Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi
193
sahiptir. Önemli olan, bilim insanının ortaya koyduğu hipotez
veya teorinin sınamaya açık olması, yanlışlanma imkânının
bulunmasıdır; bilimselliğin gerçek ölçütü budur. Yanlışlanan
teori, ya düzeltilir ya da bir kenara bırakılır. Başarılı bir bi-
limsel teori, apaçık şekilde ortaya konan, mümkün olan en
çok şekilde yanlışlanma imkânı tanıyan ve buna rağmen yan-
lışlanamayan teoridir. Deneme, yanılma ve düzeltme şeklinde
ilerleyen bilimsel araştırmalar daha sofistike olabilirler, ama
Popper’a göre nihai olarak doğrulama (tümevarım sorunu ne-
deniyle) mümkün değildir. Bilimsel önermelerin mutlak ola-
rak iki şartı yerine getirmesi gerekir; bunlardan birisi mantı-
ğın temel ilkelerinden ‘çelişmezlik koşulu’nu gözetmesi, diğeri
‘yanlışlanabilirlik koşulu’nu sağlamasıdır.
399
Popper, Darwin’in Evrim Teorisi’ne karşı özel bir ilgi duyu-
yordu. Herbert Spencer’ın hatırası için Oxford Üniversitesi’nde
düzenlenen ‘Evrim ve Bilgi Ağacı’ (Evolution and The Tree
of Knowledge
) isimli bir ders verdi. Popper’ın ilgisinin en
önemli sebebi ise, kendi ifadesine göre, bilimsel bilginin de-
neme ve yanılmayla ilerlediğine ilişkin bilim felsefesindeki
görüşünün; Darwin’in uyum sağlayamayan türlerin elendi-
ğine dair görüşüne benzerliğidir.
400
Popper’a göre önce te-
ori ortaya atılır, Darwin’e göre ise önce varyasyonlar oluşur;
Popper’da yanlışlamayla eleme olur, Darwin’de ise doğal se-
leksiyon elemeyi yapar.
Popper, ilk olarak ‘Tarihsiciliğin Sefaleti’ (The Poverty of
Historicism
) isimli eserinde, Evrim Teorisi ile ilgili epistemolo-
jik sorunları irdeler. Yeryüzünde hayatın veya insan toplumu-
nun evriminin, özel bir tarihi sürece karşılık geldiğini, ancak
bu sürecin betimlenme tarzının bir kanun değil, sadece tekil
399 Karl R. Popper, Bilimsel Araştırmanın Mantığı, s. 114-115.
400 Karl R. Popper, Darwinism as a Metaphisical Research Program, (ed: Michael
Ruse, ‘But is it Science’ içinde), Prometheus Books, New York (1996), s. 144.
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
194
bir tarihi önerme olduğunu söyler. Şu ya da bu şekilde for-
müle edilen bir kanunun, bilim tarafından ciddi bir biçimde ele
alınmadan önce yeni örneklerle test edilmesi gerektiğine dik-
kat çeker. Fakat Evrim Teorisi’nde sadece özel bir tarihsel dö-
nem ile sınırlı kalındığından; bir evrensel hipotezi test etmeyi
ve de bilim tarafından kabul edilebilir bir doğa yasası bulmayı
ümit edemeyeceğimiz sonucuna varır.
401
Popper, daha sonra bu
konuyu özel olarak ele aldığı makalesinde, Darwinizm’in test
edilemeyeceğini (yanlışlanamayacağını), bu yüzden bilimsel-
liğin kriterlerini karşılamadığını ve “metafizik bir araştırma
programı olduğunu” belirtir.
402
Popper, Mars’ta üç tür bakteri bulursak, Darwinizm’in yan-
lışlanıp yanlışlanamayacağını sorduğumuzda, cevabın ‘yan-
lışlanmayacağı’ olduğunu söyler; çünkü bu var olan türle-
rin, mutasyona uğramış evvelki türlerin adapte olmuş yegâne
formları olduğunu söyleyebiliriz. Aynı şeyi Mars’ta tek bir
tür bakteri de bulsak, herhangi bir başka sayıda bakteri veya
başka canlı organizma bulsak da söyleyebiliriz. Bu da bize,
Evrim Teorisi’nin, hiçbir şekilde yanlışlanamayacak ve hiç-
bir şeyi öngörmeyecek şekilde formüle edildiğini gösterir.
403
Bir teorinin bilimsel kriterlere uygunluğunu, mümkün oldu-
ğunca yanlışlanmaya açık bir şekilde iddialarını belirtmesine
ve öngörüde bulunarak kendisini tehlikeye atmasına bağlayan
Popper’ın yanlışlamacı yaklaşımın kriterlerini, Popper’ın be-
lirttiği gibi Evrim Teorisi’nin karşıladığı söylenemez.
404
Popper Evrim Teorisi’ne getirdiği eleştirilerinin bir kıs-
mını sonradan geri çekmiştir. Önceden Darwinizm’in, ‘du-
rumsal mantık’ (situational logic) uyguladığını söylemişti.
Darwinci yoruma göre, türlerin içinde çeşitliliğe yol açan bazı
401 Karl R. Popper, Tarihsiciliğin Sefaleti, s. 113.
402 Karl R. Popper, Darwinism as an Metaphysical Research Program, s. 144-145.
403 Karl R. Popper, Darwinism as an Metaphysical Research Program, s. 147.
404 Karl R. Popper, Bilimsel Araştırmanın Mantığı, s. 168-170.
Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi
195
değişiklikler (varyasyonlar) olur, bu varyasyonlardan bazısı do-
ğal seleksiyonla seçilir, bazıları yok olur. Bu yorum, türlerin
oluşumu için bir süreç tarifi yapar; fakat gözlemlediğimiz, bu
sürecin sonucudur. Söylenen “Çevreye uyum sağlayanın ya-
şadığıdır”, fakat “Yaşayan kim” diye sorarsak bu sorunun ce-
vabı da “Çevreye uyum sağlayan” şeklindedir. Popper, duruma
göre uygulanan bu mantığın bir totoloji olduğunu söylemişti.
405
Popper önceden bu tarzda bir totolojinin yanlışlanabilmesine
olanak olmadığını söylemişti. Sonra ise doğal seleksiyonla il-
gili açıklamaları totoloji olarak değerlendiren bu yaklaşımı-
nın hatalı olduğunu ifade etti. Gerçekten de doğal seleksiyo-
nun bazı türleri seçerken bazı türlerin yok olduğu çok açık
gözlenenen bir olgudur, bunda totoloji olarak değerlendirilebi-
lecek bir şey yoktur. Fakat asıl büyük soru, önceden belirtti-
ğim gibi, mutasyon ve doğal seleksiyon ikilisinin canlılardaki
görme, uçma, ışık üretme gibi özelliklerin oluşumunu açık-
layıp açıklamadığıdır. Doğal seleksiyonun bazı türleri seçer-
ken bazılarının yok olduğu çok iyi gözlenen bir olgu olmakla
beraber, bu husus gözlenememektedir. Popper’ın evrim hak-
kındaki söyledikleriyle ilgili yaptığı düzeltmeyi okuduğumda;
Popper’ın, Evrim Teorisi’nin yanlışlanabilirlik kriterini karşı-
lamadığıyla ve ‘metafizik bir araştırma programı olduğu’ ile
ilgili beyanında bir düzeltme yapmadığı kanaatine varıyorum.
Doğal seleksiyonun var olmasıyla Evrim Teorisi’nin belirttiği
şekilde canlıların tarihinin açıklanması arasındaki büyük farka
dikkat edilmelidir. Burada bilim felsefesi açısından önemli bir
husus ‘yanlışlanabilirlik’ kriterinin ne kadar geçerli olması
gerektiğidir. Aslında tarihsel olarak başarılı olan birçok teori
başlangıçta yanlışlanıyormuş gibi gözükmesine rağmen mu-
hafaza edilmesi sayesinde günümüze ulaşmıştır.
405 Karl R. Popper, Darwinism as an Metaphysical Research Program, s. 145.
Dostları ilə paylaş: |