Ebedi dönüş mitosu



Yüklə 3,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə28/51
tarix15.01.2023
ölçüsü3,73 Mb.
#98631
1   ...   24   25   26   27   28   29   30   31   ...   51
0963-Ebedi Donush Mitosu-Mircea Eliade-chev-Umit Altugh-1976-187s

KOZMİK DEVRELER VE TARİH
Tarihin çeşitli arkaik medeniyetler çerçevesinde kazan­
dığı anlam, hiç bir yerde, bir önceki bölümde geçerken söz etti­
ğimiz büyük kozmik devreler teorilerinde olduğu kadar belir­
gin değildir. Bu teorilere dönmemiz gerekiyor, zira iki ayn 
yöneliş, ilk olarak burada tanımlanmaktadır: birisi gelenek­
sel, tüm ilkel kültürlerde (berrak biçimde formüle edilmese 
bile) bulunan, periyodik olarak ad infinitum yeniden doğan 
devresel zaman anlayışı; diğeriyse, modem, (kendisi devresel 
olmakla birlikte) iki zaman-dışı kendilik arasındaki bir par­
ça olan sonlu zaman anlayışı.
Hemen hemen tüm "Büyük Zaman" teorileri ardışık çağlar 
mitosu ile bağlantılıdır, burada "altın çağ" daima devrenin 
başlangıcında, paradigmatik illud tempus'un yakınında yer 
almaktadır. İki öğretide -devresel zaman ve sınırlı devresel 
zaman öğretileri- bu altın çağ yeniden canlandırılabilir; 
başka bir deyişle, ilk öğretide sonsuz kez, ikinci öğretide ise 
sadece bir kere tekrarlanabilir. Bu olguları, ne kadar önemli 
olsalar da, sadece kendi başlarına ilgimizi çektiği için değil 
her iki öğreti açısından tarihin anlamım açıklamak için zik­
rediyoruz. Hint geleneği ile başlayacağız, zira ebedi dönüş
112


mitosu en cüretli formülasyona burada kavuşmuştur. Evrenin 
periyodik yıkımı ve yaratılışı inancı A tharva-V eda (X, 30- 
40)'da görülmektedir. Benzer fikirlerin (evrensel yanma, Rag- 
narok, ardından yeni bir yaratılış) Cermen geleneğinde de sür­
mesi mitosun Hind-Aryan yapısını doğrulamaktadır ki bu bir 
önceki bölümde incelenen arketipin çok sayıda varyan-tından 
biri olarak görülebilir. (Cermen mitolojisi üzerindeki olası 
Doğu etkileri Ragnarok mitosunun otantikliğini ve yerliliğini 
ortadan kaldırmaz. Üstelik, Hind-Aryanların, ortak tarih- 
öncelerinden itibaren tüm ilkellerce benimsenen zaman anla­
yışını neden paylaşmadıkları da. açıklanamaz bu durumda).
Hint spekülasyonu ise kozmik yaratılış ve yıkımların pe­
riyodikliğini belirleyen ritmleri büyütmekte ve düzene koy­
maktadır. Devrenin en küçük ölçü birimi yuga, "çağ"dır. Bir 
yugadan
önce şafak "sonra" da "alacakaranlık" gelir ve bun­
lar çağları birbirine bağlar. Tam bir devre, ya da' M ahayuga 
eşit olmayan uzunlukta, en uzunu devrenin başlangıcında, en 
kısasıysa sonunda beliren dört çağdan oluşmuştur. Böylece ilk 
çağ, Krta Yuga 4.000 yıl sürer, buna 4.000 yıl şafak ve bir o ka­
dar da alacakaranlık yılları eklenir, ardından 3.000 yıllık 
Treta^Yuga,
2.000 yıllık Dvapara Yuga ve 1.000 yıllık K ali 
Yuga
gelir (elbette, her birine teîcabül eden şafak ve alacaka­
ranlık süreleri de vardır). Dolayısıyla, bir Mahayuga 12.000 
yıl sürer (M am ı, I, 69 ve devamı; M ahabharata, III, 12, 926). 
Her yeni yugamn süresindeki azalışa insani düzlemde yaşam 
süresindeki bir azalma ve bununla birlikte ahlaki yozlaşma 
ve zeka düşüşü tekabül eder. Her düzlemdeki -biyolojik, zi­
hinsel, etik, toplumsal, v b .- bu sürekli dekadans Purana me­
tinlerinde özellikle vurgulanmaktadır (bkz. örneğin Vayu Pu­
ran a,
I, 8; Vişnu Purana, VI, 3). Bir yuga dan diğerine geçiş, 
görmüş olduğumuz gibi, bir alacakaranlık döneminde olur ve 
her yuga bir karanlık evreyle son bulduğundan bu yuganın ken­
disinde bir düşüşe işaret eder. Devrenin sonu, yani dördüncü ve 
son yuga yaklaştıkça karanlık derinleşir. Bugün içinde bulun­
duğumuz Kali Yuga "karanlık çağı" olarak görülmektedir.
113


Tüm devre bir "çözülme", Pralaya ile son bulur ve bu ikinci 
devrenin sonunda daha yoğun oTarak tekrarlanır (Mahaprci­

Yüklə 3,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   24   25   26   27   28   29   30   31   ...   51




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə