120
kaydedilmemiĢtir. Daha sonra ise 1900
-
1926 arasında 1.900, 1935‟te is
e
2.500 Yahudi Filistin‟e göç etmiĢtir (Brauer, 1993: 17).
Sayıları 1988 rakamlarına göre 180.000 olduğu düĢünülen bu
topluluğun büyük bölümü, Ġsrail Devleti kurulduktan sonra Ġsrail‟e göç etmiĢtir
(Özdağ, 1999: 225). 1949
-
1952 yılları arasında, “Ezra ve N
ehemiah
Operasyonları” ile gerçekleĢtirilen bu göçle birlikte yaklaĢık 100.000 kiĢinin
göç ettirildiği belirtilmektedir (Farrell, 2008: 2). Bu topluluğun, Ġsrail‟e
götürülmesinde, Yahudilerin tarihi vatanına dönme ülküsü ile birlikte Ġsrail‟in
kurulması il
e artan Arap-
Ġsrail gerginliği ve akabinde geliĢen Arap
-
Ġsrail
savaĢları ile birlikte, Iraklı Yahudilerin de baskı altında kalması ve
hayatlarının tehlikede olmasının da etkili olduğunu ifade etmek mümkündür.
Sonuç olarak Yahudiler ve Kürtler arasındaki iletiĢimin antik çağlardan
beri gerçekleĢtiğini ve Irak‟ın kuzeyinde tarihi sürecin bir sonucu olarak
dikkate değer miktarda Yahudi‟nin bulunduğunu; bununla birlikte Ġsrail Devleti
kurulduktan sonra bu Yahudilerin neredeyse tamamının Ġsrail‟e göç ettiğini
i
fade etmek mümkündür.
(2) Ġsrail Devletinin Kurulması Sonrasında Yahudi
-
Kürt
ĠliĢkileri
Ġsrail Devleti kurulmadan önceki geliĢmeler dikkate
alındığında Ġsrail Devletinin kurulduktan sonra, Araplarla sorun yaĢayacağı ve
hatta bu sorunların çatıĢmaya yol açacağını tahmin etmek zor değildi. Zira
Ġsrail, Arap Devletleri ile kuĢatılmıĢ bir coğrafyada kurulmuĢ ve bu durum da
kendisinde adeta bir paranoya yaratmıĢtır. Ġsrail bu politik psikoloji içinde,
Arap olmayan ya da Araplara muhalif devlet ve topluluk
larla iletiĢim kurma ve
ittifak yapma politikasını geliĢtirmiĢ; bu politikayı da bölge içinde dengelerin
değiĢtiği 1979‟a dek sürdürmüĢtür (Özdağ, 1999: 224
-
225). Ġsrail‟in bu
politikası, “Çevre Stratejisi (
Periphery Strategy)
” olarak adlandırılmıĢtır.
Nit
ekim Ġsrail‟in Türkiye ile iliĢkileri ve ġah Dönemindeki Ġsrail
-
Ġran iliĢkileri, bu
doğrultuda değerlendirilebilecektir.
121
Ġsrail Irak‟ı, Ġsrail‟e karĢı düĢmanca yaklaĢımı sebebiyle her dönemde
tehlikeli bir ülke olarak görmüĢ, bu amaçla gerek Arap
-
Ġsrail çatıĢmasında bir
müttefik arayıĢı içinde olması gerekse Irak‟tan doğrudan tehdit algılaması
sebebiyle, Irak‟ı zayıflatmak üzerine politikalar geliĢtirmiĢtir. Bu politika
doğrultusunda Irak‟ın karmaĢık ve provokasyona açık yapısından
faydalanarak, Irak‟ı kendi iç sorunları ile angaje etmek en önemli Ġsrail
stratejileri arasında yer almıĢtır.
ġekil
-
6‟da Irak‟ın etnik yapısını gösteren haritada da Irak‟ın ne
derecede karmaĢık ve provokasyona açık bir etnik yapıya sahip olduğu
görülmektedir (Rollins Üniversitesi Resmi Ġnternet Sitesi [web], 2011):
ġekil
-6:
Irak‟ta Dini ve Etnik Grupların Dağılımı
122
Haritadan da anlaĢılacağı üzere Irak‟ta çoğunluk kesimi oluĢturan
topluluklar Araplar ve Kürtlerdir. Bununla birlikte, iki grup arasında mezhepsel
açıdan da farklı topluluklar bulunmakta; bu farklılıklar sebebiyle ayrı birer
etnik grup biçiminde örgütlenilmektedir. Bu gruplar tarihsel süreç içinde
asimile olmamıĢlar ve kendi benliklerini sürdürmüĢlerdir. Nitekim aynı
özelliklere sahip toplulukların genelde aynı coğrafyada yaĢamayı tercih ettiği,
gruplar arasında kaynaĢmanın ve bir arada yaĢamanın yalnızca belirli
bölgelerde gerçekleĢtiğini ifade etmek mümkündür.
Haritada da görülebileceği üzere; Iraklı Yahudilerin, günümüzde
sadece Bağdat çevresinde yaĢadığını ve yerleĢimlerinin küçük olması
dolayısıyla çok küçük bir nüfusa sahip olduklarını ifade etmek mümkündür.
1958‟de Ġngiliz yanlısı monarĢinin General Kerim Abdül Kasım‟ın
önderliğinde devrilmesiyle birlikte, Ġsrail açısından doğu kanadı, tehdit hali
ni
almıĢtır. Ġlerleyen dönemde, Suriye‟de (1963) ve Irak‟da (1968) Baas
Partisinin iktidara gelmesi ve bu iki rejimin Mısırla “Üçlü Birlik AntlaĢmasını”
imzalaması üzerine Ġsrail‟in stratejisi, Kürtleri kullanarak, Irak‟taki rejimi
zayıflatmak olmuĢtur (Er
demli, 2000: 220-221).
Kasım, iktidara sahip olduğunda, SSCB‟de sürgünde bulunan Molla
Mustafa Barzani‟yi Irak‟a davet etmiĢ ve bu davetle birlikte, Merkezi
hükümetle Kürtler arasında bir barıĢ havası hakim olmuĢtur. Bununla birlikte
kısa süre sonra bu olumlu hava dağılarak, iki grup arasında daha kanlı
çatıĢmalar yaĢanmaya baĢlamıĢtır. ÇatıĢmalar bazen de Barzani AĢiretinin
sahip olduğu güçlerle Hükümet yanlısı Kürt aĢiretler arasında yaĢanmıĢtır.
Bu süreçte Kasım güçlerinin, bir yıl içinde (1958
-1959)
500 Kürt Köyü‟nü yok
ettiği, 80.000 kiĢiyi evsiz bıraktığı ifade edilmektedir (Cooley, 2005: 81). Bu
rakamlar, Irak Merkezi hükümeti ile Kürtler arasındaki sorunun hafife
alınamayacak kadar büyük olduğunu göstermektedir.
Bu süreçte Ġsrail, Iraklı Kürtlerin merkezi hükümete karĢı
mücadelelerinde temel destek unsuru olmuĢtur. Ġsrail‟in bu desteği, silah
Dostları ilə paylaş: |