Eylül 2016 İstanbul/Türkiye



Yüklə 4,91 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə50/238
tarix14.06.2018
ölçüsü4,91 Mb.
#48762
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   238

152  

Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî

Akılcı bir ruha sahip olduğu söylenir. Türbesi büyük saygı görmekte, kurban-

lar kesilmektedir. (Kalmırzaulı 1997: 49).



KARAŞAŞ ANA

Ahmet Yesevî’nin annesidir. Sayram’ın merkezinde türbesi vardır. Türbe-

nin 12. Yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir. Ancak yıllar içinde birkaç defa 

yıkılan bina tekrar tekrar restore edilmiştir. Türbenin en son XIX. yüzyılın 

ortalarında ve Bağımsızlıktan sonra da restore edildiği bilinmektedir. Bu yapı 

Asya ve Kazakistan şehirlerindeki eski inşaatlardan faydalınarak 27x27x5 öl-

çüsündeki dört köşeli pişirilmiş tuğlalardan yapılmıştır. Ayrıca binanın inşa-

asında tahta, toprak ve diğer doğal malzemelerden de yararlanmıştır. Binanın 

güney ve batı tarafında çember bulunur. Mükemmel işçiliği ve yüksek kalite 

inşası nedeniyle türbe iki asırdan beri bozulmadan iyi bir şekilde ayakta dur-

maktadır.  Ayrıntılı  ahşap  işlemeleri  ve  değerli  tahta  kesimleri  bozulmadan 

korunmuştur. Halkın anlattığı bir hikayeye göre; bu kümbetin tepesine kara 

saçlar toplanırmış daha sonrada toplanan bu saçlar yok olurmuş. 1996 yılında 

kümbet beyaz metalle kaplanmış, 1997 yılında ise kümbetin etrafı temizlen-

miş ve düzenlenmiştir.

Karaşaş Ana’nın gerçek ismi Ayşe Bibi’dir ve Sayram şeyhi Musa’nın kızı-

dır. Bilgili kadınlarındandır. Karaşaş Ana kardeşleri Ibrahim Hoca, Süleyman 

Hoca ve Selim Hoca Koca’nın yanına defnedilmiştir. (Berkinbayev 2000: 20-

21). Çocuklara sorumluluk, evli olmayan kadınlar ile evli hanımlar arasında 

birliği, beraberliği, çalışmayı, yalandan, dedikodudan uzak durmayı öğrettiği 

söylenmektedir. (Kalmırzaulı 1997: 49). Karaşaş ananın kocası Ibrahim Ata 

vefat ettiğinde o9ğlu Ahmet yedi yaşındaydı. (Mirhaldarov 1999: 7-9).



GAVHAR ANA

Ahmet Yesevî’nini ablasıdır. Asıl adı Gavhar Şahnaz’dır. Türbesi Türkistan 

yakınlarında, Şolakkorgan’dadır. Türbenin türbedarı da vardır. Gavhar Ana, 

kuyuların, suların iyesi olarak bilinir. Bölgede kadınların da koruyucu iyesi 

olarak kabul edilir. Hastalar şifa bulmak için onun türbesinin olduğu kuyudan 

su  içer.  Özellikle  kadınlar  bu  türbeye  daha  çok  ilgi  göstermektedir.  Kişiler 

kız  çocuk  istediklerinde  türbeye  gitmekte,  dilekte  bulunmaktadır.  Çocuğu 

olmayanlar veya olup da ölenler yine Gavhar Ana ürbesine gitmekte, adakta 

bulunmakta, kurban kesmektedir. Türbesi baht açıcı, huzr verici, dirlik sağ-



Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî 

 153


layıcı bir mekan olarak bilinmektedir. Oldukça kalabalık topluluk tarafından 

ziyaretgah olarak kullanılmaktadır. 



DOMALAK ANA

Ahmet Yesevî’nin birkaç göbek sonrası torunlarından olduğu söylenmek-

tedir. Asıl adı Nurila’dır. Kısa boylu, yuvarlak yüzlü olduğu için Domalak de-

nildiği rivayet edilmektedir. Kazaklardaki üç cüzden biri olan Ulu cüzün beyi 

Beydibek Ata ile evlenmiştir. Türbesi Çimkent ile Şayan arasında, Bala Bögen 

ırmağının yakınlarındadır. Sabırlı, dayanıklı, akıllı, samimi bir kişiliğe sahip 

olduğu rivayet edilmektedir. (Kalmırzaulı 1997: 31-32).

SAK ATA

Ahmet Yesevî’nin 6. kuşak atası Ishak Bap’ın oğlu olduğu rivayet edilir. 

Sak Ata, türbesi Konırat “Yetimler” boyunun yerleştiği Karagur nehrinin ya-

kasında, eski bir şehir olan Karagur’dadır. Türbede geceleri ışık yandığı söy-

lenir. Karagur nehri boyunda yerleşik olan halk, kıtlık olduğu yıllarda veya 

yağmurun yağmadığı zamanlarda Sak Ata türbesine gider dua eder. Kurban 

keser.inanışlara göre kalpten dua edenlerin dileği yerine gelir. Sak Ata türbe-

sinin etrafındaki ağaçlar “kutsal ağaç” sayılır. Bu ağaçlara bez bağlanır, dilek 

dilenir. Rivayetlere göre Ishak Bap Teriskey halkına Islamiyeti öğretmesi için 

Sak Ata’yı görevlendirmiştir. (Jaksımbetov 2000: 12-13).



SÜZİK ATA

Hoca Ahmet Yesevî’nin kızından doğan torunu olduğu ifade edilir. Tarihi 

kaynaklara göre (12. Yüzyıl) asıl adı Mustafakulı Koja’dır. Türbesi Sayram’da-

dır. Ahmet Yesevî’nin bu torununu severken “benim Süzik’im” diye çağırdığı 

anlatılır. Süzik; kaşını gözünü süzüp, edebini, terbiyesini muhafaza eden kişi 

demektir. Mustafakulu Koca’yı halk Süzik adıyla tanımaktadır. Süzik Ata da 

devrinin akıllı ve bilgili admlarındandır. Sayram’ın kuzeyindeki dağın etek-

lerine yapılan Süzik Ata türbesi, XII ve XVI. asırlarda dört köşeli pişirilmiş 

tuğladan yapılmıştır. Zaman geçtikçe bina bozulmuştur. Tarihi kaynaklar bu 

mezarda Sayrama giden yolların bulunduğunu yazmaktadır. Buranın genişliği 

5X5,5 m, yüksekliği 6,5 m’dir. (Berkinbayev 2000: 28).



154  

Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî



AHMETHAN HOCA 

Ahmet Yesevî’nin yakın akrabalarından olduğu rivayet edilir. Bekiş Ata’nın 

oğludur. Hoca Ata olarak da bilinir. Türbesi Sayram’dadır. Eski yapı zamanla 

bozulmuş, yıkılmıştır. Sayram halkı, türbeyi beyaz tuğladan inşa edip, çevre-

sini temizlemiş ve yeşillendirmiştir. Türbeın genişliği 4x4 metre, yüksekliği 

6 metredir. Onların soyunda pek çok ünlü bilim adamı vardır. Koca Ata’nın 

kerametleri hakkında Sayram müzesindeki “Şecere” adlı kitapta pekçok bilgi 

vardır. Sayram müzesinde Koca Ata’nın şeceresi ve mühürleri muhafaza edil-

mektedir. (Berkinbayev 2000:37; Mirhaldarov 1999: 20).

KOŞKAR ATA

Ahmet Yesevî’nin soyundan olduğu rivayet edilmektedir. Koçkar Ata’nın 

Sayram şehir merkezinde ve Türkistan bölgesinde makamları vardır. Koşkar 

Ata Çimkentlilerin evliyası olarak kabul edilir. Onun bilim yapma merakı ve 

doğal yeteneğe sahip olduğu ifade edişlmektedir. Buhara ve Şam şehirlerinde 

eğitim görmüştür. Halk arasındaki rivayetlere göre Koşkar Ata yaşlandığı za-

man vasiyette bulundu. Çimkent pınarının berrak, saf ve şifalı suyundan Tür-

kistan’daki insanlara da ulaştırlmasını istedi. Bu amaçla elindeki asasını kar-

deşine vererek, onu Yesi şehrine gönderdi. Fakat Yesi’ye kadar4 arkasına bak-

madan yürümesini istedi. Ikinci gün kardeşini arkasından biri çağırdı. Koşkar 

Ata’ya verdiği sözü unutan kardeşi, arkasına baktı. Arkasından akıp gelen su 

oraya yayıldı. Burası “Suburğan” diye adlandırılır. (Mirhaldarov 1999: 31-32). 



SONUÇ

Kazakistan’da, sözlü geleneğin en önemli anlatma ve inanma/inandırma 

unsurlarından biri olan pekçok menkıbede; Yesevî’nin veya onun izdaşı/öğ-

rencisi olduğu söylenen onlarca evliya/erenin adının geçmesi Ahmet Yesevî-

nin manevi gücünü ve Yesevîliğin boyutlarını göstermektedir. 

Güney Kazakistan, Kazak ve Özbek nüfusun en yoğun olarak yaşadığı böl-

gedir. Bölgeyi önemli kılan etkenlerin biri de Oğuzların eski vatanı olmasıdır. 

Bölgenin demografik çeşitlilik ve zenginliği halk anlatıları ve inanmalarına da 

yansımıştır. Insan davranışlarında, mekanda, coğrafyada Türk kültür derinli-

ğinin pek çok özelliği bu bölgede günümüzde de hem maddi, hem de somut 

olmayan kültürel miras olarak kendini var etmektedir. Bu haliyle pek çok ef-

sane ve yatır/türbe bölgenin tapusu rolü üstlenmektedir. 




Yüklə 4,91 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   238




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə