Gizli sırlar Öğretisi



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə43/64
tarix29.05.2018
ölçüsü4,8 Kb.
#46588
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   64

işleyen iyilerin cennete, günahkar kötülerin cehenneme gidişi…
İslam Ezoterizm’i ruhların tekrar doğuşlarını açıkça ifade etmez. Üstü örtülü
bir  şekilde  dile  getirir.  Bu,  tekrardoğuş  bilgisinin  Kur’an’da  üstü  kapalı  bir
şekilde verilmiş olmasından dolayıdır. Tekrardoğuş sadece Sufi tarikatları gibi
özel eğitime alınmış müritlere çok sonraları açıklanırdı.
Hint geleneklerinde ise bu bilgi, İslam Ezoterizm’ine oranla daha açıktır.
Hint gelenekleri, öte dünyada iyilerin yollarının daha sonra ikiye ayrıldığını
söyler. Bu inanç Upanişatlar’da özetle şöyle anlatılır:
“İyilerin  karşısına  daha  sonra  iki  yol  daha  çıkar.  Biri  Ulu  Ruh’u  bilenlerin
yoludur. Bu yol Brahma’ya gider. Bilgisi noksan olan iyiler ise göğe giderler.
İyi  işlerinin  karşılığını  görüp  tükenince,  tekrar  dünyaya  doğmak  için  geri
dönerler.”
Ruhların tekrar doğdukları açıkça belirtilmiştir. Ne var ki burada kullanılan
bazı semboller, daha sonraki toplumlar tarafından bir türlü anlaşılamadığı için,
“tenasüh” denilen yanlış bir anlayışın ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir.
Yurdumuzda  da  yapılan  bazı  tartışmalarda  insanın  kötü  davranışlarından
dolayı bir sonraki yaşamında tilki, köpek, fare gibi hayvanlara enkarne olması
fikri  şiddetle  eleştirilmekte  ve  kabul  edilmemektedir.  Ve  böyle  bir  anlayışa
sahip olanlar da, tekrardoğuş inancının reddedilmesi sonucuna ulaşmıştır. Oysa
ki  insan  bedeninde  yaşayan  bir  ruh  varlığının  bir  sonraki  yaşamında  herhangi
bir  hayvan  bedenine  girmesi  diye  bir  şey  söz  konusu  değildir.  Ve  Hint
geleneklerinde  böyle  bir  anlayış  yoktur.  Böyle  bir  anlayışın  ortaya  çıkması
tamamen sembolik bir anlatımın anlaşılamamış olmasından kaynaklanmıştır.
Hint  geleneklerinde  sözü  edilen  hayvanların  neyi  sembolize  ettiği
anlaşılamadığı  takdirde  böyle  bir  karmaşanın  yaşanması  kaçınılmaz  olarak
devam  edecektir.  Bu  sembolleri  çözmek  lazımdır.  Burada  sözü  edilen
hayvanlar tüm Ezoterizm’de ortak kullanılan şifreli sembollerdir. Bu nedenle,
Ezoterizm’de:  Atın,  timsahın,  kartalın,  tilkinin  ve  benzeri  hayvanların  her
birinin ayrı bir sembolik anlamı vardır.
Örneğin daha önce de söylemiş olduğum gibi, “At” duygusallığı temsil eder.
Eğer  Hint  geleneğinde  bir  insanın  at  bedeninde  dünyaya  geleceğinden  söz
edilmişse  bu  duygularına  ve  duygusallığına  hakim  olamayan  bir  insanın
yeniden  bu  eksikliğini  tamamlamak  için  dünyaya  doğacağının  sembolik  bir
anlatımından başka bir şey değildir.
Gerek Hint geleneklerinde, gerekse Tibet geleneklerinde bu semboller bolca


kullanılmıştır.  Kısaca  toparlayacak  olursak,  burada  sözü  edilen  hayvanların
hepsi,  insandaki  telafi  edilmesi  gereken  eksikliklerin  birer  sembolü
durumundadır.
Doğu Ezoterizmi’ndeki bu anlayış böylelikle yanında yeni bir anlayışı daha
getirmiştir.  Özellikle  Upanişadlar’da  açıkça  belirtildiği  gibi,  bir  kimsenin
dünyada  yaşadığı  müddetçe  yaptığı  iyi  veya  fena  işlere  göre,  öte  alemdeki
yaşamın  niteliğinin  belireceği  fikri  ortaya  konmuştur.  Buna  Doğu
Gelenekleri’nde  “Karma”  ismi  verilir.  Her  varlığın  “Karma”sına  göre  yeni
yaşamları  belirlenir.  Nerede  ne  şekilde,  hangi  şartlarda,  ne  tür  bir  yaşam
çizgisinin  oluşturulması  gerektiği  ortaya  çıkar.  Böylelikle  varlık  karmasının
durumuna  göre  eksiklerini  gidermek  için  hazırlanan  şartlar  içinde  tekrar
dünyaya doğar.
Sözünü  ettiğimiz  bu  “Karma”  inancı  Hint  geleneklerinin  en  belirgin
özelliklerinden  biridir.  Her  insanın  karmik  yükü,  geçirdiği  tüm  yaşamlarının
sonucu olarak, ya ağırlaşmakta ya da hafifleşerek artık bu dünyaya doğmasına
gerek  kalmayacak  bir  noktaya  gelmektedir.  Bu  noktaya  Budist  gelenekler
“Nirvana”ya  ulaşmak  ve  dünyaya  tekrar  doğma  zaruretinden  kurtulma  adını
vermişlerdir.  Ancak  her  varlık  bu  noktaya  gelemez.  Bazı  durumlarda  varlık
artık  içinden  çıkılması  olanaksız  bir  karmik  tortuyla  yüklenebilir.  Yani  telafi
edeyim  derken,  telafisi  mümkün  olmayan  yükler  birbiri  arkasına  eklenerek,
varlığın karması olumsuz yönde artıp çoğalabilir.
Bunun çözüm şekli üstü kapalı bir şekilde Kur’an’da karşımıza çıkar:
“…Bizim emirlerimize karşı gelmekte ısrar edenleri biz helâk ederiz…”
Burada sözü edilen helak etmek: Yok etmek anlamına gelir. Peki yok edilen
şey  nedir?  Burada  ortadan  kaldırılan  şey  ruhun  bizzat  kendisi  değil,  özel  bir
tesirle  astral  bedenin  hafifletilmesi,  astral  bedende  birikmiş  olan  karmik
tortunun  ortadan  kaldırılmasıdır.  Buna  Astral’in  yakılması  denir.  Bu  işlem,  o
varlık  için  büyük  bir  rahmettir.  Bu  ameliyeden  sonra  varlığın  önü  açılır  ve
gelişimini  başka  bir  sistemde  sürdürme  imkanına  ulaşır.  Ancak  bu  temizlik
sırasında,  dünyadaki  tüm  yaşamların  anıları  da  yok  olma  kaderiyle  karşı
karşıya kalır. Böyle bir durumla karşılaşılmaması için Hint gelenekleri büyük
bir  çalışma  içine  girmişler  ve  özel  meditasyonlar,  zikir  çalışmaları  ve  ağır
inisiyatik  çalışmalarla  astralin  temizlenmesine  büyük  bir  önem  vermişlerdir.
Bu nedenle dünya nimetlerinin bir çoğundan belirli bir süre vaz geçip, onları
terk ederek uzun süren perhizlere girişmişlerdir. Bütün bu çalışmalar da dünya
üzerindeki en geniş felsefenin ortaya çıkışına sebebiyet vermiştir.


İşte  bu  yüzden  Hint  Felsefesi  çok  gelişmiştir.  Dünyada  en  iyi  felsefi  dil
olarak Sanskritçe’nin kabil edilmesi de yine buna dayanır. Tek amaç bu dünya
okulunu  bitirerek  daha  kapsamlı  dünyalara  ulaşmaktı…  Bu  yolda  girişilen
büyük çabalar, sonunda Buda’nın söylemiş olduğu gibi ıstırabı ve bilgisizliği
ortadan kaldırmaya yönelikti…
Bu  dünyanın  her  türlü  tuzaklarından  kurtulup,  yüksek  varlıkla  nihai
birleşmeyi,  kurtuluşu  arayanlar  için  nefse  hakim  olmak,  sevgi  ve  şefkat  en
esaslı  faziletlerden  sayılmıştır.  Durmadan  dönen  tekrar  tekrar  doğuşlar
çarkından  kurtulup  asıl  orijinal  ezeli  kaynağa  dönmek  en  büyük  hedef  olarak
insanlara gösterilmiştir.


Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə