Ebedi dönüş mitosu



Yüklə 3,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə24/51
tarix15.01.2023
ölçüsü3,73 Mb.
#98631
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   51
0963-Ebedi Donush Mitosu-Mircea Eliade-chev-Umit Altugh-1976-187s

rih Felsefesi Üzerine Dersler
yapıtının başında. İlkeller ken­
dilerini her zaman masum hissetmemişler, fakat hatalarını 
periyodik olarak itiraf ederek masumiyet haline dönmeye ça­
lışmışlardır. Bu arınma eğiliminde hayvansılığın yitik cen­
netine yönelik bir nostalji görebilir miyiz? Ya da, ilkelin "bel­
lek” sahibi olmama, zamanı kaydetmeme ye ona kendi varo­
luşunun bir boyutu olarak katlanmakla yetinip "içselleş­
tirmeme", bilince dönüştürmeme arzusunda "ontik” olana du­
yulan açlığı, olma, jestlerini sürekli tekrarladığı arketipik 
varlıklar tarzmda olma arzusunu görebilir miyiz?
Bu problem birincil önemdedir ve bir kaç satırda tartış­
mamız kesinlikle mümkün değil. Ama, ilkeller arasında yitik 
cennet nostaljisinin "hayvanlık cenneti"ni yeniden kurma gibi 
bir arzuya yer vermediğine inanmak için yeterince sebep var. 
Bilakis, "cennet"in mitsel anılarına ilişkin bildiğimiz her şey 
"düşmüş insan"m şimdiki halinde gerçekleşmesi ebediyen 
mümkün olmayan bir bolluk ve güzelliği yaşayan ideal bir in­
sanlık imgesi çıkıyor karşımıza. Gerçekten, bir çok halkın mi­
tosları insanların ölümü, külfeti, acıyı bilmediği, bol miktar­
da yiyeceğe kolayca sahip olduğu çok eski bir çağa imada 
bulunmaktadır. In illo tempore, tanrılar yeryüzüne iniyor ve 
insanların arasına karışıyorlardı; insanlar da kolaylıkla gö­
ğe çıkabiliyordu. Bir ritüel hatanın sonûcunda gökle yer ara­
sındaki iletişim kesilmiş ve tanrılar göğün en yüksek yerle­
rine çekilmişlerdir. O zamandan beri insanlar yiyecek bulmak 
için çalışmak zorunda kalmış ve ölümsüzlüğü yitirmişlerdir.
Dolayısıyla, geleneksel toplum insanın tarihi reddetme ve 
kendisini arketiplerin sayısı belirsiz tekrarıyla sınırlama ar­
zusu gerçeğe duyduğu açlık ve kendisini dindışı varoluşun an­
lamsızlığı altında ezilmeye terkederek kendini "yitirmek­
ten" korkmasına bağlanabilir.
İlkelin "gerçeklik"i ifade etmekte kullandığı formül ve 
imgelerin bizlere çocukça ve saçma görünmesi pek önemli de­
93


ğil. Açıklayıcı olan ilkel davranışın derin anlamıdır; bu dav­
ranışı belirleyen "gerçek dışılıklar"m dindışı dünyasına kar­
şı bir mutlak gerçekliğe duyulan inançtır; son tahlilde, bu 
"gerçek dışılıklar" bir "dünya" oluşturmaz, kelimenin tam an­
lamıyla par excellence "gerçek dışı" yaratılmamış, varolm a­
yandır bu: boşluktur.
O halde, bir arkaik ontolojiden söz etmekte haklıyız ve 
ancak bu ontolojiyi dikkate alarak ilkel dünyadaki en aşırı 
davranışı bile çınlayabiliriz -v e dolayısıylya küçümseyip bir 
kenara atmayız; gerçekte, bu davranış varlık ile bağlantıyı 
, kaybetmemek için sürdürülen umutsuzca bir çabaya tekabül et­
mektedir.
94



Yüklə 3,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   51




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə