Dr. Recep Albayrak Türklerin İranı



Yüklə 9,25 Mb.
səhifə72/88
tarix15.03.2018
ölçüsü9,25 Mb.
#31630
1   ...   68   69   70   71   72   73   74   75   ...   88

kahveçî/ qahveçî: Kahveci.

kala: Kale. “Kale, kala” Bu kelimenin aslı “Galga”dır. Kale, hisar, çit, siper, istihkâm, askerî savunma hattı, askerin toplanma yeri demektir. Zamanla bugünkü “Kale” formunu almıştır. Arapça’daki “Kale” kelimesi ile ilgisi yoktur. Farsça’da “Kâlâ, kelâ ve Kelat” şeklinde kullanılmaktadır.

kalabegî: ( î mensubiyet eki ile) Kale muhafızı.

kalî/ qalî: Halı.→qAli-bâfî: (T+F) Halı dokuma →qalîçe: (T+F) Küçük halı, seccade

kaliskaçı: (R+T, kaliska+çı) Faytoncu.

kalpak/ qalpaq: Kalpak.

kaltak/ qaltaq: Kaltak, eyer.

kamçı/ qamçî: Kamçı.

kâme/ qame: Kama.

kandilçî/ qandilçî: (kandil+çi) Kandilci. Kandil→ kandilçî

kapan/ qapan: Kapan.

kaplan/ qaplan: Kaplan.

kapu: Kapı.→Kapuçî: Kapıcı.

kara/ qara: 1.Kara, siyah. 2.Büyük, iri. 3.Güzel.

karavul/ qaravul: Askerin öncüsü; karakol.

kaş/ qaş: 1.Kaş. 2.Parça.

kaşu/ qaşu/ qaşov: Kaşağı.

kaşuq: Kaşık.

katık/ qatıq: Katık.

katır/ qatır: Katır.→qatırçî: Katırcı

kav/ qav: Kav.

kayık/ qayıq: Kayık.→kayıkçî/ qayıqçî: Kayıkçı→kayıkrân/ qayıq-rân: (T+F) Kayık sürücüsü

Kelat: Bkz.→Kala

Kılıç/ qılıç: Kılıç.

kırmız/ qırmız: Kırmızı.

Kıyçî/ qıyçî: 1.Makas. 2.Bukağı, köstek.

kıyme/ qıyme: Kıyma.

kızıl/ qızıl: Altın. Kızılkızılsatan/ qızılsatan: Kuyumcu

Kızılbaş/ Qızılbaş: Kızılbaş.

kızılce/ qızılce: 1.Altın para. 2.Vücutta çıkan kırmızı kabarcık, hastalık adı, kızılca. 3.Tahta biti.

koç/ qoç: Koç.

koltuk/ qoltuq: Koltuk.

konukçî/ qonuqçî: Konuk eden, misafir eden.

koşun/ qoşun: Asker, ordu.

köç: 1.Göç.→köç-kerden/ Köçîden: Göç etmek, →Köçnişîn: Göçer, devlet-gez. 2.Hırsız, 3.Şaşı, şehlâ. 4.Çoluk çocuk

kuldurbasan/ quldurbasan: Eşkiyayı basan, eşkiyayı yakalayan.

kundak/ qundaq: Kundak.→(T+F) qundak kerden: Kundaklamak

kurbağa/ qurbağa: Kurbağa.

kurultay/ qurultay: Kurultay, meclis.

kuş/ quş: Kuş.

kutî/ qutî: Kutu.

küreken: Damat.

küsbe: Küsbe.

M

maral: Ceylân.

maşınçî: (Fr.+T) Arabacı.

mazalaq: kâğıt fırıldak.

minbaşı: (AskeRi) Binbaşı.
O

oba/ obe/ ubbe: 1.Çadır, alaçık. 2.İl/ ulus yapılanmasında en alt birim.

ocag: 1.Yemek yapmak ve ısınmak için ateş yakılan yer. 2.Hanedân, aile, ocak. 3.Mürşit, pir.

ocag-kor: Çocuğu olmayan kişi, sönmüş ocak.

ocag-zade: (T-F) Soylu aileye mensup.

oğ/ ok: Çadırın üst dikmesi.

oğlan: Oğlan.

oğul: Oğul, erkek evlât.

oleng: Otlak, mera, kuşların bol olduğu yer.

olcay: 1.Şans, talih, baht. 2.Şanslı, talihli.

ordu: Ordu.

ortağ/ ortag: Ortak.

otaq/ utaq: Oda.→Otag-ı Horak(T+F): Yemek odası. →otag/ otağ: Otağ, büyük çadır.

otağa: Renkli kuş tüylerinden hazırlanan tac, cığa.

otlag: Otlak.

otrag/ oturağ/ uturak: Yolculukta menzilgâhlarda geçici ikamet, konaklama, geceleme.

oymaq/ oymak: Oymak, boy, kabile. Çoğulu(T+F)→ Oymagât
Ö

ölmez: Kurt dikeni de denen bir bitki.

ördek: Ördek.

örmek/ hörmek: Örmek, dokumak.

örümçek/ hörümçek: Örümcek..
P

pahme/ pahme: Ebleh, ahmak.

palan: Kaşsız, enli, yayvan ve yumuşak bir tür eyer. →Palandûz

palançe/ palan-çe: (“-çe” masğar/ tasğir eski ile) Küçük palan, palancık.

palut/ palid: Pelit.

papah/ papag: Papak.

paşa: 1.Şah, padişah, han. 2.Seyyid, Hace.

patuğ/ patug: 1.Bayrak direği, seferde sancak ve bayrağın takıldığı direk. 2.Kabadayıların buluşma yeri.

pay: Hisse.

pıçag: Bıçak.
S

saçma: (SiLah için) Saçma.

sagduş: Damat yoldaşı, sağdıç.

sağrag/ saqraq: Seramik veya toprak şarap testisi.

sahlu: askerî birlik, garnizon.

satgini/ satgın/ satgin/ satgînî/ satkin/ satgî: Kadeh, şarap kadehi.

subaşı/ sübaşı: Maveraünnehir’de ve Gazne sultanları döneminde ordu kumandanlarına verilen isim. “Sübaşı” unvanlı meşhur iki şahsiyet vardır. Bunlardan biri İlkhâNan Serdarı Sübaşı Tekin, diğeri Gazneli Sultan Mahmut’un hâcib ve SerdarDarlarından Hâcib Sübaşı’dır.

sungur: Doğan cinsi yırtıcı bir kuş.

sürçî: Sürücü, duruşka veya kaliska/ fayton sürücüsü.

süren: Hamle, hücum.

sürtme: Kutup bölgesine yakın topraklarda kar üzerinde nakliye aracı olarak kullanılan, at veya köpekle çekilen kızak.
Ş

şaplak: Şaplak, tokat.

şaltag: Kavga, döğüş.

şikârçî: (F+Türkçe “çi” eki ile) Avcı.
T

tabut: Tabut.

tahtakapu: (tahta+kapu) İl/ ulus ve aşiretlere yönelik yürütülen resmi iskân politikası. Bazı bilim adamları kitap ve makalelerinde “tahtakapu” kelimesini yanlış olarak “Türk tayfası” olarak açıklamıştır.

talan: Talan, soygun.

tamğa: “SengLah”ta, Türk hakanlarının gümrük malları ile emir ve fermanlarına vurdukları mühür olarak açıklanmıştır.

tamğaçî: İlhanlılar döneminde vergi ve haracı ulaştıran memur.

Tarhan: 1.Padişah sarayında perdeDar, hâcip. 2.Moğol döneminde şehzade ve bazı saray memurlarına verilen isim. Bkz.→ağacî

tarlan/ terlan: Başında uzun tüyleri olan, sarıya çalgın renkli, iri pençeli avcı bir kuş, tuğlu doğan.

taş: Yâr, dost, sahip. Farsça bazı kelimelerin sonuna gelir. →Şehrtaş: Hemşehri

tat: Tacik, Farsça konuşan, Türk olmayan. “Tat” kelimesi, Ural-Altay Türkçesi’dir. Hizmetçi, çaresiz, fakir, basit, sade, sıradan, yabancı demektir. Günümüzde Türk olmayan, özellikle ÂRi kökenli olduğu ifade edilen dil ve yarı dil konuşan topluluklar için kullanılmaktadır.

tekin: Emir, dilaver, bahadır, tekin,uğurlu.

terkan/ tergân: Bkz.→ Türkân/ Türken.

to/ toy: Ziyafet, düğün eğlencesi, toy.

togay: Kaplan.

toglı: Altı aylık koyun veya keçi, toklu.

toğan: Doğan.

top: Top →topçî; →tophane (T+F) 1.Tophane. 2.Tahran’da mevki adı; Tophane.

torumtay: Doğan, seyfi, şahin ve atmaca benzeri avcı bir kuş. Cüsse itibariyle bunların en küçüğüdür.

töşek: Döşek.

tuğrul/ tuğrıl: 1.Bir şahin türü. 2.Selçuklu sultanlarından bazılarının adı.

tulumba: Tulumba.

turagay: Çayır kuşu, tarla kuşu.

turan-zemîn: Turan+zemîn (T+F) Türk vatanı.

tüfenkçî: Tüfekçi.

tümen/ tüman: 1.Onbin kişiden oluşan topluluk, askerî birlik. 2.İlhanlılar ve Kacar dönemlerinde on bin kişilik askerî birlik komutanına “Emir-i Tüman” denirdi. 3.Türk Kacar hanedanı döneminde para birimi. On Gıran, bir Tümen’dir. Ş. 1308/ 1929 yılında çıkarılan kanun uyarınca para biriminin adı “Riyal” olarak değiştirilmiştir. Kanunla isim değişikliği yapılmış ise de, günümüzde “Tümen” para birimi olarak eskisi gibi kullanılmaya devam etmektedir.

türkân/ türken: Bayan, bânu, hatun, begüm, hala.

Türkmen/ Türkemen: Türkmen. Çoğulu→TürkMaNiyan, TürkeMaNiyan; Terkekeme/ TErakime

türk-Taz/ türkTazi: Eski Türklerde akın, hücum, baskın. (Türk+Tazi; “Türk” adı, Arapları küçümseyici “Tazî” ifadesi ile birlikte kullanıldığında hakaret duygusunu da barındırır)

tüzek: Talim ve terbiye, nizam, düzen.
U

uc: Bir şeyin sivri, ince tarafı.

ucgar: Uzak.

uğur: Baht, mutluluk.→bed-uğur: Uğursuz

ulağ: Eşek.

ulag/ ulaq: Ulak. (İlhanlılardan Kacar dönemine kadar)→ulağçî/ ulagçî: Ulaklık yapan, ulak

ulcamişi: Bkz.→ elcamişi/ olcamışı

ulcî: Savaş ganimeti.

uldurrem: Öldürürüm ha!

uluğ/ ulu: Ulu, yüce. →uluğ-kök: Hıtay ilinin 160 dalının biri

ulus: İl, tayfa.

uma: Umma, aşerme.

umac/ ovmac: Umac aşı.

uruğ/ urug: Aile, nesil, tayfa, kabile.

uruk: Erik.

uşag: Çocuk.
Ü

ülgû: Örnek; elbise modeli, patron.

ülka/ ülke/ ulka: Ülke, memleket, yurt.

ümid/ ümit: Bu kelimenin Pehlevice olduğu ifade edilmekle birlikte, Türkçe olduğu kesinleşmiştir.

ütü: 1.Belâ, kötülük, sıkıntı 2.Ütüleme aleti.

ürdek: Ördek.

üzengu/ üzenge/ özenge: Üzengi. Üzengu-gorçusu; üzengeDar-başı: Üzengicibaşı

üzgoyun/ üzgonug/ üzgonuğ/ üzügonag: Misafir çağırmayan.

üzüm: Üzüm.
V

var-dövlet: (T-A) Mal, mülk, servet.

vaşama: Bkz. →başama
Y

yağı: 1.Düşman, serkeş, emir dinlemeyen. 2.Arz, yer, zemin.→ yağıgeRi (T+F): Yağılık, serkeşlik, düşmanlık

yaka/ yaqa/ yaxa/ yeqa: Yaka.

yakı/ yaqı: Yakı, yakma, dağlama. →yakı/ yaqı: Yakıcı, yakan, dağlayıcı

yalançî: Yalancı.

yalı/ yalu: Yalı, sahil, deniz kıyısı.

yanğın/ yanqın: Yangın.

yapuq: Kullanmadan dolayı birbirine girmiş.

yara: Yara.

yaraglı-yasaglı: silah ve techizatla donatılmış.

yaraq/ yerağ/ yarak: 1.Her türlü silah. 2.Zarif at eyeri, koşun takımı. 3.Çatışmaya hazır techizatlı savaşçı, pürsiLah, 4.Sırma, dantel işi. Günümüz Türkistan ülkelerinde yaygın şekilde kullanılmaktadır→ Türkmenistan Yaraglı Guvveleri/ Türkmenistan silahlı Kuvvetleri

yardum: Yardım.

yare: Yara.

yarğu: 1.Muhakeme, dava. 2.Çavuş, kolcu. 3.Ferman. 4.Çekişme.

yarğuçî: Yargıç, kadı, hakim. →İlhanlılar dönemindeki anlamı: Savcı.

yarum: Yarım, nısf.

yasag: Savaş elbisesi.

yasavul/ yesavul: Devlet ileri gelenlerinin koruyucusu. Elinde gümüş baston olurdu.

yaşmag: Türk kadınlarının kullandığı, yüzü ve saçların büyük bölümünü açıkta bırakan ince ipek başörtüsü. Benzer örtü Kafkasya’da da kullanılırdı. Fransızca’da “Yachmak” şeklindedir.

yasa/ yase: Yasa, kanun. →Çûb-ı yasa: (F+T) Kamçıyla döven

yasak/ yasaq/ yesaq: 1.Kâide, kanun, nizam, yasak. 2.Moğol Kanunu. 3.Gözetleme. 4.Asker çekme. →be-yasak reSiden: 1.Cezaya çarpılmak. 2.İşkence edilmek

yasavul: Zaptiye, nöbetçi.→YaSaver: (T+F) Yasavul

yaş: Yaş, ömür. Türkmen Türkçesi’nde; yaş, “genç, toy”, yaşılu (yaş+ulu) ise, “yaşlı, koca” yaşdaş: Aynı yaşta olan, yaşıt.

yataq: Koruyucu, muhafaza eden, yatak.

yatağan: Ucu eğri hançer.

yavaş/ yevaş: Yavaş.

yaylaq: Yayla, yaylak.

yaz: Bahar.

yedek: Yedek.→yedekçî: Yedek at çeken, seyis

yengiçeri: Yeniçeri.

Yengi Dünya: Yeni Dünya, Amerika.→ Yengi Dünyalı: Amerikalı

yeralması: Yer elması, patates.

yerase: Yarasa.

yetag: Nöbet, nöbet tutma, bekçi, korucu.

yemiŞan: Alıç.

yengi: Yeni.

yezne/ âyezne: Enişte, damat.

yığnak: Yığınak, küme.

yolçî: Yol gösteren, kılavuz.

yonce: Yonca.

yonce-Zar: (Farsça “-Zar” eki ile) Yoncalık.

yuĥa/ yuxa: 1.Yufka, yufka ekmeği. 2.İnce elek.

yurd/ yurt: Yurt, mesken, oda, hücre.

yüriş: Ansızın yapılan genel baskın.

yüzbaşı: (AskeRi) Yüzbaşı.

(Hasan Amîd, Ferheng-i Amîd, 3 cilt; dairetül-Maarif Zerrin, 1.cilt; Recep Albayrak, Azeri Türkçesi Dil Kılavuzu; Ali İsmail Firuz Sümerin, “Fars Dilinde Türkçe Sözler/ Lüğât-ı Türkî Mustalah der-Zebân-ı Farsi”, Varlıq dergisi, sayı:2-63, sayı:3-64, sayı:4-65, sayı:5-66; http://qezvin-az.blogspot.com; Nejat Göyünç(Doç.Dr.), “Türkçe’nin Farsça Üzerindeki Tesirleri”, Türk Kültürü Dergisi, sayı:51)

8.Türkçe Toponimlere Örnekler
Coğrafi adlar (toponimler), halkın millî ve manevi servetleridir. Herhangi bir ülkenin yahut belli bir toprak parçasının coğrafi adlarının tamamı ülkenin yahut arazinin toponomisi olarak adlandırılmaktadır. “Toponim” terimi, Yunan menşeli bir kelime olup, “yer adı”, “coğrafi ad” demektir (topos- “yer”, onoma-“ad”)

Coğrafi objelere hiç bir zaman sebepsiz ve gelişi güzel isim verilmez. Toponimler, şuurlu bir faaliyetin, sosyal-ekonomik ilişkilerin sonucu olarak ortaya çıkan ictİmai bir üründür. Anlamsız toponim olması mümkün değildir. Ancak bilinen tüm coğrafi adların tamamının kökeni ve anlamı aydınlatılamamıştır. Bu nedenle toponimlerin öğrenilmesi, bilimsel bir araştırma işidir. Toponimlerin anlam ve menşei, düzgün yazılışı (transkripsiyonu), gramatik kuruluşu, ortaya çıkışı ve inkişaf geleneğine uygunluğundan bahseden bilim sahası toponimi ilmi (kelime biliminin coğrafi adlarla ilgili bölümü) olarak adlandırılmaktadır. Toponimi ilminin ana konusu, araştırma objesi coğrafi adlar, yani toponimlerdir.

Toponimi biliminin, ilimler sistemindeki yeri hakkında, şimdilik üzerinde görüş birliğine varılmış bir fikir yoktur. Dilciler, toponimi bilimini onomastiğin (dilciliğin özel isimlerle ilgili sahası) yarım şubesi (toponomastik), coğrafyacılar, coğrafyanın; tarihçiler ise, tarih ilminin bir kolu olarak kabul etmektedir. Aslında ise, bu üç ilim kolunun kavşağında ortaya çıkan toponimi ilmini, tanınmış Toponimist E. m Mirzayev’in dediği gibi, bağımsız bir ilim sahası kabul etmek doğru olur. Languistik, tarihi ve coğrafi bilimsel tahlil metodlarından istifade eden ve bu ilimlerden faydalanan toponomi ilmi, sırası gelince diğer ilim dallarının her biri için aynı derecede yardımcı bir bilim dalı rolünü oynamaktadır.

Sosyal hayatta çok büyük rolü olan coğrafi adların dört esas fonksiyonu vardır :

Coğrafi ad, her şeyden evvel, unvan demektir. Bu fonksiyonu nedeniyle coğrafi adları sosyal hayatın dışında tutmak hiç bir zaman ve hiç bir şekilde mümkün değildir.

Coğrafi adların ikinci fonksiyonu, öğretici karakter taşımasıdır. Herkes yaşadığı köyün, şehrin, gezdiği yerlerin adlarının anlamını ve kökenini öğrenmek ister. Coğrafi adların anlam ve kökenini öğrenmek manevi bir arzudan ileri gelen istek olup, insanların dünya görüşünü zenginleştirir. Bundan ötürü konu ile ilgili bilimsel kitaplar, sözlükler hazırlanır, gazete ve dergilerde çeşitli makaleler yayınlanmaktadır.

Üçüncü fonksiyonu, coğrafi adların tarih, dilcilik coğrafya ve diğer bilim sahaları için çok önemli kaynak olmasıdır. Coğrafi adlar, tarihçi, dilci ve coğrafyacıların aynı derecede, ancak değişik yönlerden ilgisini çekmektedir. Tarihin ve dilin yazıya kadar olan döneme ait problemlerini öğrenmek için araştırmacılar daha eski onomastik materyallere, özellikle toponimlere itibarlı kaynak olarak başvurmaktadır.

Coğrafi adların dördüncü fonksiyonu, ideolojik fonksiyondur. (Dr.Recep Albayrak, Toponim Teknikleri ve Borçalı Toponimleri, 15-17)

Aşağıda İran’ın her bölgesinden verilen Türkçe toponim örnekleri, Türklerin İran’daki yayılma ve yerleşme alanlarının tespitine sağlıklı ve objektif katkı sağlamaktadır. Türklerin yoğunluk arzettiği Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan, Erdebil, Gülistan, Zencan, Kazvin, Tahran, Elburz, Merkezî, Kum, Gülistan, Kuzey Horasan, kadim Kaşkayı Vilayeti esas alınarak binlerce yer adı vermek mümkündür. Öte yandan kitap metni içerisinde de fazlaca Türkçe toponim yer almaktadır. Toponimlerin yerleri izah edilirken de Türkçe yer adı zikredilmiştir. Sadece kitabın taranması halinde, detaylı bir toponim (coğrafı adlar; anrotoponim/ şahıs adı..., etnotoponim/ il, tayfa, tire..., hidrotoponim/ su dünyası adları, zootoponim/ hayvanlar alemi, fitotoponim/ bitki dünyası, hatıra toponim/ tarihi şahsiyet, yazar, şair..., ve kosmotoponim/ gökyüzü, yönler...), okonim (yaşam mıntıkası adları), urbanonim (bağ, bahçe, kale, köprü, bina, meydan, cadde...), horonim (mülki, idari, coğrafi toprak bölümü) ve oronim (dağ, tepe, dere, vadi, ova gibi toprağın üst rölyef kuruluşu) sözlüğü ortaya çıkacaktır.

Görüleceği üzere, bazı toponimler, sadece Türkçe takı taşıdıkları için, bazısı da Türkçe’yi çağrıştırdığı için listeye alınmıştır. Bazı dağların adları uzandıkları mıtıkalardaki nahiye ve şehirlerde mükerrer olarak verilmiştir.



İran’da Türkçe resmi dil olmadığı için aynı kelimenin hem düzgün yazılışında (transkripsiyon), hem de telâffuzunda farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıkların yüzlerce örneğini sunmak mümkündür. Bunun aşağıda çok sayıda örneği görülecektir. Azerbaycanda “Bulağ بلاغ ” olarak kullanılan bir kelimeyi, Horasan’da “Bulag/ Bulaq بلاق ” veya “Bulak بلاك ” şeklinde görebiliriz. Öte yandan “k ك”, “g ق” ve “sağır kef گ” değişikliklerine sıkça rastlamaktayız: Akbulağ/ Ağbulağ; Akçay/ Ağçay; Almalı/ Almalu/ Elmalı, Afşar/ Avşar/ Ovşar; Bahçacik/ Bahçecik/ Bağçacuq; Çiçekli/ Çiçeklu; Gedik/ Geduk; Balığlu/ Balıhlu; Gala/ Kale/ Kala, Soğuk/ Sovuk/ Sovug/ Soyug/ Sovuc; Akdaş/ Ağdaş/ Agdaş, Armut/ Emrut …
A

Abdal: 1.Garadaş/ Tekap dağı. 2.Engurân nahiyesi/ Zencan-Kırh-bulağ dağı.

Arbat-dağ: Guruçay nahiyesi/ Heştrud.

Acdabatan: Firuzkûh nahiyesi/ Hoy.

Acem-dağ: Sencebe nahiyesi/ Halhal-Batı Elburz.

Acıçay: 1.Karacadağ ve Arasbaran dağı/ Savalan-Culfa bölümü. 2.Garadaş/ Tekap dağı. 3.Acıçay/ Gurve ilçesi/ Senendec ili.

Acırlu-çay: Garadaş/ Tekap dağı.

Afşariye: Kazvin.

Afşerd: AraBaran dağ silsilesi.

Aga-beg: Tekab.

Aga-bulağ: Haregân/ Save.

Ag-Künbed: Doğu Azerbaycan.

Agtepe: Eski adı Dağlık Vilayet olan Kürdistan Bölge Valiliği yerleşim birimlerinden. Türkçe olduğu gerekçesiyle 1937 yılında adı “Sefidtepe” olarak değiştirilmiştir. (Hamid DebBağî)

Agundu-kemer: Findirisk/ Kümbed-i Kavus.

Ağacoğlu: AraBaran dağ silsilesi.

Ağbulaq: Kürdistan BV’de yerleşim birimi.

Ahır-dağ: Kesbayır ve Mane nahiyesi/ Bocnurd-Kuzey Horasan dağları.

Ahta: Tebriz.

Ahtaçı: 1.Kuzey Zagros. 2.Kürdistan BV’de yerleşim birimi.

Ahtacı-Garbi: Mahabad.

Akbaba: Çaybasar-Cenubi nahiyesi/ Maku.

Akbaş: Bozguş/ Doğu Azerbaycan.

Akbayır: Engurân nahiyesi/ Zencan-Garadaş/ Tekap dağı.

Akberze: Batı Azerbaycan.

Akbulağ/ Ağbulağ: 1.Zencan 2.Evoğlu nahiyesi/ Hoy 3.Savalan dağı.

Akca: Kürdistan BV’de yerleşim birimi.

Akçay/ Ağçay: 1.Doğu Azerbaycan. 2. Haregân/ Save. 3.Akçay. 4.Batı Azerbaycan.

Ak-çeşme: SerSefid/ Abade.

Akdağ: 1.Oryad nahiyesi/ Zencan. 2.Vesf-Aşıklu nahiyesi/ Hemedan. 3.Mezdigânçay nahiyesi/ Save. 4.Hoş-Rüstem nahiyesi/ Halhal. 5.Gani-beglu nahiyesi/ Zencan. 6.Çaldıran ilçesi. 7.AlemDar nahiyesi/ Merend. 8.Hacılar nahiyesi/ Hoy. 9.SiLahor-ulyâ/ Burucerd. 10.HenNa nahiyesi/ Semirum. 11.Pişhor nahiyesi/ Hemedan. 12.Kale-i Sebzî nahiyesi/ Kasr-ı Şirin. 13.Serd-rûd nahiyesi/ Hemedan. 14.Mehriban nahiyesi/ Hemedan. 15.Hudabendelu nahiyesi/ Hemedan. 16.GâGazan nahiyesi/ Kazvin. 17.SeCas-rûd nahiyesi/ Hudabende. 18.Alişah-Ovz nahiyesi/ Kerec. 19.Kızıl-Keçilu nahiyesi/ Zencan. 20.SencEbid nahiyesi/ Halhal. 21.Îrğân nahiyesi/ Serab. 22.Çahar-Oymak-Şumali nahiyesi/ Heştrud. 23.Enzel nahiyesi/ Urumiye. 24. Isfahan BV.’de 3.023 m yüksekliğe sahip dağ.

Ak-dalah: Serab.

Akdaş/ Ağdaş: 1.Şer’a nahiyesi/ Erak. 2.Çâdgân nahiyesi/ Feriden. 3.Erak 4.Mevâzı’-Han nahiyesi/ Eher-Sehend-Bozguş. 4.Hargân/ Save.

Ak-derbend: Gurve-Dercezîn nahiyesi/ Hemedan.

Akdere : Kırh-bulağ dağı.

Ak-dirgek: Atabay-Cenubi nahiyesi/ Kümbed-i Kavus.

Akaya: Oryad nahiyesi/ Zencan.

Akıllıce: Engurân nahiyesi/ Zencan.

Akkan-dağ: Kenar-buruj nahiyesi/ Salmas.

Ak-İmam: Hacıdağ/ Künbed-i Kavus.

Ak-Kala: Coğrafya Komisyonu oluşturulmadan önce, Türkçe olduğu gerekçesiyle kentin adı “Pehlevi-dej” yapılmıştır. (Hamid DebBağî)

Akkend: Batı Elburz.

Ak-kemer: 1.SerVilayet nahiyesi/ Nişabur. 2.Biçeranlu nahiyesi/ Kuçan-Kuzey Horasan.

Ak-koca: Kumrûd nahiyesi/ Kum.

Akkocadağı: Zencan.

Ak-Mezar: Merave-tepe nahiyesi/ Kümbed-i Kavus.

Aktaş: Karacadağ ve Arasbaran dağı/ Savalan-Culfa bölümü.

Akteftançay: Karacadağ ve Arasbaran dağı/ Savalan-Culfa bölümü.

Aktepe: 1.Sirvend nahiyesi/ Mervdeşt. 2.İzed-hast nahiyesi/ Abade. 3.Haregân/ Save.

Akurgan: Rudbar nahiyesi/ Kazvin.

Alacüce: Arasbaran dağ silsilesi.

Aladağ: 1.Kuzey Horasan dağları. 2.KüZar nahiyesi/ Erak. 3. Batı Azerbaycan.

Aladağ-pâin: Rahal nahiyesi/ Hoy.

Alalubel: Senendec ili.

Alamaludağ/ Almaludağ: Senendec ili.

Alançay: Savalan dağı.

Albulağ: Ferengî/ Negade.

AlemDar: Mişo(v)dağ.

Alibaşı: Karacadağ ve Arasbaran dağı/ Savalan-Culfa bölümü.

Ali-bulağı: Çaplık-Garbi nahiyesi/ Eligûderz.

Ali-Çoğan: İsfendigân nahiyesi/ Ciroft.

Allah-Hag: Doğu Azerbaycan.

Allahyâr: Eski adı Dağlık Vilayet olan Kürdistan Bölge Valiliği yerleşim birimlerinden. Türkçe olduğu gerekçesiyle 1937 yılında adı Hudayâr olarak değiştirilmiştir. (Hamid DebBağî)

Almalı: Padena-yı ulyâ/ Semirum.

Almalıca: Çahar-dânge nahiyesi/ Eglid. 3.043 m yüksekliğe sahip dağ/ Fars BV.

Almalu: 1.Gültepe nahiyesi/ Sakız. 2.Ahtacı-Garbi/ Mahabad. 3. Kırh-bulağ dağı.

Yüklə 9,25 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   68   69   70   71   72   73   74   75   ...   88




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə