108
anlatırlar. Böylece Ahi Evrân yani evrân kardeşi diye isimlendirilir. Daha sonra
Kayseri’den Denizli’ye göçen Ahi Evrân burada vefat eder. Kırşehir’de bir Ahi Baba
vardır ama bu Ahi Evrân Baba değildir. Debbağ esnafının şeyhidir, bu yüzden
debbağlara “ahiler” derler.”
574
“
Yeni Camii yanında Cafer Ağa Han’ı dibinde İmam Sultan türbesi vardır.
Burası eskiden büyük bir han imiş. Daha sonra Melek Ahmed Paşa’nın Ağalarından
Cafer Ağa Denizli hakimi iken burayı tamir ettirip İmam Sultan Asitanesine
vakfetmiş. Han Kapısının sol tarafında köşede beyaz bir mermer üzerinde şu tarih
vardır: “Fi eyyam evletü’s-sultanü’l-azam zıllullahu fi’l-alem Gıyasü’d-dünya ved’d-
din Keykavus Bin Keyhüsrev Bin Muhkim emirü’l-müminin el-abdü’z-zaif Krasunkur
Bin Abdullah fi sene seb’ ve sitti mie (607)”
575
“Bu Han içerisinde ki diğer ziyaretgah-ı kapı erenleri Memi Dede, Yakup
Dede, Baba Sultan, Ayaklı Baba, Fethi Baba, Şahin Baba, Ziyaret Baba, Yakin Baba,
Şekür Gazi Baba ‘dır. Hacı Seher(?) Sultan Hazretleri ise bir tepelik mesire yerinde
medfundur.
576
Diğer önemli ziyaretgahlar ise şunlardır. Ak Sinan Sultan, Ahi Duman
Sultan, Karacaoğlan Sultan Hızırlık Sultan, Hayreddin Baba Sultan, Çakmaklı Baba,
Karaöyük Baba, Didiği Baba Sultan. Bunların dışında binlerce evliya vardır. Ama en
meşhurları bunlardır. Burada birkaç gün dinlendikten sonra sultanlara birer Yasin-i
şerif ruhlarına hediye eyledikten sonra şu beyti yazdım:
Derd-i aşkı çekmeyen aşktan veli bigânedir
Bi-vesile her kişi sultana olmaz aşina
Evliyaları ziyaret ettikten sonra ruhlarına birer Fatiha hediye eyledik”.
577
Denizli’deki önemli diğer sivil mimari
örneklerinden diğerleri de
hamamlardır. Evliya Çelebi Denizli’de altı hamam olduğunu yazmaktadır.
574
Seyahatname, s.102
575
Seyahatname, s.102
576
Seyahatname, s.103
577
Seyahatname, s.102
109
Hacı Ömer Hamamı: Evliya Çelebi hamamlar içinden eskisi, suyu ve havası
en güzel olan Hacı Ömer Hamamı olduğunu belirtir.
578
İbn Batuta’da Denizli’de
bulunduğu sıralarda Ahi Sinan ve Ahi Tuman tarafından bir hamama
götürüldüğünden bahseder ama isim belirtmemiştir.
579
Bu hamam, II. Ya'kûb Bey
tarafından, 1411-12 yıllarında inşâ edilmiş olan Kütahya'daki
Germiyanoğlu
Medresesi'ne vakfedilmiştir. Hamamın aynı isimle 1803-1804 tarihine kadar varlığını
devam ettirdiği bilinmektedir.
580
Şengül Hamamı:
581
Bunlardan başka, söz konusu defterlerde tesbît
edilen bir
diğer hamam da, yıllık hâsılının 4.000 akçalık kısmı,
Vâlide-i Sultan
c
Alemşah
evkafından olup, Saruhan Sancağı'na tâbi Aksihar kazâ merkezindeki imaretine
tahsîs edilmiş olan
Şengeldi Hamamı'dır. Bu hamam Evliya Çelebi’nin bahsettiği
Şengül Hamamı olmalıdır.
582
Evliya Çelebi azda olsa bahsettiği hamamlardan Alaca Hamamı’nın oldukça
hoş havasının
olduğunu, Küçüğenoğlu Hamamı, Yeni Hamam, Tanbakhane
Hamamlarının ise en güzel hamamlar olduklarını bize söylemektedir. Bunlar dışında
bağlar ve bahçeler içindeki hanelerin kendilerine ait beklide yüzlerce hamamlarının
bulunduğunu Seyyahımız bize iletir.
583
Evliya Çelebi şehrin ayanı ile vedalaştıktan sonra birçok hediyeler ve yanına
arkadaşlar aldıktan sonra şehrin kuzey tarafına doğru bağ ve bahçeler içinden
geçerek, Honaz Kalesi’nin altından geçip altı saatte Işıklı Kasabası’na ulaşmıştır.
584
II. Diğer Yerleşim Birimleri
Evliya Çelebi Aydın Vilayeti’ni terk ederek Saray Kasabası yönünden
Denizli’ye girmiştir. “
Saray Kasabası, yani Ezine Abad Kazası Denizli hassı
578
Seyahatname, s.102
579
İbn Batuta,
Seyahatname, s.319
580
Gökçe,
a.g.e, s.132
581
Seyahatname, s.102
582
Gökçe,
a.g.e, s.133
583
Seyahatname, s.102
584
Seyahatname, s.103
110
hükmünde yüz elli akçe kazadır. Kethüdayeri ve Serdarı Denizli’dedir.
585
Bir camisi,
iki mescidi, bir hamamı bir hanı, beş dükkân, iki yüz toprak örtülü ev vardır.
586
Bu
mamur karye Afyonkarahisar’da Gedik Ahmed Paşa Camii’nin evkafından
olduğundan mütevellisi tarafından idare
edilir”.
587
Evliya Çelebi Saray
Kasabası’ndan doğu tarafına doğru mamur kuralar içerisinden geçerek beş
saatte
Honaz’a ulaşmıştır.
Honaz ile ilgili bilgiler Evliya Çelebi’ye göre şöyledir. “
Kayser-i Rum
Oğullarından Honaz adında bir Melik binası olduğu için Honaz Şehri adı verilmiştir.
Daha sonra (…) tarihinde Germiyanoğlu Yusuf Bey tarafından fethedilmiştir. Ondan
Osmanlı hükümdarı Koca II. Murad ele geçirmiştir.
588
Anadolu Sancağı hakinde
Denizli Kazası hududunda yüz elli akçelik kazadır. Dizdarı ve yirmi adet askeri ve
serdarı vardır. Ama sipah kethüdayeri yoktur.
589
Honaz Kalesi, Honaz Dağı’nın
burnunda gökyüzüne ser çekmiş bir yalçın kızıl kaya üzerinde şeddadi sağlam bir
binadır. Çevresinin ne olduğunu bilmediğini Evliya Çelebi ifade etmektedir.Beş
köşeli eski bir binadır.Batıya açılan eski bir kapısı vardır. Küçük fakat sağlam bir
kaledir.
590
Kale içinde kurşunsuz bir camii, iki zaviye bir mektep ve Kadı mahkemesi
vardır.
591
Kale’den Denizli Şehri sanki ayaklar altındaymış gibi görünür. Kale içinde
tamamı dört yüz toprak örtülü eskiden kalma evler vardır. Hepsi Denizli sahrasına
ve Eyne Abad tarafına bakan havadar yerleşimlerdir. Evliya Çelebi kale içinde gayr-
i Müslimlerin yerleşmesine izin verilmediğini de belirtmektedir”.
592
Evliya Çelebi Kale ve buradaki sosyal olaylar hakkında şu ilginç bilgileri de
vermektedir. “
Kale oldukça hakim bir yerde olduğundan celali korkusundan
vilayetin kıymetli eşyaları bu kalede korunmaktadır. Zira Karayazıcı, Celali Said
Arap, Birgili Celali Cennetoğlu adlarındaki bu eşkiyalar beşer altışar ay bu kaleyi
585
Seyahatname, s.100
586
Seyahatname, s.100
587
Seyahatname, s.100
588
Seyahatname, s.101
589
Seyahatname, s.102
590
Seyahatname, s.101-102
591
Seyahatname, s.102
592
Seyahatname, s.102