38
erişir. Güçlü cinsel duygularla bedende genel bir gerginlik hali gözlenir. Bütün bu
değişimler genci tedirgin eder. Bu gerginlik onun her davranışına bir şaşkınlık ve bir
ürkeklik halinde yansır.
Ayrıca, gözle görülür bir “kaygı hali” söz konusudur. Fırtınalı dönem artık
başlamıştır. Bu dönemdeki çocukların davranışlarında kendilerinin bile açıklayıp
anlamlandıramadığı birtakım davranış değişiklikleri ortaya çıkar. Sık sık duygusal
tutarsızlıklar görülür. Gençler, ailelerinin ve ait bulundukları toplumun değer
yargılarına karşı çıkarlar. Yeni benimsedikleri birtakım düşünce ve duyumları
savunurlar. Açıklanamaz biçimde yakışıksız, kaba ve bayağı davranışlar sergilerler.
Kendilerinden başkasının duygu ve düşüncelerini önemsemeyen “ben”cil bir tutum
içine girerler. Bütün bunlar gerek anne ve babayla gerekse de sosyal çevreyle genç
arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirir.
37
Bu çağdaki gençlerin yanlışlara düşme
ihtimali oldukça yüksektir.
Bu dönemde maneviyat, algısal açıklık sağlayıcı rolü, insanın yaradılış amacı,
hayatın anlamı ve karakter gelişimi gibi konular başta olmak üzere, duygusal ve
sosyal birçok arzuların tatmini gibi çok önemli hususlarda gençlerin doğru şekilde
güdülenmelerinde etkili rol oynamaktadır. Alışkanlık edinme süreçlerine ve karakter
oluşumlarına doğrudan etki etmektedir.
II-KAYGI VE KAYGIYLA BAŞETME ÇABALARI
“Ben kimim? Bu dünyaya nereden ve niçin geldim? Neden ve niçin
yaşıyorum? Hayatın bir anlam ve amacı var mıdır, varsa nedir?” gibi sorular
37
Tuncel Altınköprü,
Genç Erkek Psikolojisi ve Cinselliği, İstanbul: Hayat Yayıncılık, 2007, ss. 61,
62.