir
parçacık başlangıç noktası A’dan bitiş noktası B’ye doğru gider
ken tek bir belirli yol izlemez; tersine iki noktayı birbirine bağla
yan bütün olası yollardan aynı anda geçer. Bu bakış açısına göre
girişim sürpriz değildir, çünkü parçacık aynı anda her iki yarıktan
da geçebilir ve kendiyle girişim oluşturabilir. Parçacığın hareketi
ne uyguladığımızda, Feynman’ın yöntemi bize olası bir bitiş nok
tasını hesaplayabilmek için parçacığın başlangıç noktasından bi
tiş noktasına ulaşıncaya kadar izleyebileceği bütün olası geçmiş
leri hesaba katmamız gerektiğini söyler. Feynman yöntemi aynı
zamanda evren gözlemlerindeki kuantum olasılıklarını hesapla
mak için de kullanılabilir. Bu yöntem bir bütün olarak evrene uy
gulanırsa bir A noktası olmayacaktır, bu yüzden sınırsızlık koşu
luna uyan bütün geçmişleri toplayacağız ve bitiş noktamız bugün
gözlemlediğimiz evren olacak.
Bu görüşe göre evren kendiliğinden ortaya çıkar ve her olası
yoldan başlar. Bu olası yolların çoğu diğer evrenlere karşılık ge
116
lir. Bu evrenlerin bazıları bizim evrenimize benzerken, çoğu ol
dukça farklıdır. Bunlar yalnızca Elvis’in gerçekten genç mi öldü
ğü veya şalgamın bir çöl yiyeceği mi olduğu gibi ayrıntılar bakı
mından değil, kendi doğa yasaları bakımından da farklı evren
lerdir. Aslında pek çok farklı fiziksel yasaları olan pek çok ev
ren mevcuttur. Bazı insanlar bu düşünceyle kimi zaman çokluev-
ren kavramı denen büyük bir gizem yarattılar, ama bunlar yalnız
ca Feynman’ın geçmişler toplamı kuramının farklı şekillerde ifa
de edilmesidir.
Bunu örneklemek için Eddington’ın balon benzetmesinin yeri
ne genişleyen evreni bir kabarcığın yüzeyi olarak düşünelim. Bu
durumda bizim örneğimizdeki evrenin kendiliğinden kuantum
yaratılışı, kaynamakta olan suyun yüzeyinde oluşan kabarcıklara
benzetilebilir. Pek çok küçük kabarcık oluşur ve kaybolur. Bun
lar, henüz mikroskobik ölçekte iken genişleyen ve çöken mini-ev-
renleri temsil eder. Bunlar olası alternatif evrenlerdir, ama akıl
lı yaşam bir yana, galaksileri ve yıldızları yaratmaya yetecek ka
dar varlıklarını sürdüremedikleri için pek ilgimizi çekmezler. Yi
ne de bu küçük kabarcıklardan bazıları
yeterince büyür ve çök-
Mikrodalga arkaplan radyasyonu
Wilkinson Mikrodalga Anizotropi Araştırmasına (WMAP) ait
yedi yıllık çalışmanın sonunda elde edilen verilerle 2010'da bu gökyüzü haritası yapıldı. Harita 13,7
milyar yıllık sıcaklık dalgalanmalarını renk farklılıklarıyla gösteriyor.
Resimdeki dalgalanmalar,
santigrat ölçeğinde bir derecenin binde birinden küçük ısı farklılıklarına denk düşüyor.
Yine de
bunlar büyüyüp galaksi olacak tohumlar. Kaynak: NASA ve WMAP Bilim Takımı.