T. C. Kara harp okulu savunma bġLĠmlerġ enstġTÜSÜ GÜvenlġk bġLĠmlerġ anabġLĠm dali



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə42/104
tarix21.06.2018
ölçüsü5,01 Kb.
#50123
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   104

 
 
114 
bu  doğrultuda  Irak‟ın  nükleer  bir  silah  geliĢtirmesi  görüĢünde  olduğunu 
göstermektedir (Shaked,1982: 199
-203). 
Ġlerleyen süreçte, Irak‟ın bölgesel bir güç olarak ortaya çıkması; Ġran ve 
Irak‟ın  Arap  komĢuları  ile  birlikte  Ġsrail‟i  de  tedirgin  etmiĢtir.  Ayrıca,  Irak‟ın 
geliĢen  askeri  endüstrisi  iki  ülke  arasında  yeni  bir  sürtüĢmeye  imkân 
tanımıĢtır.  Zira  Irak,  silah  endüstrisini  geliĢtirdiğinde  ilk  olarak  Ġsrail‟e 
yönelmiĢtir.  Bu  durum  Ġran
-
Irak  SavaĢı‟nda  da  kendini  göstermiĢtir. 
Kamuoyunun  ve  askerlerin  dikkati,  Ġran‟dan  Ġsrail‟e  çekilerek,  Ġran‟la  olan 
tansiyon düĢürülmeye çalıĢılmıĢ; ana düĢman, Ġran yerine Ġsrail olarak lanse 
edilmiĢtir.  Saddam  Hüseyin  ayrıca,  Filistinlilere  yardım  ederek  ve  Ġntifada 
süreçlerini  destekleyerek  Dünya  kamuoyunun  dikkatini  baĢka  yöne  çekmek 
istemiĢtir  (Bengio,1989:  372
-
413).  Bu  noktada  Irak‟ın  Ġsrail‟le  olan  gerginliği 
sıcak  tutarak  Arap  Dünyası  içinde  saygınlık  kazanmak  istediği  ve  Saddam 
Hüseyin‟in kendi planları doğrultusunda dünya kamuoyunun ve Irak halkının 
dikkatini yönlendirmeye çalıĢtığı ifade edilebilecektir. 
 
Osirak  Saldırısı  sonrasında  Körfez  SavaĢı‟na  kadar  Irak  ve  Ġsrail 
arasında herhangi bir askeri çatıĢma yaĢanmamıĢ;  Irak  bu saldırıya karĢılık 
vermemiĢtir.  Bununla  birlikte  Irak,  yukarda  belirtilen  Ġsrail  aleyhine 
faaliyetlerini sürdürmeye devam etmiĢtir.  Körfez SavaĢı baĢladığında Irak‟a 
yapılan  uluslararası  müdahale  sırasında,  Ġsrail‟e  39  scud  füzesi  ateĢlemiĢ, 
saldırı  sonucu  2  kiĢi  ölmüĢ  200  kiĢi  yaralanmıĢtır  (Overend  [web],  2002). 
Saldırılarda  Ġsrail‟in  Tel  Aviv  ve  Hayfa  kentleri  isabet  almıĢtır.  Arap
-
Ġsrail 
çatıĢması  boyunca  tarihte  ilk  kez  Tel  Aviv  vurulmuĢtur  (BBC  Ġnternet  Sitesi 
[web]
,  1991).  Saddam  Hüseyin‟in  bu  saldırısı  sembolik  bir  saldırı  olarak 
n
itelendirilebilecektir.  Nitekim  Hüseyin,  bu  saldırısı  ile  Ġsrail‟i  hedef  seçerek, 
Arap  Dünyası‟nın  desteğini  almak  istemiĢ,  mücadelesinin  Ġsrail  ve  müttefiki 
ABD‟ye  karĢı  olduğunu  ima  ederek  Arap  toplumunda  taraftar  toplamak 
istemiĢtir.  Aynı  zamanda  bu  saldırı  ile  bir  anlamda  Osirak  saldırısının 
intikamının da alınmak istendiğini ifade etmek mümkündür. 
 


 
 
115 
Saldırı  sonrasında  Ġsrail  tarafından,  Irak‟ın  füze  bataryalarına  yönelik 
bir saldırı yapılması yönünde plan yapılsa ve saldırının cezasız kalmayacağı 
belirt
ilse  de  herhangi  bir  faaliyette  bulunulmamıĢtır.  Dönemin  ABD  BaĢkanı 
Bush,  bu  saldırının  provokasyon  amaçlı  yapıldığını  ifade  etmiĢtir.  Bush‟un, 
ayrıca  Ġsrail‟in  olası  bir  karĢı  saldırısının  bölgede  daha  büyük  sorunlara  yol 
açabileceğini düĢünmesi sebebiyle, Ġsrail baskı altında tutulmuĢ, Ġsrail‟e karĢı 
yapılabilecek  herhangi  bir  saldırıda  Ġsrail‟e  savunma  garantisi  sağlanmıĢ  ve 
Ġsrail‟in,  karĢı  saldırıda  bulunulmaması  kararında  etkili  olunmuĢtur  (BBC 
Ġnternet Sitesi 
[web], 1991). 
 
Irak‟ın  scud  füze  saldırısının,  bir  diğer  amacının  da  Ġsrail‟in  bu 
saldırıya  karĢılık  vermesi  için  provoke  edilmesi  olduğu  ifade  edilebilecektir. 
Ġsrail‟in  yeni  bir  saldırı  ile  Irak‟ı  vurması,  Arap  ülkelerini  kıĢkırtacak  ve 
Saddam  lehine  kamuoyu  desteği  artabilecekti.  Sonuçta  Irak‟a  müdahale 
sırasında destek veren Müslüman ve Arap ülkelerin desteği kesilecek; ittifak 
üyelerinin Müslüman ülkelerle birlikte hareket etme planı suya düĢecekti. 
 
Irak‟ın  Ġsrail‟e  füze  saldırısı  pek  çok  açıdan  önemlidir.  Ġsrail  ve  Irak 
arasındaki belirsizliklerle dolu on yıl sona ermiĢtir. Irak‟ın intikamını almasının 
yönetim  ve  halk  üzerinde  moral  artırıcı  etkisi  olmuĢtur.  Ġsrail  kentlerini 
1948‟den  sonra  ilk  defa  vurarak  Saddam  Yönetimi,  genel  olarak  Arap 
halkları; özel olarak da Filistin üzerinde propaganda yapma imkânı bulmuĢtur 
(Bengio, 1998: 36). Bu durumun Arap-
Ġsrail çatıĢmasını körüklemesi ve anti
-
Siyonizmin  artması  yönünde  bir  sonuca  yol  açması  beklenirken  sonuçta, 
ilerleyen süreç içinde, beklenilenin aksine Arap
-
Ġsrail barıĢı yönünde mesafe 
kated
ilmiĢtir.   
 
Körfez  SavaĢı  sonrası  döneme  bakıldığında  Irak‟ın  askeri 
kapasitesinin önemli bir kısmı yok edilmiĢ, Irak hava sahası da üçe bölünerek 
Irak‟ın  kontrol  mekanizması  kısıtlanmıĢtı.  Bu  durum  Ġsrail‟in  Irak‟tan 
konvansiyonel anlamdaki tehdit algısını azaltsa da Irak‟ın kitle imha silahları 
edinmesini engellemek, Ġsrail‟in temel politikalarından birisi olmuĢtur.  
 


 
 
116 
c.    Ġsrail’in Iraklı Kürtlerle ĠliĢkileri 
 
       
Ġsrail ve Kürtler arasında yakın iliĢki bulunduğu iddia edilmektedir. 
Bu iliĢki, Ġsrail Devletinin kuruluĢundan sonra Ġsrail‟in Arap ülkeleri ile çevirili 
olması sebebiyle, kendisine müttefik arayıĢları sonrasında ortaya çıkmıĢ gibi 
görünse de aslında bu iliĢki çok öncelere dayanmaktadır. Burada Yahudilerin 
Kürtlerle  olan  iliĢkilerinin  kısa
 
geçmiĢi  verildikten  sonra,  günümüzde  Ġsrail‟in 
Kürt politikası değerlendirilecektir. 
 
(1)      Ġsrail  Devleti  Kurulmadan  Önce  Yahudi
-
Kürt  ĠliĢkileri  ve 
Irak Yahudileri 
 
Yahudilerin,  bugünkü  Kürtlerin  yaĢadıkları  bölgelere 
yerleĢmesi  ve  Yahudiliğin  buraya  yayılması  konusu,  antik  çağlara  kadar 
götürülebilmektedir.  Ġncil‟de  anlatıldığı  kadarıyla,  Ġsrail  Krallığının  Ġsa‟dan 
önce  722‟de  Asur  Kralı  3.  Salmanzar  tarafından  yenilgiye  uğratılması 
sonrasında, bir kısım Yahudi, Med Ülkesi ve Mezopotamya‟ya yerleĢtirilmiĢtir. 
Medler ile iĢbirliği yapan 2. Nebuhadnezar ise, Asurluları yenmiĢ ve pek çok 
Yahudi‟yi Babil ve çevresine yerleĢtirmiĢtir. Ġlerleyen dönemde, Ermeni Kralı 
2. Tiran‟ın Ġ.Ö. 83
-
71 yılları arasında Filistin‟i iĢgali sırasında, pek çok Yahudi 
Kuzey  Mezop
otamya‟ya  yerleĢtirilmiĢtir.  Bu  süreç  boyunca  Hahamların 
misyonerlik  faaliyetleri  sebebiyle  Yahudilik,  bölgede  yerel  halklar  arasında 
hızla  yayılmıĢ  ve  geniĢ  bir  kitle  tarafından  kabul  edilmiĢtir.    Bu  bölgedeki 
Yahudiler,  Ġsrail  Devleti  kurulana  dek  varlıklarını  sürdürmüĢtür.  Bu 
Yahudilerin çoğunluğu Sinagoglarda ve kendi aralarında Aramca (Aramaic); 
kamusal yaĢamda ise Kürtçe konuĢmaktadır (Minasian, 2007: 16
-17). Buraya 
kadar  anlatılanlara  bakıldığında,  bölgedeki  Yahudiliğin  3  bin  yıla  yakın  bir 
süredir var olduğunu görmek mümkündür. Bölgede pek çok devletin hüküm 
sürmesine,  bir  çok  uygarlığın  yıkılıp  yeniden  kurulmasına  rağmen,  bu 
bölgedeki  toplulukların  halen  varlıklarını  sürdürmeleri  dikkat  çekicidir. 
Bununla birlikte, bölgenin karmaĢık etnik yapısı gereği, bütün yerel halkların 
birbirleriyle  iletiĢimde  olduğu  ve  etkilendiklerini  ifade  etmek  mümkündür. 
Minasian‟ın  belirttiği  üzere,  kendi  aralarında  Aramca  konuĢan  halkın, 


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   104




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə