•12•
ilahiyat alanındaki iddiaları o dönemler için çok
tehlikeli iddialardır. Newton, Katolik ve Angli-
kan Kilisesi’nin gerçek Hıristiyanlık’ı savunma-
dığını, bu dinlerin gerçek Hıristiyanlık’ın tahriba-
tı olarak ortaya çıktığını iddia etmiştir. Geleneksel
Hıristiyanlık’ın önemli bir öğesi olan “üçleme”yi
2
reddetmiş, onu Tanrı’ya bir hakaret olarak görmüş-
tür. Tanrı’nın maddi olmadığını savunmuştur. İnsa-
nın ölümsüz bir ruha sahip olduğu iddiasını reddet-
miş, Tanrı’nın insanı ölümden sonra tekrar bede-
niyle beraber canlandıracağını iddia etmiştir. Şeyta-
nın bir varlık değil kişinin kötü tarafının metaforik
bir gösterimi olduğunu düşünmüştür. Bütün bunla-
rın hepsi Newton’un yaşadığı dönemde ifade edil-
mesi yasak olan şeylerdi. Üçlemeyi reddeden insan-
lar öldürülmeye varan ağır cezalarla cezalandırıla-
bilirlerdi. Newton üçlemeyi reddettiği için en iyi ih-
timalle üniversiteden atılacaktı. Nitekim, Cambrid-
ge Üniversitesi’nde Newton’un yerini alan Willi-
am Whiston, 1710 yılında üçlemeyi reddettiği için
2 Üçleme ya da teslis, geleneksel Hıristiyanlık’ta tek
Tanrı’nın üç kişiliği olduğu inancıdır. Bu üç kişilik: Baba,
Oğul (İsa) ve Kutsal Ruh (Rûh-ul Kuds)’tur. Üç kişiliğe sa-
hip olmakla birlikte Hıristiyanlara göre Tanrı tek varlıktır.
Üçleme doktrini Hıristiyanlık dışında, başta Hint dinlerin-
de olmak üzere çeşitli antik dinlerde de kendini gösterir. Di-
ğer İbrahimî dinler İslam ve Yahudilik bu doktrini reddeder.
Üçlemeyle ilgili daha geniş bilgi için kitabımızın son sözü-
ne bakabilirsiniz.
•13•
görevden alınacaktı. Şimdi Newton’un din ve Tan-
rı anlayışını daha detaylı incelemeye başlamadan
önce Newton’un hayatına bir göz atalım.
Hayatı
Newton, Gregorian takvimine göre 25 Aralık
1642’de İngiltere’de doğdu. O soğuk kış günü has-
ta ve erken doğan bebeğin öleceği tahmin ediliyor-
du. Ancak Newton herkesi şaşırtıp hayata tutundu.
Babası o doğmadan 2 ay önce ölmüştü. İç savaş or-
tamında hem çocuklara bakmak hem de çiftçilikle
uğraşmak Newton’un annesi Hannah Ayscough’u
çok zor durumda bıraktı. Bunun sonucunda Newton
daha üç yaşındayken Hannah, North Witham’da din
adamı olan Barnabus Smith ile evlendi. Fakat New-
ton, Woolthorpe’ta büyükannesinin yanında kaldı.
Annesinden uzakta büyüyen Newton, günlüklerin-
den anladığımız kadarı ile üvey babasına ve onunla
evlendiği için annesine kin duyuyordu.
Newton hiçbir zaman evlenmedi, tüm hayatını
çalışmalarına adadı. Çocukluğu boyunca oyun oy-
namamış bunun yerine çeşitli yel değirmeni ve ara-
ba modelleri yapmış, üvey babasının kütüphanesin-
deki kitapları okumuştur. Özellikle derin İncil bilgisi
ile tüm arkadaşları ve öğretmenlerini şaşırtmıştır. 14
yaşına geldiğinde annesi tekrar dul kaldığı için çiftli-
•14•
ğe geri dönmek zorunda kalan Newton, o dönemde 3
küçük kardeşi ve annesine bakmak için okuldan ayrı-
lıp çiftlikte çalışmak zorunda kaldı. Ancak öğretmen-
leri müdahale edip annesini ikna etti ve Newton’a
burs sağlayıp okula geri aldılar. Bu olay Newton’u
derinden etkilemiş ve kısa sürede Newton’un en ba-
şarılı öğrenci olmasını sağlamıştı.
Newton daha sonra üniversite eğitimi için Camb-
ridge Trinity College’a devam etti. Maddi olarak tu-
tunabilmek için her gün saatlerce çeşitli işlerde ça-
lıştı, hocalarına yardım etti, yemek dağıttı. Okul-
da öğretilen Aristo’ya ilgi duymayıp, Descartes,
Galileo, Kepler gibi yeni düşünürleri okuduğu için
Cambridge’deki hocalarının dikkatini çekmedi, sı-
radan bir öğrenci görüntüsü çizdi. Ancak evde ken-
di başına yaptığı çalışmalar bilimi tamamen değiş-
tirecekti. Not defterlerinden anladığımız kadarı ile
bu dönemlerde ilahiyata ilgi duydu. O dönemlerde
yükselen Descartes’in Mekanistik Evren düşüncesi-
ne Tanrı’yı yok saydığı gerekçesi ile karşı çıkıyordu.
Nitekim onun bilimsel projesi Tanrı’nın Evren’de ak-
tif olduğu düşüncesini savunmak üstüne kurulmuştu.
Newton 1665 yılında mezun olduğunda veba
salgını başlamıştı. Veba nedeniyle okul eğitime ara
verince yüksek eğitim planları yapan Newton evi-
ne geri dönmek zorunda kaldı. Evinde kaldığı sü-
rece matematikteki çalışmalarına devam etti, meş-
•15•
hur binom açılımını çoktan geliştirmişti bile. Yine
bu dönemde yerçekimi fikrini bulmuş, yerçekimi
kuramı üstünde çalışmaya başlamıştı. Bu dönem-
ler Newton’un ilahiyata ilgisinin de arttığı dönem-
lerdir. O yıllarda İncil’in tahribata uğrayıp uğrama-
dığını anlamak için antik metinleri incelemeye gi-
rişmiştir. Yine aynı dönemlerde üçlemenin gerçek
Hıristiyanlık’ta olmadığı sonucuna varmış, onun
Hıristiyanlık’taki tahribat sonucu ortaya çıktığına
inanmaya başlamıştır.
Newton 1667 yılında Cambridge’e yüksek li-
sans eğitimi için geri döndü ve orada ders verme-
ye başladı. Bu dönemde optik üstüne ciddi çalışma-
lar yaptı. 1672 yılında Royal Society’ye üye oldu
ve teleskobunu sundu. O dönemlerde artık Katolik-
lik ve Anglikan Kilisesi ile olan bağını tamamen ko-
parmıştı. Mevcut Katoliklik’in tahrif olduğuna ka-
naat getirmişti. Ancak o dönemde Cambridge Tri-
nity College’da ders veren tüm hocaların yedinci
yılın sonunda Anglikan Kilisesi’ne bağlı papazlı-
ğa atanması gerekiyordu. Üçlemeyi reddeden, Ang-
likan Kilisesi’ni sapkın bulan Newton’un böyle bir
göreve gelmesi kabul edilemezdi. Bu yüzden New-
ton Londra’ya gidip Kral’la konuşma kararı aldı,
çünkü bu atamadan kurtulmanın tek yolu Kral’ın o
kişinin istisna olabilmesine izin vermesiydi. Ancak
dönemin kralı II. Charles daha önce kimseye böyle
Dostları ilə paylaş: |