Dr. Emeran Mayer Beyin-Bağırsak

larında düzensizliklere kadar değişebilen) çekerler ve tatmin edici bir sosyal
yaşam için yeterli zamanları ve enerjileri yoktur. Genellikle uyku kaliteleri
düşüktür, halsizdirler ve vücutlarında özellikle bel ve baş ağrısı şeklinde
tekrarlayan ağrılar ve sancılar çekerler. Bu belirtileri ailelerinin geçimini
sağlamak veya kariyerlerinde hızla ilerlemek için ödemeleri gereken bir
bedel olarak da görebilirler. Her ne kadar bu tür kişiler doktorların 1BS,
fibromiyalji, kronik yorgunluk sendromu veya hafif hipertansiyon gibi belli
bir tıbbi teşhis koymak için kullandıkları tanısal kriterlere sahip olmasalar
da vücutlarında sistemik bir enfeksiyonun göstergelerinin araştırılması
gibi özel tetkiklerde bazı karakteristik anormallikleri saptamak olasıdır.
Böyle hastalık öncesi durumlar vücudun yıpranmasının sonucu ola­
rak görülebilir (buna tıpta allostatik yüklenme denir). Bu yüklenme, kişi
kronik stres altındaysa ya da sürekli olarak tekrarlanan küçük stres yapıcı
etkenlere maruz kaldığında, zaman içinde giderek artar. Çoğum uz böyle
stresli bir dünyada yaşarız ancak bazı kişilerde bu yıpranma daha zorlu
gerçekleşir. Beyindeki stres devrelerinin tekrarlayan ve uzamış şekilde aktif
olması metabolizmamıza, kalp damar sağlığımıza ve beynimize zarar verir.
Allostatik yüklenme aynı zamanda beyin-bağırsak-mikrobiyom ekseni­
miz üzerinde büyük bir etki yapar, bunun nedeni büyük olasılıkla bağır­
sak tepkilerinin bağırsaklarda yaşayan mikropların davranışını etkilemesi
olabilir. Allostatik yüklenme arttıkça, bağırsak mikroplarımız ve bunların
beyinle olan bağlantıları, sistemik inflamasyonun gelişmesinde büyük bir
rol oynar. İnflamasyon kötüleştikçe, kan dolaşımında bulunan LPS, adi-
pokinler (yağ hücrelerinin ürettiği sinyal molekülleri) ve C reaktif protein