Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
155
Güney Kazakistan’da, Ahmet Yesevî şeceresine bağlı olarak yer alan tür-
beler, erenlikler ve bunlar etrafında oluşan kültürel norm ve değerler Yesevî-
liğin günümüzde de yaşamakta olduğunu göstermektedir.
Kaynakça
Berkinbayev, E.- Mirahmet Mirhaldarov, 2000, Sayramda Bar Sansız Bab, Almatı,
Öner Mat.
Carmuhammedulu, Muhammedrahim, 1992, “Hoca Ahmed Yesevî’nin Hayatı
Hakkında Yeni Deliller ve O’nun Bilinmeyen ‘Risale’Adlı Eserinin Ilmi Değeri”, Mil-
letlerarası Ahmed Yesevî Sempozyumu Bildirileri, Ankara, Kültür Bakanlığı Yay.
Ergöbekov, Kuralbek. 1999, Beydibek Baba men Domalak Ana, Çimkent, Ipek
Yolu Mat.
Jaksımbetov, Eskermes, 2000, Ezireti Karatav Evliyenin Keni Edi. Çimkent,
Ipek Jolı Mat.
Kalmırzaulı, Amze. 1997, Teberik Dünye. Almatı, Kasiyet Mat.
Mirhaldarov, Mirahmet. 1999, Ziyarat Orındar /Tabarruk Ziyaretgahlar, Çim-
kent Mat
Tasavvufi Tefsire Ciddi Bir Katkı:
Yesevî’nin Hikmet Temelli Kur’an Yorumu
Ali Rıza GÜL
*
Giriş
Çeşitli ayetleri itibariyle Kur’an metni,nasıl ki, fıkhî, ilmî, felsefî vb. yo-
rumlara müsaitse, aynı şekilde tasavvufî yorumlara da elverişlidir. Bu du-
rumun farkında olan mutasavvıflar, Kur’an’ı Sevgili’den gelen bir mektup
gibi görerek, ayetlerini yorumlama cihetine gitmişlerdir. Bu yorumlar bazen
Kur’an’ı baştan sona tefsir eden eserler olarak, bazen de çeşitli konular bağla-
mında bazı ayetlerin tefsirlerinin yer aldığı tasavvufî eserler olarak karşımıza
çıkmaktadır. Mesela, Tüsterî’nin (ö. 283/896), Sülemî’nin (ö. 412/1021) ve
Kuşeyrî’nin(ö. 465/1072)Kur’an’ın tamamını tefsir eden müstakil eserleri
varken, Ibn Arabî (ö. 638/1240) ve Mevlânâ (ö. 672/1273) muhtelif ayet-
lere ilişkin yorumlarını eserlerinin çeşitli yerlerine serpiştirmişlerdir. Muta-
savvıflar tefsirlerinde metot olarak irfânî tevili kullanmışlar, ayetlerde zahiri
mananın ötesinde derinlikli anlamlar aramışlardır.
1
Irfânî tevil söz konusu
olunca da yorumları oldukça sübjektif kalmış ve meşruiyetleri uzun tartışma-
lara konu olmuştur.
2
Ahmet Yesevî (ö. 562/1166 [?]) de çeşitli münasebetlerle bazı ayet ve
hadislere doğrudan veya zımnen atıf yapan sufilerdendir. Bununla birlikte o,
ne Kur’an’ı baştan sona tefsir eden bir müfessirdir, ne de hadislerin tama-
mınışerheden bir şarihtir. Fakat o, ayet ve hadislerdeki ince manaları din ve
tasavvuf dili haline getirdiği Türkçeyle lirik ve didaktik şiirlere dökebilecek
*
Prof. Dr., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Ilahiyat Fakültesi, alirizagul@hotmail.com
1
Muhammed Abid el-Câbirî, Binyetü’l-akli’l-Arabî, et-tab’atü’t-tâsia, Beyrut: Merkezüdirâsâ-
ti’l-vahdeti’l-Arabiyye, 2009, s. 251 vd.; Mustafa Öztürk, “Geleneksel Te’vil Çeşitlemelerinin
Epistemik Değeri”, bilimname, Yıl: 1, Sayı: 2 (ss. 179-197), 2003, s. 184-88 (http://bilimna-
me.erciyes.edu.tr/sayilar/200302/20030215.pdf 09.08.2016); Muhsin Demirci, Tefsir Tarihi,
13’üncü baskı, Istanbul: IFAV, 2012, s. 29.
2
Muhammed Abdülazim ez-Zerkânî, Menâhilü’l-İrfân fî Ulûmi’l-Kur’ân, thk. Fevvâz Ahmed
Zimerli, Beyrut: Dâru’l-kitâbi’l-Arabî, 1415/1995, C. II, s. 66-69.
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
157
kadar Kur’an ve sünnete vakıf bir alimdir. Aynı zamanda o, atıfta bulunduğu
ayet ve hadisleri yorumlamak için kendine özgü bir metoda sahip olan ender
şahsiyetlerdendir. Metodu,kendinden önceki mutasavvıfların irfan ve marifet
temelli metotlarından biraz farklıdır. Onun metodu marifetten çok hikmet te-
mellidir. Biz bu çalışmamızda bir yandan onun bu metodunu ortaya koyarken,
diğer yandan bu metotla yorumladığı ayetleri tespit edeceğiz vebunları diğer
tasavvufî tefsir örnekleriyle karşılaştıracağız.
Bu çalışma Kur’an tefsiri ile Tefsir usulü ve tarihi açısından olduğu kadar
tasavvufi din anlayışı bakımından daönemlidir.Tarihi bir hakikattir ki, Türk-
lerin Islam’ı kabullerinde ve Anadolu’da Islam’ın yayılmasında Yesevî’nin ta-
savvuf temelli Islam anlayışının büyük etkisi olmuştur. Zira çeşitli Türk boy-
ları, sayıları binlere ulaşan müridlerive Dîvân-ı Hikmet’teki şiirleri vasıtasıyla
onun Islam anlayışını ve tasavvuf öğretisini benimsemiştir. Onun, Türklerin
din ve tasavvuf, kültür ve medeniyet anlayışları üzerinde derin etkileri olmuş-
tur ve bu etkihala devam etmektedir.
3
Asırlarca cihana hükmetmiş büyük bir
medeniyetin manevi mimarları olanmaneviyat erlerini yetiştiren en önem-
liocağın kurucusu ve önderi olan böyle bir mutasavvıfın şiirlerinde Kur’an
ayetlerinin izini sürmek heyecan verici olsa gerektir. Keza, bu ayetler ve şiirler
çerçevesinde onun öğretilerini günümüzdeki dini inanış ve tasavvufî yöneliş
açısından tartışılması ve onun görüşlerinin güncel dini meselelerin çözümü-
ne katkısı bakımından incelenmesi,ayrıca önem arzetmektedir.
Mahiyeti ve Meşruiyeti İtibariyle Tasavvufî Tefsir
Tasavvuf erbabının Kur’an ayetlerine ilişkin yorumlarının tefsir olup ol-
madığı ulema arasında tartışmalıdır. Zerkeşî (ö. 794/1392), “Sufilerin Kur’an
tefsirine ilişkin sözlerine gelince, bunların tefsir değil de onların [Kur’an’ı]
okurken keşfettikleri birtakım manalar ve vecd halleri olduğu söylenmiştir.”
diyerek bu konuda olumsuz bir tavır sergilemektedir.
4
Suyûtî (ö. 911/1505)
ise,
el-İtkân’ında Zerkeşî’nin ve onunla benzer düşüncelere sahip olan diğer
alimlerin görüşlerini onaylar mahiyette zikrettikten sonra, görüşünü yumu-
şatmakta ve bizzat sufilere atıflaonlarınayetlerin zahirini değiştirmeyenyo-
rumlarınınKur’an’ın tefsiri olduğunu ima etmektedir.
5
O, eserinin başka bir
3
Fuad Köprülü, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, 5. Baskı, Ankara: DIB Yay.,1984, s. 163 vd.
4
Bedreddîn Muhammed b. Abdullah ez-Zerkeşî, el-Burhân fî ‘ulûmi’l-Kur’ân, thk. Muhammed
Ebu’l-Fadl Ibrahim, Kahire: Dâru’t-türâs, 1404/1984, C. II, s. 170.
5
Celâleddin Abdurrahman b. Ebî Bekir es-Suyûtî, el-İtkân fî ulûmi’l-Kur’ân, thk. Merkezü’d-