96
olan Çürüksu ovasından bir tepeler serisi ile ayrılan ve kuzeyden güneye doğru tatlı
b,r meyil ile yükselen hafif dalgalı
düzlükler üzerinde, deniz seviyesinden 400-450
m. yükseklikte yer almaktadır.
494
Kısmen çıplak olan Denizli’yi çevreleyen dağların
çoğu, gür ormanlar, bol su kaynakları, zengin otlaklar ve geniş düzlükler halinde
yaylaklarla kaplı olup, birbirlerine geçitler ile bağlanırlar.
495
1671 yılında Köşk,
Nazilli ve Sarayköy üzerinden Denizli’ye gelen Evliya Çelebi, şehrin genel görünüş
olarak bağlık, bahçelik, bostanlık ve cennet bahçeleri gibi olduğunu ayrıca
Denizli’nin dört bir tarafında binlerce çeşme ve pınar
bulunduğunu, suyunun bol
olduğunu bizlere iletmektedir.
496
a- Kale
Evliya Çelebi Denizli Kalesi’nin Kayser-i Rum binası olduğunu belirtir.
497
Kentin çevresi surlarla kuşatılmış olmasa da burada Loannes II. Komnenos’un
(1118-1143) bir kale yaptırdığı bilinmektedir
498
. XIII. yüzyıl başlarında Denizli’deki
iskan da gelişmeye başlamıştı. Bu gelişme sonucu bir kale yapılması gerekmiş ve II.
Gıyaseddin Keyhusrev zamanında (1237-1246) kale inşa edilmiştir. XIII. Yüzyıl
ortalarında Denizli şehri büyük çapta imara sahne olmuş, birçok yeni yapı, han,
mescid ve binalarla süslenmiştir. Bu yıllarda Denizli’de muhtemelen I. Gıyaseddin
Keyhusrev’in artık Müslüman olmuş olan kayınbiraderi Seyfeddin Karasungur vali
bulunuyordu.
499
Denizli’nin kayalık mahallesinde müftü camisinin dış kısmında ki
son cemaat yerinde ve şark kısmında duvara bazı kitabeler konmuştur. Bunlardan biri
Denizli kale kitabesi olup bir kısmı zayi olmuştur. Selçûki sülüsile hâk edilmiş olan
bu noksan kitabe beş satır ise de son satır tamamen kırılmıştır. Bu kitabe bize İkinci
Gıyâsettin zamanında (Denizli) kalesinin Türkler tarafından yaptırıldığını veya
494
Darkot,
a.g.e, s.527
495
Gökçe,
a.g.e, s.22
496
Seyahatname, s.101-102
497
Seyahatname, s.101
498
Uğur Tanyeli, “Denizli Kentinin Yapısal Evrimi (11.-15. YY)”
Türk Kültür Tarihinde Denizli
Sempozyumu (27-30 Eylül 1988) Denizli, 1989, s.343
499
Baykara, “Denizli”, DİA, s.156-157
97
müceddeden tamir edildiğini bildiriyor demektir.
500
Çeşitli devletler eline girip sene
607 tarihinde Selçuklu Şehzadelerinden Keykavus Şeh Bin Keyhüsrev Bin Mukim
Şah tarafından fethedilmiştir. Daha sonra Evliya’nında söylediği gibi Osmanlı
Devleti Sultanı Koca II. Murad tarafından ele geçirilmiştir.
501
Evliya bize Denizli hakkında şu bilgileri vermeye devam eder.
“Kale düz bir
yerde kare biçimli yalın kat taş, süslü bir binadır. Sulu bir yerdedir ve çevresinde
hendeği yoktur. Yeni Camii tarafında alçak bir hendek vardır. Boyu bir adam
uzunluğunda alçacık hendektir. Başka yerinde hendek yoktur. Çevresi dört bin yetmiş
adımdır.
502
Kalenin dört kapısı vardır. Kuzey tarafında Boyacılar kapısı ve doğuya
bakan Semerciler kapısı gayet küçüktür, iki adam yan yana giremez ve atlı girip
çıkamaz. Kıble tarafında Yeni Camii kapısı ve batı tarafında Bağlar kapısı bazıları
Hızırlık kapısı da derler.
503
Kale içinde her gece elli adam silahlı bir şekilde
pasbanlar ve didebanlar kaleyi muhafaza ederler, gayet korunaklıdır.
504
Kale içinde
toprak örtülü minaresiz bir eski camii vardır.”
505
“
Kale içinde ailesiyle beraber oturan hane ya da hanedanlar yoktur.
Baştanbaşa Kale içinde dükkânlar çoktur, tamamı üç yüz yetmiş şenlikli ve bayındır
alış veriş yerleri vardır. Bir kargir duvarlı ve üzeri kiremitli, iki kapılı sağlam ve
müstahkem binalı bezzezistan vardır. Tamamı yetmiş dolap dükkândır.
506
Kale içinde
birde han var. Fakat burada gelen geçenin kalmasına izin verilmez, sadece
güvendikleri bildikleri adamların kalmasına izin verirler. Didebanlar akşam
üzerlerine dışarıdan han kapısını kilitler. Birde kale içinde üstü kiremitli bir Tahıl
pazarı meydanı ve birkaç çeşme var bunlar dışında kale içinde başka bina yoktur.
507
500
Uzunçarşılı,
Kitâbeler II,İstanbul,1929 s.191
501
Seyahatname, s.101
502
Seyahatname, s.101
503
Seyahatname, s.101
504
Seyahatname, s.101
505
Seyahatname, s.101
506
Seyahatname, s.101
507
Seyahatname, s.101
98
Kale içinde haftada bir Pazar kurulur oldukça kalabalık olur. Fakat Pazar bittiğinde
herkes kale içinden çıkarılır ve sadece gece bekçileri kalır.”
508
Kalenin iç unsurlarına gelince; Şüphesiz, ilk zamanlarda savunma ağırlıklı
düşüncelerle inşâ edilmiş olan bir istihkâm olması bakımından, muayyen bir nüfûsu
ve bunların meskûn olduğu yapıları bünyesinde barındırıyor olması gereken kale,
bölgedeki Türk hâkimiyetinin genişlemesiyle birlikte, zamanla, şehrin bir
uc merkezi
olma durumundan çıkması neticesinde savunma ihtiyacının ortadan kalkmasıyla
birlikte, meskenlerin dışa kayması sonucunda teşekkül
eden mahallelerden daha
farklı bir fonksiyonu üstlenmeye başlamıştır. İşte bu noktadan îtibâren, ağırlıklı
mesken yeri hususiyetini kaybeden kale, kaydettiği süratli gelişme neticesinde,
tamamıyla, büyük bir iskân merkezî hâline gelmiş olan şehrin iktisadî fâaliyetlerinin
yoğunlaştığı bir ticarî kompleks olma özelliğini kazanmıştır. Kale, artık şehrin
merkezîni teşkil eden çarşı-pazar haline gelmiştir.
509
Burada Evliya Çelebi’nin verdiği bilgiler neticesinde Denizli Şehri’nin XIII.
ve XVI. yüzyıllarda kale merkezinde kurulmuş olduğu ve XV. ve XVII. asırlarda, bu
merkez etrafında kurulan mahallelerle beraber gelişmiştir. Şehrin fiziki yapısını
belirleyen asıl unsurun, esasen iktisadi ve ticari faaliyetlerin yoğunlaştığı bir merkez
olan bu kale çevresinde yoğunlaşmış olduğunu söyleyebiliriz.
510
b- Mahalleler
Evliya’nın
bize söylediğine göre, “
kale içinde ailesiyle beraber oturan hane
ya da hanedanlar yoktur.
511
Kaleden taşra tamamı kırk dört mahalle vardır. Tamamı
bağ ve bahçeler içinde, gül bahçeli, bostanlı, cennet bahçeleri gibi üç bin altı yüz
hanedir.”
512
Evliya Çelebi burada sadece mahalle sayısını belirtmiş, buradaki
yerleşimin ise bahçeli evler şeklinde olduğunu gözler önüne sermiştir.
508
Seyahatname, s.101
509
Gökçe,
a.g.e. ,s.66
510
Gökçe,
a.g.e. s.67
511
Seyahatname, s.101
512
Seyahatname, s.102