118
geçirdiler, bölge 862 yılına kadar Abbasilerin elinde kaldı.
Daha sonra ise bölge
Bizanslılar tarafından geri alınmıştır.
625
Karya bölgesine yapılan Türk akınları, XI. yüzyılda başlayarak XIII. yüzyılın
son çeyreğinde bölgenin kesin bir fethine kadar sürdü. 1079’da Türkler Muğla ve
civarına kadar geldiler.1103
Muğla hakkında verdiğimiz bu kısa tarihçenin ardından Evliya Çelebi’nin
şehrin ismi hakkında şu bilgileri bize vermektedir. “
Sene (…) tarihinde büyük bir
savaş olmuş ve Rum keferesinin elinden Menteşe Oğlu Darahikey Veziri Muğlı Bey
fethetmiştir. Muğlı Bey Mahan memleketinde Hz. Muhammed (SAV)’i rüyasında
görüp daha sonra ulemanın huzurunda İslamiyeti kabul etmiştir. Muğla Kalesi’ni
fethettikten sonra ise bu şehrin ismi Muğla diye anılmaya başlanmıştır.
626
Farsçada
Muğ kafir anlamına gelmektedir. Muğlı Bey Müslüman olduktan sonra bir çok
hizmetler yapmış ve bir çok gazaya katılmıştır.”
627
Evliya’nın şehrin fethi ve ismi
hakkında vermiş olduğu bilgiler ihtiyatla karşılanmalıdır. Yaptığımız araştırmalarda
Menteşe oğullarından Darahikey ya da onun veziri olan Muğlı Bey adında hiç
kimseye rastlayamıyoruz. Büyük ihtimalle halk arasında dolaşan söylenceler birer
tarihi gerçekmiş gibi yansıtılmıştır. Seyyahımızın şehir isimleri hakkında da
söyledikleri ya kendinin yakıştırması ya da halk arasında dolaşan bir takım
söylentilerden öteye gitmemektedir. Fakat bunu bütün ziyaret ettiği bölgelerde aynı
yöntemi izleyerek bilgiler vermiştir diye bir genelleme yapmakta doğru değildir.
Farklı kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre Muğla’nın antik dönemlerdeki ismi
Mobolla idi,
daha sonra ise Mogola şeklinde değişmiştir.
628
1307 (1889) Aydın
Vilayeti Salnamesinde ise
Mobella olarak belirtilmektedir.
629
625
Zekai Mete, “Muğla”,
DİA, s.337; Buluç,
a.g.m, s.8-10
626
Seyahatname, s.105
627
Seyahatname, s.105
628
Mete,
a.g.m. s.377
629
İsmail Hakkı Uzunçarşılı,
Anadolu Kitabeleri II. Kitap Afyonkarahisar, Sandıklı, Bolvadin, Çay,
İsaklı, Manisa, Birgi, Muğla, Milas, Peçin, Denizli, Isparta, Atabey ve Eğridir. İstanbul 1929, s.150
119
1. İdari Yapı
Evliya Çelebi Muğla’nın idari yapısı hakkında bilgiler verirken, buranın Anadolu
Eyaleti’nde Menteşe Paşasının tahtı olduğunu ve Padişah tarafından
paşaya verilen
has 400.800 akçe olduğunu belirtmektedir.
630
Paşanın da sefer zamanı 1000 asker ile
sefere katıldığını da ilave etmektedir. Evliya idari bilgiler vermeye devam ederek
tahrir kayıtlarında 52 zeamet erbabının ve 380 tımar erbabının olduğunu, Zeamet ve
tımar sahiplerinin kanuna göre toplam 2000 çıkardıklarını eklemektedir. İdari
taksimata ait bilgiler veren seyyah şehrin, 300 payesi ile baş kaza ve nahiyesinin ise
105 kura olduğunu bize söylemektedir.
631
Ayrıca Seyyahımızın
bize bildirdiğine göre
Muğla’da görev yapan idareciler arasında, bölgedeki zeamet sahiplerinden Alaybeği,
zeametlerin asayişinden sorumlu olan Çeribaşı, şer’i meselelerden sorumlu olan
Şeyhülislam, Hazreti Peygamberin soyuna mensub olanların işleriyle meşgul olan
Nakibüleşraf, yeniçerilerin bulunduğu yerlerde mahalli hükümet ile ocağın birlikte
hareket
etmesini sağlayan Kethüdayeri, taşrada yeniçeri ocaklarının başındaki
sorumlu olan Yeniçeri Serdarı bulunmaktadır. Bu idari görevlilerin yanı sıra Evliya
Muğla’nın ayan, eşraf ve ulemasının çokluğundan da bahsetmektedir.
632
2. Fiziki Görünüm
Anadolu’nun güneybatısında yer alan günümüz Muğla’sı kuzeyden Aydın,
kuzeydoğudan Denizli, Burdur, doğudan Antalya şehirleri ile çevrelenmiştir.
633
Muğla’nın yerleşim alanının denizden yüksekliği 650 m. olup, etrafı dağlarla çevrili
Muğla Ovası’nın kenarında bulunmaktadır. Şehir kuzeyde Hisardağ (Asartepe) ve
Kızıldağ, güneyde Kestane, doğuda Yılanlı ve batıda Marıçalı dağları ile
kuşatılmıştır.
634
Evliya Çelebi Tavas üzerinden Muğla’ya doğru yola çıktıktan sonra,
Yılancık beli üzerinden Yılanlı Dağı’na ulaşmıştır. Seyyahımız Muğla’nın hemen
ensesinde Yılanlı Dağı’nın gökyüzüne uzanan bir sütün gibi tarif ederek, Tavas
Kalesi’nden buraya gelene kadar taşlık, dikenlik, ormanlık ve ıssız yollardan geçerek
630
Seyahatname, s.105
631
Seyahatname, s.105
632
Seyahatname, s.105
633
K.
Ekrem Uykucu,
Muğla Tarihi (Coğrafyası ve Sosyal Yapısı), İstanbul 1968, s.15
634
Mete,
a.g.e, s.27
120
harami korkusu içerisinde
on dört saatlik yolculuktan Yılanlı Dağı’na
çıkabilmiştir
635
ve Yılanlı Dağı’nın yüksekliğinden oldukça etkilenmiştir. Evliya bu
dağın zirvesindeki karın Temmuz ayında bile erimediğini ve mevcudiyetini
koruduğunu ayrıca gündüz vakti bile çok serin olduğunu anlatmaktadır. Zirveye
ulaşıldığında ise Ula ve Muğla Ovalarının göründüğünü belirten Evliya açık
havada
İstanköy, Rodos, Hereke Adalarının rahatlıkla görülebildiğini de eklemektedir.
636
Bu
bilgiler ışığında Evliya Yılanlı Dağı’nın Muğla Ovası’nın doğusunda tabii bir sınır
olduğuna dikkatimizi çekmektedir. Fiziki durum hakkında ki bilgiler vermeğe devam
eden seyyah Muğla’nın oldukça şirin görünüşlü olduğunu, şehrin içinin ve dışının
bahçelerle bezenmiş olduğunu söylediği gibi mesire ve eğlence yerlerinin de
oldukça bol ve Muğla’nın görünümüne güzellik kattığını söyler.
637
a. Kale
Evliya Çelebi’nin şehrin fiziki görünümü içerisinde önemli bir yere sahip
olan Kale hakkında verdiği bilgilere geçmeden önce burada kalenin kısa bir
tarihçesini ve şehrin ortaya çıkmasındaki etkisi hakkında
bilgi vermek yerinde
olacaktır. Buna göre Muğla’da yerleşimin ilk olarak bugün şehrin hemen kuzeyinde
Hisardağ’da yer alan kalede başlamış olduğu kabul edilir.
638
Muğla Kalesi’nin yapılış
tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, antik dönemlerden beri var olduğu
bilinmektedir.
639
Kale hemen şehrin kuzeyinde Asartepe adı verilen yerde gayet dik
ve yalçın bir tepe üzerinde kurulmuştur.
640
Kale içinde tahıl ambarı
olarak
kullanılmış kalıntılara, tonozlu mezarlara rastlanmaktadır.
641
Evliya’da kaleyi şehrin
kuzeyinde yalçın bir kaya üzerinde dört köşe, küçük bir kale olarak tanımlamakla
birlikte buranın eskiden gayet sağlam ve sarp bir yer olduğu ifade etmektedir. Ayrıca
kale yalçın kayalar üzerinde kurulduğundan etrafında hendeği bulunmadığını, batı
635
Seyahatname, s.105
636
Seyahatname, s.105
637
Seyahatname, s.106
638
Mete, “Muğla”
DİA, s.378; Sevgi Aktüre, “19. Yüzyılda Muğla”,
Tarih İçinde Muğla, Ankara
1993, s.74
639
Mete,
a.g.e. s.28
640
Mete,
a.g.e, s.29
641
Mete,
a.g.e, s.29