124
artmıştır. Bugün mahallenin isminin Şeyh Mahallesi olarak anılmaya başlanması
XVII. asır sonlarından itibaren olmalıdır.
659
Kızılcadere Mescidi Mahallesi:
660
Bu mahallede yine bir mescid etrafında
ortaya çıkmıştır fakat hakkında çok fazla bilgiye ulaşamıyoruz. Mahalle ismini
muhtemelen yakınlarından geçen kızıl dereden almaktadır. Mahalle derenin biraz
daha yukarı kesimlerinde kurulmuştur.
661
Evliya Çelebi bu dere üzerinde bir
kasaphanenin varlığından bahseder buda derenin rengini tayin eden en önemli etken
olmalıdır.
662
Yeni Camii Mahallesi:
663
XV. asrın sonları ile XVI. asrın başları arasında
yapılmış olan, hem de ahali arasında mahallenin ismini değiştirecek kadar namlı
olmalıdır. Böyle bir yapı ise, Hacı Muslihiddin tarafından 1493’te yaptırılıp, bir
muallimhane ve bir medrese ile birlikte bir külliye teşkil eden cami ile örtüşmektedir.
Kurşunlu Cami olarak da anılan bu yapı. eski doku içinde şehrin en güneyinde yer
almaktadır. Yani Pisili Hâce'nin mescid ve sûfîhânesi ile İbrahim Bey'in
ikâmetgâhının bulunduğunu tahmin ettiğimiz mevkidedir. Ulu Cami'ye nisbetle daha
yem olduğu için. bu isimle anılmış olmalıdır. Cuma camisi ve öğretim kurumlarına
sahip bu külliye, XV. asrın sonlarında. Muğla ölçeğindeki bir kasaba için. sosyal ve
dinî açıdan tesir yapabilecek bir mahiyettedir. Mahallenin önceden iki ayrı mahalle
olduğu, sonradan Yeni Cami isminde birleştiği kaydedildiğine göre; zamanla Hacı
Muslihiddin külliyesinin etrafında yeterli seviyede konut dokusunun oluştuğu ve bu
fiziki gelişinim iki mahalleyi birleştirerek, adını da Yeni Cami'ye çevirdiği
söylenebilir. XVI. asrın ikinci yarısına ait defterlerde ise, asrın başındaki isim
değişikliğinden artık bahsedilmediği. "Pisili Hâce" isminden de sarf-ı nazar edilerek:
asıl isim olarak "Yeni Cami", ikinci isim olarak ise "Emîr-i Küçük" kaydedildiği
659
Mete, a.g.e, s.54
660
BOA-TD-61, s,170; BOA-TD-166, s,529
661
Mete, a.g.e, s.56
662
Seyahatname, s.106
663
BOA-TD-61, s,171; BOA-TD-338, s,105
125
görülmektedir. Pisili Hâce'nin mescidi, varlığını asrın ikinci yarısında da devam
ettirmesine rağmen, mahalle ismi olarak hafızalardan silinmiş olması manidardır.
664
Evliya Çelebi Kurşunlu Camii olarak bilinen Yeni Camii Mahallesi
çevresinden servi ve çınar ağaçlarının düzenli bir şekilde dikildiğini, Çarşı içi ve
Pazar meydanı
665
olarak bahseder ki XVII. yüzyıl sonlarında burası artık şehrin en
canlı noktası haline geldiğinin bir göstergesidir.
Sûfi Hüseyin Mescid Mahallesi, Hacı Timurhan Mahallesi, Hacı Mustafa
Mescidi Mahallesi, mahallelerinin yeri, kuruluşu ve gelişimi hakkında ise hiçbir bilgi
bulunamamaktadır. İki mescid banisinin lakabına “hacı” bakarak belki esnaf ve
tüccar sınıfından olabilecekleri düşünülebilir. “Sufi” unvanında ise bir tarikat
mensubu olabileceği düşünülebilir.
666
Sonuç olarak bakıldığında Muğla’da ki mahallelerin çoğu bir camii veya
mescid etrafında halkın yerleşmesi ile ortaya çıkmıştır. Evliya Çelebi’nin de belirttiği
gibi XVII. asrın sonlarında Muğla’da yetmiş mihrab
667
olduğu düşünülürse sonraki
dönemlerde yapılan camii yada mescidlerin mahalle gelişimine katkı yapmadığı
savunulabilir. Buda mescidlerin mevcut mahallelere yapıldığının bir göstergesidir.
c. Dini ve Sivil Yapılar
Evliya Çelebi Muğla’da toplam 70 mihrabın bulunduğundan
bahsetmektedir.
668
Evliya bu camilerin birkaçından sınırlıda olsa bilgiler vermeyi
eksik etmemiştir. Bizde burada Evliya’nın bahsettiği camilerin yanı sıra onun
Muğla’yı ziyaret ettiği 1671 yılında, dönemin tarihi dokusu içerisinde bulunabilecek
camilerden de bahsedeceğiz.
Ulu Camii: XVI. asra ait belgelerde de Camii Kebir
669
olarak bahsedilen
camii, Tabakhanenin karşısındaki yolun kenarında bulunuyordu.
670
Ulu Camii
664
Mete, a.g.e, s.52
665
Seyahatname, s.106
666
Mete, a.g.e, s.58
667
Seyahatname, s.105
668
Seyahatname, s.105
669
BOA-TD-337, s,83d: BOA-TD-338, s.93
126
Muğla’da ki Türk-İslam dönemine ait en eski camiidir. 1344 yılında İbrahim
Menteşe Beyi iken bu camiyi yaptırmıştır.
671
Evliya Camiyi şu şekilde anlatır. “En
çok cemaate sahip olan camii tabakhane civarındaki eski camidir.
672
Eski tarzda
yapılmış ve toprak örtülüdür. Kıble kapısına on üç merdiven ile çıkılır. Bu tarafında
haremi yoktur, ancak yolun karşısında tabakhane içerisinde bir abdest havuzu vardır.
Bu havuzun üstü kubbe ile örtülüdür”
673
. İ. Hakkı Uzunçarşılı yaptığı araştırmasında
ise Ulu Camii’nin isminin halk arasında Elvan Bey Camisi olarak bilindiğini
belirtmektedir.
674
Camiinin dört satırlık kitabesi cümle kapısının sağ kısmında ve son
cemaat yerindeki mihrabın üzerindedir, sülüs hat ile yazılmış kitabe şu şekildedir:
Bismillairrahmanirrahim
Beniü’l-emir el-kebir el-ecl İbrahim Beğ İbn Orhan
Kemal-i kale’n-nebi aliyü’l-islam min beni
Meciden Allah beni Allah beyten fi sene hamis ve erbain ve seb’a mie
Cami 1838-1880 tarihlerinde iki kez tamir ettirilmiş olup, bunlara ait
kitabelerin bincisi camiinin sol duvarında, ikincisi de kapının üzerindedir.
675
XIX.
yüzyılda camii geçirdiği onarımlarla özgün yapısını yitirmiştir.
676
Kurşumlu Camii (Yeni Camii): Dümrük karyesinde Ulu Camii olduğu gibi
bu şehrin ortasında Kurşumlu Camii bulunur. Bu şehirde bundan başka daha güzel
inşa edilmiş ferah, latif, bir camii daha yoktur
677
. Kurşunlu Caminin ismi XVI. asra
ait belgelerde Yeni camii olarak belirtmektedir. Hacı Muslihiddin tarafından 1493'te
yaptırılıp, bir muallimhane ve bir medrese ile birlikte bir külliye teşkil eden cami ile
örtüşmektedir. Kurşunlu Cami olarak da anılan bu yapı. eski doku içinde şehrin en
670
Mete, a.g.e, s.33
671
Wittek, a.g.e, s.25
672
Seyahatname, s.105
673
Seyahatname, s.105
674
Uzunçarşılı, a.g.e, s.150
675
Uzunçarşılı, a.g.e, s.150
676
Yurt Ansiklopedisi, “Muğla”, s.5951
677
Seyahatname, s.106
Dostları ilə paylaş: |