123
sağlama ve Kürtlerin eğitimini gerçekleĢtirme biçiminde gerçekleĢtirilmiĢtir.
Pek çok durumda, Ġsrail ajanları ve askeri unsurları, Irak‟ın Kuzeyinde
örgütlenerek örtülü operasyonlar gerçekleĢtirmiĢtir (Minasian, 2007: 22). Bu
durum Ġsrail açısından Kürtlerin önemini artırmıĢ; Kürtler Ġsrail politikalarında
önemli yer edinmiĢtir.
Irak Kürtleri, 1961‟de Kasım Rejiminin sert ve asimilasyona yönelik
politikalar
ı sonucunda Barzani AĢireti liderliğinde ayaklandı. ĠniĢ ve çıkıĢlarla
1975‟e kadar süren bu ayaklanmanın, dıĢ ülkelerde geniĢ yankıları oldu.
Bölgede çıkarları olan ve nüfuz elde etmek, Irak‟ı kontrol altına almak
isteyen; ABD, Ġran ve Ġsrail gibi güçler bu ayaklanmada Kürtlere destek
sağladılar (Eroğlu, 2004: 82). Ġsrail, Irak‟tan tehdit algısı sebebiyle, rejim
muhalifi Kürtlerin, önemli bir koz olduğunu çok öncelerde fark etmiĢti bu
anlamda ayaklanan Kürtlerle de ilk temas kuran devlet olmuĢtur. Ġran ve
ABD
ise, konjonktürel olarak Kürt ayaklanmasına çıkarları doğrultusunda destek
vermiĢ ve bu ayaklanmanın 1975‟e kadar sürmesinde pay sahibi olmuĢlardır.
Ayrıca Kürtlerle iĢbirliği konusunda Ġran
-
ABD ve Ġsrail‟in dönem dönem
birlikte hareket ettiğini de ifade etmek mümkündür.
Ayaklanan lider Molla Mustafa Barzani ile Ġsrail arasındaki ilk temas
1963 yazında Ġran Ġstihbarat TeĢkilatı “SAVAK” aracılığı ile gerçekleĢti.
MOSSAD ve SAVAK, Ġsrail‟in Iraklı Kürtlere silah yardımında bulunması
konusunda anlaĢmıĢ Ġran desteği ile bu yardım gerçekleĢtirilmiĢtir (Baram,
1996: 149).
Ġsrail ve Iraklı Kürtler arasında en önemli temas; 1964‟te ġimon
Peres‟in Savunma Bakan Yardımcısı olduğu dönemde, Peres ile 1940 ve
50‟lerde Ġsrail ile teması olan Dr. Ali Bedirhan arasında gerçekleĢmiĢtir. Bu
görüĢmede bir grup peĢmergenin Ġsrail‟de eğitim alması için anlaĢma
sağlanmıĢ ve 1965‟te Merved (Halı) Operasyonu ile bu peĢmergeler 3 ay
süreliğine Ġsrail‟e getirilerek burada eğitim görmüĢtür. Yine üç askeri
istihbaratçı, Irak‟ın kuzeyine giderek peĢmergeleri eğitmeye baĢlamıĢtır. Bu
124
dönemde Barzani, Ġsrail desteği ile Irak ordusuna karĢı büyük bir saldırı
gerçekleĢtirmiĢtir (Özdağ, 1999: 225).
Ġsrail‟in Kürtlerle iliĢkileri, Ġsrail‟e Irak ordusu hakkında birinci elden
istihbarat da
sağlıyordu. Bu istihbarat sayesinde Ġsrail‟in Irak ordusu hakkında
önemli bilgilere eriĢmesi mümkün olmuĢtu. 1967 SavaĢı öncesinde,
MOSSAD‟ın en önemli baĢarılarından biri olarak nitelendirilen; pilotu ile
birlikte bir Mig uçağının kaçırılması eyleminin,
bu istihbaratlar sayesinde
gerçekleĢtirildiği iddia edilmiĢtir (Black ve Morris, 1991: 185). Uçak kaçırma
eylemi, Körfezde güç dengelerini değiĢtirebilecek bir hamleydi zira bu eylem
sayesinde Mig uçakları üzerinde detaylı inceleme fırsatı bulan Ġsrail ve ABD‟li
yetkililer, savunma teknolojilerini buna göre planlama fırsatı elde etmiĢ ve bu
uçakları elinde bulunduran ülkelere karĢı önemli bir avantaj sağlanmıĢtır.
Gizli Ģekilde yürütülen Ġsrail
-
Kürt iliĢkileri süresince, Molla Mustafa
Barzani‟nin Ġsrail‟e pek çok kez gittiği ifade edilmektedir. Bu seyahatleri
süresince, Siyonizm ve sosyalizmin birleĢimi ile oluĢturulan felsefi Kibbutzim
Turları‟na katıldığı, gazete editörleri ve aralarında Menachem Begin‟in de yer
aldığı politikacılarla bir araya geldiği ve
bu iliĢkilerin tamamen gizli tutulduğu
ifade edilmektedir. Yine bu dönemde, MOSSAD ve SAVAK‟ın, Barzani
idaresindeki Kürtlere, “Parastin” adı verilen bir Kürt istihbarat TeĢkilatı
oluĢturulmasında destek verdiği belirtilmektedir (Cooley, 2005: 83).
Ġsrail‟in isyancı Kürtlere, teknik destek dıĢında 500.000 dolarlık bir mali
yardım sunduğu ve bunun karĢılığında da bazı hedeflere saldırıda
bulunmasını istediği iddia edilmiĢtir (Özdağ, 1999: 226). Buna göre Ġsrail, Irak
hakkında aldığı istihbari bilgiler karĢılığında, Iraklı Kürtlere lojistik destek ve
eğitim vermekle yetinmemiĢ ayrıca onlara maddi yardımda da bulunarak,
adeta bir taĢeron olarak kullanmıĢ; Irak ordusunu yıpratmaya ve stratejik
hedeflerin vurulmasına yönelik saldırılarda bulunmasını istemiĢtir
.
Irak ve Ġran arasında 1975‟de imzalanan Cezayir AntlaĢması ile Ġran,
ġatt‟ül Arab Nehri‟nin eĢit kullanılması karĢılığında; sınırlarını kapatmayı ve
125
Kürtlere verdiği desteği kesmeyi taahhüt etmiĢtir. Böylece, Kürtlerin Ġsrail‟den
yardım alma imkânı kalmamıĢ ve Ġsrail
-
Kürt iliĢkilerinin etkin biçimde
sürdürülmesi imkânı azalmıĢtır (Bölme [web], 2008).
Cezayir AntlaĢması sonrasında Irak Kürtleri, gelen yardımların
kesilmesi nedeniyle Irak merkezi yönetimine karĢı savunmasız kalmıĢ ve
KDP hareketi, Saddam
Hüseyin‟in isyanı bastırmak üzerine gerçekleĢtirdiği
saldırıyla birlikte ağır kayıplar vererek isyana son vermek zorunda kalmıĢtır.
Bu olay sonrasında KDP lideri Mustafa Barzani, Ġran‟a sürülmüĢ ve orada
ölmüĢtür. Ardından Kürtler arasındaki birlik sona ermiĢ ve 1960‟lardan beri
KDP‟ ye karĢı örgütlenen Celal Talabani liderliğinde Kürdistan Yurtseverler
Birliği Partisi (KYB) kurulmuĢtur (Stansfield, 2006: 5). Bu dönemden sonra
Kürt hareketi kendi içinde bölünmüĢ, Irak merkezi yönetimine karĢı
mücadeleden ziyade kendi içinde liderlik mücadelesine baĢlamıĢtır.
1979‟da Ġran Ġslam Devrimi gerçekleĢtiğinde Ġsrail‟i düĢman ilan eden
yeni rejimle birlikte, Ġsrail ve Ġran arasında Irak Kürtleri ile beraber sürdürülen
stratejik iĢbirliği de sona ermiĢtir. Bu sebeple
Ġsrail‟in Iraklı Kürtlerle olan
bağlantısı da kesilmiĢ ve iĢbirliği imkânları kısıtlanmıĢtır. Buna rağmen
Ġsrail‟in Iraklı Kürtleri her zaman irtibata geçilebilecek bir müttefik olarak
gördüğü ve bu sebeple de irtibatı koparmadığını ifade etmek mümkündür.
Ġsrail‟in Iraklı Kürtlerle olan iletiĢimi ve istihbarat paylaĢımı sayesinde
Irak‟ın önemli stratejik bilgilerine sahip olması muhtemeldir. Buna göre,
Ġsrail‟in Osirak nükleer reaktörüne saldırısında da Kürtlerin istihbari bilgilerinin
önemli rolü olabileceğini ifade etmek mümkündür.
Ġsrail 1991‟deki Körfez SavaĢı‟na dek iĢgal ettiği toprakların, Arap
Dünyasına karĢı kendisine stratejik avantaj sağladığını düĢünmekteydi. Bu
noktada kendisine doğudan herhangi bir tehdit söz konusu olduğunda, iĢgal
ettiği toprakları kullanarak önemli avantaj sağlayabilirdi. Aynı zamanda bu
topraklar Ġsrail‟in elinde bulunduğu müddetçe, Arap ülkeleri ile sorunlarda bu
Dostları ilə paylaş: |