Microsoft Word s g. temmuz doc



Yüklə 1,27 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə63/89
tarix08.09.2018
ölçüsü1,27 Mb.
#67448
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   89

 
188 
verilen  haberin  devamında  tüm  bu  provokatif  eylemlerin  arkasında  Amerika’nın 
olduğu tüm çevrelerce ifade ediliyor”
397
 denilmiştir.  
 
c. Barış Eylemleri 
Basının üzerinde durduğu diğer bir konu ise barış eylemleri olmuştur. Dünyada ve 
Türkiye’de  savaş  karşıtı  eylemler,  gösteriler,  açıklamalar  ön  plana  çıkarılarak 
sunulmuştur.  Bu  savaşta  özellikle  sivillerin,  masum  insanların,  çocukların  öleceği 
üzerinde  durulmuş  ve  Türkiye’nin  bu  savaşa  girmemesi,  tezkereyi  kabul  etmemesi 
gereği  vurgulanmıştır.  Greenpeace,    sivil  toplum  kuruluşları,  çeşitli  dünya 
ülkelerinde  düzenlenen  savaş  karşıtı  eylemlere  yer  verilerek  barış  eylemleri 
desteklenmiştir.  Bu  arada  savaşın  çıkmaması  için  Irak’a  giden  canlı  kalkanlara 
olumlu  bir  yaklaşım  sergilenmiştir.  1  Mart  günü  Ankara-Sıhhiye  meydanında 
gerçekleştirilen  savaşa  hayır  mitingi  “Mecliste  Tezkere  Meydanlarda  Miting”
398
 
ş
eklinde  verilmiştir.  Başbakanlık  nsan  Hakları  Danışma  Kurulunun  AKP’li 
milletvekillerine  ret  oyu  kullanmaları  yönünde  çağrı  yaptıkları  ve  “ şgale  karşı 
kurulmuş  bir  meclisin  üyelerine,  ahlâken,  hukuken  ve  siyaseten  kabul  edilmesi 
mümkün  olmayan  kuvvet  kullanılmasına  ilişkin  tezkereye  ret  oyu  verilmesi”  ön 
plana  çıkarılarak  sunulmuştur.  Genelkurmay  Başkanı  Hilmi  Özkök’ün  hükümetin 
TBMM’ye  sevk  ettiği  tezkere  konusunda  hükümete  destek  yönünde  söylemiş 
olduğu  ‘TSK’nın  görüşü  hükümetle  aynı  ve  tezkerede  ifade  edildiği  biçimdedir’ 
açıklamasının içinde geçen ‘bu savaşı önlemek tüm dünyanın görevi’ ifadesi manşet 
                                                 
397
 Milli Gazete, 8 Mart, 2003. 
398
 Yeni Şafak, 1 Mart, 2003. 


 
189 
olarak  verilmiştir.
399
  Hâlbuki  Özkök’ün  açıklaması  yeni  bir  tezkere  için  hükümete 
destek amacı taşımaktadır.  
 
3.  Muhafazakâr  Basında  Köşe  Yazarlarının  Ulusal  Çıkarları  Tanımlama  ve 
Betimlemeleri  
a. Türkiye’nin  srailleştirilmesine Karşı Durmak 
Muhafazakâr  basındaki  köşe  yazarları  1  Mart  tezkeresi  konusunda  süreç  boyunca 
tezkere karşıtı bir tutum sergilemişler ve bunda ısrarcı olmuşlardır. Milli Gazete ve 
Yeni Şafak gazeteleri bu savaşı, üçüncü milenyumun ilk savaşı, ilk büyük paylaşım 
kavgası  olarak  tanımlanmaktadır.  Köşe  yazarları,  Türkiye’nin  ulusal  çıkarlarını 
ABD’nin yanında yer almakta değil, karşısında olmakta görmüşlerdir. Çünkü basın, 
ABD’nin bütün hesaplarının Ortadoğu’yu ele geçirmek ve  srail’le birlikte bölgede 
kalıcı  güç  haline  gelmek  olduğunu,  Türkiye’nin  bu  savaşa  katılması  anlamına 
gelecek olan tezkerenin kabul edilmesiyle stratejik olarak bölgeye yabancılaşacağını 
ve  yalnızlığa  itileceğini,  bunun  da  ABD’nin  Ortadoğu  politikasında  Türkiye’ye 
verdiği rolün “Türkiye’nin  srailleştirilmesi” olduğunu öne sürmüştür. Akif Emre bu 
konuda şunları ifade etmektedir:  
Muhtemelen bir savaşta dökülecek Arap ve Kürt kanına Türkiye’nin suç 
ortağı  edilmesi  bölgede  yalnızlaşmanın,  bölgeye  yabancılaşmanın 
gerekli  şartlarını  tamamlamış  olacaktır.  Bölgede  kanın  akıtılmasının 
engellenmesi  kadar  Müslüman  unsurların  bir  şekilde  birbirinin  kanını 
akıtmalarına  engel  olmak  önemlidir  ve  tarihi  kırılmayı  önleyecektir. 
Varlığını  bölgedeki  tarihi,  kültürel  ve  coğrafi  etkisinden  alan  bir  güç 
                                                 
399
 Milli Gazete, 6 Mart, 2003. 


 
190 
olmaktan  çıktığı  gibi,  bizzat  varlığı  ve  meşruiyeti  tartışmalı  Atlantik 
ötesi  ittifakın  insafına  bırakılmış  bir  yabancı  unsura  dönüşme 
tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.
400
 
  
Türkiye’nin tezkereyi kabul etmesi durumunda bu kararı yalnızca Türkiye,  ngiltere, 
Amerika ve  srail’in tanıyacağı, bunun hiçbir zaman hukukî zemin kazanmayacağı, 
BM ilkeleri ve uluslararası hukuk tarafından suç sayılacağı, Türkiye’nin komşuları 
ve  dünya  ülkeleri  nazarında  “saldırgan”  bir  ülke  olarak  tanımlanacağı,  ikili 
ilişkilerinde ciddi bir erozyona uğrayacağı savunulmuştur. Türkiye’nin Kuzey Irak’ı 
bahane  ederek  savaşa  girmesi  ABD’nin  küresel  haçlı  savaşına  destek  anlamına 
geleceği,  ABD  askerlerinin  Türkiye’de  konuşlandırılmasına  izin  vermenin  slam 
coğrafyasını  köleleştirme  projesine  destek  vermek  olduğu  öne  sürülmüştür. 
ABD’nin  kanlı  bir  tarihe  sahip  olduğu  vurgulanmakta  ve  ABD’ye  güvenilmemesi 
gereği  üzerinde  durulmaktadır.  Hüsnü  Mahalli
401
  ABD’nin  I.  Körfez  Savaşında 
Araplara  vermiş  olduğu  tüm  taahhütlerini  unuttuğunu,  o  dönemde  Araplara 
Filistin’in  kurulması  için  yazılı  taahhütte  bulunduğunu,  ancak  savaştan  sonra 
srail’in  yapmış  olduğu  katliamları  da  destekleyerek  verdiği  sözleri  tutmadığını, 
bunun için  de  ABD’ye  güvenilmeyeceğini, ABD’nin  Kürtlere  farklı,  Şiilere farklı, 
Türklere  de  farklı  taahhütlerde  bulunduğunu,  ancak  savaştan  sonra  bunu 
yapmayacağını  ileri  sürmektedir.  Bu  savaşın  Amerika’nın  Ortadoğu’daki  verimli 
petrol kaynaklarını ele geçirme savaşı olduğu ABD ekonomisinde önemli yer tutan 
silah  tüccarlarının  teknolojilerini  deneme  ve  reklâmını  yapma  savaşı  olduğu 
belirtilmektedir. Burhan Bozgeyik, “ABD en başta Türkiye’yi ve Irak’ı işgal etmek 
                                                 
400
 Akif Emre,  srailleştirme Süreci, Yeni Şafak, 25 Şubat, 2003. 
401
 Hüsnü Mahalli, Yeni Şafak, 28, şubat , 2003. 


Yüklə 1,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə