Eti maden maden terimleri SÖZLÜĞÜ muammer öcal*, GÜltekin güNGÖR ve mahmut şÜKRÜ GÖK



Yüklə 2,68 Mb.
səhifə38/48
tarix25.06.2018
ölçüsü2,68 Mb.
#51300
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   48

SİKLON YAKICILAR, Su ile soğutulmuş yatay bir silindir şeklinde (—> Şekil) olan, su soğutmalı yüzeyleri refrakter malzeme ile kaplı, mm mertebesinde kırılmış kömürle beslenen bir yakıcı türü. Siklon yakıcılara verilecek kömür 1450°C sıcaklıktaki kül viskozitesinin 250 Poise veya daha düşük; demir, pirit içeriklerinin düşük olması gerekir. Bu sistemler uçucu kül tutma konusundaki esnekliği ve kırma-öğütme giderleri açısından, toz kömür yakan diğer yakıcılara karşı üstünlük sağlarlar. Bu sistemlerin boyutları da göreceli olarak daha küçüktür.

SİLEKS, Amorf, yoğun, sedefsel kırılışlı kalsedon. Rengi sincabi, sarı, esmer, beyaz veya karadır. Ekseriya tortul kayaçlar arasında (kretase, neojen) boynuza benzeyen sıralanmış bir tarzda bulunur.Bu türüne boynuz taşı denir. Bunlar sular içinde erimiş silis haline giren sünger ve diyatome gibi organik artıkların kayaçlar arasında topaklar halinde birleşmesinden meydana gelir.

Vurmakla ince uzun ve keskin bir şekilde kırılan, çakmakla ateş çıkaran sincabi renkli silekslere çakmaktaşı, sileksin kara renklisine ftanit, silisli suların etkisi ile taş halini almış ağaç kütüklerine de silisli ağaç denir.



SİLİKON BRONZU, İçerisinde % 95-96 bakır, % 4-5 kalay ve iz elementi olarak silikon bulunan bakır alaşımı. Silikon bronzu telgraf ve telefon teli imalinde kullanılır.

SİLİKON ÇELİĞİ, % 2,75-3 Si ihtiva eden çelik. Çeliğin bünyesine Si olarak girer. Elektrik direnci fazla bir çeliktir.

SİLİNDİRİK ELEK , —> Konik elek.

SİLME KAPASİTE, Bir kamyonun doldurma hacmini gösteren, yan kapaklar üzerinden geçen bir düzlem ile kasa tabanı arasındaki boşluğun bir hacim birimi ile ifadesi. —> Havaleli kapasite.

SİLO, 1) Madenin nakil araçlarına sistemli bir şekilde verilmesi, sürekli bir çalışmanın sağlanması ve madenin stoklanması için kurulan kapalı depolama tesisleri. 2) Depo. 3) Bunker.

SİLO KAPAK DÜZENLERİ, Yeraltı yükleme yerlerinde siloya doldurulan madenin ocak arabalarına kontrollü olarak doldurulmasını sağlayan düzen. Silo kapaklarının kumanda yöntemi değişik türde yapılabilir. Bunlardan başlıcaları (a) Basınçlı hava ile çalışan ve alttan kapatılan, (b) Basınçlı hava ile çalışan ve üstten kapatılan, (c) Desansör altlarında kullanılan ve basınçlı hava ile ön taraftan kapatılan (—> Şekil) kapaklardır. Sözkonusu kapaklar; basınçlı, havalı pistonlar yerine elektro hidrolik pistonlar kullanılarak da çalıştırılabilir.

SİMETRİ DÜZLEMİ, Mineralojide kristalli iki simetrik kısma ayıran düzlem. —> Kristal.

SİMETRİ EKSENİ, Mineralojide, kristallerin içinden geçtiği varsayılan eksen. Kristal bu eksen etrafında 360½’nin tam küsurları kadar (90½-60½ gibi) döndürülecek olursa kristalin iki veya daha fazla açısı ile kenar veya yüzeyleri birbirlerine tamamiyle uyumlu olur. —> Kristal.

SİMETRİ MERKEZİ, Mineralojide kristalin aynı özellikleri taşıyan karşılıklı noktaları birleştiren doğru parçalarının kesişme noktası. Simetri merkezi kristalin geometrik merkez noktası olabilmekle beraber geometrik merkez daima simetri merkezi değildir. —> Kristal.

SİMPSON FORMÜLÜ, Daha ziyade toprak yığını ve kanal gibi hacimlerin hesaplanmasında kullanılan formül. Kitle hesaplarının yapılabilmesi için kitlenin oluşturduğu hacmin birbirine paralel kesitleri çıkartılır. İlk ve son kesit alanlarının birbirine olan büyüklüğü çok farklı olduğu durumlarda Simpson formülü tercih edilir. Bu usül gayri muntazam bir arazi parçası alanının hesaplanmasında da kullanılır.

SİNCAP KAFESLİ MOTOR, Yuvarlak bir çelik çekirdek üzerine sıkıca oturtulan ve ankoşlar içinde kalan bakır veya alüminyum çubukların oluşturduğu asenkron motoru rotorunu haiz elektrik motoru. Çubukların her iki ucu da yüksek iletkenliği olan kalın bir halkaya kaynak yapılmıştır. Bu bileşik yapıya “ sincap kafesi “ böyle bir rotoru olan motora da “ sincap kafesli asenkron motor “ denir.—> Senkron motor.

SİNGENETİK MADEN YATAĞI, 1) Kendini çevreleyen kayaçla birlikte teşekkül etmiş olan maden yatağı (kömür oluşumu). 2) Magmanın terkibinden ayrılarak magma ile birlikte teşekkül etmiş maden yatağı.

SİNTER, 1) Soğuk veya sıcak su kaynaklarında kimyasal sedimanların yataklanması. Misal olarak silisli sinterlere geyserit ve fluorit, kalkerli sinterlere kireçtaşı, tüf, traverten ve oniks mermerler gösterilebilir. 2) Maden tozlarının ısı etkisine maruz bırakılması.

SİNTER DOLOMİT, —> Dolomit.

SİNTERLEME, 1) Sıcaklık etkisi altında ince tanelerin biraraya gelerek aglomerasyonunu sağlama (ergimeden birbirine bağlanması) işlemi. 2) Yüksek sıcaklıkta CO2’nin uçurulması.

SİNTER MANYEZİT, 1)1000½C civarında ısıtıldığı zaman bünyesindeki CO2’i tamamen kaybeden ve MgO haline dönüşen, kalsine manyezitin sıcaklığının 1700½C’a çıkarılması ve bir süre bu sıcaklıkta pişmeye devam edilmesi suretiyle, elde edilen ürün. 1700½C’da sağlam yapılı kübik “Periklas” kristallerine dönüşen bu ürün, neme karşı dayanıklı ve refrakter malzemenin ana unsurudur. 2) Yanmış manyezit.

SİNTER SERAMİKLER, —> Geçirimsiz seramik ürünler.

SİNÜS ALAN HESABI, Taşınmazların alan hesabında kullanılan yöntem. Arazi parçalarının üçgenlere ayrılmasından sonra, bir kenarı ve o kenara bağlı iki açısı ölçülmüş ise üçgenin alanının iki katı (2F) Sinüs teoremi kullanılarak hesaplanır.

a2.Sin B.Sin C b2.Sin A.Sin C

2F = ––––––––––––––– = ––––––––––––––– =

Sin (B+C) Sin (A+C)

c2 Sin A . Sin B

= –––––––––––––––

Sin (A+B)

Formülde a,b ve c üçgen kenarları, A,B ve C de açılarıdır.



SİRAYETLE ATEŞLEME, Zamanın çok kısıtlı olması ve usulüne uygun bir ateşleme yapılmasına imkan olmayan hallerde birçok ayrı patlayıcı madde gruplarına kapsül takılıp, belirli aralıklarla (50-100 cm) yerleştirilip bunlardan birinin ateşlenmesi ile diğerlerinin de patlamasının sağlanması. Sirayetle ateşlemede patlayıcı maddeye yerleştirilmiş kapsüllerin açık ağızları ilk patlatma yapılacak patlayıcı maddeye yöneltilir. —> Ateşleme.

SİREN, —> Canavar düdüğü.

SİS, Maddenin gaz halden sıvı hale geçmesi veya suda çözülmesi veya pülverizasyon, köpürme ve sıçrama gibi nedenlerle mekaniksel olarak dağıtılması sırasında havada meydana gelen damlacıklar.

SİS FİSKETESİ, Ateşlemeden sonra savrulan tozun çöktürülmesi için sis zonu teşkilinde kullanılan ve basınçlı hava yardımıyla oluşturulan düzenin su püskürtme elemanı.

SİSMİK ARAMA METODU, Yapay bir infilakle yaratılan elastik titreşimlerin arz kabuğunu teşkil eden farklı formasyonlar içinde farklı hızla yayılmalarının ölçülmesi suretiyle formasyonun tanınmasına yarayan jeofizik maden arama metodu (refraksiyon-kırılma sismiği). Sun’i olarak yaratılan elastik titreşimler ayrıca farklı elastik özelliğe sahip formasyon-ların sınır yüzeylerinden yansıyarak (reflek-siyon-yansıma sismiği) ayna prensiplerine göre geri dönerler; böylece formasyonun yeryüzünden derinliği ve konumu saptanmış olur.

SİSMOGRAF, 1) Zelzele veya herhangi bir etki ile yerin titreşimini ölçen ve kaydeden cihaz. 2) Depremyazar. 3) Sismik ölçü alımında özel yazıcı cihazlarla kaydedilen ve sonraki değerlen-dirmelere esas olan titreşim grafiği.

SİSMOLOJİ, —> Deprem bilim.

SİSMOMETRE , 1) Sismik uyarıları alarak tesbit eden aygıt. 2) Dedektör.

SİSTEM, Seriden daha kapsamlı stratigrafik birim.

SİSTEMATİK TOPUK VE AYKIRI AÇIKAYAK İŞLETME METODU, Düz veya az yatımlı, sabit tenörlü, rezervi fazla, tavan taşı ve cevheri sağlam maden yataklarında tatbik edilen, muntazam bacalar sürülerek bunları belirli aralıklarla birleştirmek suretiyle, geometrik şekilde topuklar bırakmak esasına dayanan, tahkimat kullanılmayan yeraltı (üretim) işletme metodu. Bu usülde topuklar terk edilecekse sürülen aykırılar topuğa nazaran daha geniş; topuklar alınacaksa baca ve aykırılar topuğa nazaran daha dar olarak sürülür. Sistematik topuk ve aykırı açıkayak metodu, geniş ve muntazam maden yataklarında bilhassa iyi netice verdiğinden kömür madenciliğinde de uygulanabilir.

SİTRİN, —> Kuars.

SİVRİÇ, 1) Demir veya çelikten imal edilmiş 2-2,5 m uzunluğunda bir çubuk olup, ateşlemeden sonra yere düşmeyip askıda kalan parçaları (kavlakları) veya emniyet bakımından tavan kontrolunda tesbit edilen kavlakları düşürmeye ve direkdibi açmaya yarayan gereç. 2) Süngü. 3) Küskü (bir ucu sivri, bir ucu yassı). Çatal küskü (bir ucu sivri, bir ucu çatallı). 4) Manivela.

SİVRİ VARYOZ, —> Varyoz.

SİYAH BAKIR, Arıtılmamış bakır.

SİYANİD PROSESİ, Altının ince kırılmış cevher, konsantre ve artıktan; seyreltilmiş potasyum siyanid vasıtası ile elde edilmesi metodu. Bu proseste altın, eriyikte çözülür ve üst kısımda metalik çinko veya diğer metaller toplanır.

SİYANÜR, Canlıların yaşaması için elzem maddeler olan, karbon ve azot’un birleşmesi sonucu ortaya çıkan,bir değerli siyanür grubu (CN) içeren kimyasal bileşiklerin ortak adı. (Na CN) gibi inorganik siyanürlerde bu grup eksi yüklü siyanür halinde bulunur. Hidrosiyanik asidin tuzları olarak kabul edilen bu bileşikler çok zehirlidir.

Çoğunlukla nitriller olarak bilinen organik siyanürlerde ise; siyanür grubu, örneğin metil siyanürdeki (asetonitril) metil (CH3) gibi karbon içeren bir gruba ortaklaşım bağıyla bağlıdır. Kimyasal bileşimi CN olarak tanınan bu kimyasal, kontrolsuz koşullarda, özellikle asidik ortamlarda, sudaki hidrojen ile birleşirse yüksek dozlarda vücuda solunum yolu ile alındığında çok zehirli özellik gösteren siyanojen (HCN) gazı oluşturur. Siyanür kimyasalları altın ve gümüş üretiminin yanısıra sanayide özellikle metal kaplamacılık ve kuyumculukta yüzey temizleme ve değerli metalleri tutmakta kullanılmaktadır. Siyanür tuzları (genellikle potasyum sodyum siyanür KCN, Na CN) uygun kimyasal denetimler altında atölyelerde dahi kullanılmaktadır. Sulu ortamlarda bulunan siyanürlü bileşikler, suyun alkaliliği kireçle yükseltildiğinde, herhangi bir sorun yaratmamaktadır. —> Siyanür, Siyanür liçi, Liç, Liçing.

Her konsantrasyondaki siyanür güneş ışığı altında veya toprakta kısa sürede kendini oluşturan karbon ve azot bileşenlerine bozulabilmektedir.

SİYANÜR BOZUNDURMA PROSESLERİ, Altın’ı cevherden çözümleyerek almak için aracı kimyasal madde olarak kullanılan ve atık su içine serbest veya demir, çinko ve bakır tuzu olarak geçen siyanürün daha sonra arıtma prosesleri kullanılarak bozundurulması veya çözülmeyen duraylı bileşikler oluşturmak suretiyle zararsız hale getirilmesi işlemleri.

Bu prosesler de;

- Hidrojen Peroksit Prosesi,— —> Şekil.

- INCO (SO2+Hava) Prosesi, —> Şekil.

- Alkali Klorlama Prosesi,

-          Asitleme ve Siyanür,

- Biyolojik Ayırma Prosesi

şeklinde proseslerdir.

Siyanür arıtma proseslerinin amacı siyanür (CN) bileşiklerindeki karbon ve azot arasındaki kimyasal bağı bozmak veya siyanür anyonunu çok duraylı bir bileşik yapacak şekilde metallere bağlamaktır. Dünyadaki altın madenlerinde bu arıtma prosesleri, cevher mineralojisine bağlı olarak, birbirini takip edecek şekilde beraberce de kullanılmakta olup atık su içindeki siyanür konsantrasyonu 1ppm (milyonda bir) ‘in altındaki düzeylere indirebilmektedir. —> Siyanür liç’i altın üretimi. Ayrıca maden işletmesi atıklarındaki siyanürü geri kazanmak için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bunlardan sadece asitleştirme /buharlaştırma/nötürleştirme (AVR) tesis çapında kullanıma sahiptir.

SİYANÜR LİÇİ, Düşük tenörlü altın ve gümüş cevherlerinin içinde gözle görülemeyecek kadar çok ince taneli bir şekilde bulunan altın ve gümüşün siyanürle çözümlenmesi prosesi.

Siyanür liçi ile cevherlerden altın ve gümüşün kazanılması, yüzyılı aşan bir süreden beri uygulanmaktadır. Bunun nedeni siyanür prosesinin kimyasal mekanizmasının iyi bilinmesi, çok ince taneli ve fakir cevherlere bile yüksek verimle uygulanabilmesidir.

Bununla birlikte siyanürün zehirli bir madde olması ve düşük çözündürme hızına sahip bulunması alternatif çözücülerin araştırılmasına sebep olmuştur. Bunlardan “Tiyoüre” CS (NH2)2 gerek hızlı liç yeteneği göstermesi ve gerekse zehirsiz bir madde olmasından dolayı “ Tiyoüre liçi“ yapmak suretiyle düşük tenörlü altın ve gümüş cevherlerinden altın ve gümüş elde etme imkânı üzerinde de çalışmalar yapılmaktadır. —> Liç, Liçing, Blok çözelti yöntemi. Siyanür.

SİYANÜR LİÇİ VE ALTIN ÜRETİMİ, Oksijenli bazik ortamda (PH 10 ile 11 arası) 2Au+4CN+ 1/2 O2+H2O —> 2 Au (CN)-2+2OH- reaksiyonu vasitasıyla çok ince taneli öğütülmüş cevherde altının sıvı faza geçirilmesi işlemi.

Yukarıdaki temel reaksiyon değişmemekle beraber siyanürleme yoluyla altın ve gümüş üretiminde yığın liçi, havuz liçi ve karıştırma liç’i proseslerinden biri kullanılır.

Cevherlerdeki altını çözümlendirmek sıvı faza geçirmek için kullanılan siyanür tuzu genelde Na CN veya KCN olmaktadır. Siyanürle çözeltiye alınan altın, çinko ile çöktürme (Merril-Crowe Yöntemi) veya aktif karbonla absorblama (Carbon in Leach, Carbon-ın-Pulp) gibi yöntemlerle siyanürden ayrılarak kazanılmaktadır.

Altın madenciliğinde 1880’li yıllarda Avusturalyada geliştirilmiş bu yöntemle halen dünyadaki altın üretiminin % 80’inden fazlası gerçekleştirilmektedir.

—> Siyanür liçi, Siyanürleme işlemi, Siyanür, Siyanür bozundurma prosesleri, Liç, Liçing.

SİYANÜRLEME, —> Siyanid prosesi.

SİYANÜRLEME İŞLEMİ, Gümüş ve altın elde etmede, bunların cevherlerinin seyreltik sodyum siyanür veya potasyum siyanür çözeltisinde çözündürülmesi işlemi. Bu işleme MACARTUR-FORREST YÖNTEMİ de denir. Yöntem 1887 yılında İskoç kimyacılar John S. Mac ARTUR ile Robert W. ve William Forrest tarafından geliştirilmiştir.

İşlem üç aşamada oluşur. Önce ince öğütülmüş cevher siyanür çözeltisi ile temasa geçirilir, ardından katılar çözeltiden ayrılır ve son olarak da değerli metaller çinko tozu ile çöktürme yoluyla çözeltiden ayrılır.—> Siyanür liçi.



SİYANÜRLEME İLE GÜMÜŞ ÜRETİMİ, Cevherden doğrudan doğruya gümüş elde edilmesi için uygulanan en önemli yöntem. Ocaktan gelen cevher, boyut küçültme işlemlerinden sonra, liç tanklarına gönderilir ve içinde % 30 katı bulunan pulpa NaCN çözeltisi verilerek siyanürleme başlatılır. 48-78 saat kadar sonra Ag-mineralleri (CN) ile reaksiyona girerler ve gümüş iyonik halde sıvıya geçer. Ters akımlı dekantasyon sistemi ile tikinerlerde, gümüş yıkanır ve yıkanmış katı, atık barajına depolanmak üzere gönderilirken; tikiner üst taşıntısı, filtre edilip berraklaştırılır, hava alma kulelerinde oksijeni alınır, çinko tozu ile sementasyon işlemi gerçekleştirilir ve pres filtrelerde gümüş konsantre keki elde edilir. Konsantre içindeki gümüş % 50-80 civarındadır. Konsantre keki ergitme ve rafinasyon işlemleri için izabehaneye ve elektrolize gönderilir.

SK, —> Seger piramitleri (seger kegel).

SKARN, İsveç dilinde akan ışık hüzmesi anlamına gelen bir madencilik terimi. Tremolit, diyopsit, vollastonit gibi elyafımsı-çubuğumsu olanlarına ilaveten granat, vezüviyan, epidot vb. mineraller ihtiva eden kayaç. İçinde cevher mineralleri olarak hematit, manyetit, molibdenglanz ve çeşitli sülfitler bulunur. Bunun gibi kalkerli silikat kayaçları (sıcaklık yükselmesi ve magmatik-pnömatilitik faz uzantılarının kalkerlere, marnlara ve dolomite etkisiyle) kontakt maden yataklarında oluşur.

SKARN MİERALLER, —> Skarn.

SKİP, İhraç kuyusunda cevher veya taş taşımada kullanılan ve malzemenin içine doldurulup taşındığı özel kova.

SKİP NAKLİYATI, Maden veya kayacın dökme olarak dik ve yarı dik kuyulardan skip denilen kova veya kafeslerle taşınması.

SKREYPER, 1) Bir vincin halatlarına bağlı olarak çalışan ve kazılmış malzemeyi sıyırarak yüklenecek yere çeken tertibat. Bunlar çift tanburlu tek makara veya üç tanburlu ve çift makaralı sistem olarak çalıştırılır. 2) Zemini karnındaki bıçakla kendi kendine sıyıran, yükleyen, taşıyan ve boşaltma yerinde de bıçak ağzını yukarıya çekmek suretiyle bir ağız teşkil ederek haznesindeki malzemeyi kendiliğinden boşaltan ağır iş makinası. Sert zeminlerde genellikle arkasında itici olarak bir dozer kullanılır. Kayalık zeminde çalışmaz veya sadece kazılmış malzemeyi taşır. 3) Küreyici.

SLARİ, 1) Amonyum nitrat ile karbon karışımının neme karşı hassasiyetini azaltmak için geliştirilmiş olan patlayıcı madde. Slari AN ile trinitrotoluol’un su içerisinde çamurlaştırıl-masından meydana gelir ve bu da keza mazotla karıştırılır. 2) Çamur ve ince çamur. —> Hidrojel.

SLEYT KÜKÜRT, Özel patent ile hazırlanmış olan ve aktarmalarda tozlaşmayan bir tür parça kükürt. —> Pelet kükürt.

SLURRY,—> Hidrojel, Slari.

SODA, 1) Sodyumun karbonatı (Na2 CO3). Mısırdaki soda göllerinin kıyılarında kristalize durumda bulunan sodaya —> Trona, Venezuela’da da Urao denmektedir. Renksiz olan soda kristali (Na2 Co3) suda çözünür. 2) Hidrat (Na2 CO3. IO H2O) büyük, saydam kristaller şeklindedir ve sıcaklıkla değişen, suda çözünürlük özelliği vardır; piyasada çamaşır sodası adını alır. Soda 18. asırda. —> Leblanc metoduyla yani sofra tuzunun sülfürik asitte ısıtılıp buradan elde edilen sodyum sulfatın kömür ve kalsiyum karbonatla pişirilmesi suretiyle döner fırında elde edilmiştir.—> Kalsinasyon olarak adlandırılan bu uygulama, kimya sanayiinin temelini oluşturmuştur. Daha sonra daha ekonomik bir üretim sağlayan Solvay metoduna geçilmiştir. Soda emay, temizlik, boya, ve ağartma işlerinde; cam, sabun ve sodyum tuzlarının imâlinde kullanılır. 3) Soda suyunun kısaltılmışı; su, şeker, bazı doğal bitkisel aromatik madde özütlerinin karıştırılmasıyla elde edilen içit. 4) Maden suyuna sodyum bikarbonat veya karbondioksit katılarak elde edilen ve susuzluğu gidermenin yanında hazmı da kolaylaştıran içme suyu veya maden suyu sodası.

SODA KÜLÜ, Kimyasal formülü Na2 CO3 olan; doğal olarak—>Trona cevherinden; sentetik olarak amonyak soda prosesi, solvay prosesi ve kireç soda prosesleri ile elde edilen, beyaz, kristalin, kuvvetli alkalin reaksiyonla higroskopik olan bir toz. Soda külü cam sanayiinde, çeşitli madde üretimi için kimya sanayiinde,deterjan sanayiinde, tekstil sanayiinde vb. kullanılır. Cam endüstrisi dünya soda külü tüketiminde yaklaşık % 46’lık bir pay alır. Bunu % 21 gibi bir oranla kimya sanayii takip eder. Cam üretiminde her 1 ton cam üretimi için yaklaşık 200 kg ağır soda külü tüketilir. Soda külü farklı iki yoğunlukta, —> Hafif soda külü ve, —> Ağır soda külü olarak satılır. Soda külü iki standarda göre pazarlanır. Bunlar a- ASTM (American Society for Testing and Materials) Designation D 458-74. b-BS (British Standard) 3674:1963 “Specification for Sodium Carbonate.“ ASTM’ye göre, Na2 CO3 oranı en az % 96,16 olmalıdır. BS’e göre soda külü içinde Na2O oranı % 57,25 den az, Fe2 O3 oranı %0,005 den fazla olmamalıdır.

SOFBİT, Yumuşak formasyon matkap ucu.

SOĞUK EMAY, Duyar tabakası bikromatlı gomalak’ın alkoldeki çözeltisi olan, soğuk maden üzerine şekil çıkartma usulü.

SOĞUK DÖKME DEMİR, —> Gri dökme demir.

SOĞUTMA KULESİ, Enerji santrallarında türbinden çıkan çürük buharın ve kompresörlerde sıkışan havanın soğutulması için kullanılan kondansörde ısınan suyun tekrar soğutularak devrettirilmesini sağlayan ve böylece bu gibi tesislerin soğutma suyu gereksinimini en aza indirmeye yarayan soğutma tesisi ünitesi.

SOĞUTMA SUYU, —> Soğutma kulesi.

SOĞUTMA TESİSİ, 1) Kumlu, sulu ve akıcı arazide kuyu kazmak için arazinin suyunu dondurmak suretiyle kuyu kazı imkanını sağlamak için kurulan tesis. 2) Derin ve sıcak ocaklarda ocağa verilen havayı soğutarak vermeye yarayan tesis. 3) Klima cihazı.

SOKMA, İstihsal edilebilecek olan maden formasyonu arasına girmiş, istenmeyen tabakalar veya formasyonlar.

SOKMA KAMA, —> Sürme kama.

SOLÜBİLİTE, 1) Birim miktar çözelti ya da çözücü (solvent) içinde belli sıcaklık ve basınçla çözülebilen madde miktarı. 2) Çözünürlük.

SOLÜSYON MADENCİLİĞİ, Tuz, soda, kükürt ve bazı kaolinlerin klasik metotlarla üretimi zorsa veya ekonomik değilse, maden yatağına kadar sondajla inip kuyuyu uygun şekilde borulamak, su vermek veya sulu bir seviyeden su almasını temin etmekle madenin erimesi sağlanarak basınçlı hava ile eriyiğin yeryüzüne çıkarılması suretiyle uygulanan üretim metodu.

SOLVAY YÖNTEMİ, Sentetik —> Soda külü üretim yöntmlerinden biri. Bu yöntemde hammadde olarak tuz ve kireç taşı kullanılır. Sodyum klorür çözeltisi (brine) amonyak ve CO2 ile doygunlaştırılarak amonyumbikarbonat elde edilir. Amonyum bikarbonat da tuz ile reaksiyona girerek sodyum bikarbonat (NaHCO3) ve amonyum klorür (NH4 Cl) üretilir. Sodyum bikarbonatın 177-218°C de kalsinasyonu ile —> Hafif Soda Külü elde edilir. Amonyum klorür içeren sıvı amonyağın geri kazanılması için kireç ile reaksiyona sokulur. Bu arada ara ürün olarak kalsiyum klorür elde edilir. —> Ağır Soda Külü üretimi hafif soda külü’nün sulandırılması ile sağlanır. Bunun sonucunda daha iri sodyum karbonat monohidrat kristalleri elde edilir. Kurutma işleminden sonra ağır soda üretilmiş olur. —> Soda Külü.

Solvay yönteminde 1 ton sentetik soda külü üretmek için; 2,8 ton buhar, 1,7 ton tuz, 1,4 ton kireçtaşı, 0,6 ton kömür (kazanlar için), 0,2 ton kömür (kurutucular için) gerekir. Solvay yönetiminin problemi, yüksek konsantrasyonlarda kalsiyum klorür ve sodyum klorür içeren atıkların oluşmasıdır.—> AC yöntemi.



SOMUN, Civatanın ucuna takılan, içine cıvatanın dişlerine uygun diş (yiv) açılmış başlık.

SONDAJ, Yeraltındaki formasyonları ve maden yatağını tanımak için yapılan delme işlemi. Bunun için özel sondaj makinaları kullanılır ve bunlarla yeraltından karot denilen numuneler veya medimanlar (yeraltındaki kayaların kıymık veya kırıntıları) yerüstüne çıkarılır.

SONDAJ AKIŞKANLARI, Sondaj talaşlarını ve kırıntılarını taşımak, matkabı soğutmak, deliğin göçmesini önlemek, formasyon basınçlarını kontrol etmek amacı ile kullanılan sondaj çamuru, su, hava veya köpük.

SONDAJ BORUSU, 1) —> Tij. 2) Sondaj muhafaza borusu.

SONDAJDA BASKI, —> Baskı kuvveti.

SONDAJ ÇAMURU, Su içine genellikle bentonit katılarak elde edilen yoğunluk, su kaybı, viskozite, jel kuvveti ve katı madde yüzdesi ile tanımlanan sondaj akışkanı. Diğer çamur yapıcıları atapulgit, sepiolit ve krizotil-asbesttir. Köpük, zayıf formasyonların ve düşük petrollü zonların sondajında kullanılır.

SONDAJ ÇİMENTOLAMASI, Sondaj kuyusuna indirilen koruma boruları ile delik kenarı arasındaki açıklığın doldurulup dizinin stabil hale getirilmesinde, su ve tuzlu su içeren formasyonların tıkanmasında, çamur kaçaklarının önlenmesinde ve sondaj deliği dibinin doldurulmasında kullanılan su ve çimento karışımı kullanılarak yapılan işlem.

SONDAJ DELME HIZI, Sondaj makinesi ile birim zamanda yapılan ilerleme (delme) miktarı. Bu hız (m/h) veya (m/gün) olarak ifade edilir. Ayrıca net ilerleme, ortalama net ilerleme, brüt ilerleme ve toplam ilerleme olarak tanımlanır.

(V) Sondaj delme hızı, (K) kayaç delinebilirlik katsayısı, (W) Matkaba verilen yük, (R) Matkap devir sayısı ve (d) kuyu çapı gibi faktörlere bağlı olarak

KxR0,5xW

V=–––––––––––– formülü ile de hesaplanabilir.

d


Yüklə 2,68 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   48




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə