DahiveDindar indd



Yüklə 0,76 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə16/16
tarix25.07.2018
ölçüsü0,76 Mb.
#59045
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   16

•74•

Sonuç  olarak  bilim  ve  dinî  dünya  görüşü  ara-

sında  hiçbir  çekişme  bulunmamaktadır. Tam  tersi-

ne bilim ve din uyumlu bir biçimde çalışmaktadır-

lar. Diğer taraftan doğalcılık ile bilim arasında cid-

di uyuşmazlıklar vardır. Newton, dünya tarihinin en 

önemli bilim adamı olarak din-bilim uyumunu ya-

kalamayı başarmıştır. Dindar bir insanın bilimde na-

sıl devrimler yaratabileceğini, dinî motivasyonların 

ne  denli  önemli  bilimsel  teorilere  yol  açabileceği-

ni  göstermiştir.  Newton,  Descartes’la  birlikte, Ay-

dınlanma  olarak  bilinen  akılcı  hareketin  kurucula-

rındandır. Newton da Descartes da dindar insanlar-

dır.  İkisi  de  Tanrı’sız  bir  resmin  bizi  irrasyonellik 

ya da şüpheciliğe götüreceğini savunmuş, Tanrı’yı 

dünya  görüşlerinin  merkezine  koymuşlardır.  Ay-

dınlanma hareketi ile doğalcılık günümüzde maale-

sef birbirleriyle karıştırılmaktadır. Din nasıl bilimle 

uyumluysa, Aydınlanma ile de aynı şekilde uyum-

ludur. Önemli dinler, başta Kuran’da tarif edilen İs-

lam, akla büyük önem vermektedir. Yukarıda bah-

si geçen doğalcılıkla bilim arasındaki gerginliklerin 

çoğu, Aydınlanma  ile  doğalcılık  arasında  da  mev-

cuttur. Zira doğalcılıkta, şans eseri oluşan bir madde 

yığını olan insan beynine güvenmek için en ufak bir 

neden bile yoktur. Aydınlanma aynı zamanda evren-

sel hukuk ve ahlakı oturtmaya çalışan bir dünya gö-

rüşüdür. Bunu ise teistik dünya görüşü dışında ge-




•75•

rekçelendirmek zordur. Hukuk ve ahlak da doğalcı 

bakış açısında anlamını yitirmektedir. 

Newton’un  Doğru  Dini  Tespitte Aklı  Hurafelere, 

Tanrı’nın Eserlerini Dinî Otoritelere Üstün Tutma 

Prensibi

Newton  daha  çocukken  etrafındaki  kültürün  ken-

disine  empoze  ettiği  dinin,  kültürün  sorgulanma-

sı gerektiğini, özellikle dinin kaynaklarının iyi tes-

pit edilmesi gerektiğini fark etmiştir. Newton’a göre 

bir dinî mezhebe inan kişi sayısı ve o mezhebin say-

gınlığı  o  mezhebin  inançlarını  gerekçelendiremez. 

Bir dindarın yapması gereken ilk iş dinin kaynağı-

nı doğru tespit etmektir. İnsan eğer atalarının dini-

ne körü körüne inanırsa, dinler arasında geçiş müm-

kün olmaz, şayet ataları saptıysa o kişi de sapar. Ni-

tekim  böyle  bir  durumda  peygamberlerin  dinî  re-

formları da mümkün olmaz, zira peygamberler ata-

ların  dinini,  doğru  kaynaklı  dinle  değiştirmek  için 

gelirler. Newton bu bilinçle yola çıkmış ve ilk ola-

rak dinin kaynaklarını belirlemeye yönelmiştir. Ona 

göre dinin iki kaynağı vardır, biri Tanrı’nın sözü, di-

ğeri de Tanrı’nın sanat eseri olan doğa. Kaynakla-

rı bu şekilde tespit eden Newton, bu kaynaklardan 

yola çıkarak dönemin tüm Hıristiyan mezheplerine 

karşı çıkmıştır. Başta Hıristiyanlık’ın temel prensi-



•76•

bi olan üçlemeyi açıkça reddetmiş, onu sapkınlık ve 

putperestlik olarak görmüştür. Dönemin önemli Hı-

ristiyan  teologlarını  bir  kenara  atmış,  haklı  olarak 

Tanrı’nın  sözü  yanında,  onunla  çelişen  bu  teolog-

ların sözlerinin dikkate alınamayacağını düşünmüş-

tür.  Newton’un  üçlemeyi  reddetmesinin  arkasında 

aklî nedenlerin yanı sıra İncil kaynaklı argümanlar 

da yer almaktadır. Yine o dönemde çok yaygın bir 

uygulama  olan  azizler  aracılığı  ile  dua  etmeye  ve 

azizlere dua etmeye yukarıdaki metinlerde de gör-

düğümüz gibi karşı çıkmış, bu davranışı putperest-

lik olarak nitelendirmiştir. Yine bu eleştiri de İncil 

kaynaklıdır ve aynı zamanda akılla da uyumludur. 

Hatta o dönemde neredeyse apaçık bir gerçek olarak 

kabul  edilen  ruhun  ölümsüzlüğünü  İncil  kaynaklı 

argümanlarla  reddetmiş,  Tanrı’nın  ruhu  bir  süreli-

ğine yok edip yeniden canlandıracağını savunmuş-

tur. Dolayısı ile Newton dini yüceltirken, bir taraf-

tan da körü körüne inancı, kaynağı sorgulanmamış 

dini, hurafeleri de eleştirmiştir. Nitekim Newton’a 

göre bu her samimi dindarın görevidir. “Tanrı eser-

leri aracılığı ile bilinir” prensibinde de bu iddia giz-

lidir.  Eğer  dindarsak  Tanrı’yı  bilmemiz  gerekir. 

Eğer Tanrı’yı bilmek istersek de, bunu yapmamızın 

tek yolu vardır, o da eserlerini incelemektir. Tanrı’yı 

hurafe ya da efsanelerden öğrenmek mümkün değil-

dir, O ancak ve ancak eserlerini inceleyerek bilinir. 




•77•

Nitekim Newton’a göre eserlerini terk edip Tanrı’yı 

çeşitli dinî otoritelerden öğrenmeye kalkmak dinle-

rin bozulup, tahrif edilmesine, çeşitli insanî özellik-

lerin Tanrı’ya atfedilmesine yol açmıştır. Bugünkü 

Hıristiyan  mezhepler  de  bu  yanlışa  düşmüşlerdir. 

Dolayısı ile Newton’a göre, artık hiçbir Hıristiyan-

lık mezhebi Tanrı’nın gerçek dini değildir.

Eser boyunca Newton’un üçleme kavramına na-

sıl  karşı  çıktığına  tanık  olduk.  Newton’un  üçleme 

eleştirisi yine Tanrı’nın eserlerini merkeze alır. Hı-

ristiyanlığın bu temel kavramının Tanrı sözü İncil’de 

geçmemesi  ve  Tanrı’nın  birliğinin  vurgulanması 

Newton için en önemli üçleme karşıtı kanıttır. Üste-

lik çeşitli İncil pasajları da üçlemeyle çelişmektedir. 

Örnek vermek gerekirse: “Bizim için tek bir Tanrı 

Baba vardır.”

14

 , “Çünkü tek bir Tanrı ve Tanrı ile in-



sanlar arasında tek bir aracı vardır.”

15

, “Onların tar-



tışmalarını dinleyen ve İsa’nın onlara güzel bir ce-

vap  verdiğini  gören  bir  din  bilgini  yaklaşıp  O’na, 

«Tüm  buyrukların  en  önemlisi  hangisidir?»  diye 

sordu. İsa şöyle karşılık verdi: “En önemlisi şudur: 

‘Dinle, ey İsrail! Tanrımız olan Rab tek Rab’dir’»”

16



14  1. Korintliler 8:5. İsa mucizeleri kendisinin değil onu gön-

deren Tanrı’nın gerçekleştirdiğini söylemektedir. 

15  1.Timoteyus  2:5.  Buradaki  aracı  İsa’dır.  Dolayısı  ile 

Newton’a göre bu pasaj açıkça İsa’nın Tanrı değil aracı ol-

duğuna işaret etmektedir.

16  Markos 12:28-29.




•78•

“Mübarek ve tek Hükümdar, kralların Kralı, rablerin 

Rabbi, ölümsüzlüğün tek sahibi, yaklaşılmaz ışıkta 

yaşayan, hiçbir insanın görmediği ve göremeyeceği 

Tanrı”

17

. Bu liste daha da uzatılabilir. Nitekim dik-



katli  İncil  okumalarında  İsa’nın Tanrı  değil  de  bir 

peygamber olduğu rahatça görülecektir: “«İşte, be-

nim seçtiğim kulum, canımın hoşnut olduğu sevgi-

li kulum. Ruhumu O’nun üzerine koyacağım, O da 

adaleti uluslara ilan edecek”

18

, “Ben kendiliğimden 



hiçbir şey yapamam. İşittiğim gibi yargılarım ve be-

nim yargım adildir. Çünkü amacım kendi istediğimi 

değil, beni gönderenin istediğini yapmaktır.”

19

, “Ey 



İsrailliler, şu sözleri dinleyin: bildiğiniz gibi Nasıra-

lı İsa, Tanrı’nın, kendisi aracılığıyla aranızda yap-

tığı  mucizeler,  harikalar  ve  belirtilerle  kimliği  ka-

nıtlanmış bir kişidir. Tanrı’nın önceden belirlenmiş 

amacı ve önbilgisi uyarınca elinize teslim edilen bu 

adamı, yasa tanımaz kişilerin eliyle çarmıha çivile-

yip öldürdünüz”

20

, “İsa ona, «Bana neden iyi diyor-



17  1.Timoteyus 6:15-16. Buna göre Tanrı’yı hiç kimse göre-

mez, iyi ama İsa insanlar tarafından  nasıl görülmüştür?

18  Matta 14:18.

19  Yuhanna  5:30.  İsa’nın  burada  Tanrı’nın  yardımı  olmadan 

hiçbir şey yapamayacağını, her şeyin arkasında onu gönde-

ren Tanrı’nın olduğunu ifade etmesinden İsa’nın Tanrı değil,  

Tanrı’nın gönderdiği bir elçi olduğu anlamı çıkmaktadır.

20   Elçilerin işleri 2:22-23. Bu pasaj da mucizelerin İsa tarafın-

dan değil Tanrı tarafından yapıldığına ve İsa’nın insan oldu-

ğuna gönderme yapmaktadır.




•79•

sun?» dedi. «İyi olan tek biri var, O da Tanrı’dır. »”

21



“Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gön-



derdiğin  İsa  Mesih’i  tanımalarıdır.”

22

,  “İsa,  «Bana 



dokunma!»  dedi.  «Çünkü  daha  Baba’nın  yanına 

çıkmadım. Kardeşlerime git ve onlara söyle, benim 

Babamın ve sizin Babanızın, benim Tanrımın ve si-

zin  Tanrınızın  yanına  çıkıyorum.»”

23

,  “İbrahim’in, 



İshak’ın  ve  Yakup’un  Tanrısı,  atalarımızın  Tanrı-

sı, kulu İsa’yı yüceltmiştir.”

24

, “Gerçekten de Hiro-



des ile Pontiyus Pilatus, bu kentte İsrail halkı ve di-

ğer  uluslarla  birlikte  senin  meshettiğin  kutsal  ku-

lun İsa’ya karşı bir araya geldiler.”

25

, “Kutsal kulun 



İsa’nın adıyla hastaları iyileştirmek için, mucizeler 

ve harikalar yaratmak için elini uzat.”

26

 

21  Markos 10:18. İsa’nın burada asıl iyi olanın Tanrı olduğunu 



ifade etmesinden İsa’nın Tanrı olmadığını anlayabiliriz

22  Yuhanna 17:3. İsa’nın yaptığı bir duadan küçük bir bölüm. 

Burada İsa’nın tek gerçek Tanrı ifadesini kullanması kendi-

sinin Tanrı olmadığına açıkça işaret etmektedir. 

23  Yuhanna 20:17. Bu pasaj İsa’nın Tanrı olmadığına bir başka 

delil teşkil etmesinin yanında, Tanrı’nın sadece İsa’nın de-

ğil hepimizin babası olduğunu söylemesi açısından önem-

lidir. Dolayısı ile İncil’de geçen Baba kelimesinin biyolojik 

değil mecazi manada kullanıldığını bu pasaja dayanarak ra-

hatlıkla söyleyebiliriz.

24  Elçilerin  işleri  3:13.  İsa’nın Tanrı’nın  kulu  olduğu  açıkça 

ifade edilmiştir.

25  Elçilerin işleri 4:27.

26  Elçilerin işleri 4;30.




•80•

Bu noktada İncil’i okuyanlar şöyle bir soru sora-

caklardır: “İyi ama neden İncil’de İsa’ya Tanrı’nın 

oğlu  denilmektedir?”  Dikkat  etmemiz  gereken  ilk 

şey “Baba” kelimesinin biyolojik değil, mecazi ola-

rak  kullanıldığıdır,  ki  bunun  böyle  olduğu  şu  pa-

sajda  açıkça  görülmektedir:  “İsa,  «Bana  dokun-

ma!»  dedi.  «Çünkü  daha  Baba’nın  yanına  çıkma-

dım.  Kardeşlerime  git  ve  onlara  söyle,  benim  Ba-

bamın ve sizin Babanızın, benim Tanrımın ve sizin 

Tanrınızın yanına çıkıyorum.»”

27

 Diğer önemli nok-



ta  ise  İsa’ya  havarilerinin  “Tanrı’nın  oğlu”  olarak 

seslendikleri izleniminin yanlış tercüme sonucu or-

taya çıktığıdır. Zira “oğul” olarak çevrilen yunanca 

kelime “paida”, oğul ya da çocuk anlamına geldiği 

gibi, kul ya da hizmetkâr anlamına da gelir. Dolayısı 

ile “Tanrı’nın oğlu” olarak çevrilen bazı bölümler, 

Tanrı’nın kulu olarak da çevrilebilir. Nitekim “pa-

ida” kelimesi Elçilerin İşleri 4:25’te de Hz. Davut 

için kullanılmış, çevirmenler bu sefer “paida” keli-

mesini kul olarak çevirmişlerdir. Dolayısı ile ya Hz. 

Davut’la, Hz. İsa ikisi birden Tanrı’nın oğlu ya da 

ikisi birden Tanrı’nın kuludur. Nitekim yukarıda ve-

rilen pasajlara baktığımız zaman “kul” kelimesinin 

daha uygun bir tercüme olduğu açıkça görülecektir. 

27   Yuhanna 20:17.



•81•

Zaten İncil’in yeni çevirilerinde çoğu çevirmen “pa-

ida” kelimesini kul olarak çevirmektedir.

28

Üçleme  kavramı  Hıristiyanlık’ın  en  temel  kav-



ramı  olmakla  birlikte  anlaşılması  en  zor  kavramı-

dır. İsa’nın nasıl aynı anda hem Tanrı hem de insan 

olduğu, nasıl ölebileceği, insani ihtiyaçları olacağı, 

acı çekeceği, zaman ve mekânda belli bir yer kapla-

yabileceği gibi sezgisel sorunları bir tarafa bıraksak 

bile  üçleme  ciddi  felsefi  ve  mantıksal  problemler-

le karşı karşıyadır. Üçleme şu yedi önerme ile özet-

lenebilir

29

:

1.  Baba Tanrı’dır.



2.  Oğul Tanrı’dır.

3.  Kutsal Ruh Tanrı’dır.

4.  Baba Oğul değildir.

5.  Baba Kutsal Ruh değildir.

6.  Oğul Kutsal Ruh değildir.

7.  Tanrı birdir.

Bu 7 önermeyi mantıksal çelişkiye düşmeden bir 

arada kabul etmek imkânsızdır. Hıristiyan teologlar 

28  Örnek  olarak  bakınız:  The  Holy  Bible,New  International 

Version, Biblica2010

29  Bakınız:

 

Richard Cartwright, “On the Logical Problem of 



the Trinity”, Philosophical Essays, MIT Press: 1987, s.188


•82•

genelde üçlemeyi çeşitli örneklerle açıklamaya çalı-

şırlar (piramidin üç yüzü veya üç başlı köpek gibi). 

Ancak bu örneklerin hiçbiri bu yedi önermeye bire-

bir  uymaz.  Nitekim  dikkatli  bir  analizde  önermele-

rin ne anlama geldiğinin de tam olarak belli olmadığı 

kolayca anlaşılır. Eğer ilk üç önermeyi Baba=Tanrı, 

Oğul=Tanrı,  Kutsal  Ruh=Tanrı  diye  anlayacak-

sak,  7.  önerme  gereği  de  Tanrı  tek  olduğuna  göre, 

Leibnitz’in  eşitlik  ilkesi  gereği  Baba=Oğul=Kutsal 

Ruh eşitliğine varacağız. İyi ama bu 3, 4, 5 numara-

lı önermelerle çelişmektedir. Demek ki ilk üç öner-

me bu şekilde anlaşılamaz. Burada “Baba Tanrı’dır” 

önermesi “Baba Tanrılık özelliğine sahiptir” şeklin-

de de anlaşılabilir. Bu durumda Baba=Oğul= Kutsal 

Ruh eşitliği ortaya çıkmaz. Baba Tanrılık özelliğine 

sahiptir, Kutsal Ruh Tanrılık özelliğine sahiptir, Oğul 

Tanrılık özelliğine sahiptir ve bunlar üçü birbirinden 

ayrıdır dediğimiz zaman (4, 5, 6 önerme gereği), bu 

sefer de Tanrı özelliğine sahip üç farklı varlık olduğu 

ortaya çıkar -diğer bir deyişle üç tane Tanrı olduğu. 

Fakat bu da 7. önerme ile uyuşmaz. Dolayısı ile bu 

yorumu da kabul edemeyiz. Bu iki yorumu reddettik-

ten sonra ilk üç önermenin ne anlattığı tamamen be-

lirsizleşir. Bu önermeleri mantıksal çelişkiye düşme-

den anlamlandırmak mümkün değildir. 

Tanrı’nın  birden  fazla  kişiliği  olduğu  düşün-

cesinin  daha  birçok  felsefi  sorunu  vardır.  Mesela 




•83•

Tanrı’nın  birden  çok  kişiliği  varsa,  mantıksal  ola-

rak bu kişiliklerin belli bir konuda ayrılığa düşmesi 

mümkündür  (düşerler  demiyoruz,  düşmeleri  man-

tıksal çelişki yaratmaz diyoruz). Böyle bir ayrılığa 

düşmeleri durumu ise ciddi sorunlara yol açacaktır. 

Her  şeye  gücü  yeten  iki  varlığın  istekleri  çelişirse 

bunlardan hangisi gerçekleşecektir? Basit bir örnek 

vermek  gerekirse,  Kutsal  Ruh  gökleri  yeşil,  Baba 

mor yapmak isterse gökler mor mu olacaktır yeşil 

mi? Mor olursa Baba açıkça üstün gelecektir, ancak 

herhangi bir değişiklik olmazsa, yani gök aynı renk-

te  kalırsa  da  bu  durumda Tanrı’nın  her  şeye  kadir 

sıfatı yetkinliğini yitirecektir. Dolayısı ile Tanrı’nın 

birden fazla kişiliği olduğunu varsaymak bizi ya çe-

lişkiye, ya da Tanrı’nın her şeye kadir sıfatını red-

detmeye zorlar. Ancak ikisi de kabul edilebilir so-

nuçlar  değildir,  dolayısı  ile  Tanrı’nın  birden  fazla 

kişiliği olduğu veya birden fazla Tanrı olduğu iddi-

alarının reddedilmesi gerekmektedir. 





•85•

Referanslar

•••

1.  Barker, P. ve Goldstein R. B. (2001). Theological 

Foundations of Kepler’s Astronomy. Osiris, 16(Science in 

Theistic Contexts), 88-113. 

2.  “Bellarmine’den Foscarini’ye” (1957). 12 Nisan 1615, 

Opere, 12, 171–2; Discoveries and Opinions of Galileo

çeviren Stillman Drake, Garden City: Doubleday. 

3.  Cohen, B. ve George E. S. eds. (2002). The Cambridge 



Companion to Newton. Cambridge: Cambridge 

University Press.  

4.  Cohen, I. B. (1980). The Newtonian Revolution

Cambridge: Cambridge University Press.

5.  Collins, F. (2007). The Language of God. New York: 

Simon & Schuster.  

6.  Force, J. E. ve Popkin R. (1999) eds. Newton and 

Religion: Context, Nature, and Influence. Dordrecht: 

Kluwer. 


7.  Hart, M. (1992) The 100: A Ranking of the Most 

Influential Persons in History. New York: Carol 

Publishing Group/Citadel Press.  




•86•

8.  Snobelen, S. D. (1999). Isaac Newton, heretic: the 

strategies of a Nicodemite. British Journal for the History 

of Science, 32, 381–419.

9.  Snobelen, S. D. (2001). God of Gods, and Lord of Lords’: 

The Theology of Isaac Newton’s General Scholium to the 

PrincipiaOsiris, 16, 169–208. 

10.  Taslaman, C. (2005). Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı

İstanbul: İstanbul Yayınevi. 

11.  “The Newton Project Canada” internet sayfası: 

 

http://www.isaacnewton.ca/



12.  “The Newton Project” internet sayfası: 

 

http://www.newtonproject.sussex.ac.uk/



Yüklə 0,76 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə